Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/18430 Esas 2014/5280 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18430
Karar No: 2014/5280
Karar Tarihi: 11.03.2014

1. Hukuk Dairesi         2013/18430 E.  ,  2014/5280 K.
"İçtihat Metni"

ESAS NO : 2013/18430
KARAR NO : 2014/5280
MAHKEMESİ : ACIPAYAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2012/372-2013/204

Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar; tarafların miras bırakanları adına kayıtlı 9349 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlar ile avlunun davalılar tarafından işgal edildiğini, kendilerinin kullanımına izin verilmediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve dava tarihinden tahliye tarihine kadar olan dönem için ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır.
Mahkemece; elbirliği halinde mülkiyetin sözkonusu olduğu, taraflar arasında taksim sözleşmesi yapılmadığı, davacıların çekişmeli taşınmazı ve üzerinde bulunan evleri kullanmalarına davalıların engel olmadıkları, intifadan men koşulununda oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; 9349 parsel sayılı 688m2 yüzölçümlü taşınmazın ev ve avlu cinsi ile tarafların ortak miras bırakanı Ali oğlu M. E. adına tapuda kayıtlı olduğu, kayıt malikinin 1992 yılında, eşininde dava tarihinden 3 yıl önce öldüğü, geride çocukları olan davacılar ile davalılardan Huri (Huriye) ve Cennet'in kaldıkları, davalılardan Yaşar'ın ise Huri'nin oğlu olduğu, taraflar arasında taksim yapılmadığı, fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, çekişmeli taşınmaz üzerinde iki ayrı ev bulunduğu, Huri ile Cennet'in kocalarının ölümünden sonra evlerden birisine yerleştikleri, diğer evde ise Huri'nin oğlu Yaşar'ın oturduğu anlaşılmaktadır.
İddianın ileri sürülüş biçimi, olayların akışından ve tanık anlatımlarından, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan evlerin temyize konu davanın açıldığı tarihe kadar davalıların tasarrufunda bulunduğu ve davalıların kullanımına karşı çıkılmadığı görülmektedir. Öyle ise davalıların kullanımlarının muvafakata dayalı olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca bu davanın açıldığı tarihe kadar davalıyı haksız işgalci olarak kabul etmek olanaksız olup haksız işgalcinin taşınmazı kullanmasından dolayı ödemekle mükellef olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden sorumlu tutulması da mümkün değildir.Kaldı ki davacılar dava tarihinden tahliye tarihine kadar olan dönem için ecrimisil isteğinde bulunmuş olup eldeki dosyada dava tarihinden sonrası için ecrimisil istenemeyeceğinden, anılan istek ayrı bir davanın konusunu oluşturduğundan mahkemece ecrimisil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Nevarki, dava açılmakla davacıların taşınmazın davalılar tarafından kullanılmasına ilişkin muvafakatinin sona erdiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davalı Yaşar çekişmeli taşınmazda paydaş olmayıp üçüncü kişi konumunda olduğundan 21.06.1944 gün 13/24 sayılı inançları birleştirme kararı uyarınca mutlak elatmasının önlenmesine, davalılar Huri ve Cennet'in ise davacıların payları oranında elatmalarının önlenmesine karar verilmesi gerekirken bu isteğinde reddedilmesi doğru değildir.
Davacılar vekilinin değinilen hususa yönelik temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Full & Egal Universal Law Academy