Yargıtay Büyük Genel Kurul 1954/13 Esas 1955/19 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1954/13
Karar No: 1955/19
Karar Tarihi: 30.11.1955

(5602 S. K. m. 35)

Dava: 5602 Sayılı Tapulama Kanunu uyarınca Arazi Kadastrosu işlerine başlandığı ilan olunan birlikte kain gayrimenkuller hakkında Tapulamadan önce açılmış olup umumi mahkemelerde derdest bulunan şufa davalarının Gezici Arazi Kadastro Mahkemelerinde bakılıp bakılmayacağı hakkında Temyiz Dördüncü Hukuk Dairesinin 27.4.1953 tarih 1988/2749 sayılı merci tayini ilamiyle Yedinci Hukuk Dairesinin 22.6.1953 tarih 3725/3741 sayılı ilamları arasında içtihat ihtilafı bulunduğu Kalecik Gezici Arazi Kadastrosu Hakiminin 11.1.1954 tarih üç sayılı yazısında bildirilmiş, buna müteallik ilamlarla her iki dairenin noktai nazarlarını belirten yazılan Temyiz Mahkemesi Birinci Reisliği tarafından 11.5.1954 tarih 1631 sayılı derkenarla Temyiz Mahkemesi Tevhidi İçtihat Hukuk Kısmı Umumi Heyetine tevdi edilmiş olmakla keyfiyet müzakere olunarak sonuçta;

Karar: Temyiz Dördüncü Hukuk Dairesinin bahsi geçen ilamı Kalecik Sulh Hukuk Mahkemesi ile Kalecik Gezici Arazi Kadastrosu Mahkemesi arasında tekevvün eden selbi vazife ihtilafı üzerine sadır olmuştur. Davanın mevzuu şufa talebine dairdir. Dava mahalli Sulh Hukuk Mahkemesine ikame olunmuştur. Dava derdest bulunduğu sırada gayrimenkulün kain olduğu mahalde Tapulama faaliyetine başlanması üzerine 5602 sayılı Kanunun otuzbeşinci maddesine dayanılarak dava evrakı Gezici Arazi Kadastrosu Mahkemesine devredilmiş bu mahkemece de davanın aynı Kanunun otuzdördüncü maddesinde tadat edilen hususlardan bulunmadığı mütalaasiyle vazifesizlik kararı ittihaz olunmuştur.

Temyiz Dördüncü Hukuk Dairesi (Davanın konusu davalının diğer hissedarlardan bedeli mukabilinde satın almış olduğu hisseye karşı diğer hissedar davacının hakkı şufasını kullanarak davalıya yapılan satışın iptaliyle kaydın namına tashihi talebinden ibaret bulunmasına göre davanın ruiyeti Hukuk Mahkemesinin vazifesine dahil mevattan bulunmuş) olduğunu içtihat ederek Kalecik Sulh Hukuk Mahkemesinin vazifesizlik kararını kaldırmış ve bu mahkemeyi merci tayin etmiştir.

Yedinci Hukuk Dairesinin bahsi geçen ilamiyle ise Salihli Gezici Arazi Kadastrosu Mahkemesinde tetkik ve halledilen şufa davasına ait karar vazife noktasına ilişilmeden tastik edilmiş bulunmaktadır.

Her iki daire arasında umumi hükümler dairesinde mahalli mahkemelerde derdest bulunan şufa davalarının 5602 sayılı Kanunun otuzdördüncü maddesinde tadat edilen davalara dahil olup olmadığı, otuzbeşinci madde uyarınca Gezici Arazi Kadastrosu Mahkemesine devredilip edilemeyeceği ve bu mahkemelerin bu nevi ihtilafları hal ile vazifeli bulunup bulunmadığı noktasında içtihat ihtilafı aşikardır.

İşin esasına gelince; Bahsi geçen otuzdördüncü maddede Kadastro Hakiminin mülkiyete ve mülkiyetin gayri ayni haklara, benzeri Arazi Kadastrosunu ilgilendiren bütün davalara bakacağı, otuzbeşinci maddede ise Kadastro işlerinin başladığı birlikteki gayrimenkullere ait olup Mahalli Mahkemelerce görülmekte olan kesinleşmemiş dava dosyalarının Kadastro Hakimine devrolunacağı yazılı bulunmaktadır.

Tapulama işlerine başlanmadan önce şufa hakkının kullanılmış ayni hakların tayin ve tespitini, Tapu Sicillerinin yeniden tesisini ve hak sahiplerine yeniden tapu verilmesini istihdaf etmektedir.

Tapulama işlerine başlanmadan önce şufa hakkının kullanılmış olması hali, bu hak müteaddide tevhidi içtihat kararlarında belirtildiği üzere inşai haklardan bulunması bakımından, meşfu hisseye ait eski kaydın düzeltilmesini ve şu suretle Tapulama zımnında yeni kaydın şefi üzerine tesisini icap ettirir.

Tapulama tarihine tekaddümeden hukuki sebep ve vakıalardan mütevellit ve o tarihteki Tapu Sicilli durumuna müessir ihtilaf Sicilli alakalandırması bakımından Arazi Kadastrosunu doğrudan doğruya ilgilendirmektedir. Tapu Sicilline müessir ve bu sebeple Arazi Kadastrosunu ilgilendiren ve Hakimden izhari bir karar istihsaline matuf talep ve ihtilafların halli ise otuzdördüncü madde uyarınca Gezici Arazi Kadastrosu Mahkemesinin vazifesi cümlesindendir.

Sonuç: Bu itibarla; Kadastro işlerinin başladığı birlikteki gayrimenkullere ait olup Tapulamadan önce kullanılmış bulunan şufa hakkı sebebiyle tehaddüs eden ihtilafların Gezici Arazi Kadastrosu Mahkemesinde görülmesi icap ettiğine 06.07.1955 tarihinde mevcudun üçte ikisini geçen ekseriyetiyle karar verildi. (¤¤)



Full & Egal Universal Law Academy