Yargıtay Büyük Genel Kurul 1952/9 Esas 1955/10 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1952/9
Karar No: 1955/10
Karar Tarihi: 22.06.1955

(6762 S. K. m. 15, 24, 21, 25)

Dava: Maliye Vekaleti'nden Başhukuk Müşavirliği ifadesiyle vürut eden yazıda anonim şirketlerin muamelelerini kontrol maksadıyla hükümet tarafından gönderilen komisere verilecek ücretin tediyesinden çıkan ihtilafların hukuk ve ticaret mahkemelerince görüleceğine dair Temyiz Mahkemesi Hukuk Umumi Heyetinin 8.11.1950 tarihli kararıyla Temyiz Dördüncü Hukuk Dairesi'nin 15.4.1945 tarihli kararı arasında mübayenet mevcut olduğundan tatbikatta tereddüdü önlemek maksadıyla bahis konusu iş hakkında yekdiğerine aykırı düşen içtihatların birleştirilmesi istenilmekle; Tevhidi İçtihat Büyük Umumi Heyetince zikredilen kararlara ait ilamar okunup mesele müzakere edildikten sonra gereği düşünüldü:

Karar: Hazinei Maliye tarafından İttihadı Maadin Türk Anonim Şirketi aleyhine açılan komiser ücretinin tahsili talebine mütaallik dava hakkında İstanbul Yedinci Hukuk ve Üçüncü Ticaret Mahkemeleri arasında tehaddüs eden selbi vazife ihtilafı üzerine Temyiz Dördüncü Hukuk Dairesi'nce sözü geçen uyuşmazlığın Hukuk Mahkemesi'nce halli icab edeceği kabul edilerek Hukuk Mahkemesi mercii tayin edilmiş olduğu halde Temyiz Hukuk Umumi heyetine intikal eden yine komiser ücretinin tahsilini mutazammın Hazine taraından aynı şirket aleyhine ikame olunan diğer bir dava zımnında müşarünileyh heyetçe müddeabih komiser ücreti şirketin ticari borcu mahiyetinde olduğundan bahisle mahalli mahkeme tarafından müttehaz ısrar kararının tasdik edilmesine göre, Hukuk Umumi Heyeti ile Dördüncü Hukuk Dairesi karararı arasında aynı mesele hakkında içtihat ihtilafı tehaddüs etmiş olduğu görülmüştür.

İlgili mevzuat incelendikçe; 608 sayılı ve 12 Nisan 1341 tarihli kanunun 7. maddesinde (Maadin ve taş ocakları şirketleri nezdinde hükümetçe bir komiser tayin edilir. Bu komiserin maaş ve masarifine mukabil hükümetçe takdir edilecek miktar mebaliği mezkûr şirketler her senei maliye iptidasına tamamen Hazinei Devlete tediyeye mecburdurlar.) ve 23 Haziran 1927 tarihli kanunun 15. maddesinde de (İktisat Vekaleti Sigorta Şirketlerini nezdlerine bizzat tayin edeceği komiserler vasıtasıla teftiş ve murakabe eder. Bu komiserlerin ücretleri şirketler tarafından tesviye edilir.) denildiği, bilahara mer'iyet mevkiine giren 2450 sayılı ve 27 Mayıs 1934 tarihli kanunun dördüncü maddesiyle (Murakabeleri ayrı ayrı komiserler vasıtasıyla yapılmakta olan maden, sigorta, liman şirketleriyle murakabesi İktisat vekaletine ait yerli ve ecnebi diğer bilumum anonim, limited ve hisseli komandit ve kooperatif şirketlerin teftiş ve murakabeleri merkez teşkilatında vücuda getirilen teftiş ve murakebe heyetleri tarafından yapılacağının, kanunu mahsusları ve esas mukaveleleri mucibince şirketlerden komiser ücreti olarak alınan mebaliğin eskisi gibi tahsil olunacağının tahsis kılındığı ve sonradan İktisat Vekaleti teşkilatına dair çıkarılan 3612 sayılı ve kanunun 4. maddeleri ilga edildiği ve 27 Mayıs 1939 tarihli ve 3614 sayılı Ticaret Vekaleti teşkilatına dair kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrasıyla Ticaret Vekaleti Teftiş Heyetine yerli ve ecnebi bilumum anonim, komandit ve limited ve kooperatif şirketleriyle imtiyazlı şirketlerin Ticaret Vekili namına teftiş ve murakabesi salahiyeti verildiği ve mezkûr 3614 sayılı kanunun 19. maddesiyle de (Kanunu mahsusları ve esas mukaveleleri mucibince şirketlerden komiser ücreti olarak alınan mebaliğ eskisi gibi tahsil olunur.) diye hüküm vazolunduğu anlaşılmıştır.

