Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/2244 Esas 2018/6003 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2244
Karar No: 2018/6003
Karar Tarihi: 20.09.2018

5. Ceza Dairesi         2018/2244 E.  ,  2018/6003 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Tayin olunan ceza miktarına göre yasal koşulları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, kasten yeni bir suç işlenmesi halinde aynı Yasa ve maddenin 11. fıkrası uyarınca açıklanmasına dair kararın, CMK'nın 223. maddesi kapsamında mahkumiyet hükmü niteliğinde olup, anılan Kanunun 232. maddesinde belirtilen hususları içermesi, hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin gösterilmesi, delillerin tartışılıp değerlendirilmesi, yargılama sonucu ulaşılan kanaatin belirtilmesi ve sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin gösterilerek nitelendirilmesinin yapılması gerektiği gözetilmeden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair önceki kararın gerekçesine atıfta bulunulmak suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 34, 223, 230/1 ve 289/1-g maddelerine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
Sürmene Cumhuriyet Başsavcılığında yetkili zabıt katibi olarak görev yapmakta iken, 23/01/2008 tarihinde adli sicil bürosunda görevlendirilmesi sonrasında tahsil ettiği adli sicil kaydı belge bedellerinden 72 TL'yi mal edinme şeklinde kabul edilen eylemine ilişkin olarak usulüne uygun bir görevlendirmenin varlığı halinde eyleminin zimmet suçunu, aksi halde güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı nazara alınarak, sanığın C.Başsavcılığı tarafından görevlendirilmesine yasal bir engel bulunup bulunmadığının araştırılmasından sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
TCK'nın 247/1, 249, 248, 62. maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği gözetilmeyerek aynı Kanunun 61/5. maddesine aykırı davranılması ile TCK'nın 249. maddesi uyarınca indirim yapılırken hesap hatası sonucu "10 ay" yerine "9 ay", buna bağlı olarak aynı Kanunun 62. maddesinin uygulanması sırasında sonuç cezanın da "8 ay 10 gün hapis" yerine "7 ay 15 gün hapis" şeklinde belirlenmesi suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son. maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Full & Egal Universal Law Academy