Yargıtay 6.Ceza Dairesi 2018/1371 Esas 2020/3096 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 6.Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1371
Karar No: 2020/3096
Karar Tarihi: 29.09.2020


(5237 S. K. m. 31, 35, 62, 66, 67, 116, 142, 149) (5271 S. K. m. 231)

 

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

 

Sanık ... hakkında yağma suçundan 5237 sayılı TCK'nin 149/1-c, 35/2, 31/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması için kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda İstanbul 3. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 21.06.2007 gün, 2006/1 esas ve 2007/116 sayılı kararıyla 5237 sayılı TCK'nin 149/1-c, 35/2, 31/2, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasına dair hükmün CMK'nin 231/5. madde uygulamasıyla açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık savunmanın itirazı üzerine İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 28.05.2012 gün, 2012/204 değişik iş sayılı kararı ile 28.05.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

 

Sanığın, öngörülen (3) yıllık denetim süresi içerisinde, 12.03.2015 tarihinde hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçunu işlemesi sebebiyle hakkında, İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/258 Esas ve 2016/45 Karar sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde sanığın hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nin 142/2-h, 62. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan TCK'nin 116, 62. maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 3 yıllık denetim süresi içerisinde, kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle de evvelce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık hakkında, mahkemesine ihbarda bulunulduğu, bu kararın da usulüne uygun olarak 08.03.2016 tarihinde kesinleştiği, İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin ihbarı üzerine İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 10.05.2016 gün, 2016/106 esas ve 2016/151 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına karar verilmiştir. İşbu kararın sanık savunmanı tarafından temyizi üzerine yapılan incelemesinde;

 

Sanığın eylemine uyan ve zamanaşımı bakımından daha lehe hükümler içeren 5237 sayılı TCK'nin 149/1-c maddeleri kapsamına giren yağma suçunun, aynı Yasanın 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğu ve aynı maddenin 2. fıkrasında ise; fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında bu sürenin yarısının geçmesiyle kamu davasının düşeceği öngörülmüştür.

 

Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulunun 01.03.2016 tarih ve 2015/3-599 Esas, 2016/99 Karar sayılı ilamında da; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin davalarda dava zamanaşımı süresinin ne zaman duracağı ve ne zaman işlemeye başlayacağını tartışmıştır. Anılan kararda; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde denetim süresi sonunda, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde ise yeni suçun işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte dava zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar” hükmüne yer verilmiştir.

 

Olayımızda, sanık ...'nın eylemine uyan yağma suçunun TCK'nin 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğu, aynı maddenin 2. fıkrasına göre de 12-15 yaş grubunda olan sanık hakkındaki dava zamanaşımının bu sürenin yarısı olan 7 yıl 6 aylık süreye karşılık geldiği, Aynı Kanunun 67/4. maddesi uyarınca da dava zamanaşımını kesen sebeplerin varlığı halinde bu sürenin 11 yıl 3 aya kadar uzayacağı, bu duruma göre; suçun işlendiği 28.10.2005 tarihinde başlayan dava zamanaşımı süresinin 28.01.2017 tarihinde dolduğu, ancak Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu'nun anılan kararı nazara alındığında, sanık hakkında verilen 'Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına' ilişkin kararın kesinleştiği 28.05.2012 tarihi ile 2. suçu işlediği 12.03.2015 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresinin 2 yıl 9 ay 18 gün süreyle durduğunun kabulü gerektiği, bu sürenin olağanüstü zamanaşımı süresine eklenmesi halinde sanık hakkında açılmış bulunan kamu davasının 16.11.2019 tarihinde, zamanaşımına uğradığı anlaşılmıştır.

 

Dava zamanaşımının inceleme tarihinden önce dolmuş olması, bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 29.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy