Yargıtay Büyük Genel Kurulu 1955/12 Esas 1955/18 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Büyük Genel Kurulu
Esas No: 1955/ 12
Karar No: 1955 / 18
Karar Tarihi: 06.05.1955

(743 S. K. m. 625, 624)

Dava: Müşterek mülkiyete mevzu olup da kiraya verilmiş bulunan bir gayrimenkulün hissedarlarından birinin mecura olan ihtiyacı sebebiyle müstecir aleyhine açacağı tahliye davalarında dava hakkının tayini tayini için Medeni Kanunun 624. maddesinin son fıkrası mı yoksa aynı Kanunun 625. maddesinin ikinci fıkrası hükümünün mü tatbik edileceği hususunda 6. Hukuk Dairesinin 02.10.1953 tarih ve 7237/4931 ve 26.10.1953 tarih ve 7609/5451 sayılı kararlarıyla aynı dairenin 12.03.1954 ve 2068/1556 ve Hukuk Umumi Heyetinin 09.12.1953 tarih ve 72/62 sayılı kararları arasında içtihat mübayeneti bulunduğu 6. Hukuk Dairesi Reisliğinin 02.04.1955 tarih ve 21 sayılı tezkeresiyle bildirilmiş ve ihtilafın içtihadı birleştirme yoluyla halli istenilmiş ve hususi daire kararları arasında mübayenet olduğu gibi Hukuk Umumi Heyetinin bir kararı ile de hususi daire kararları arasında da içtihat ihtilafı görülmüş olduğundan İçtihadı Birleşterime Umumi Heyetince tetkik ve uyarıda tarih ve numaraları yazılı ilamlar arasında içtihat mübayeneti mevcut olduğu tespit olunduktan sonra keyfiyet müzakere edildi.

Karar: Medeni Kanunun 624. maddesi müşterek şeyin idare tarzını tanzim etmekte olup bu idari tasarruf fiili ve hukuki sahalarda kendini gösterir (Bina idaresi, arazi idaresi gibi). Bu maddenin son fıkrası daha ziyade mühim olan idari tasarrufların icra salahiyetini tayin eder. 625. maddesinin 2. fıkrasında ise müşterek şeyin intifa tarzının tebdili bahis mevzuu olmaktadır. İntifa tarzının değişmesi o şeyde esaslı bir değişiklik yapmakla kabildir. Mecur hissedara tahsis edilmekle kira getirme vasfını kaybetmez. Müşterek şey evvelce kiraya verilmek şeklinde idare edilirken bu defa bu idare tarzı değiştirilerek yerine hissedara tahsis edilme şekli ikame delmiş olur. Bu halde bu tasarrufla mecurun hali aslisi değişmiş olmaz. Kendisine tahsis edilen hissedar yine o müşterek şeyi olduğu gibi kullanacak, yani mesken ise mesken ticarethane ise yine ticarethane olarak intifa edecektir. Daha ziyade mühim olan bu idari tasarrufun muteber olabilmesi için müşterek mülkün yarısından fazlasına malik ve adet itibariyle de ekseriyeti teşkil eden hissedarların muvafakatı kafidir. Akaliyette kalan hissedar veya hissedarlar her vakit şuyuun izalesini istemek suretiyle haklarını koruyabilirler. Bu bakımdan akaliyette kalan hissedarlar için intifa tarzının tebdili hali hadis olmuş addolunamaz. tasarrufun mahiyetine nazaran bu kabil hadiselerde dava hakkının tayini için Medeni Kanunun 625. maddesinin ikinci fıkrası değil 624. maddesinin son fıkrasının tatbiki icap eder.

Sonuç: Müşterek mülkiyete mevzu olup da ilerdenberi kiraya verilmek suretiyle idare edilen bir gayrimenkulün hissedarlarının bir veya bir kaçının mecura olan ihtiyacı sebebiyle müstecir aleyhine tahliye davası açabilmeleri için Medeni Kanunun 624. maddesinin son fıkrası gereğince müşterek mülkün yarısından fazlasına malik olan ve adet itibariyle de ekseriyeti teşkil eden hissedarların bu hususta reylerinin içtima etmiş bulunması lazım ve kafi gelmekte olduğuna ilk müzakerede üçte iki ekseriyetle 06.05.1955 tarihinde karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy