Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2014/403
Karar No: 2015/116
Karar Tarihi: 21.04.2015
Ceza Genel Kurulu 2014/403 E. , 2015/116 K.HIRSIZLIK SUÇUOLAY YERİNDE KEŞİF YAPMAÇALINAN TELEFONLA SANIK ADINA KAYITLI SİM KARTLA ARAMA YAPMATELEFON İLE ARANILAN 3. KİŞİLERİN DİNLENİLMESİTÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 493TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 142
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık A.. E..'nin beraatine ilişkin, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.05.2006 gün ve 1033-402 sayılı hükmün katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Ceza Dairesince 06.12.2011 gün ve 5247-7761 sayı ile;
“17.01.2005 tarihli görgü tespit tutanağına göre, hırsızlığın evin pimapen penceresi sert bir cisimle kanırtılarak açıldığının belirtilmesi karşısında; olay yerinde uzman bilirkişi ile keşif yapılıp pimapen pencerenin sağlam ve muhkem olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre, eylemin 765 sayılı TCK’nun 493/1. maddesine uyup uymadığının belirlenmesi,
Sanığın ... nolu sim kartın K..K.. isimli arkadaşı tarafından kullanıldığını belirtmesi ve çalındıktan sonra ilk kez belirtilen hat ile çalıntı telefonu kullanan kişinin 18.01.2005-24.01.2005 tarihleri arasında ...... savunmada adı geçen ......... adına kayıtlı hatlar aracılığıyla görüşme yaptığının ilgili GSM şirketinin 22.03.2006 tarihli yazı ve eklerinden anlaşılması karşısında; bu kişilerden belirtilen tarih aralığında sanığa ait hat ile kiminle görüştüğü, bu kişilerin telefonlarında belirtilen numaranın kim adına kayıtlı olduğu sorulup tespit edildikten sonra tüm deliller bir arada değerlendirilip sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 11.10.2012 gün ve 280 - 928 sayı ile;
“... Sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle sanığın fiilinin 765 sayılı TCK'nun 493/1. maddesine uygun suçu oluşturup oluşturmadığının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer yandan suç tarihi 17.01.2005 tarihi olup, Yargıtay bozma ilamı ise 06.12.2011 tarihi olup, bozma tarihi itibariyle olay üzerinden yaklaşık 7 yıla yakın bir zaman geçmiş olup, bu süre zarfında katılana ait konuttaki pimapen pencerenin sağlam ve muhkem olup olmadığının tespitinin hayatın olağan akışına uygun olarak tespiti mümkün olmadığı gibi yukarıda da belirtildiği gibi beraat kararı verilmiş olması karşısında sanığın fiilinin 765 sayılı TCK'nun 493/1. veya 5237 sayılı TCK'nun 142/1-b maddesi kapsamında kalıp kalmadığının sonuca etkili olmadığı bu sebeple buna ilişkin bozma kararının yerinde olmadığı düşünülmüştür.
İddianame düzenlendikten sonra kovuşturma evresinde mahkememizce soruşturma evresinden daha fazla araştırmanın yapıldığı, bu meyanda emniyet müdürlüğünden olay yerine ilişkin parmak izi incelemesi yapılıp yapılmadığı hususunda bilgi alınmış, sanığın ikamet ettiği Polatlı ilçesinden parmak izleri getirttirilmiş ve Turkcell A.Ş.'ne sanık adına kayıtlı numara ile görüşme yapan kişilerin açık kimlik bilgileri sorularak dosyaya kanıt olarak girmesi sağlanmıştır.
Ancak toplanan deliller ve sağlanan kanıtların sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığından sanığın beraatine karar verilmiş olup, bozma ilamında ileri sürüldüğü gibi sanık adına kayıtlı GSM hattı ile görüşme yapılan kişilerin beyanlarına başvurulması sonuca etkili olmayacağı düşünülmüştür.
Zira Turkcell A.Ş.'nin cevabi yazısı ekindeki bilgilere göre sanık adına kayıtlı GSM hattı ile yukarıda isimleri belirtilen kişilerin bir veya iki kez görüştükleri, suç tarihi, kovuşturma evresi ve bozma kararı itibariyle bir veya iki kez görüşme yapılan kişilerin 6-7 yıl önceki bir ve iki kez aranan kişiyi hatırlamaları ve buna bağlı olarak bir sonucu varılması mümkün değildir. Bir çok dosyada görüldüğü üzere bir GSM hattı ile 125-150 kez görüşen kişilerin dahi beyanlarına başvurulduğunda görüştükleri numaraların kime ait olduklarını bilmediklerini veya açıklamaktan kaçındıkları hususu gözönüne alındığında bu yöndeki araştırmanın sonuç vermeyeceği ortadadır. Öte yandan sanık adına kayıtlı GSM hattı ile görüşme yapılan kişi