Yargıtay Büyük Genel Kurul 1944/40 Esas 1945/11 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1944/40
Karar No: 1945/11
Karar Tarihi: 17.10.1945

(6762 S. K. m. 434, 440) (818 S. K. m. 89)

Dava: Borçlar kanunu, seksen dokuzuncu maddesinde kıymetli evrakın iptali hakkındaki hükümleri mahfuz tutmuştur. Bu hükümler mezkur kanuna alınmamış olduğundan bunları diğer kanunlarımızda aramak gerekmektedir. Kağıt paraların tedavülü ve banknotların ibrazında para ile değiştirilmesi mecburi olduğu ve bunlar için Devlet bir faiz taahhüdü altında bulunmadığı için iptal hükümlerine zaten tabi değildir. Fakat içtihatların birleştirilmesi konusunu teşkil eden Erzurum demiryolları ve Ergani bakır madeni istikraz tahvilleri, ibrazında ödenmesi gereken senetlerden olmayıp tedavülleri de mecburi olmadığı gibi bunlar faizli borç senetlerindendir. Hamile muharrer olan bu tahvillerin hususi kanunlarında ziyaları halinde ne yapılacağını bildiren hükümler yoktur. Bunların mesela banknotlar gibi iptal hükümlerinden istisna edildikleri hakkında da bir hükme kanunlarda yer verilmemiştir. Niteliklerine gelince: mecburi istikraz olmayıp vermek isteyenden faizle alınan ödünç paranın hamile yazılı senetleri yani hamile muharrer istikraz tahvilleri olduklarında şüphe edilemez. Gerçi bu tahviller Devlet tarafından demiryolları inşası ve maden tesisleri gibi ticari olmayan maksatlarla çıkarılmış olduğu için ticari senetlerden ve bu gibi istikrazlar ticari karzlardan sayılamazsa da ne kamu hukuku kanunlarında ne kendi hususi kanunlarında ziyaları halinde hamillerinin alacakları düşmüş olacağı, yani Ticaret Kanunu'nun buna benzeyen ve ticari şirketler tarafından çıkarılagelen hamile muharerer istikraz tahvillerinin ziyaı hakkındaki hükümlere tabi olmayacakları hakkında bir hüküm mevcut değildir. Fakat ticaret işlerinde kullanılmak üzere bir istikraz sayılamayan bu gibi Devlet ihtiyari istikrazlarından çıkacak davalar ticaret mahkemelerinin görevi dışında olmakla beraber Ticaret Kanunu'nun 434. maddesinde 440. maddeye kadar olan maddelerinde ticari şirket tahvillerinin ziyaı hallerine mahsus olmak üzere tanzim edilmiş olan hükümlerin sözü geçen Erzurum ve Ergani istikraz tahvillerinin ziyaı hallerine kıyas yoluyla uygulanması gerekli görülür. Çünkü; senedin zayi olmasını borcun düşmesi sebeplerinden biri olarak kabul etmeye imkan olamıyacağı gibi hamile muharrer bir tahvilin çalınması veya kaybedilmesi yüzünden haksız olarak bir kimsenin eline geçmesi kabildir. O gibi kimselere karşı asıl malikin hakkını koruyabilmek için de iptal usulü hamile yazılı istikraz tahvillerinin ziyaı haline de şamil tutulmalıdır. Tahvillerin iptalinden önce tedbir olarak faiz ve bedellerinin ödenmelerinin meni veya bu yoldaki davanın reddi hakkında sulh mahkemelerinden verilecek kararlara gelince: Tahvillerin menfaatlerini yani faiz kuponlarını ve gerektiğinde bedellerini ödeyecek tarafa tebliğ ve ilan edilecek ödeme yasağı o tarafın tasarruf serbestliğini takyit etse de ihtiyati tedbirlerin hepsi aynı tesiri yaptığı halde bu gibi tedbirler nihai kararlardan olmadığı için Usul Kanunu'nda temyiz yoluna tabi tutulmamıştır. Onun için tediyenin meni hakkındaki kararlar da temyiz olunamaz. Fakat aksi, yani talebin reddi kararı bunu mahkemeye arz eden tarafın haklarına dokunduğu ve kanuna aykırılığı halinde düzeltilmesi lazım ve önemli görüldüğü ve nihai sayıldığı için bu gibi davaların reddi hakkındaki kararlar temyiz olunabilir. Hususiyle kanunda bu gibi kararların temyiz olunamıyacağı hakkında bir hüküm de mevcut değildir.

Sonuç: Yukarıda beyan edilen sebeplerden dolayı sözü geçen tahvillerin ziyaı halinde Ticaret Kanunu'nun 434-440. maddeleri hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanmasına ve bu husustaki kararlardan yalnız reddi tazammun edenlerin temyiz olunabileceğine birinci oylamada oyların üçte ikisini geçen çoklukla ve bunlara müteallik davaların sulh hukuk yargıçlıklarının görevlerinden olduğuna ikinci müzakerede salt oyçokluğuyla karar verildi. 30.5.1945

Full & Egal Universal Law Academy