Yargıtay 22.Hukuk Dairesi 2017/4525 Esas 2018/4061 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 22.Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4525
Karar No: 2018/4061
Karar Tarihi: 20.02.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK



Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:



Y A R G I T A Y K A R A R I



Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, iş sözleşmesinin sona erdirildiğini beyan ederek fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Taraflar arasında; davacının fazla çalışma, ulusal bayram genel tatilinde çalışma yapıp yapmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.

Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatilinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı, ulusal bayram genel tatilinde çalışma yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatili ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.

Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatili alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Somut olayda, davacının davalı belediyede çalıştığı anlaşılmıştır. Mahkemece; davacının fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hesaplanmasında davacı tanık beyanları esas alınarak kabul edildiği görülmüştür.

Bu dava ile aynı dönemlerde açılan bir çok işçilik alacağına ilişkin dava olduğu, dosyaların birçoğunda hesaplamalarının tespitinde yeterli bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. Aynı dönem açılan farklı meslek ve görevde çalışmış olan belediye işçilerinin davalarında hep aynı tanıkların dinlendikleri anlaşılmaktadır. Bu tanıkların tüm dava açan işçilerin tamamını görev yerlerini çalışma gün ve saatleri itibariyle çalışma düzenlerini hesaplamaya esas alacak kadar bilmeleri hayatın olağan akışına aykırıdır. Hesaplamaya esas alınan tanık beyanlarının, davacının mesleği, kapatılan belediye çalışanı ise belediyenin ilgili alandaki hacmi, bu beyanların belediye iş yükü ve ihtiyacına uygunluğu araştırılmamıştır. Belediyenin malzeme, araç ile aynı alanda çalışan personel sayısı da dosya kapsamı itibariyle tespit edilememektedir. Mahkemece belirtilen bu hususlar yönünden gerekirse keşif yapılmak suretiyle araştırmalar yapılarak; davacının özellikle ve öncelikle çalışma sisteminin yazılı kriterler doğrultusunda belirlenerek taleplerinin neticeye göre yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Davacının; dinlenen tanıkların davacı ile aynı belediye bünyesinde, özellikle de; aynı meslek ve aynı çalışma düzeninde çalışmalarının olup olmadığının belirlenmesi ve iş bu tanıkların hizmet sürelerinin davacı ile aynı dönemi aynı dönemi kapsayıp kapsamadığı da,, davacının taleplerinin ispatı noktasında önem arz etmektedir. Bu durumda yukarıda belirtilen yapılması gerekli araştırmaların yanında yine; tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları süreler ile bağlı kalınmak suretiyle davacının fazla çalışma alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil alacağı konusunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmelidir. Zira tanıklar ancak kendi çalışma dönemlerindeki çalışma düzeni, ile ilgili bilgi sahibi olabilirler ve tanıklıklarına ancak kendi çalışma dönemleri ile sınırlı olarak itibar edilebilir.

Talep edilen ulusal bayram ve genel tatil alacakları ile fazla mesai alacaklarının, yukarıdaki yazılı niteliklere göre belirlenirken tanıkların davalı aleyhine dava açma durumu, dava sebebi ile menfaat ortaklıkları, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususlarınında ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim söz konusu alacaklarda ispat yükümlüsü davacıdır.

2-Dosyada hükme esas alınan raporu tanzim eden bilirkişi, davacı işçi vekili olarak yer almış ve bilirkişilik yaptığı benzer başka dosyalarda bu durum bozma sebebi yapılmıştır. Buna göre, bilirkişinin tarafsızlığı ilkesi ile çelişen bir olgu ortaya çıkmış olup, Mahkemece diğer mahkemelerde de davalı ... aleyhine davası olmayan davanın taraflarıyla ilişkisi bulunmayan yeni bir bilirkişi seçilerek yukarıda belirlenen kriterler doğrultusunda rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli değildir.

Yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı, mahkemece eksik inceleme, araştırma ve değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan kararın, sair yönler incelnmeksizin yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

























F.K.

Full & Egal Universal Law Academy