Yargıtay Büyük Genel Kurul 1957/11 Esas 1957/26 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1957/11
Karar No: 1957/26
Karar Tarihi: 04.12.1957

(6570 S. K. m. 7)

Dava: 6570 sayılı kanunun 7. maddesinin A bendi hükmüne göre kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye istenebileceği kabul edilmiş olup bu maddeye müsteniden yapılan icra takibi üzerine kiracı tarafından itiraz ile yazılı vesikadaki imza inkar edildiği ve icra hakimliğince İcra İflas Kanununun 68. maddesine tevfikan tatbikat yapılarak imzanın müstecire aidiyeti anlaşıldığı takdirde itiraz muvakkaten ref edilip bu karar kesinleştikten sonra tahliye muamelesine tevessül edilmek lazım geleceği evvelden beri İcra ve İflas Dairesi'nin takarrur etmiş içtihadı iken bu kerre mezkur içtihada muhalif olarak yeni bir içtihat tebellür eylemiş ve bu gibi tasdiksiz vesikalardaki imzaların inkarı halinde icranın durdurulması ve işin mahkemeye havalesi lazım geleceği mütalaasına varılmış olduğundan her iki içtihat arasındaki açık mübayenet göz önünde tutularak keyfiyet yüksek İçtihadı Birleştirme Kuruluna arz edilmiş olmakla bu hususta yüksek kurul tarafından yapılan müzakere sonunda aşağıdaki karar ittihaz olunmuştur.

İcra ve İflas Kanununun 68. maddesinde icra hakimliğine verilen imza tatbiki salahiyeti münhasıran para borcuna taalluk edip bunun haricinde kalan ve akti tazammun eden taahhütname ve mukavelename gibi vesikalardaki imzaların tatbikine mercii salahiyeti yoktur. Mezkur maddedeki salahiyet mevziine münhasırdır. İcra hakiminin mahdut olan bu salahiyetini diğer hususlara kıyas suretiyle teşmile kanunun metin ve ruhu müsait değildir.

Gerek 6570 sayılı kanunun 7. maddesinin A bendine müsteniden verilmiş olan tahliye taahhüdünü mutazammın tasdiksiz vesikalar gerekse noterden tasdik edilmemiş olan kira mukavelenamelerindeki imza itiraz vukuunda inkar edildiği takdirde İcra ve İflas Kanununun 272 ve müteakip maddelerdeki ahkam dairesinde ihtilafın halli gerekmektedir. Zikri geçen maddeler bu gibi hallerde yapılacak muameleleri açık olarak göstermiştir. 275. maddede aynen şöyle denilmektedir: "Tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet, ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz ref olunur. Aksi takdirde refi talebi reddolunur". Madenin son fıkrasında ise kiralayanın umumi hükümler dairesinde mahkemeye müracaat hakkının mahfuz olduğu zikredilmektedir. Bu maddede gerçi kira mukavelenamesinden bahsedilmekte ise de tahliye talebine karşı alacaklı itirazın refini isteyebilmek için nasıl ki noterden resen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş veyahut ikrar olunmuş bir mukavele ibrazına mecbur ise 6570 sayılı kanuna tevfikan tahliye talebinde bulunabilmek için de ibraz edilecek vesikanın ayni kuvvetle olması şarttır. Çünkü her iki talep de, neticede tahliyeye müncer olmaktadır.

Sözü geçen 6570 sayılı kanununun 7. maddesinin A bendi hükmünün kemaliyle tatbik edilebilmesi için vazııkanun tarafından hususi surette verilmiş olan bu yetkinin tetkik merciince umumi hükümler dairesinde tatbiki lazım geleceği mütalaası ileri sürülmüş ise de istihkak davalarının rüyetinde olduğu gibi burada umumi hükümlerin tatbik olunacağına dair kanunda sarahat mevcut olmadığından, bu mütalaa kabule şayan görülmemiştir.

Sonuç: Binaenaleyh 6570 sayılı kanunun 7. maddesinin A bendine tevfikan verilmiş olup noterlikçe resen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmemiş olan veyahut ikrar edilmeyen tahliye taahhüdünü havi vesikalarla yine aynı mahiyetteki kira mukavelenamelerindeki imzaların itiraz üzerine inkarları halinde takip durdurularak alacaklı mahkemeye müracaatta muhtar olmak üzere refi talebinin reddine karar verilmek lazım geldiğine ve İcra ve İflas Dairesi'nin son içtihadının doğru olduğuna, üçte iki ekseriyetle 4.12.1957 tarihinde karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy