Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/8448 Esas 2012/2993 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 2. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/8448
Karar No: 2012/2993
Karar Tarihi: 14.02.2012

2. Ceza Dairesi         2010/8448 E.  ,  2012/2993 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 2 - 2008/130120
MAHKEMESİ : Tarsus 1.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2007
NUMARASI : 2006/278 (E) ve 2007/398 (K)
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığını ihlal, hakaret, kasten yaralama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
A—Sanık E.. S..'ye atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4 maddesine göre hesaplanan beş yıllık asli zamanaşımının sanığın sorgusunun yapıldığı 30.06.2006 tarihi ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA,
1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 Sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
B- Sanıklar Memet ve Seher hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve kasten yaralama sanık E.. S.. hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Oluşa ve dosya içeriğine göre sanıklar M.. B.. ve S.. S..'nün katılanın konut dokunulmazlığını ihlal edip ardından katılanı kasten yaralama eylemleri nedeni ile unsurları itibari ile oluşan ve 765 Sayılı TCK'nun 193/1 maddesine uyan konut dokunulmazlığını ihlal suçu ve kasten yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, kasten yaralama suçunun konut dokunulmazlığını ihlal suçunun unsuru kabul edildiği halde , kasten yaralama suçundan ayrıca beraat kararı verilmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere; koşullu bir düşme nedeni olan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde, mahkemece diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade etmesi ve koşulların gerçekleşmesi halinde kamu davasının düşürülmesi olanağı sağlaması nedeniyle doğurduğu sonuçlar itibariyle erteleme kurumuna göre daha sanık lehine olduğu ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın mahkemece yapılacak basit bir araştırma sonucu belirlenen maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, katılanın maddi bir tazminat talebi bulunmadığı gibi, dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, katılanın sanıklara yüklenen hakaret suçundan doğan maddi bir zararının bulunmadığının anlaşılması ve sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması karşısında; sanıkların kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken hükmün gerekçesinde “müştekinin zararının karşılanmaması, verilen cezanın paraya çevrilmiş olup ertelenmesi” şeklindeki dosya içeriğine uygun düşmeyen , yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile sanık E.. S.. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek sanıklar M.. B.. ve S.S.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanıklar Memet, Seher, Erol ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 14.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Full & Egal Universal Law Academy