"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 562-44
Silahla tehdit suçundan sanık ...’ın TCK’nın 106/2-a, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına ilişkin Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 20.10.2010 tarihli ve 237-298 sayılı kararın kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle dosyayı ele alan Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesince 30.01.2014 tarih ve 562-44 sayı ile, açıklanması geri bırakılan hükmün CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanması suretiyle sanığın TCK’nın 106/2-a, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin hükmün sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yüksek 4. Ceza Dairesince 12.11.2015 tarih ve 21388-37654 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 30.11.2015 tarih ve 144607 sayı ile;
"İtiraza konu olayda Başsavcılığımız ile Yüksek 4. Ceza Dairesi arasında suçun sübutuna, cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin bir ihtilaf bulunmayıp itiraz konusu, sanığın üzerine atılı suçun hukuki tavsifine ilişkin bulunmaktadır.
Yargılamaya ve itiraza konu somut olay incelendiğinde; İnegöl ilçe merkezinde bakkal dükkanı işletmekte olan müştekinin işyerine saat 20.00 sularında gelen sanığın bir paket sigara isteyip ücretini ödemeden dışarı çıkmak istediği, müştekinin sigaranın veresiyesi olmadığını söylemesi üzerine de ‘Sigarayı bana vereceksin yoksa burayı başına yıkarım’ diyerek tehditte bulunduğu, müştekinin işyerinde bulunan telefondan polisi aramak istediği sırada telefon tuşuna basarak telefonu kapattığı ve cebinden çıkardığı bıçak ile müştekiyi 'Beni polisler alsa ne olacak 45 gün sonra çıkacağım senin bu işyerini başına yıkarım, işyerini bombalayacağım, seni buradan yok edeceğim' şeklinde sözlerle tehdidine devam edip aldığı sigara ile olay yerinden kaçtığı ve şikâyet üzerine bilahare yakalandığı anlaşılmaktadır. Sanık hakkında yağma suçlamasıyla kamu davası açılmış ise de Yerel Mahkemece eylem hırsızlık ve tehdit olarak değerlendirilip, hırsızlık suçundan değer azlığı sebebiyle ceza vermekten vazgeçilmesine, tehdit suçundan ise 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediğine dair ihbar üzerine de tehdit suçundan verilen hüküm açıklanmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelemesi sonucunda olayda yağma suçunun unsurlarının oluştuğu fakat Yerel Mahkemece, TCK'nın 106/2-a maddesinde düzenlenen tehdit suçundan cezalandırılmasına dair hüküm kurulmuş, Yüksek Daire de bu kararı onamıştır.
Yağma suçunun temel şeklini düzenleyen 5237 Sayılı Yasa'nın 148. maddesinde, 'Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.' şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın eyleminin bu suç tipine uyduğu görülmektedir. Zira, sanık sigarayı alıp parası istenince parasını veya sigarayı geri vermemek için müştekiye tehditte bulunmuş ve tehditle mukavemetini kırarak aldığı sigara ile işyerinden çıkıp gitmiştir. Tehdit suçu, suça konu sigarayı geri vermemek için yapılmış ise de aslında fiili olarak almak için icra edilmiş dolayısıyla yağma suçu işlenmiştir." görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesince 11.02.2016 tarih ve 27985-2247 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan ceza vermekten vazgeçilmesine ilişkin hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanığın silahla tehdit suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükümle sınır olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin nitelikli yağma suçunu mu yoksa TCK’nın 106. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendindeki tehdit suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanan Yerel Mahkeme hükmünün Anayasa’nın 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen şekilde yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel Mahkemece nitelikli yağma suçundan yapılan yargılama sonucu değişen suç vasfına göre sanık hakkında hırsızlık suçundan ceza vermekten vazgeçilmesine, tehdit suçundan TCK'nın 106/2-a, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve CMK'nın 231. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile herhangi bir yükümlülük yüklenmeksizin sanığın beş yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildiği, bu karara sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine karar verilerek hükmün kesinleştiği, Gemlik Sulh Ceza Mahkemesince sanık tarafından 28.10.2012 tarafından işlenen ve temyiz edilmeksizin 24.06.2013 tarihinde kesinleşen hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan TCK'nın 291/1. maddesi uyarınca kurulan 6 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmü nedeniyle Yerel Mahkemece ihbar üzerine sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanarak sanığın TCK'nın 106/2-a, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna hükmedildiği, kararın gerekçesinde, daha önce sanığın eyleminden dolayı hapis cezasına karar verildiği, ancak oluşan yasal şartlar doğrultusunda hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle de hükmün açıklandığının belirtildiği,
Anlaşılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" başlıklı 141. maddesinin üçüncü fıkrası; "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." şeklinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Kararların gerekçeli olması" başlıklı 34. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230. madde göz önünde bulundurulur. Kararların örneklerinde karşı oylar da gösterilir.",
"Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar" başlıklı 230. maddesinde;
"(1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın