Yargıtay
Dairesi: Büyük Genel Kurulu
Esas No: 1943/ 18
Karar No: 1943 / 22
Karar Tarihi: 23.06.1943
(743 S. K. m. 933, 934, 935) (2644 S. K. m. 33)
Dava: Tapu sicillerinde vukubulan isim yanlışlıklarının tashihi tapu memurluğunca talep edilmeyip de alakadarlar tarafından doğrudan doğruya mahkemeye müracaatla talep ve dava edildiği takdirde işbu davanın asliye veya sulh mahkemelerinden hangisinde rüyeti lazım geleceği yolunda Temyiz Mahkemesi 3. ve 4. Hukuk Daireleri Heyeti Umumuyiye 42 zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten sonra söz alan :
Cevat Gücün : Hudut tashihlerinde ve miktarda hududa mücavir olan bir veya bir kaç kişinin de hazır bulundurulması lazım geleceği kanaatındayız.
Resen müzekkere ile olduğu takdirde sulh mahkemeleri bakabilir, diğerleri asliyeye aittir. Yüzlercesi bize gelir, tevhidi içtihada mahal olmamak lazımdır.
Fevzi Bozer : Bursa'dan gelen tayini mercie ait isim tashihi hakkındaki iki işten dolayı biz sulh merci tayin etmişiz. 3. Hukuk Dairesi de vazife noktasından bozmuştur. Tapu Kanunu 7. maddesi sarihtir. Kayıt denildiğine göre sulha aittir, diyoruz.
Cevat Gücün : Hukuku tasarrufiyeye ait bir kaydın değiştirilmesini istemek kanunu medeniye göre verilmiş bir haktır. Bu 107. madde olmasa idi yine bu asliyede tetkik edilirdi. Bu isim değişmekle mülkiyet değişir. O kadar bir ayni haktır ki, bunlar sulh mahkemelerinde halledilemez. Ancak tapu memurunun kendi kaydını tashihi için vaki (Müzekkereli) müracaatı sulh mahkemelerinde tetkik edilir.
Fevzi Bozer : Bu terkin değildir, tashihdir. Terkin olursa biz de kabul ediyoruz.
Şemsettin Temizer : ihtilaf Medeni Kanunun 934 ve 935. maddelerinin tatbik şeklindedir. İhtilaf vardır. Tapu Kanunun 33. maddesi 1513 numaralı kanun ve buna ait nizamnameler vardır.
Dosyaların celbine karar verildi.
Celbine lüzum görülen dosyalar geldi ve alakalı daire reisleri okuduklarını beyanla söz alan :
Fevzi Bozer : Mahalinden gelen evraka nazaran tayini merci suretiyle dairemizce tetkik olunan meselede tarafların babası adı Zeynel oğlu Osman iken tapu kaydında Osman oğlu Zeynel yazılmıştır. Bunun tashihi talep olunuyor. Gerek veraset ilamında, gerek nüfus kaydında "Zeynel oğlu Osman" yazılıdır. Tapu kaydına sehven Osman oğlu Zeynel yazılmıştır. Bu bir adi yazı hatasıdır. Medeni Kanunun 935. maddei mucibince tapu kaydı, 1 - Alakadarların muvafakatlariyle 2 - Muvafakat etmezlerse mahkeme hükmü ile, 3 - Adi yazı hataları nizamnamesine tevfikan ve resen tashih olunur.
Nizamnamenin 107. maddesi mucibince tapu memuru bu kaydın yanlışlığın icrası akabinde görürse hiçbir merasime tabi olmaksızın tashihi salahiyetini haizdir. Alakadarlar ve 3. şahıslar yanlışlığa muttali olmuşlarsa bunların tahriri muvafakatlariyle tashih eder. Muvafakat etmezlerse sulh hakiminden tashihat yapılmasını resen talep eder. Karar neticesine göre icabını yapar.
Filvaki hadisede tapu memuru tarafından hatanın tashihi talep olunmayıp davacı doğrudan doğruya mahkemeye müracaatla tashih talep etmiş ise de nizamnamenin 107. maddesi kıyas yoliyle bu gibi davalarda da tatbik olunmak lazım gelir. Çünkü, tapu memuruna sade ve masrafsız yahut daha masraflı olmak itibariyle sulh hakiminden hatanın tashihini istemek salahiyeti verilmiştir. Alakadarlar tarafından açılan davanın da ayni sebebe binaen sulh mahkemesinde görülmesi lazım gelir.
Sait Barlas : Bizce isim tashihi işleridir, asliyeye aittir, diyoruz. Dava şeklinde gelir, hası