Yargıtay Büyük Genel Kurul 1954/23 Esas 1957/15 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1954/23
Karar No: 1957/15
Karar Tarihi: 20.05.1957

(765 S.K. m. 414, 415, 416, 434)

Dava: Türk Ceza Kanununun 434 üncü maddesinde yazılı cürümlerden birisiyle mahkûm olup da cezası tamamen infaz edildikten sonra mağdure kız veya kadınla evlenen kimsenin bu cezasının, bundan sonra işlediği diğer bir cürümde tekerrüre esas teşkil edeceği Beşinci Ceza Dairesinin 22.6.1948 tarih E. 1628, K. 1800 ve İkinci Ceza Dairesinin 13.8.1953 tarih E. 11160, K. 9856 sayılı kararlariyle ictihad edilmişken Dördüncü Ceza Dairesinin 27.11.1953 tarih ve E. 11127, K. 12271 sayılı ilâmiyle bunun hilâfına bir karar verilmiş olduğundan tehassül etmiş olan içtihad ihtilâfının tevhidi içtihad suretiyle bir karara bağlanması için toplanan ceza kısmı umumî heyetinde keyfiyet müzakere edildi.

Türk Ceza Kanununun 434 üncü maddesinde; kaçırılan, alıkonulan veya 414, 415 ve 416 ncı maddelerde yazılı cürümlerden birinin mağduru olan kız veya kadınla maznun veya mahkûmlardan birinin evlenmesi halinde hukuku âmme davasının ve hüküm verilmiş ise cezanın çektirilmesinin tecil olunacağı hükmü vazedilmiştir.

Mahza maznunu mağdure ile evlenmeğe teşvik düşüncesine ve evlenme vuku bularak namusu ihlâl edilen kız veya kadına bu suretle en büyük telâfi sebebi sağlandıktan sonra kurulmuş olun ailenin huzur ve sükûnunu ihlâl etmemek ve ceza takıbatı dolayısıyla bunları birbirinden ayırmamak gibi maksatlara dayanan bu hüküm, maddenin metninden de açıkça anlaşıldığı veçhile mutlâk ve hudutsuz olmayıp evlenmenin icra edileceği tarih itibariyle bir takyide tabi tutulmuş bulunulmaktadır. 434 üncü maddedeki "Evlenme vukuu halinde hüküm verilmişse cezanın tecil olunacağı" na dair olan hükmün tatbikının bahis mevzuu olabilmesi için mahkûmun, cezasının infazı tamamlanmadan önce mağdure ile evlenmiş olması icabedeceği gayet tabiidir. Aksi takdirde yani mahkûm cezası çektirildikten sonra mağdure kız veya kadınla evlenmiş ise artık cezanın tecilinden bahsedilmesine ne kanuni ne de hukuki imkân tasavvur edilemeyeceği gibi bu vaziyetlerde 434 üncü maddenin tatbikı de düşünülemez. Bir kimsenin, mahkûm olduğu cezası infaz edildikten sonra yeni bir suç işlediği ve kanuni şartları da mevcut bulunduğu takdirde son suçuna ait cezanın tekerrür sebebiyle arttırılacağı ise izahtan varestedir.

Bu itibarla : 434 üncü maddenin muayyen cürümlerde muayyen vaziyetlerde bulunan şahıslar hakkında derpiş ettiği hükümlerin, kanunun metni ve kanun vazıının maksadı dışında tevsi edilerek infaz edilmiş olan cezanın tekerrüre esas tutulmamasına hukuki imkân mevcut olmadığı cihetle mezkûr maddede beyan edilen cürümlerden birisiyle mahkûm olup da cezası tamamen infaz edildikten sonra mağdure kız veya kadınla evlenmiş olan kimsenin bu cezasının bundan sonra işlediği diğer cürümlerde, kanuni şartları mevcut olduğu takdirde, tekerrüre esas tutulacağına 20.5.1957 tarihinde ilk oturumda üçde ikiden fazla ekseriyetle karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy