Yargıtay Büyük Genel Kurul 1966/11 Esas 1967/2 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1966/11
Karar No: 1967/2
Karar Tarihi: 20.04.1967

(1211 S. K. m. 69)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 8 Eylül 1946 tarihli Ulus Gazetesinde yayınladığı ecnebi dövizleri alım ve satım rayiçlerine ilişkin tebliğ ve 658 sayılı Bakanlar Kurulu kararının yürürlüğe girmesi, daha evvel sözleşmelerle kabul edilen hususi takas primlerinin ödenmesine müessir olup olmadığı hususunda, Yargıtay Ticaret Dairesinin iki ilamında birbirini tutmazlık bulunduğu bildirilmiş olmakla, Yargıtay içtihadı Birleştirme Hukuk Kısmı Genel Kurulunda ilamlar arasında giderilmesi gereken içtihat aykırılığı bulunduğu, oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası görüşülüp konuşuldu:

P.T.T. Genel Müdürlüğü Ankara ve İzmir Telefon Santrallerinin bazı tesis ve tevsii işini, müteahhidin yurda ithal edeceği malzeme karşılığı olarak 3.032.555 İsveç Kronu, 107,967 TL. sı montaj ücreti, ayrıca ithal olunacak malzeme tutarının % 60 oranında hususi takas primi ödemek suretiyle davacı Erikson firmasına vermiş, müteahhit firma da derhal takas muamelesine başlayıp milli bankalardan birinde namına açtırılacak hesaba Türk parası olarak yatırılan paralarla Türk malı satın alıp ihracı, 17/10/1945 tarihli sözleşme ile taahhüt eylemiştir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 8 Eylül 1946 tarihli tebliği Ulus Gazetesinde ve olay gününde yürürlükte olan 4648 sayılı Milli Korunma Kanununun 29. maddesine dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından alınan 658 sayılı kararın Resmi Gazetede, yayımlanmaları üzerine P.T.T. İdaresi sözleşmesinin 2 inci yansının ilk % 25 ine ait hususi takas primini müteahhide tediyeden kaçınmıştır.

Anılan olay 1 inci davaya konu edilmek suretiyle % 25 hususi takas priminin tahsiline dair müteahhit Erikson firmasının Ankara Asliye Birinci Ticaret Mahkemesinden istihsal ettiği 26/3/ 1951 gün 60 sayılı karar, davalı P.T.T. İdaresi Genel Müdürlüğünün temyizi üzerine, Yargıtay Ticaret Dairesince: (Ecnebi paralarına göre Türk parası ayarlanarak istikrarını temin maksadıyla Vekiller Heyetince 5 Eylül 1946 tarihinde ittihaz edilen 8 Eylül 1946 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunan, bilahare Büyük Millet Meclisinin tasvip ve tasdikine iktiran eden 658 sayılı Kararname gereğince bu kararname tarihine kadar tatbik mevkiinde olan hususi takas sistem ve mükellefiyeti kaldırılarak yerine bu tarihten itibaren yurda sokulacak malların, şif kıymetleri üzerinden % 44,75 nispetinde ithalat primi alınması kabul edildiği, bu kararname hükmü ile hususi takas sistemi kaldırıldıktan ve müteahhit firmaya mukavele gereğince yükletilmiş olan derhal takas muamelesine başlamak ve Türk malı ihraç etmek mükellefiyeti de bertaraf edilmiş olduğu, takas primi ödenmesi icap etmediği ve davanın reddi lazım geldiği) gerekçesiyle 8/11/1952 gün ve 3116/4853 sayılı kararla bozulmuştur.

İşin muvakkat kabulünden sonra 17 Ekim 1945 tarihli mukavele mucibince ödenmesi gereken son % 25 takas primi ve diğer masraflardan dolayı müteahhit firmanın Ankara Asliye İkinci Ticaret Mahkemesince verilen ve müddeabihin P.T.T. den tahsiline mütedair 2 inci davaya ilişkin 16/4/1959 gün 58/237 sayılı karara karşı P.T.T. idaresi tarafından temyiz yoluna başvurulmakla: (8 Eylül 1946 tarihli Merkez Bankasının kararı, Türk parasının fiili duruma yani kararın alındığı tarihteki ecnebi dövizlerinin rayiçlerine intibakını temine matuf bir para operasyonu olduğu, prim tatbikine son verildiğine mütedair ifade, metninden de açıkça anlaşıldığı veçhile sadece döviz primlerine münhasır bulunduğu, takas primlerinin kaldırıldığı hakkında hiç bir kayıt ve işaret mevcut olmadığı, 658 sayılı karara gelince, bu kararda yalnız ithal primi derpiş edilmiş ve Türk parasının yeni kurlara intibakından önce satın alınan dövizlerle satın alınıp yurda getirilen mallardan muayyen nispette primi alınacağı kaydedilmiş olduğu, kararda takas primleri ile ilgili hiç bir hüküm sevk edilmediği, takas primi gerek Merkez Bankası kararının, gerekse 658 sayılı kararın şümulü dışında mütalaası gereken ve tediyesi akden kabul edilmiş olan bir prim olduğu, böyle olunca da ihtilafın halinde mukavelename hükümlerinin nazara alınması gerektiği, mahkemece de ihtilaf isabetli olarak mukavelename esaslarına göre halledilmiş bulunduğundan bu cihetlere ilişkin temyiz itirazları varit bulunmadığı) gerekçesi ile mahkeme kararı Ticaret Dairesinin 1/12/1959 gün ve 1807/3035 sayılı ilamı ile onanmıştır.

Taraflar arasında mevcut sözleşmenin uygulanmasından doğan ve aynı konudaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin bulunan ve içtihadın birleştirilmesini gerektiren Yargıtay Ticaret Dairesinin biri birine aykırı iki kararının özeti yukarıya çıkartılmıştır.

Satılan şey veya yapılan iş karşılığında istenebilecek mukabil ivaz, çoğunlukla bir miktar paradan ibarettir. Ancak sözleşmelerle para yerine mal verilmesi de şart olunabilir. Bu kabil hallerde, malların ambalajı, nakli, satılacak pazar ve müşteri bulunması bir kısmının hasara uğrayıp bozulması veya elde kalması gibi külfet ve tehlikelere karşı hadisede olduğu üzere bazı ek ödeme yapılması da kararlaştırılabilir. Bu munzam ödeme, bir ücret olmayıp para yerine mal alanın ihtiyar edeceği zahmet ve muhtemelen maruz kalacağı rizikoların karşılığını teşkil eden bir takas priminden başka bir şey değildir, işte tarafların bu şekildeki anlayışlarının mahsulü bulunan sözleşmedeki takas primine ilişkin hüküm hukuken geçerli ve anılan hükme dayanmak suretiyle takas primi istemekte müteahhit haklıdır.

Bundan başka Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının, 1715 sayılı Kanunun 37 inci maddesinin verdiği yetkiye müsteniden ecnebi döviz alım ve satım rayiçlerini tespiti ve (8 Eylül 1946) tarihli Ulus Gazetesinde neşredilen tebliği, bir kararname niteliğinde değildir. Kaldı ki gerek bu tebliğde gerek Bakanlar Kurulunun 5 Eylül 1946 tarihli toplantısında kararlaştırılan ve 10 Eylül 1946 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 658 sayılı Kararnamede takas primlerinin kaldırıldığına dair herhangi bir kayıt ve sarahat da mevcut olmayıp sadece 7 Eylül 1946 Cumartesi akşamına kadar dövizi satın alınmış olup da 8 Eylül 1946 sabahından itibaren yurda sokulacak olan malların sif kıymetlerinden % 44,75 nispetinde ithalat primi alınacağı kayıt olunduğuna göre, yukarıda sözü edilen mukavedeki hususi takas primine ilişkin hüküm geçerli ve yürürlüktedir.

Sonuç: Bakanlar Kurulunun 658 sayılı kararı ve Cumhuriyet Merkez Bankasının ecnebi dövizlerine alım ve satım rayiçlerine ait Ulus Gazetesinin 8 Eylül 1946 tarihli nüshasında yayımlanan tebliği, sözleşme ile kararlaştırılan hususi takas primlerine etkili olmadığına, sözleşme hükümlerine göre, bu primlerin hak sahiplerine ödenmesi lazım geldiği hakkındaki, Yargıtay Ticaret Dairesinin son 1.12.1959 tarih 1807/3035 sayılı ilamda beliren içtihadının doğru bulunduğuna, ilk görüşme ve oylamada üçte ikiyi aşan oyçokluğu ile 17.04.1967 tarihinde karar verildi.

AYKIRI GÖRÜŞLER

N. Karkazan, S. Tırpan, M, F. Alperen, R. Kebanlı:

Prim ödenmemesi gerekir.

M. Ceyhan, M. Akan:

Prim ödenmemesi oyundayız.

S. Ünür:

Özel olaylar tevhidi içtihat mevzuu olamaz.

N. Ozanalp, E. Şener:

1946'dan evvel yapılmış mukavelelerde hüküm ifade etmek üzere Hükümet tasarrufları ödeme şartlarına tesir etmez. Yani yüzde altmış ödemek mecburiyeti vardır. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy