Yargıtay Büyük Genel Kurul 1981/4-5 Esas 1981/5 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1981/4-5
Karar No: 1981/5
Karar Tarihi: 21.09.1981

(765 S. K. m. 71, 191, 254, 258) (6136 S. K. m. 13)

Dava: Görevli memura silahla mukavemet, tehdit ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından sanık Tuğrul'un eylemine uyan TCK.nun 254/2; 6136 sayılı Yasanın 13/1 ve TCK.nun 71. maddeleri uyarınca mahkumiyetine ilişkin (Akçakoca Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 9.6.1981 gün ve 104/72 sayılı hükmün süresinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş ve koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosyanın gönderildiği Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi 26.8.1981 gün ve 5618/5070 sayı ile (Öğretim kurumunda memura mukavemet ve tehdit suçları ile birlikte sanık hakkında bu suçlara bağlı olarak 6.5.1981 günlü iddianame ile ayrıca 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan dava açılmış bulunmasına ve Yargıtay Kanununun 13. maddesinin son fıkrasına göre, muhtelif suçlara ait davalardan en ağırını incelemeye yetkili daire görevli olacağından...) dosyanın incelenmesinin Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi'nin görevine dahil olduğu

Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi ise, 11.9.1981 gün ve 4679/4702 sayı ile : (Sevkle "TCK.nun 258/2, 191/2. 6136 sayılı Yasanın 13/1" ve 1730 sayılı Kanunun 13. maddesi hükmüne göre, işin incelenmesinin dairenin görevi dışında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermişler ve böylece oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Dosya, C. Başsavcılığı'nca 15.9.1981 gün ve 4/6856 sayı ile Birinci Başkanlığa gönderilmiş olmakla Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu'nda okundu,. gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: İncelenen dosyaya göre : Akçakoca Ticaret Lisesi öğrencisi olan Tuğrul'un 23.6.1980 tarihinde girdiği imtihandan kopya çekmeye kalkışması gibi imtihan kurallarına aykırı davranışının görülmesi ve bu konuda ikaz edilmesi üzerine sanığın taşıdığı tabancasını çekerek görevli öğretmenleri tehdit ile "beni geçireceksiniz..." diyerek imtihan salonunu terketmekten ibaret eyleminin TCK.nun 258/2. maddesine uyan memura silahla mukavemet ve TCK.nun 191/2. maddesine uyan tehdit suçlarını iddianamesi ile sanık hakkında bu yer Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı; yargılama sırasında mahkemenin 5.5.1981 tarihli ara kararı uyarınca vaki duyurusu üzerine sanığın eyleminde var olan 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan da C. Savcılığının 6.5.1981 tarihli ek iddianamesi ile ve 6136 sayılı yasanın 13/1. maddesi uyarınca da cezalandırılması isteği ile kamu davası açıldığı; yapılan yargılama sonunda sanığın mahkemece kabul edilen eylemine uyan TCK.nun 254/2. 6136 sayılı Yasanın 13/1 ve TCK. 71. maddeleri uyarınca 9.6.1981 tarihli hükümle üç yıl hapis ve 3.000 lira ağır para cezası ile tecziyesine karar verildiği, işbu mahkumiyet hükmünün sanık vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

1730 sayılı Yargıtay Yasasının 13. maddesinin son fıkrasına ve uygulamalara göre;....... ceza dairelerinin görevlerinin tayininde mahkemeye sevk maddeleri esas alınır, muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir. Temyiz halinde bunlardan sadece temyiz isteğine konu olanlar nazara alınır. O halde, yukarıda açıklandığı gibi, iki özel daire arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenebilmesi için, herşeyden önce, sevk maddelerinin saptanması gereklidir.

Dairenin görevinin belirlenmesine esas olan suçlar, sevke göre, TCK.nun 258/2. maddesine uyan memura silahlı mukavemet suçu ile 6136 sayılı Yasanın ek 1. maddesine uyan öğrenim kurumunda ruhsatsız silah taşımak suçudur. Herne kadar ek iddianamede 6136 sayılı Yasanın ek. 1. maddesinden bahsedilmemişsede bu maddenin, eylemin öğrenim kurumundan işlendiğinden söz eden asıl iddianame içeriğinde saklı olduğunda kuşku yoktur. Zira ek iddianame bağımsız bir nitelikte olmayıp asıl iddianameye bağlıdır ve her ikisi kül halinde gözönünde tutulmalıdır. Önemli olan iddianamedeki maddi unsurları belirtilen eylemdir ve suçun tavsifidir. Uygulanması istenen yasa maddesini noksan gösterilmesi sonuca etkili değildir. Bu açıklamaya göre, sevkte, TCK.nun 258/2. maddesine uyan suç yanında 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesindeki suç ve bu suçun cezasında belli bir oranda arttırma yapılmasını gerektiren ek 1. maddesininde bulunduğu tartışmasızdır. O halde buradaki esas sorun, sözü edilen ek maddeden Dava açılıp açılmadığı değil, 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesindeki suçun cezasının artırılması nedenini içeren ek 1. maddenin görevin belirlenmesinde göz önüne alınıp alınmayacağına ilişkindir.

Görevin, suçun cezasına göre saptanmasında genel kural, bağımsız niteliği ve varlığı olan suçu tanımlayan ve asıl cezayı tayin eden maddede yazılı ceza miktarı, diğer bir deyişle temel cezanın ağırlık derecesidir. Bağımsız nitelikteki bir suçun cezasında belli bir oranda indirme veya arttırma yapılmasını gerektiren nedenler görevi etkilemez. Bu ilke, yasanın genel hükümlerindedir. Nitekim Yargıtay'ın uygulamaları ve doktrindeki görüşte bu doğrultudadır. Örneğin : 6.4.1932 gün ve 21, 22/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile, TCK.nun 457. maddesi artırma nedeninden ibaret bir madde kabul edilmiş ve 45664. madde ile birlikte bu maddenin uygulanmasının göreve etkili olmadığına karar verilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 29.1.1951 gün ve esas: 24, Karar: 18 sayılı kararında da; 5617 sayılı Kanunun 13. maddesine göre cezanın üç kat olarak hükmolunmasının, mahkemelerin görevi üzerinde değişiklik husule getirmeyeceği belirtilmiştir.

Doktrine gelince : "Madde itibariyle yetkiyi tayinde, başlı başına bir varlığı olan ve cezası başlı başına tayin edilmiş olan mevsuf suçlarda bu suçun cezasına bakılacaktır. Basit olsun mevsuf olsun bağımsız nitelikte bir suçun cezasında belli bir nisbette indirme veya arttırma yapılmasını gerektiren hafifletici ve ağırlatıcı sebepler, mahkemenin yetkisini tayinde nazara alınmamalıdır" (Kunter, Ceza Muhakemesi, Hukuku, İstanbul - 1978, Sh. 267). Aynı görüşte; (F. Erem, Ceza Usulü Huku, Ankara - 1978. Sh. 129) (Ö. Tosun, Suç Muhakemesi Hukuku, İstanbul - 1976, Sh. 366). Kaldı ki, 5435 sayılı Yasanın 3. maddesindeki : " Para cezalarındaki artış suçun nev'ine ve görev ve yetki tayinine ve kanun yollarına müracaata taalluk eden hükümlere dokunmaz" hükmü de kuralı teyit etmektedir.

6136 sayılı Yasanın ek 1. maddesinde yazılı yerler, sözü edilen Yasanın 13. maddesinde yazılı ateşli silahı bu yerlerde taşımanın veya bulundurmanın şiddetlendirici nedenidir. Ek 1. madde ile bağımsız nitelikte yeni bir suç getirilmediği gibi 13. maddedeki temel suçun niteliği de değişmemektedir. Denilebilirki ek 1. madde, temel suç ve cezayı belirleyen 13. maddenin mütemmimi (tamamlayıcı) bir maddedir. Burada 13. maddeye atıf yapılarak şiddet nedeni gösterilmiştir. O halde, iddianamade sanık hakkında 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yanında, bu maddedeki cezanın bir arttırma nedeni olan aynı Yasanın ek 1. maddesinin de uygulanması isteği görevi etkilemez.

Sanık hakkında açılan davada isnat edilen suçlardan, memura silahlı mukavemet suçunun değindiği TCK.nun 258/2. maddesinde iki seneden üç seneye kadar hapis cezası; ruhsatsız tabanca taşımak suçunun değindiği 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde ise bir seneden üç seneye kadar hapis ve 3.000 liradan 5.000 liraya kadar ağır para cezası öngörülmüş bulunulmasına göre bu cezalardan TCK.nun 258/2. maddesine uyan suçun cezasının diğerinden daha ağır olduğu kuşkusuzdur.

Yapılan bu açıklamalara, sureti sevke, Yargıtay Yasasının 13. maddesi hükmüne ve Sekizinci Ceza Dairesi görevsizlik kararında ileri sürülen gerekçeye göre, temyiz incelenmesini yapmak görevinin Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi'ne ait olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu nedenle, Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi'nin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle, Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi'nin 26.8.1981 gün ve 5618/5070 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın bu daireye gönderilmek üzere C. Başsavcılığı'na tevdiine, 18.9.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy