Yargıtay Büyük Genel Kurul 1959/2 Esas 1959/19 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1959/2
Karar No: 1959/19
Karar Tarihi: 04.03.1959

(743 S. K. m. 639) (2762 S. K. m. 26, 27, 28, 41)

Dava: İcareteynli olarak mutasarrıf uhdesinde tapuda kayıtlı gayrimenkul mutasarrıfının 20 sene evvel vefat etmiş olması halinde o gayrimenkulün zilyetlikle iktisap edilemeyeceği Temyiz Mahkemesi Hukuk Heyeti Umumiyesinin 22.10.1958 tarih 7/119 E. 118. K. sayılı ilamıyla içtihat edilmiş iken 7. Hukuk Dairesinde aynı mahiyette iki davanın temyizen tetkiki sırasında aksi içtihada varılmış olduğu mezkur daire reisliğinden bildirilmiş, keyfiyetin tevhidi içtihat yoluyla hal ve telifi istenmiş, evrak Birinsi Reislik tarafından Temyiz Büyük Tevhidi İçtihat Heyetine tevdi edilmiş olmakla keyfiyet heyetimizde görüşülüp konuşuldu:

Karar: Davalara konu olan gayrimenkuller tapuda mutasarrufları uhdelerinde kayıtlıdır. Gayrimenkullerin nevi tapu kayıtlarında belli bir vakfın icareteynli musakkafı olarak gösterilmiştir. 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 26, 27 ve 28. maddesi uyarınca gayrimenkullerin mülkiyeti henüz mutasarrıfına geçirilmiş değildir. Mutasarrıfın ölümünden itibaren 20 seneden fazla bir zaman geçtiği, gayrimenkulün 20 seneden fazla malik gibi başka bir şahsın elinde bulunduğu ve Vakıflar Kanununun 41. maddesi delaletiyle Kanunu Medeninin 639/2. maddesinde gösterilen şartların tahakkuk ettiği ileri sürülmüştür. Vakıflar İdaresi ise mutasarrıfın ölümü ile gayrimenkulün muhlulen vakfa rücu eylediğini, zilyetlikle iktisaba müsait olmadığını dermeyan etmiştir.

Vakıflar Kanununun 41. maddesinde Kanunu Medenideki müruruzaman hükümlerinin vakıf mallar hakkında da tatbik olunacağı gösterilmiş ise de; bu maddenin matufu olan ve hadiselerle ilgili Kanunu Medeninin 639. maddesinin tatbiki sırasında ayrıca bu maddede derpiş edilen şartların mevcut olup olmadığını aramak icap eder. Zira, Vakıflar Kanunu hükümleri, Medeni Kanunun iktisabı müruruzamana ait hükümlerini değiştirmeyi hedef tutmamıştır.

Tapu kaydında adı geçen ve 20 sene evvel öldüğü iddia edilen şahıs gayrimenkulün icareteynli olarak mutasarrıfıdır. Mutasarrıfın gayrimenkul üzerindeki hakkı (mülkiyet) nevinden değildir. Mutasarrıfa gayrimenkulün maliki denilemez ve gayrimenkulün mülkiyet hakkı, tapu sicillinde bahsi geçen vakfa ait bulunmaktadır; tapu sicillinden malikin belli bir vakıf olduğu açıkça anlaşılmaktadır. O halde bu gibi gayrimenkuller hakkında Medeni Kanunun 639/2. maddesinde yazılı (Tapu sicillinden maliki kim olduğu anlaşılamayan) veya (Yirmi sene evvel vefat etmiş bir kimsenin uhdesinde mukayyet olan) şartları gerçekleşmemiştir. Bu itibarla:

Sonuç: Tapuda mutasarrıfı uhdesinde mukayyet ve belli bir vakfın icareteynli malı olduğu tapu sicilinden anlaşılan gayrimenkul mutasarrıfı 20 sene evvel vefat etmiş olsa dahi o gayrimenkul hakkında Kanunu Medeninin 639/2. maddesinin zilyet lehine tatbik edilemeyeceğine, bu nevi gayrimenkullerin zilyetlikle iktisap olunamayacağına, mevcudun üçte ikiyi aşan ekseriyetiyle 4.3.1959 tarihinde karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy