Yargıtay Büyük Genel Kurul 1955/5 Esas 1955/8 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1955/5
Karar No: 1955/8
Karar Tarihi: 20.04.1955

(2004 S. K. m. 135)

Dava: Gayrimenkule ait izale i şuyu ilamı infaza konularak ihale muamelesi icra ve satış bedeli tediye olunup alıcısı namına tapuya tescil edildikten sonra mezkur gayrimenkulün müşterisine teslimi icabedeceği tabiidir. Ancak gayrimenkulün hissedarlarından birisi veya bir kaçı tarafından tevsik edilmiş bir icra aktine müsteniden işgal edildiği görüldüğü takdirde dahi tahliyesi lazım gelip gelmeyeceği hususunda İcra ve İflas Dairesinin takarrur etmiş içtihadı hilafına bu defa yeni bir içtihat tebellür etmiş olduğundan keyfiyetin tevhidi içtihat yolu ile halli iktiza etmiş olmakla müzakere ve tetkikat icrasından sonra aşağıdaki karar verilmiştir.

İcra ve İflas Dairesinin evvelki kararlarına göre izaleişuyu ilamına müsteniden satış yapıldıktan sonra gayrimenkulün hissedarlardan biri veya bir kaçı tarafından resmi kira aktine dayanılarak işgal edildiği anlaşıldığı takdirde İcra ve İflas Kanununun 135 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca borçlu mevkiinde olan şagil hissedarın mezkur gayrimenkulden çıkarılması lazımgelmekte idi. Çünkü izaleişuyu ilamının infazını hissedarlardan her hangi birisi isterse icra tekniği bakımından diğer taraf borçlu mevkiinde bulunmaktadır. Sözü geçen fıkra ise gayrimenkulü işgal eden borçlunun kayıtsız ve şartsız tahliyesini emretmektedir. Ahiren İcra ve İflas Dairesinde gayrimenkulü işgal eden hissedar resmi bir mukavele ibraz ettiği takdirde 135 inci maddeye göre tahliye yapılmayarak alıcının şeklinde yeni bir ekseriyet tehassül etmiştir. Filhakika gayrimenkulü işgal eden hissedarın elinde değer hissedarlarla aktetmiş olduğu resmi bir mukavele mevcut ise bunu nazara almadan tahliye cihetine gidilebilir mi? Bu mukaveleyi imza eden diğer hissedar veya hissedarların gayrimenkuldeki hisseleri pek cüzi olabilir; Hatta gayrimenkulün tamamını değil yalnız kendi hisselerini icar etmiş bulunabilirler. Bu muamelede suiniyet iddiası da ileri sürülebilir. Yapılan akit Medeni Kanunun 624 üncü maddesinde de uygun olmayabilir.

İzaha hacet yok ki vazifesi yalnız mevcut hakları sahibine vermekle, yani infaz işleriyle mükellef olan İcra Dairesinin veya satış memurunun; şagil hissedarın ibraz ettiği bu resmi vesikayı hükümsüz saymasına ve tahliye sırasında göz önünde tutmamasına yetkisi varmıdır. Ortada resmi surette yapılmış bir akit mevcuttur. Bu aktin sahih olup olmadığı, feshi lazımgelip gelmediği ve nihayet suiniyete müstenit bulunup bulunmadığı hususlarının tetkiki mahkemenin vazifesi cümlesindendir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 571 inci maddesindeki atfa istinaden satış yapan memurun ve bu gibi işlerde tetkik mercii sıfatını haiz olan Sulh Hakiminin merci sıfatiyle bu cihetleri tetkike salahiyeti bulunmadığı aşikardır. Bu ve buna benzer iddialar takip hukuku ile iştigal eden makamları ilgilendirmez. Çünki bunlar, yapılan aktin hükümsüzlüğünü derpiş eden esasa müteallik ihtilaflardır.

Şu halde bahis mevzuu ilamların infazı sırasında gayrimenkulü işgal eden hissedar da olsa İcra ve İflas Kanununun 135 inci maddesinin üçüncü şahıslar hakkındaki hükümleri dairesinde ve hacizli gayrimenkullere kıyas suretiyle muamele yapmak icabetmektedir.

Ancak izalei şuyu ilamlarının infazında mezkur 135 inci maddede zikrolunan haciz bahis mevzuu olamayacağından ibraz olunacak resmi vesika tarihinin evvel veya sonra olmasının hadiseye tesiri olmaması gerekmektedir.

Sonuç: Netice ; İzalei şuyu ilamına müsteniden alıcı üzerine ihalesi icra kılınan gayrimenkulü hissedarlardan bir veya bir kaçının tevsik edilmiş bir icra akdine dayanarak işgal ettikleri anlaşıldığı takdirde ibraz olunacak vesikanın tarihine bakılmaksızın İcra ve İflas Kanununun 135 inci maddesinde zikri geçen üçüncü şahıslar hakkındaki hükmün tatbik edilmesi; yani alıcı İcra vasıtasiyle bunları tahliye ettiremeyip Borçlar ve Milli Korunma Kanunları hükümleri dairesinde mahkemeye müracaat edilmesi lazımgeleceğine ve İcra ve İflas Dairesinin son içtihadının kanuna uygun bulunduğuna ilk müzakarede mevcudun üçte iki ekseriyetle 13.4.1955 tarihinde karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy