Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/19133 Esas 2014/599 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19133
Karar No: 2014/599
Karar Tarihi: 20.01.2014

7. Hukuk Dairesi         2013/19133 E.  ,  2014/599 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi : Dörtyol 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 02/04/2013
Numarası : 2011/2-2013/182

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 16.06.2009-26.11.2010 tarihleri arasında oksijen fabrikası formeni olarak çalıştığını, çalışma süresi boyunca hafta içi 08.00-18.30, Cumartesi günü ise 08.00-15.00 saatleri arasında ve ayrıca bazı pazar günlerinde çalıştırıldığını, fazla mesai ücreti ödememek için gerçeğe aykırı olarak tüm işçilerin işe giriş çıkış saatini 08.00-16.00 olarak gösteren puantaj belgeleri düzenlendiğini ve işten çıkarma baskısı ile imzalatıldığını, resmi tatil, dini bayram ve genel tatillerde çalışmasına rağmen karşılığı ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdi devam ederken 03.11.2010 tarihinde istifa dilekçesi verdiğini, istifası uygun görülerek 25.11.2010 tarihinde işten çıkışının yapıldığını, tüm hakları ödenerek davalı şirketi ibra ettiğini, çalıştığı süre içinde fazla mesai yapmadığını, bayram günlerinde çalışmadığını, işe giriş çıkış saatlerinin hepsinin şirket bünyesinde kayıtlı olup çalışanların ana kapıdan kartlı geçiş sistemi ile geçtiğini, çalışma saatlerinin hafta için 08.30-18.00 ve cumartesi günü 08.30- 15.00 arasında olduğunu, düzenlenen puantajları işçilerin kendi hür iradeleri ile imzaladıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
Somut olayda ,davacı hafta içi 08.00-18.30, Cumartesi günü ise 08.00-15.00 saatleri arasında çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma alacağı talebinde bulunmuş, davalı davacının mesaisinin hafta içi 08.30-18.00, cumartesi günü ise 08.30-15.00 saatleri arasında olduğunu savunmuştur.
Dinlenen davacı tanıkları davacının haftanın 7 günü 08.00-18.30 Saatleri arasında ve haftada 2-3 gün saat 20.00/21.00'a kadar çalıştığı yönünde beyanda bulunmuşlardır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ,tanık anlatımlarına göre davacının haftanın 6 günü 11.5 saatlik günlük çalışma süresine göre haftada 69 saat çalışarak 24 saat fazla mesai yaptığı,1 saat ara dinlenme süresinin mahsubu ile haftanın 6 günü 3 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek ve aylık fazla çalışma günü mazeret ,hastalık gibi nedenlere göre aylık 22 gün olarak belirlenmek suretiyle davacının fazla mesai alacağı hesaplanmıştır.
Ancak bilirkişi raporu fazla çalışma ücret alacağı yönünden denetime elverişli değildir.Anılan raporda davacının çalışma saatleri yani giriş ve çıkış saatleri ve yapılan hesap yöntemi ayrıntılı biçimde belirtilmemiştir. Ayrıca talep ve tanık beyanları ile de uyumlu değildir.
Mahkemece , eksik inceleme ile denetime elverişli olmayan rapora itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de ;bilirkişi raporunda fazla mesai alacağı 15.646,11 TL olarak hesaplanmış,davacı vekili bilirkişi raporunda hesap hatası yapıldığını belirterek doğru miktar olan 15.954,42 TL üzerinden %30 hakkaniyet indirimi yapmış ve fazla mesai alacağını 11.168,00 TL olarak ıslah etmiş, Mahkemece hatalı miktar üzerinden %30 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle 10.952,28 TL fazla mesai alacağı hüküm altına alınmıştır. Bu yönüyle davalı vekili yararına eksik avukatlık ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Full & Egal Universal Law Academy