Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2012/20164 Esas 2015/37754 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 6. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/20164
Karar No: 2015/37754
Karar Tarihi: 03.03.2015

6. Ceza Dairesi         2012/20164 E.  ,  2015/37754 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : .Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Oluş ve dosya içeriğine göre; yakınan ....’ün 22.05.2009 tarihinde alınan ifadesinde, “Saat 16:00 sıralarında evinde televizyon seyrederken eşi ...’in yanına gelerek, evin inşaat halinde bulunan ikinci katından ses geldiğini söylediğini, kontrol etmek amacı ile ikinci kata çıktığında 14-15 yaşlarında bir çocukla karşılaştığını, evin önünde bekleyen at arabasının yanında da aynı yaşlarda bir çocuğu da beklerken gördüğünü, kendisinin geldiğini gören çocukların kaçmaya başladıklarını, arkalarından gittiğini, ancak rahatsız olduğu için fazla takip edemediğini, yeniden 2. kata çıktığını ve burada yaptığı kontrolde 2 adet matkabının kaybolduğunu fark edip, aracı ile sanıkların arkasından gittiğini, köyün çıkışında sanıkları yakaladığını, aracından inip yanlarına gittiğini, bu şahıslardan birinin at arabasından inmeden atın dizginleri ile yüzüne vurduğunu ve tekrar kaçmaya başladıklarını, vurmanın etkisi ile dengesini kaybettiğini, kendisini toparlayıp aracına dönünceye kadar sanıkların gözden kaybolduğunu, jandarmaya müracaat ettiğini, evinden hırsızlık yapan ve kendisini yaralayan kişilerin jandarma tarafından yakalanan sanıklar olduğunu” beyan ettiği; 25.05.2009 tarihinde .... Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde, “Evine doğru yürürken giriş kapısı önünde bir at arabası ile arabanın yakınlarında bulunan çalılığın etrafında 15-16 yaşlarında esmer tenli iki çocuğu etrafı araştırırken gördüğünü, ellerinde herhangi bir şey fark etmediğini, birinin bileğinde siyah renkli ve beyaz kabarık pullu bir bileklik olduğunu, kendisini görünce at arabasına binip Emlak konutlarına doğru gittiklerini, içeri girdiğini, uzanıp televizyon seyrediyorken eşinin ‘yukarıda bir şeyler oluyor’ dediğini, dışarı çıktığını, at arabasının yanında bulunan kişinin 'koş geliyor' diye bağırdığını, bunun üzerine ikinci kata çıkan basamaklardan bilekliği olan kişinin koşarak at arabasına bindiğini, arkasından koşup arabayı yakaladığını, bilekliği olan kişinin atın kayışı ile suratına birkaç kez vurduğunu, takip edemediğini, onlar kaçtıktan sonra evin ikinci katına kontrol için çıktığını, hurda demirlerden 5-6 tanesinin çalındığını fark ettiğini, bu demirleri hurdacıya vermeyi düşündüğünden önemsemediğini ve evine gittiğini, o anda aklına üst katta bulunan makinelerinin geldiğini, tekrar yukarı çıktığını, hilti olarak isimlendirilen beton matkabı/kırıcısı ile şarjlı matkabının olmadığını fark ettiğini, minibüsüne binerek arkalarından gittiğini, sanıkları evinden 500 metre kadar ileride at arabası ile beklerken gördüğünü, durmalarını söylediğini ancak durmayıp kaçtıklarını, bu sırada köy korucusunun motosikletle geldiğini, olayı anlatıp yardım istediğini, korucunun da onların arkasından gittiğini ancak yakalayamadığını” belirttiği; 03.07.2009 günlü oturumda ise, “Yukarı çıktığında sanıkları eve girerken gördüğünü, ses duyması üzerine dışarıya çıktığında durmayıp kaçtıklarını, evi kontrol edip matkapları göremeyince peşlerine düştüğünü, bir kilometre ileride yakaladığını, durun diye seslendiğini, ancak durmayıp arabanın kırbacı ile vurmaya başladıklarını, engel olmaya çalışırken huzurda bulunan ......’un kendisine at kırbacı ile vurduğunu, daha sonra kaçtıklarını, arkadan gelen korucuya yakalamasını söylediğini, matkapları at arabasında gördüğünden emin olduğunu” söylediği; sanıkların savunmalarında, “Suçlamayı kabul etmediklerini” beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında,

1)-Yakınan ...’ün yeniden ifadesine başvurularak; sanıkların kesintisiz takip sonucu evin önünde mi, yoksa takibi bırakıp inşaatına döndükten sonra iki matkabının alındığını anlaması üzerine minibüsü ile takip edip yakaladıktan sonra mı yüzüne kırbaçla vurduklarının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, aşamalarda alınan ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sanıkların eylemlerinin hırsızlık ve kasten yaralama veya yağma suçunu mu oluşturduğu hususundaki şüphenin giderilmesinden sonra, hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

2)- Kabule göre de;

22.05.2009 tarihli tutanak içeriğinden, sanıkların mağdurun jandarma karakoluna başvurup kaçtıkları yönü beyan etmesi üzerine yakalandıkları ve yakınana ait demirlerin jandarma personeli tarafından at arabası üzerinde bulunarak teslim edildiği, bu haliyle rızai iadenin bulunmadığının anlaşılması karşısında; koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi ile uygulama yapılarak eksik ceza tayini,

3) Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, onsekiz yaşından küçük olduğu anlaşılan sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve .... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Full & Egal Universal Law Academy