Yargıtay Büyük Genel Kurulu 1938/2 Esas 1938/12 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Büyük Genel Kurulu
Esas No: 1938/ 2
Karar No: 1938 / 12
Karar Tarihi: 08.06.1938

(1412 S. K. m. 320)

Dava: C. Müddeiumumilerinin yalnız harç noktasına maksur olan temyizlerinin hükmün esasına da teşmil edilmek suretiyle esas hakkında da temyiz tetkikatı yapılıp yapılamayacağı hususunda Temyiz Mahkemesi İkinci Ceza Dairesinin 29.12.1937 tarih ve 14485/16173 ve Üçüncü Ceza Dairesinin 9.7.1937 tarih ve 5132/5291 ve Dördüncü Ceza Dairesinin 18.2.1938 tarih ve 7043/1526 numaralı kararları arasında meydana gelen içtihat ihtilafının halli lüzumu Birinci reislikten istenilmesi üzerine 18/5/1938 gününde toplanan Heyeti Umumiyede ekseriyet hasıl olmamasına mebni 8/6/938 tarihinde ikinci defa toplanan Heyeti umumiyeye (45) zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve mezkur ilamlar okunduktan ve hadise bir kerre de Birinci reis İhsan Ezgü tarafından izah edildikten sonra söz alan;

Başmüddeiumumi; Harç meselesi başka, esas başkadır. Kanunumuzu iktibas ettiğimiz Alman kanununda Temyiz Mahkemesinin layiha ve istidada yazılı meseleler hakkında temyiz tetkikatı yapabileceği merkezindedir.

Biz burada heyette tadilat yaptık ve bunda da hukuk usulünün 430 uncu maddesine muvafık bir hal almasını istihdaf ettik.

Müeddeiumumi hukuku amme namına kendisinin lüzum görmediği hususlarda Temyiz Mahkemesinin aleyhe gitmesi maznun lehine hakkı müktesebi ihlal eder bir mahiyettedir. Böyle bir sistemin kabulü hiç bir suretle tecviz edilemez zannederim.

Vehbi Yekebaş; Harç hukuku ammeden olduğu tevhidi içtihat karariyle kabul edildiğine göre kaidelerin mutlak ve umumi olması noktasından esasa da intikal edilmesi lazımdır. Aleyhe temyiz varsa aleyhe de gidilir.

Memişoğlu ; Harca müteallik temyizin esasa tesir etmesi lüzumu bir zaruret itibariledir. itirazı red ve hükmü tasdik edersek suç unsuru olmayan işlerde yazılı emir verilecektir. Bir hükmün bir kısmı temyizden geçtikten sonra diğer kısmı hakkında tetkikat yapamayız. Bir tearuz hasıl olabilir. Suçlu tarafından harç noktasından vukubulan temyizlerde esasa intikal etmekteyiz.

İbrahim ; Saşmüeddeiumumi Beyin tezini ben burada müdafaa etmiştim. Fakat kaybettik. Bu karar burada iken attıkları tez münakaşa edilemez.

Birinci Reis ; Bir hüküm temyiz edildi mi artık onun bir cüz'ü tetkik edilsin, buna imkan yoktur. Kaidemiz aleyhe ise hem aleyhe ve hem lehe gideriz. Ve lehe ise yalnız lehe gideriz. Yazılı emre gelince İbrahim Beyin dedikleri gibi tekrar tetkik edilemez.

Ferit ; Beş kuruşluk bir harçtan dolayı on seneye mahkum olan bir adamın idamına gitmek gibi bir neteyice varıyoruz. Usulün icabatı olarak doğurduğu mantıksızlık nazara alınarak aleyhe de lehe de gidilmek lazımdır.

Başmüeddeiumumi ; Müdddeiumumiler tarafından yalnız harç noktasından temyizi dava edildiği takdirde hükmün cihatı sariesine teşmili tetkıkata cevaz olmadığına dair Ceza Heyeti Umumiyesi ve bütün ceza dairelerince şimdiye kadar müstakar bir halde devam eden içtihada muhalif olarak Dördüncü Ceza Dairesinden verilen karar üzerine mesele Heyeti Celilelerinin takdirine arzedilmiştir. Malum olduğu üzere esasen harç keyfiyeti masarifi muhakemeden ibaret olup Devletçe ihtiyar olunan külfetin tazmini mahiyetinde olmasına göre esas davaya bir irtibatı yoktur. Ve bu bapta müttehaz hükümden ayrı bir meseledir. Tevhidi içtihat tarikiyle müddeimumilerin harç noktasından temyize salahiyetleri ve Vekaleti Celilenin bu noktadan yazılı emir vermek salahiyeti külfeti tazmin kabilinden olan harcın mahilyetini tebdil etmez.

Nitekim kaçakçılık meselelerinde hususi kanunlarda münderiç olup tazminat kabilinden madud olan cezai nakdilerin 1918 numaralı kanun mucibince hapse tahvilleri yine tevhidi içtihat suretiyile takarrür eylediği halde bu cezai nakdilerin mahiyeti değişmeyeceği dahi muvzuubais olmuştur.

Binaenaleyh esastan ayrı olan harç noktasından temyizi dava edildiği halde esasa teşmiline cevaz mülahaza edilemez. Eğer harç noktasından lehte olan temyizi davalarda esasa teşmil ciheti kabul edilecek olursa yine harç nortasından aleyhte olan temyizi davada dahi esas hakkında aleyhte teşmili tetkikat edilmek lazım gelecektir ki bu noktadan dahi suçlular aleyhine gidilmek suretiyle bir içtihat yapılmış olur. Halbuki Ceza Muhakemeleri usulü Kanununun 295 inci maddesinde kanun yollarına müracaatta bulunmak hakkının ıskat olunabileceği veya vukubulmuş bir müracaattan vazgeçmeyeceği gösterilmekte olmasına nazaran müddeiumuilerce gerek leh ve gerek aleyhte esas hüküm hakkında temyizi davaya lüzum görülmeyerek yalnız harç noktasından temyizi dava edildiği surette bu maddei kanuniye mucibince esas hüküm hakkında temyiz hak ve salahiyeti ıskat edilmiş olur.

Bu gibi hallerde Temyiz Mahkemesi müddeiumumi mademki harç noktasındana temyizi dava etmiştir. ilamın cihatı sairesine teşmili tetkikata salahiyet iddia edemez. Ve bitaraflığı muhildir.

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun müktebisi olduğu Alman Ceza Usulü Muhakemesinin 392 inci maddesi mucibince temyiz tetkikatı temyizi dava edenlerin gösterecekleri esababa münhasırdır. Biz Ceza Usülü Muhakame layihasını ikinci tetkik sırasında ve 320 inci maddesinin müzakeresi sırasında hükme tesiri olacak derecede kanuna muhalefet edilmiş olduğu görülürse talepte mevcut olmasa dahi bu hususu Mahkemei Temyizin tetkik edeceğine dair bir kayt ilave ettik. Bu kayt dahi Hukuk usulü Muhakemelerinin 439 uncu maddesinde gösterilen esasa tevfiki için ve zaruret ve ihtiyaç ilcaatiyle vaz'edilmiştir. Bu kayt konulduğu sırada harç meselesi ve masarifi muhakeme ciheti derhatır edilmemiştir. Bu müzakarede elyevm heyeti celileleri meyanında bulunan o zaman müsteşar olan Bay Fuat ve Ceza işleri Müdürü Bay Aziz ve ağır ceza reisi Ali Rıza hazır bulunuyordu. İcabederse kendileri de bu bapta izahat verebilirler.

Bu kaydın ilavesi arz ve izaha ettiğim veçhile esas hükme ait olup tatbikat dahi bu merkezde cereyan etmektedir. Binaenaleyh müddeiumumiler tarafından harç noktasından temyizi dava edildiği surette hakkı temyizi sakıt olan esasa gidilemeyeceği mütalaasını heyeti celillerinin tensibine arzederim.

Ali Himmet ; Esasa dair hüküm var ve masarifi muhakemeye dair hüküm vardır. Bunlar başka başkadır. Ayrı ayrı kanunlara tabidir.

Müddeiumumi esası temyiz etmiyorum, masarifi muhakemeyi temyiz ediyorum. derse masarifi muhakemeyi tetkik eden heyet niçin esası da tetkik etmiş olsun? Diğer cihetler temyizen tetkik edilmediğine göre de yazılı emir verilir.

İbrahim ; 322 inci maddeye göre ıslah ederiz. Harç kanununun takip ettiği sisteme Ceza Kanununun tayin ettiği ceza nazara alınır. Başka başka telakki edemeyiz.

Fahreddin ; Evveleki tespit ettiğimiz esas hükmü cüz'idir. dedik. Bendenizce ayrı bir şeydir.

Kazım ; Harç hukuku ammeden olabilir. Ceza hakkı Devlete aittir. Devlet bu salahiyetini istemidiği yerde bunu ihlal ederek cezalandırmağa salahiyetimiz yoktur.

Kararımızda esas hakkındaki hata karara yazılmak suretiyle harça maksur olmak üzere tetkikat yapıp evrakı göndermek ve böylece yazılı emir yolunu açık bırakmak mümkündür.

Birinci Reis ;p 295 inci madde sarahatına göre Vekalet birtamim yapar, müddeiumumiler temyizinde ben temyiz etmiyorum, harcı temyiz ediyorum, derse tetkikat icra etmeyiz, mesele hallolunur.

Aziz ; Müddeiumuminin harç hakkındaki temyizinin mahiyetini tetkik ederiz. Harcın tezyidini istemek esas hükmün fazlalığını icap ettiren bir harç tayini talep ettiğine esas hakkında da aleyhe gidilmesi lazımdır. Lehe temyiz etmiş ise aleyhe gitmemek doğrudur.

Birinci Reis ; Yalnız harç noktasından temyiz ederse esasa da gidilir mi? Nafiz ; Hükme göre harç ya fazladır veya noksandır, diye temyiz etmiştir. Artık bunda esas mevzuubahis olmamak lazımdır. Fakat esas ile münakaşa ederek harçtan temyiz ederse tabiidir ki esasa da gideriz, demeleriyle neticede ;

Müddeiumumiliğin temyiz talebi hükmün esasına şamil olmayıp yalnız harç noktasına matuf olduğu takdirde temyiz tekkikatı yalnız Harç tarife Kanununun tatbikine maksur kalıp hükmün esasına teşmil edilemeyeceğine ekseriyetle karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Kazım BERKER :

C.Müddeiumumiliğince cezai bir hüküm yalnız harç noktasından temyiz edilmiş ise bu temyizin yerinde olup olmadığının anlaşılabilmesi için verilen mahkumiyet kararının tetkiki zaruri olduğundan bu tetkik sırasında hükmün suçla aleyhine kanuna aykırı olarak verildiği tezahür eylediği surette bundan bahsile ve esas hükme dokunmamak şartiyle müddeiumumiliğin harca matuf temyiz itirazlarının varit olmadığına karar verilmek iktiza eder. Yoksa kanuna muhalefeti aşikar olan bir hükümde mücerret tayin edilmiş olan fazla ceza esas ittihaz olunarak temyizin kabulile harca dair olan hükmün bozulmasına karar verilemez. Bu şıkkı ihtiyar eylemek mevcut ve görünen bir hataya ikinci bir hata zam ve ilave etmek demektir. Bu sebepten dolayı esas hakkında tetkikat icra edilebileceği reyindeyim.

Vehbi Yekebaş :

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunumuzun ruh ve maksadına göre temyiz tetkikatı amme davacısı olan müddeiumumi ile onun hasmı olan suçlunun ileri sürdüğü sebeplere maksur olamk lazım gelirken Temyiz Mahkemesi amme hukuku namına bir cihetten aleyhe vaki olacak temyiz üzerine olbaptaki hükmün suçlu aleyhinde kemalile tetkik olunabileceği esasını kabul etmiş ve evvelce tevdihi içtihat ile harcı da amme hukuku cümlesinden addeylemiş olduğu cihetle harç noktasından vaki temyizler aleyhe olduğu takdirde suçlu aleyhinde hükmün bütün şümuliyle tetkiki icap edeceği ve aksi mülahaza ve mütalaa olunabilmek için harç kararlarının amme hukuku cümlesinden sayılmaması muktazi bulunduğu reyindeyim.

İ. Ertem :

Harca esas, ceza miktarıdır. Hiç ceza lazım gemmediği surette harç hükmedilemez. Harç, hükmün bir cüz'üdür. Müddeiumumi velevki yalnız harç noktasından temyiz etmiş olsun, esasa intikal etmek zarureti vardır. Davanın af veya mürürüzamanla sakıt olduğu veya hadisede suş unsuru bulunmadığı halde hükmün yalnız harç noktasından temyiz edildiği sebebine dayanarak külliyen muhalifi kanun olan bir hükmü esas tutarak harç cihetine hasren Temyiz Mahkemesinin temyiz tetkikatı yaparak hükmü ıslah etmesi ceza esasları ile kabili te'lif olmadığından verilen karar muhalifim.


Full & Egal Universal Law Academy