Yargıtay Büyük Genel Kurul 1955/19 Esas 1955/28 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1955/19
Karar No: 1955/28
Karar Tarihi: 14.12.1955

(765 S. K. m. 29)

Dava: Türk Ceza Kanunu'nun 29. uncu maddesinin 5.fıkrasındaki sıraya dahil olmayan artırıcı ve azaltıcı sebeplerin 5.inci fıkradaki sebeplerden sonra tatbik edilebilip edilemeyeceği hususunda Temyiz Mahkemesi Dördüncü Ceza Dairesi'nden verilen 11.4.1947 tarih ve 4603/5422 ve Ceza Umumi Heyeti'nden sadır olan 1.2.1954 tarih ve 150 E. 16 K. sayılı ilamlarda belirtilen içtihat hilafına 10.10.1955 tarihinde toplanan Ceza Umumi Heyeti'nde mümasil bir hadisenin müzakeresi sırasında bir ekseriyet tebellür ettiği anlaşıldığından Birinci Reisliği'nin 13.10.1955 tarih ve 1/64 sayılı yazılariyle iş Tevhidi İçtihat Umumi Heyeti'ne sevkedilmekle keyfiyet büyük heyette münakaşa ve müzakere olundu:

Karar: Cezalar, Türk Ceza Kanunu'nun 29 uncu maddesinde yazılı kaidelere göre tertip olunur.

29 uncu madde muhtelif kaideler koymuştur. Bunlar: 1 - Cezaların artırılması eksiltilmesi ve değiştirilmesinin kanuniliği, 2 - Temel cezanın tayini, 3 - Artırma ve eksiltmenin birbirini takip etmesi, 4 - Cezanın evvela artırılması, sonra eksiltilmesi, 5 - Bütün hallarde bu maddede yazılı dört sebebin en sonra nazara alınması, 6 - Her cezanın nevine mahsus hadlerin tecavüz edilemeyeceği. 7 - Taahhütsüz adli tevbihtir.

Hükmedilecek cezanın tayin edilebilmesi için 29 uncu maddenin vazettiği kaideye göre evvela o suça kanunun koyduğu aşağı ve yukarı hadler arasında bir ceza tayin edilecektir ki bu temel cezadır. Bundan sonra ceza şiddet sebepleriyle birbiri ardınca indirilecektir; ancak, bu kaideye istisna olarak 29 uncu maddenin 5 inci fıkrası dört halin en sonra nazara alınmasını emretmektedir. Bu dört hal, yaş, akli halet, takdiri tahfif sebebi ve tekerrürdür.

29 uncu maddenin 5 inci fıkrası "bütün hallerde mücrimin yaşı, akli haleti, esbabı muhaffifei takdiriye ve tekerrür hususları ve bu sıra takip olunmak şartiyle en sonra nazara alınır" demekle iki kaide koymaktadır. Bunlardan birincisi, bu dört sebebin diğer sebeplerden sonra nazara alınacağı, ikincisi de bu dört sebebin kendi aralarında metindeki sıraya (yani evvela yaş, sonra akli halet, bundan sonra takdiri tahfif sebebi, en nihayet tekerrüre) riayet olunacağı keyfiyetidir.

Bu dört sebebin, diğer artırıcı ve azaltıcı sebeplerden sonra uygulanmasını emretmekte kanunun maksadının ne olduğu mehaz kanunun gerekçesinden şöyle anlaşılmaktadır: Cezanın artırılmasında, yahut eksiltilmesinde hadiselerin büyük bir ekseriyetinde takip edilecek sıranın ekseriyetinde takip edilecek sıranın ehemmiyeti yoktur. Hangi nisbetten başlanırsa başlansın daima ayni neticeler elde edilir. Yaş ve akli halet ise diğerlerinden farklı hesaba müncer olan yegane sebeptir. Fiilden ziyade şahsa taalluk eden bu sebeplerin, fiile taalluk eden sebeplerden sonra nazara alınması kabul edilmiştir. Bundan sonra takdiri tahfif sebebi ve tekerrür gelir. Takdiri tahfif sebepleri hakimin suçlunun mesuliyeti ve ahlaki durumu hakkındaki en son ve fevkalade takdirine taalluk eder. Tekerrürün en son nazara alınmasına sebep de müebbet ağır hapis suçlusunun hücre müddetinin, cezanın müddeti belli olmadan artırılmasına imkan olmayışındandır.

29 uncu maddedeki sıraya dahil olmayan teşdit ve tahfif sebepleri lehe netice takdirde suçlunun lehine hareket prensibi bakımından sıraya dahil dört sebepten sonra tatbik edilmesi icap edeceği yolunda ileri sürülen mütalaa, yapılan münakaşa sonunda, metine ve mehaz kanunun gerekçesinden anlaşılan maksada uygun düşmediğinden yukarıda yazılı sebeplerle ekseriyet tarafından kabul edilmemiş, eklalliyette kalmıştır. Netice :

Sonuç: 29 uncu maddedeki sıraya dahil olmayan diğer sebeplerin evvela artırıcı, sonra azaltıcı sebepler uygulanmak ve sıraya dahil sebeplerden önce tatbik olunmak şartiyle kendi aralarında suçlunun en ziyade lehinde netice verecek şekilde tertip ve tatbik olunacağına; fakat 29 uncu maddedeki sıraya dahil dört sebebin en sonra nazara alınacağına, bu itibarla Ceza Umumi Heyeti'nin 10.10.1955 tarihli toplantısında tebellür eden içtihadın kanuna uygun bulunduğuna ilk toplantıda reylerin üçte ikisini geçen ekseriyetiyle 14.12.1955 tarihinde karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy