"İçtihat Metni"
İhaleye fesat karıştırmak suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 235/2-1-a maddesi delaletiyle 235/1, 35/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 19/12/2006 tarihli ve 2006/326 Esas, 2006/942 sayılı kararının Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 27/09/2010 tarihli ve 2008/6872 Esas, 2010/6887 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, 30/04/2013 tarihli ve 28633 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile yapılan değişikliğin sanık lehine uyarlanması talebinin reddine ilişkin ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/05/2013 tarihli ve 2006/326 Esas, 2006/942 sayılı Ek Kararına yönelik itirazın keza reddine dair mercii ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2013 tarihli ve 2013/449 değişik iş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Kanun’un 235/1. maddesinde yer alan “Kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihalelerine fesat karıştıran kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme, 30/04/2013 tarihli ve 28633 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile “Kamu kurumu veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihalelerine fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde değiştirilerek ihaleye fesat karıştırma suçu için öngörülen hapis cezası miktarı azaltılmış olup, itiraz mercii olan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık ...'ın, katılanların ihale teklif zarfını komisyona vermesinden hemen sonra ve ihale süreci tamamlanmadan sanığın mağdur ...’ı kasten yaraladığı, buna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 235/2-c maddesinin uygulanma koşullarının oluştuğu, mahkumiyet kararının gerekçesinde de bu hususun kabul edildiği, hüküm kurulurken cezaya dayanak olarak 235/2-1-a maddesinin yazılmasının sonuca etkili olmadığı, 6459 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanunun 235/3. maddesindeki ceza miktarı da dikkate alındığında uyarlama talebinin reddinin yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de ... Ağır Ceza Mahkemesinin 19/12/2006 tarihli ve 2006/326 Esas, 2006/942 sayılı kararı ile sanığın ihaleye fesat karıştırma suçundan 5237 sayılı Kanunun 6459 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki hali dikkate alınarak 235/2-1-a maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, karar gerekçesinde de katılanların ihale teklif zarfını ihale komisyonuna vermelerinden sonra sanıklarca darp edildiklerinin kabul edildiği, 5237 sayılı Kanunun 6459 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 235/2-c maddesinde ihaleye fesat karıştırma suçunun cebir ve şiddet kullanılarak işlenmesi halinin ayrıca düzenlenmiş olmasına rağmen mahkemece bu bentten cezalandırılmadığı, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 27/09/2010 tarihli ve 2008/6872 Esas, 2010/6887 sayılı ilamı ile sanığın katılan ...’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat hükmünün sanığın kasten yaralama eylemine katıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, ancak ihaleye fesat karıştırma suçunun onanmasına karar verilirken ihaleye fesat karıştırma suçunun cebir ve şiddet uygulanarak gerçekleştirildiğine dair bir eleştiri veya gerekçeye yer verilmediği hususları dikkate alındığında, itirazın bu nedenle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 18/01/2016 gün ve 94660652-105-45-14181-2015-E. 1087/4206 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma, kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yolu olup, bu yolla kanunların aynı şekilde uygulanması, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 19/02/2008 gün, 2008/5-19, 2008/31 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun yararına bozma yolu, karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini ve ülke sathında uygulama birliğine ulaşılmasını sağlama amacıyla, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olup, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu, gerekse olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle dar kapsamlıdır.
Ayrıntıları 26/10/1932 gün ve 29/12 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, kanun yararına bozulabilecek hu