İmdi; Ticaret Kanunu'nun birinci babının üçüncü faslında ticari muamelelerin nelerden ibaret olduğu gösterilmiştir. 15 ila 20. maddelerde akıdın maksat ve niyetine göre ve 21. maddesinde ise mutlak surette ticari olan muameleler tadat edilmiş ve 24. maddede işbu fasılda tadat olunan muamelata makis olan ve 25. maddede de bu muamelata mürtebit bulunan ve bunların icrasını teshil eden muamelatın muamelatı ticariyeden madut olduğu beyan ve tasrih olunmuştur. Zikredilen üçüncü fasılda konusu olan ticari muameleler hep akdi ve taahhüdü tazammun eden muameleerdir. Ticaret Mahkemesi'nin bir uyuşmazlığı halledilmesi için,

1- Bu uyuşmazlığın akte istinaden bir muameleden neşet etmesi,

2- Ticaret kanununun üçüncü faslında yazılı muamelelere taallûk eylemesi, iktiza eder.

Ticaret Kanunu'nun gayri kanuni rekabet ve unvanı ticaret hakkındaki hükümlerine aykırı fiil ve hareketlerden doğan ihtilafları ve haksız fiil mahiyetinde olan bahri müsademe davalarını Ticaret Mahkemeleri rüyet ederse de, Bunlar Ticaret Kanunu'nda yer almış tahdidi ve istisnai hükümlerdir. Hükümetin bu nevi şirketler nezdinde bulundurduğu komiseri ücret ve masraflarının bu şirketlerce tesviye edilmesi keyfiyeti kanundan doğan bir hakka taalluk etmektedir. Bu hususun Ticaret Kanunun 15 ila 21. maddelerinde tadat olunan muamlattan bulunmadığı aşikardır. Acaba komiserin yaptığı iş bahis konusu şirketlerin ticari muamelelerine mürtebit midir, veyahut şirket muamelelerini mi teshil eder?

Filhakika, bir tacirin ecir istihdam etmesi ticari muamelesini teshil bakımından ticari addelirse de hükümetin şirket işlerini murakabeye memur ettiği komiser şirketin eciri değildir. komiserin yaptığı iş bir amme hizmetidir. Kanun vazıı bu kabli şirketlere ait muamelelerin komiser marifetiyle murakabe edilmesini amme intizamı bakımından lüzumlu görmüş ve bu hususta kanuni hükümler vazetmiş olduğundan komiserin ifa ettiği hizmetin şirkete ait ticari muamelelerden ayrı ve müstakil olarak mütalaası icabeder.

Şu hale göre, hükümetin bu şirketler nezdinde komiser istihdam etmesi şirketin ticari muamelesine mürtebit olmadığını ve şirketin ticari muamelesini de teshil etmediğini kabul iktiza eylemektedir.

Binaenaleyh, her bakımdan ihtilaf konusu meselenin ticari addedilmesine bu meseleye ait ihtilafın ticaret mahkemesince hal ve faslına zikredilen kanuni sebeplere binaen imkân görülmemiştir.

Heyet azasından bir zat tarafından bazı anonim şirketlerin esas mukaveleleri komiser ücretinin şirketlerce tediye olunacağına dair kayıt ve taahhüdü ihtiva eylediğinden bu şekilde taahhüt vakı ise meselenin şirkete nazaran ticari addi icabedeceği yolunda bir mütalaa dermeyan edilmişse de; anonim şirketlerin esas mukavelesine böyle bir kayıt ilave edilmesi, kanunun tahmil ettiği bir vecibenin yerine getirileceğini beyan ve tekitten ibaret olması hasebile meseleye ticari bir vasıf izafe edemeyeceğinden bu noktai nazar tasvibolunmamıştır.

Netice; anonim şirketlerin muamelelerini teftiş ve murakabe için hükümetçe bu şirketler nezdine izam edilen komiser ücretlerinin tediyesine taalluk eden uyuşmazlıkların hukuk mahkemesince rüyet ve halli iktiza ettiğine ilk toplantıda 22.6.1955 tarihinde üçte ikiden fazla ekseriyetle karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy