Yargıtay Büyük Genel Kurul 1960/20 Esas 1960/4 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1960/20
Karar No: 1960/4
Karar Tarihi: 14.03.1960

(818 S. K. m. 73, 260)

Hukuk Umumi Heyetinin 10/6/1953, 8/12/1954 tarih ve sırasıyla 6/22-21, 6/64-63 sayılı kararlarıyla Altıncı Hukuk Dairesini 6/8/1958 tarih 6324/5660 sayılı kararı arasında içtihat aykırılığı olduğu ileri sürülerek bunun giderilmesi istenilmekle mesele Büyük Heyette müzakere edilerek aşağıdaki neticeye varılmıştır.

Hukuk Umumi Heyetinin 10/6/1953 tarih ve 6/22-21 sayılı kararı 5020 sayılı kanunun yürürlükte bulunduğu sırada kira bedellerinin zamanında ödenmeyerek bir yıl içinde iki haklı ihtara sebebiyet verildiği iddiasıyle açılmış olan bir tahliye davası ile ilgilidir. Umumi Heyetin diğer kararı ile Altıncı Hukuk Dairesinin kararı ise Borçlar Kanununun 260. maddesine istinatla açılmış davalara taalluk etmektedir. Şu hale göre Hukuk Umumi Heyetinin 01.06.1953 tarih 6/22-21 sayılı kararı ile müzakere konusu diğer kararlar arasındaki bir içtihat ihtilafından bahse imkan yoktur.

Hukuk Umumi Heyetinin 8/12/1954 tarih 6/64-63 sayılı kararı ile Altıncı Hukuk Dairesinin 6/8/1958 tarih ve 6324/5660 sayılı kararı arasında mübayenet olup olmadığı meselesine gelince;

Umumi Heyetin bu kararında netice itibariyle, muacceliyet kesbetmiş olan kiraları ödemesi. için Borçlar Kanununun 260. maddesi uyarınca kendisine ihtarda bulunulmuş olan müstecirin ihtarname ile istenilen kirayı ihtarnameyi almazdan önce ödemek istediği halde mucirin bunu almaktan kaçındığını ileri sürmesi halinde bu müdafaanın her türlü delil ile ispat olunabileceği ve ispat edildiği takdirde de mucirin mütemerrit duruma düşmüş sayılacağı kabul edilmektedir. Altıncı Hukuk Dairesinin 6.8.1958 tarih, 6324/5660 sayılı kararının taalluk ettiği hadisede ise davalı kiracı müdafaasında davacı mucirin gelip kiraları almadığı gibi posta vasıtasıyla yapılması istenilen tediyeleri de kabulden imtina ettiğim, bunun üzerine de mahkemeye müracaatla tediye yeri tayin ettirdiğini, kiraları da mezkur yere yatırdığını ileri sürmüş, mahkeme de davalının bu müdafaasını sabit ve yerinde görerek davayı reddetmiştir. Altıncı Hukuk Dairesi de posta marifetiyle yapılması istenilen ödemenin Borçlar Kanununun 73. maddesine uygun bir ödeme sayılamayacağı, ihtarname ile verilen mehil içinde kiralar ödenmediği gibi tediye mahalli tayini için de 30 günlük mehil geçtikten sonra mahkemeye başvurulmuş olduğu, bütün bu sebeplerle davalının mütemerrit addedilmesi gerektiği mucip sebepleriyle mahkemenin kararını bozmuştur. Şu hale göre Umumi Heyetin bahis konusu kararı ile Altıncı Hukuk Dairesinin kararı arasında bir içtihat aykırılığı olduğunu kabule imkan yoktur. Netice;

Müzakereye mevzu teşkil eden Hukuk Umumi Heyeti kararı ile Altıncı Hukuk Dairesinin kararı arasında içtihat aykırılığı olmadığına, 14.3.1960 tarihinde, üçte ikiyi geçen ekseriyetle, kararı verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy