Yargıtay Büyük Genel Kurul 1936/39 Esas 1937/6 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1936/39
Karar No: 1937/6
Karar Tarihi: 28.04.1937

(6762 S. K. m. 680) (1086 S. K. m. 236)

Dava: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve Ticaret Kanununun 680. maddesi hükümlerince esasına şahit dinlenmesine cevaz olan hususlarda mahkeme haricinde vukuu iddia edilen ikrara şahadet edildiği suretle bu şahadetin delaili saire ile teyit edilmesine lüzum olup olmadığı hususunda Temyiz Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 12.12.935 tarih ve 3959/3307 numaralı ilamı ile Temyiz Ticaret Dairesinin 5.6.936 tarih ve 2470/2723 numaralı ilamlarıarasında hasıl olan içtihat ihtilafının halli Temyiz Ticaret Dairesi Reisliğinin 18.9.936 tarih ve 220 numaralı müzekkeresiyle istenilmesine mebni 14.4.937 tarihinde toplanan Heyeti Umumiyeye 46 zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve ilamlar okunmak suretiyle hadise bir kerre de 1. Reis İhsan Ezgü tarafından izah edildikten sonra söz alan:

Reis Ali Himmet; Esasına şahit istimaına cevaz bulunan hadisatta ikrara şahadet dahi muteber olduğunu kabul etmişizdir. Ve ikrarın delaili saire ile teyit edilmesi dairemizin son verdiği karar cümlesindedir. Binaenaleyh ihtilaf yoktur.

Vehbi; Ticaret Dairesi ikrarın medlulünü müsbit delil bulunursa demiş, 2. Hukuk Dairesi de ikrarın vukuunun delail ile tespit edilmesini istiyor.

Ali Rıza (hukuk); 2. Hukuk Dairesinin ikinci kararı Ticaret Dairesinin kararını okşamaktadır.

1. Reis; Her iki daire de hariçteki ikrara şahadet caiz olduğunu ve ancak ikrarın delaili saire ile sıhhatının teyit edilmesini istemektedir. Bu hale göre ihtilaf yoktur.

Kazım; Hakim huzurunda sebkeden ikrar muteberdir. Hariçteki ikrarı teyit edecek delil ve emare dendiğine göre hariçteki ikrar mücerret hükme medar olamaz. Karine ve delil ve emareyi vazııkanun tarife lüzum görmemiştir. Bunu hukuk ilmi tarif etmiştir. Kanunun karineleri senedin iadesi gibi fiili karinedik şahıstan tahassul etmiş bir karinedir. işte böyle bir karine varsa hariçteki ikrara şahadete binaen hüküm verilebilir, demeleriyle neticede:

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve Ticaret Kanununun 680. maddesi hükümlerince esasına şahit dinlenmesine cevaz olan hususlarda mahkeme haricinde vukuu iddia olunan ikrara da şahit istima edilirse de mücerret ikrara şahadet hüküm içni kafi olmayıp her halde şahadet edilen ikrarın sıhhatını teyit edecek delail ve emaratın inzimamı şart olduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 236. maddesi sarahatı iktizasından olmasına ve daire reislerinin beyanatına ve 2. Hukuk Dairesinden ahiren verilen karara nazaran hadisede ihtilaf olmadığı anlaşılmakla tevhidi içtihada mahal olmadığı 14.4.937 tarihinde ittifakla tekerrür etti. 14.4.1937

Full & Egal Universal Law Academy