Yargıtay Büyük Genel Kurulu 1939/13 Esas 1941/13 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Büyük Genel Kurulu
Esas No: 1939/ 13
Karar No: 1941 / 13
Karar Tarihi: 16.04.1941

(765 S. K. m. 416, 418)

Dava: Parmak ile kızlık bozmak keyfiyetinin Temyiz 1. Ceza Dairesi'nin 17.2.1938 tarih ve 3608/600 numaralı ilamıyla ırza geçmek ve 2. Ceza Dairesi'nin 13.7.1938 tarih ve 1675/9005 numaralı ilamıyla fiili müessir olarak kabulünden mütevellit her iki daire kararları arasında husule gelen mübayenetin tevhidi içtihat suretiyle halli lüzumu Cumhuriyet başmüddeiumumiliği yüksek memuriyetinin 4.3.1939 tarih ve 877 numaralı müzekkeresiyle bildirilmiş olmakla 16 nisan 1941 tarihinde toplanan Heyeti Umumiye'ye 49 zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve mezkur müzekkere ile ihtilafın mevzuunu teşkil eden ilamlar okunduktan ve hadise bir kere de 1. Reis İhsan Ezgü taraından izah edildikten sonra söz alan:

Halil İbrahim : İlamlar arasında bir mübayenet göremedim. Hakikaten maddi fiil itibariyle bir aykırı halin olup olmadığı ancak evrakların tetkiki ile anlaşılabilir.

1. Reis : Hadiseler arasında mutabakat yoktur. Çünkü hadiseler itibariyle tatbik edilen maddeler başka başkadır.

İbrahim Ethem : Tecavüz bilhassa aleti tenasüliye üzerinde vukua geldiğine göre artık maksadı aramağa lüzum yoktur. Buna fiili müessir diyemeyiz, ihtilaf vardır.

Halil İbrahim : Irza geçmek kastına mukarin olmaksızın hasıl olan ma'yubiyettir.

Akil : Hadiseler ayrı ayrıdır. İhtilaf yoktur.

Başmüddeiumumi : Tatbik edilen maddelere göre ihtilaf yok gibi ise de fiilin mahiyetinde ve nakızlarda vahdet vardır. Telakki noktai nazarından 1., 2. ve 4. Ceza Daireleri görüşlerinde fark vardır. İlamlarda vuzuh yoktur. Bu ihtilaf İstanbul Temyizi'nden beri devam etmektedir. Parmakla kızlık bozmak fiili şeni'midir, fiili müessirmidir? Böyle fiilin tasaddi addedilmesi lazımdır.

Halil İbrahim : Evraklar olmadığına göre daha fazla izahat veremiyoruz. Celbedilse daha iyi olur.

Şefkati : Hadiselerin vasıflarını anlayamadık ki bu vasfa doğru mana verip vermediklerini anlamış olalım.

Fahreddin : Evrakları getirsek, aralarında mütabakat da olsa bi kaide koyamayız. Çünkü hadiselerin şekli ikaına göre değişir, demeleriyle

Neticede: İlişik ilamlarda yazılı hadiseler arasında mutabakat olmadığı 1. Ceza Dairesi'nin 600 numara ve 17.2.1938 tarihli ilamda mağdure kızlığının parmakla bozulduğunu söylediği cihetle hadisede Ceza Kanunu'nun 418. maddesinin tatbikinin yolsuzluğundan bahsedilerek hüküm bozulmuş ve 2. Ceza Dairesi'nin 9005 numaralı ve 13.7.1938 tarihli ilamında da parmakla kızlığın bozulmasından naşi Ceza Kanunu'nun 416. maddesinin son fıkrasına tevfikan verilen hüküm nakız kılınmış olmasına göre parmakla kızlığın bozulmasının fiili müessir olup omadığı hususunda iki ilam arasında ihtilaf görülmemiş olduğundan tevhidi içtihada mahal olmadığına 16.4.1941 gününde ittifakla karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy