Yargıtay Ceza Genel Kurulu 1993/4-78 Esas 1993/112 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/4-78
Karar No: 1993/112
Karar Tarihi: 19.04.1993

(765 S. K. m. 51, 59, 456, 457)

Dava: Etkili eylem suçundan sanık Hüseyin Toker'in TCY.nın 456/2, 457/1, 59. maddesi uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Erdemli Asliye Ceza Mahkemesince 30.12.1991 gün ve 106/642 sayı ile verilen hükmün sanık müdafi tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen,

Yargıtay 4. Ceza Dairesince, 16.2.1993 gün ve 99/998 sayı ile; usul ve yasaya uygun görülen hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Yargıtay C. Başsavcılığı ise 9.3.1993 gün ve 37330 sayı ile;

(Sanığın, olay günü saat 19.30 sıralarında sahilden kum çekildiğini farkederek olay yerine gittiği, kum alınması nedeniyle taraflar arasında tartışma çıktığı, bu tartışma sırasında mağdurun arkadaşlarının kürekle sanığa vurup yere düşürdükleri, bunun üzerine sanığın av tüfeği ile ateş ederek mağduru yaraladığı, savunma, sanığa ait doktor raporu ve tanıklar Songül Gürsoy, Sakine Toker, Eylem Gürsoy, Heide Toker, Onur Toker'in anlatımlarından anlaşılmaktadır.

Kaldı ki, olay yeri sanığın sitesine 60 metre, denize 15 metre, dereye ise 20 metre uzaklıktadır. Bu duruma göre mağdur ve arkadaşlarının aldıkları kumun, izin kapsamındaki dere yatağı kumu mu, sahil kumu mu olduğu araştırılmalı ve TCY.nın 51. maddesinin uygulama yeri olup olmadığı saptanmalıdır.) görüşüyle itiraz etmiştir.

Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: İncelenen dosyaya göre;

Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık;

a - Saptanıp kanıtlara göre haksız hareketin ilkin mağdur ve arkadaşları tarafından yapılıp yapılmadığı, dolayısıyla TCY.nın 51. maddesinin uygulanıp, uygulanmayacağı,

b - Mağdur ve arkadaşlarının aldıkları kumun niteliği saptanarak, sahil kumu aldıklarının belirlenmesi durumunda TCY.nın 51. maddesinin uygulanmasının gerekmesi karşısında, soruşturmanın genişletilmesine yer olmadığı,

Hususlarındadır.

Sanığın aşamalardaki savunması, mağdurun samimi beyanı, tanıklar Mehmet Korkmaz, Ramazan Korkmaz, Mustafa Korkmaz, Abdurrahman Küçükboğa, Mehmet Yorulmaz'ın açık ve inandırıcı anlatımları, SakineToker, Eylem Gürsoy, Songül Gürsoy ve Heide Toker'in beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, sanıkla mağdur ve arkadaşları arasında kum çekilmesi nedeniyle çıkan tartışmada, sanığın ateş etmek suretiyle mağduru yaralamasından sonra, mağdurun arkadaşlarının sanığa kürekle saldırdıkları kesin olarak anlaşıldığından, TCY.nın 51. maddesinin, var olan kanıtlara göre uygulanması gerektiği yolundaki görüş isabetli değildir.

Öte yandan mağdur ve arkadaşlarının kum aldıkları yerde keşif yapılarak, alınan kmn, izin kapsamındaki dere yatağı km mu, sahil kumu mu, olduğunun araştırılmasına yönelik itiraz de yerinde değildir.

Alınan kumun sahil kumu olduğuna dair bir iddia veya bulgu dosyada bulunmadığı gibi inşaatlarda dere yatağı kumunun daha verimli sonuç vereceği de teknik bir gerçektir. Bu itibarla soruşturmanın genişletilmesine de gerek bulunmamaktadır.

O halde, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 19.04.1993 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy