Yargıtay Ceza Genel Kurulu 1981/1-345 Esas 1981/424 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1981/1-345
Karar No: 1981/424
Karar Tarihi: 14.12.1981

(765 S. K. m. 497, 188)

Dava: Öldürmeye teşebbüs ve gasp suçundan sanık Hüseyin'in hükümlülüğüne dair İzmir Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27.10.1980 gün ve 485/394 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay birinci Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.

İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 2.7.1981 gün ve 155/179 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı ve sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, sanık vekili yönünden koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 23.10.1981 gün ve 1/4336 sayılı tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Adam öldürmeye teşebbüs ve gasp suçundan sanık Hüseyin'in tecziyesine ilişkin hüküm özel dairece : (Olay gecesi sanığın husumetli bulunduğu mağdur Bedri'yi öldürmek için yaptığı müteaddit atışları müteakip olay yerinden kaçmak için mağdur Yüksel'den arabasının anahtarını tehdile aldıktan ve şoför Adem'i tehditle arabaya bindirip onun arabayı sürerek olay yerinden uzaklaşmasını tehdit ile temin ettikten sonra arabadan inip olay yerinden kaçtığı ve arabayı 20 dakika sonra Adem'in geri getirdiği dosya içeriğinden anlaşılmış olmasına göre sanığın kastının araba ile olay yerinden bir an önce kaçmak için mağdur Yüksel ve Adem'i silahla şartlı olarak tehdit etmekten ibaret bulunmasına rağmen araba üzerinde ne mülkiyetine ne de intifaında bir kastı olmayan sadece olay yerinden kaçmak için şartlı olarak tehdit ettiği mağdurlara karşı vaki eyleminden TCK'nun 188/4, 71. maddeleri yerine 497/1. madde ile ceza tayini suretiyle sanığın bu eylemlerinin niteliğinde hataya düşülmesi ....) isabetsizliğinden bozulmuştur.

Yerel mahkeme ise : (Sanığın geçici süre için dahi olsa silah tehdidi ile oto sahibinden anahtarını aldığı, şoför olarak Adem'i arabanın içine sokup çalıştırarak arabayı kullandığı kanıtlanmıştır. Bizatihi bu olgu özel dairece aynen kabul edilmiştir. Sanık silah tehdidi ile mağdurları sindirerek arabadan yararlanmıştır. Olay yerinden kaçmak için bu şekilde hareket etmesi gasp suçunun oluşmasına engel değildir. Yargıtay Altıncı Ceza Dairesi'nin görüşü de bu yoldadır vs.) belirtilerek önceki hükümde direnmiştir.

Dosyaya, oluşa ve delilere göre : Sanık ile mağdur Bedri arasında eskiden beri devam eden ve çeşitli nedenlerden kaynaklanan husumet bulunduğu, olay günü Bedri'nin kahve önünde oturduğunu tespit eden sanığın tam otomatik Rus'lısı denilen ve 200-300 metrede etkili olan silahla 66,70 metre mesafaden yaylım ateşine tuttuğu, ancak isabet vaki olmadığı; bu olaydan sonra sanığın mağdur Yüksel'in dükkanına giderek silah tehdidi ile arabasının anahtarını alarak yine silah tehdidi ile Adem'i kullanması için arabanın içine soktuğu ve böylece araba ile hareket ederek Urla İlçesi dışında yol kenarında arabadan inmek suretiyle olay yerinden uzaklaştığı, 20 dakika kadar sonra Adem'in arabayı geri getirdiği anlaşılmaktadır.

TCK'na göre gasp cürmü : "menkul bir malın zilyedini veya cürüm mahallinde bulunan bir başkasını cebir ve şiddet kullanarak veya şahsen veya malen büyük bir tehlikeye düşüreceği beyanı ile tehdit ederek o malı teslime yahut o malın kendi tarafından zabtına karşı süküt etmeye mecbur etmektir". bu suç hırsızlığa benzemektedir. Hırsızlıktan farkı, cebir-şiddet ve tehdit kullanılmasıdır.

Olayın yukarıda açıklanan oluş biçiminden de anlaşılacağı gibi; sanık, mağdur Bedri'yi öldürmeye eksik teşebbüs fiilini işledikten sonra olay yerinden bir an önce ayrılmayı amaçlamış ve mağdur Yüksel'in dükkanına gidip onu silahla tehdit ederek otosunu ve kontak anahtarını teslime mecbur etmiştir. Bu şekilde otoyu ele geçiren sanık bu defa mağdur Adem'i de yine silahla tehdit ederek kullanması için otomobile bindirmiş ve kendisi de binerek olay yerinden uzaklaşmıştır. Yerel mahkeme kararında da değinildiği gibi, olay yerinden kaçmak için sanığın bu şekilde hareket etmesi ve otoyu geçici olarak elde etmesi gasp suçunun oluşmasına engel değildir, başka bir deyişle kullanma kastı ile de olsa, koşullarının varlığı halinde fiil gasp suçunu oluşturur. Zira, bir şeyin alınması gerçek zilyedinin o şey üzerindeki tasarruf imkan ve egemenliğini kaldırır, en azından tatil eder. Böylece gerçek malik o anda zilyetliğinin verdiği yetkiyi kullanamaz hale girmiş olur. Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadına göre, hırsızlık suçunda olduğu gibi sahibinin rızası olmadan veya cebir-şiddet ve tehdit ile bir şeyin kullanma maksadı ile alınması ve iadesi hallerinde de cürmün oluştuğu kabul edilmektedir.

Bu nedenle, C. Savcısı ve sanık vekilinin direnmeye ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün usul ve yasaya uygun bulunan gasp suçuna yönlik direnme bölümünün onanmasına; öldürmeye eksik teşebbüs bölümünün incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

Çoğunluk kararına katılmayan üyeler; özel daire kararında belirtilen düşünceyi benimseyerek direnme hükmünün bozulması gerektiği yolunda oy kullanmışlardır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, hükmün gasp suçuna ilişkin direnme bölümünün ONANMASINA, öldürmeye eksik teşebbüs bölümünün incelenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere C. Başsavcılığı'na tevdiine, 14.12.1981 gününde üçte ikiyi geçen oy çokluğu ile karar verildi.



Full & Egal Universal Law Academy