Yargıtay Büyük Genel Kurul 1958/24 Esas 1962/2 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1958/24
Karar No: 1962/2
Karar Tarihi: 02.03.1962

(818 S. K. m. 20, 62)

Yargıtay Birinci Başkanlığına verilen dilekçelerle Posta, Telgraf, Telefon İşletme Genel Müdürlüğünün telefon abonelerinden yaptığı hizmetin karşılığı olan abone parasından ayrı olarak hat bakım ücreti adıyla almakta olduğu parayı istemekte haklı bulunup bulunmadığı konusunda Yargıtay Ticaret Dairesiyle Üçüncü Hukuk Dairesinin kararları arasında birbirini tutmazlık olduğu belirtilerek kararlardaki aykırılığın içtihadı birleştirme yoluyla giderilmesi istenmiştir.

Üçüncü Hukuk Dairesinin 1721/1457 sayılı ve 25.2.1957 günlü kararında Genel Müdürlüğün hat bakım parasını isteyebileceği esasının benimsenmiş olmasına karşılık. Ticaret Dairesinin 4279/ 4198 sayılı ve 14.7.1956 günlü kararında ise Genel Müdürlüğün bakım parasını istemeyeceği kabul olunmuştur. Bu durum karşısında, içtihadı Birleştirme Hukuk Bölümü Genel Kurulunca, içtihadı birleştirme sebebinin gerçekleşmiş bulunduğuna oybirliğiyle karar verildikten sonra, konu incelendi; gereği görüşülüp konuşuldu:

1- Uyuşmazlığın esası, Genel Müdürlüğün kuruluşuna ilişkin 6145 sayılı kanunun 11. maddesi hükmüne verilen anlamdan çıkmaktadır. Ticaret Dairesi kararı, sözü geçen madde uyarınca Genel Müdürlüğün, ancak ve ancak yapacağı iş veya hizmetin karşılığını tarifeye koyabileceği, hukuk bakımından iş ve hizmetin karşılığı olmayan paraları tarifeye koyamayacağı düşüncesine dayandığı halde Üçüncü Hukuk Dairesi kararı, söz konusu madde gereğince hat bakım parası veya başka adlarla tarifeye konulacak paraların istenmesinin mümkün olduğu düşüncesine dayanmaktadır.

2- Abonelerle Genel Müdürlük arasındaki hukuki münasebet, abonman mukavelesi denilen akitte düzenlenmiş ise de, akdin şartları kanunun birçok kesin hükümlerine (amir hükümlerine) dayanmaktadır. Bu akitlerle alınacak paralar, yalnız, yukarıda sözü edilen madde uyarınca yapılacak tarifelere göre alınabilecektir. Sözü geçen maddede ise, tarife konusunun, sadece hizmet ve ya işin karşılığı olacağı, kesin şekilde açıklanmıştır. Hizmet veya işin karşılığı ise, tespit edilen tarife parasıdır ki Genel Müdürlük bunu almakta ve hiç kimse, bu haklı isteğe karşı itirazda bulunmamaktadır.

3- Kurulda, telefon hizmetinin karşılığının tespiti için hat bakım giderlerinin de, sabit tesisler giderlerinin de göz önünde tutulması gerekli unsurlar oldukları cihetle tarifenin bunları da kapsamına alabileceği görüşü ileri sürülmüştür. Bu görüş iktisadi bakımdan doğrudur ve tarife parasının hesaplanmasında bunların da, amortismanların da, memur ve hizmetlilere ödenen iş paralarının da, elektrik akımı giderleri gibi daha birçok giderlerin de göz önünde tutulması bir zorunluluktur. Tarife ile tespit olunan karşılık, hesaplandığı sırada, elbet, bütün bu unsurlar hesaba katılmıştır. Sonradan bunlardan birisinde veya bir kaçında bir yükselme görülecek olursa yapılacak işlem, tarifedeki karşılığı yükselmeye göre artırmak olabilir; yoksa tarifedeki karşılık değişmeksizin, işletmeyi ilgilendiren giderlerin bazılarını da hizmetin karşılığı saymak ve bunu aboneden ayrıca istemek hukuk bakımdan, mümkün değildir; çünkü hizmet karşılığı, kanunda başkaca bir hüküm bulunmadıkça veya kanun uyarınca belli edilen bir para veya başka bir edimidir ve doğrudan doğruya hizmetle ilgilidir. Bu sebeplerle, Üçüncü Hukuk Dairesinin görüşü, kurulun çoğunluğu tarafından 6145 sayılı kanunun 11. maddesi hükmüne ve dolayısıyla taraflar arasındaki abonman mukavelesi hükümlerine uygun bulunmamıştır.

Telefon kendi malı olmayan abonelerden alınan telefon kiralarına hiç kimsenin itiraz etmemekte bulunması dahi, Üçüncü Hukuk Dairesinin görüşünü haklı göstermez. Çünkü, kanunun veya akdin her hangi bir hükmü ile, abonenin telef onunu Genel Müdürlüğün karşılıksız vereceği esası benimsenmiş değildir. Abonenin kendi malı olan telefonun kullanılması halinde telefon kirası alınmamaktadır. Bu kira, gerçek bir (menkul mal kirasıdır. Bu bakımdan, hat bakım parası veya sabit tesisler kirası adıyla alınan paralarla telefon kirasının nitelikleri tamamıyla ayrıdır ve telefon kirasının alınması, kanuna aykırı değildir.

4- Yukarki açıklamalardan anlaşıldığı üzere. Genel Müdürlük telefon abonelerinden, her ne ad altında olursa olsun, tarife ile kabul edilen abone parasından başka bir istekte bulunamaz ve böyle bir istek, abone tarafından kabul edilse bile, sözü edilen 11. maddedeki kesin hükme aykırı olacağı cihetle Borçlar Kanununun 20. maddesi hükmünce bu kabul, muteber olmaz. O halde aboneler, tarife parasından başka kendilerinden alınmış olan paraları, Borçlar Kanununun 62. maddesi uyarınca geri isteyebilecekleri gibi genel Müdürlüğün böyle bir alacak isteyemeyeceğinin tespitini de dava edebilir ki bu tespit davasına bizim hukuk uygulamalarında eski hukuktan gelme bir alışkanlıkla (muarazanın önlenmesi davası) denilmektedir. Sonuç;

Posta, Telgraf ve Telefon İşletme Genel Müdürlüğünün, telefon abonelerinden, her ne ad altında olursa olsun, abone parasından başka hiçbir şey istemeye hakkı bulunmadığına, 05.02.1962 günlü ilk toplantıda üçte ikiyi aşan çoğunlukla karar verildi.

AYKIRI GÖRÜŞ

Sunihi Arsan (3. HD. Bşk.)

1- Taraflar abonman mukavelenamesinin 21 inci maddesiyle işletmenin tarifede değişiklik yapabileceğini kabul etmişlerdir. Bu hususta daireler arasında ihtilaf yoktur. Şu halde tarife nedir? Bunu tespit lazımdır, işletme hukukunda tarife şöyle tarif edilmektedir: Alım ve satımı veya ifası bizzat devletin veya devletçe tanınan imtiyaza binaen belli müesseselerin inhisarında olan mali ve hizmet karşılığı olarak amme hukuku prensiplerine göre devletçe tanzim edilen veya devletin tasdik ve tasvibiyle tatbik olunan ücret miktarlarını gösteren cetveldir.) Bu tarifi daha basite irca edersek tarife (yapılacak iş ve hizmetler karşılığında alınacak ücreti tespit eden cetveldir) diyebiliriz. Şu tariften açıkça anlaşıldığına göre tarifedeki değişiklik mefhumu yalnız mutlaka mevcut ücretin artırılmasını hedef tutmaz, aynı zamanda yeni bir ücretin tarifeye ilavesini caiz kılar, işletmede olayda doğrudan doğruya ücretin artırılması cihetine gitmemiş ve tarifeye usulü dairesinde hat bakım ücretini veya sabit tesisat kirası karşılığını ilave etmiştir. Yukarı ki tarife nazaran işletme tarife pozisyonunda bu değişikliği yapmaya yetkilidir. Kaldı ki 6145 sayılı Kanunun II nci maddesinde (işletmenin yapacağı iş ve hizmetler karşılığında alacağı ücretler tarifelerle tespit olunur) denilmekte ve abonman mukavelenamesinin 21 nci maddesinde de (işletmenin nizamname, tarife ve talimatnameler üzerinde yapacağı değişiklikleri abonenin kabul ve taahhüt ettiği) belirtilmektedir. Mukavelenamenin bu maddesi yalnız tarifede tayin olunan ücretin miktarı üzerinde değişiklik yapılabileceğini tasrih etmemiş, bilakis daha umumi ve daha geniş manada tarife ve talimatnameler üzerinde değişiklik yapmak yani tarife pozisyonlarını ve tarife muhtevasını değiştirmek hak ve salahiyetini işletmeye tanımış tır. Bu itibarla işletmenin hat bakım ücretini veya tesisat kirasını tarife mevzuu yapmaya yetkisi mevcut olmak gerekir. Şunu da kaydetmek lazımdır ki bu gün birçok abonelerden işletmece makine kirası alınmaktadır ve hiç bir zaman işletmenin esasen konuşmayı temin için tedarikine mecbur olduğu makine kirasını almaya yetkisi olmadığı yolunda bir itirazla karşılaşılmamıştır.

2- işletme hukukunda alınacak ücretin tespitinde o iş ve hizmetin yapılmasında müessir masraf unsurlarının her birini değerlendirilmesi lazımdır. Böylece o iş ve hizmetlerin maliyeti hesaplanır ve ücret ona göre tayin olunur. Bu hal tarife tekniğinin esas prensibidir. Hadisede şehiriçi telefon konuşma ücretlerinin tespitinde de yapılan hizmete müessir başlıca iki masraf unsuru mevcuttur: A Sabit tesisler (santral ve şebeke), B işletme (konuşma sayısı). Hat bakım ücreti veya sabit tesisat kirası, bir aboneyi konuşturmak için tesis edilmiş bulunan santral ve şebekeden o aboneye tahsis edilen devreye isabet eden kısımların yıllık amortisman karşılığıdır. (Bu amortisman memleketimizde 240 lira civarındadır). Şehiriçi telefon ücretleri böylece biri sabit tesislerden, diğeri ise konuşmadan mütevellit iki nevi ücret toplamından ibarettir. Binaenaleyh hat bakım ücreti, sabit tesisat kirası, adı ne olursa olsun hizmet karşılığı alınan bir para olduğundan ilmen ve hukukan ücrettir ve tarife mevzuu yapılması caizdir. Demek oluyor ki hat bakım ücreti veya sabit tesisat kirası alınmadan evvel de mukavelede yazılı konuşma ücreti içinde bunlar dahildir. Bilahare işletmenin yaptığı iş doğrudan doğruya bu iki unsurun karşılığının toplamına zam yapmayarak aşağıda izah edilecek sebeplere binaen sabit tesisler amortismanını artırmaktan ve bu tezyide ilişkin miktarı ayrıca tahakkuk ettirmekten ibarettir. Yabancı memleketlerin pek çoğunda sabit tesis amortismanları (muhtelif namlar altında alındığı da bir vakıadır.

3- İşletme acaba bu şekilde ayrı ayrı tahakkuka neden lüzum gördü? Sabit tesis amortismanlarının yani hat bakım ücretlinin, sabit tesisat kirasının mütehavvil olan konuşma ücretine aksettirilmesi doğru değildir. Hilafının kabulü tarife tekniğine uygun düşmez. Çünkü bu halde abonenin konuşmaması veya az konuşması halinde büyük masraflarla meydana getirilip aboneye tahsis edilen yani kiralanan devreden (santral ve şebekeden) dolayı o aboneden hiç ücret alınmaması veya az alması lazım gelir. Bundan başka işletme için iki türlü müşteri vardır: Biri iyi müşteri, diğeri kötü müşteridir, iyi müşteri çok konuşan ve peşin ödediği bir senelik abonman ücretinin üstünde ücret ödeyen müşteridir. Kötü müşteri ise yalnız senelik peşin ödediği ücret kadar konuşan müşteridir. Faraza senede yalnız 500 mükaleme yapan bir müşteri ise ayda 1000 konuşma yapan müşteri tasavvur ediniz. Eğer şebeke ve santral amortisman karşılığı olan, kat bakım ücreti veya sabit tesisat kirası konuşma ücretine aksettirilirse adaletsizlik yapılmış olur. Çünkü mükaleme ücretinin 25 kuruştan 50 kuruşa çıkarıldığını düşünelim: Senede 500 mükaleme yapan müşteri 250 lira ödeyecektir. Halbuki ayda 100 mükaleme yapan müşterinin senede 6000 lira ödemesi lazım gelecektir. Halbuki az konuşan bir abone ile çok konuşan bir abone arasında devrede hat ve santralda numara işgali bakımından hizmetten istifade hususunda hiç bir fark yoktur. Tıpkı bir ev kiralayan bir kimsenin evi boş bırakması halinde dahi kirayı tamamen ödemesi gerektiği gibi devrede hat ve santralda numara işgal eden bütün abonelerin müsavi şartlar içinde şebeke ve santral amortisman karşılığı olan hat bakım ücretini veya sabit tesisat kirasını ödemesi icap eder. Halbuki bu ücretler mükaleme ücretine aksettirildiği takdirde az konuşan kötü müşteri, şebeke ve santral amortisman ücretine iyi müşteri ile müsavi bir şekilde iştirak etmiş olmaz. Bu da adalet prensiplerine ve işletmecilik teknik ve esaslarına uygun düşmez. Netice;

Yukarıda yazılı düşüncelere müsteniden işletmenin abonelerden hat bakım ücreti veya sabit tesisat kirası adıyla para talep etmeye yetkili olduğu ve bu itibarla Üçüncü Hukuk Daireli kararının isabetli bulunduğu rey ve mütalaasındayım. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy