Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 10/2013 Dava No 5/2014 Karar Tarihi 16.12.2014
Numara: 10/2013
Dava No: 5/2014
Taraflar: Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve diğerleri ile Pınar Tolga Baturay arasında
Konu: İptal davası -İdari kararın şekil ve usul yönünden sakat olması - Sebep yönünden idari kararın sakat olamsı - Usul - YİMin davalarında hukuk davalarına nazaran usul ve şekil şartlarının sıkı bir şekilde uygulanmaması- İLO sözleşmesi - 158 sayılı sözleşme - İLO sözleşmelerinin KKTC uygulanıp uygulanamayacağı - Müdafaa hakkı -Müdafaa hakı tanınmamasının hukuka aykırı olması .
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 16.12.2014
-D.5/2014 YİM/İstinaf:10/2013
(YİM Dava No: 105/2010)
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152'nci Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Mehmet Türker, Tanju Öncül.
İstinaf eden: 1- Kuzey Kıbrıs Eğitim V-akfı, DAÜ, Gazimağusa
2- Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı Yöneticiler Kurulu,
DAÜ-Gazimağusa
3- Doğu Akdeniz Üniversitesi, DAÜ-Gazimağusa
(Davalı No.2,3 ve 4)
- ile -
Aleyhi-ne istinaf edilen: Pınar Tolga Baturay, Alaniçi Gazimağusa
(Davacı)
A r a s ı n d a.
İstinaf eden namına: Avukat Fuat Veziroğlu
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Öncel Polili.
İstinaf, Yükse-k Mahkeme Yargıcı Ahmet Kalkan'ın YİM 105/2010 sayılı davada, 20.11.2013 tarihinde verdiği karara karşı, Davalılar tarafından yapılmıştır.
-------------
K A R A R
Narin F. Şefik: İlk Mahkemenin, Davalı No.5 ile Davacı arasında imzalanan ve 31.7.2011 -tarihinde sona erecek olan 8.9.2009 tarihli Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları Eğitim Hizmetleri Personeli İstihdam Sözleşmesinin uzatılmaması ve/veya feshedilmesi ile ilgili ve/veya Davacının işine son veren ve Davacının bilgisin-e 1.7.2010 tarihinde bildirilen, 1.7.2010 tarih ve 250/506/2733 sayılı kararın hükümsüz ve etkisiz olduğu ve herhangi bir sonuç doğuramayacağı doğrultusundaki kararına karşı İstinaf Eden/Davalı No.2, 3, ve 4 tarafından dosyalanan istinaf ihbarnamesinde, 9 -istinaf sebebine yer verilmektedir.
İstinaf sebepleri şu şekilde özetlenir:
Davacı, Yüksek İdare Mahkemesindeki davasına konu yaptığı karar ile ilgili, Gazimağusa Kaza Mahkemesinde de 3154/2010 sayılı bir dava ikame ettiğinden, Yüksek İdare Mahkemesi-ndeki davasının akademik kaldığı ve bu nedenle davasında meşru menfaatinin da ortadan kalktığı ve/veya Davacının bu davayı açmaktan estopped olduğu iddialarını kabul etmeyen İlk Mahkeme hata yaptı.
İlk Mahkeme, 3154/2010 sayılı davanın KKTC Anayasası'nın 1-52(6) maddesi kapsamında tazminat talebi içeren bir dava olmadığı ve iş uyuşmazlığına bağlı bir akit ihlaline dayandığı, huzurundaki davanın ise, idari bir kararın hukuka aykırı bir şekilde alındığı sebebine dayandırıldığı bulguları neticesinde, Davacının -her iki Mahkemede de dava açabileceğini kabul etmekle hata yaptı.
Davacının Mahkeme huzurunda ileri sürdüğü iddialar ile Talep Takririnde yer alan hususların bağdaşmamasına karşın İlk Mahkeme, Davacının davasını reddetmemekle hata yaptı (3 ve 7).
İlk Mahke-me, dava konusu kararın şekil yönünden sakat olduğu doğrultusunda bulgu yapmakla hata yaptı.
İlk Mahkemenin dava konusu kararın sebep unsuru bakımından hukuka aykırı olduğu doğrultusundaki bulgusu hatalıdır.
İlk Mahkeme, tarafların ispat külfetini hatalı t-espit etmiştir.
İlk Mahkeme, dava konusu sözleşme ve ilgili mevzuatı yeterince irdelemeyerek ve/veya değerlendirmeyerek hata yapmıştır (8 ve 9).
Taraflar, İlk Mahkeme huzurunda tanık çağırmayarak, Mahkemeye müşterek olgu sundular. Müşterek olgular -aynen şöyledir:
1. Davacı öğretmen olup, takriben 2007 yılı güz döneminden 31.7.2010 tarihine kadar, Davalı No.1 bünyesinde, Matematik dersi ile Bilgi ve İletişim Teknolojileri Öğretmenliği yaptı.
2. Davacı, DAÜ Uygulamalı Matematik ve Bilgisayar Bi-limleri Bölümünde, lisans ve yüksek lisans eğitimini yüksek bir derece ile tamamladı.
3. Davacı, mesleği ile ilgili birçok seminere katıldı ve meslek içi eğitim alıp, mesleği ile ilgili birçok sertifika almaya hak kazandı.
4. Davacı, DAÜ Uygulamalı Mat-ematik ve Bilgisayar Bilimleri Bölümünde, 1999-2001 eğitim yılları arasında araştırma görevlisi ve 2001-2005 eğitim yılları arasında okutman olarak görev yaptı.
5. Davacı, sendika üyesidir.
6. Davacı, en son, Davalı No.5 ile 31.7.2011 tarihinde sona erec-ek olan, 8.9.2009 tarihli Emare No.4 İstihdam Sözleşmesini imzaladı ve söz konusu Sözleşme 1.7.2010 tarihli Emare No.3 ihbarla feshedildi.
7. Davacının Sözleşmesi, Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarında akademik yetersizlik, öğrenci sayısındaki düşüş ve kal-itenin yükseltilmesi hususları dikkate alınarak veya gerekçe gösterilerek feshedildi.
8. Davacının Sözleşmesi feshedilirken, Tüzüğün öngördüğü herhangi bir yönetmeliğe dayalı olarak, herhangi bir performans değerlendirmesi yapılmadı.
9. Davacıya, Sözleşm-esinde belirtilen yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğine dair herhangi bir uyarı yapılmadı.
10. Performans Yönetmeliği yapılmamış ve yürürlüğe girmemiştir.
11. Davalı No.5, Davacının Sözleşmesinin feshi ile ilgili olarak herhangi bir karar üretmemiştir.-
12. Sözleşmesi feshedilmeden önce, Davacıya savunma hakkı verilmemiştir.
13. Davalılar, işe son verme nedenlerini, işine son verilecek kişilerin sayı ve kategorilerini ve uygulama süresi ile ilgili bilgileri Davacının üyesi olduğu sendikaya bildirmemişl-erdir.
14. Davacı, Mağusa Kaza Mahkemesinde, bu konuda 3154/2010 sayılı bir dava açmıştır. Dava halen duruşma tayinli olarak gündemdedir.
15. Davaya konu Doğu Akdeniz Koleji kapatılmıştır.
1. ve 2. istinaf sebeplerini birlikte incelemeyi uygun gö-rürüz.
Davacı, 1.7.2010 tarihli karar bilgisine geldikten sonra, Yüksek İdare Mahkemesinde, huzurumuzdaki istinafa konu davayı ikame etmiş, ayrıca Gazimağusa Kaza Mahkemesinde de, 3154/2010 sayılı 50,000 - 100,000TL arası bir alacak-tazminat davası i-kame etmiştir. 3154/2010 sayılı davanın Talep Takririnin 25. paragrafındaki, talep şerhinde, Davacının ilk talebi "1.7.2010 tarihinde Davacının bilgisine gelen Davalı No.1'in 1.7.2010 tarihli yazısı ile Davacının 31.7.2010 tarihinden itibaren görevine son- verildiğini bildiren fesih ihbarında gösterilen nedenin yeterli olmadığı ve/veya feshin yasa dışı ve/veya haksız nedenlerle yapıldığı ve/veya geçerli bildirim sürelerine riayet edilmediği nedeni ile ve/veya hukuk dışı olduğu cihetle işbu karar ve/veya fes-hin geçersiz olduğu zımnında ... emir" verilmesini içermektedir.
Kaza Mahkemesindeki davada, Davacının diğer talepleri, ağırlıklı olarak, 22/1992 sayılı İş Yasası uyarınca bildirim tazminatı, ihbar süresi tazminatı ödenmesini, kullanılmamış izin ve 13. m-aaş ödenmesini içerir.
22/1992 sayılı İş Yasası'nın 13. maddesinin 1. fıkrasında, işverenin yazılı fesih bildiriminde dayandığı fesih nedenini belirtmek zorunda olduğunu ve bir işçinin neden gösterilmediği veya gösterilen nedenin yeterli olmadığı veya fe-shin yasa dışı veya haksız nedenlerle yapıldığı veya akdin feshinde geçerli bildirim sürelerine riayet edilmediği durumlarda yetkili mahkemeden feshin geçersizliğine dair karar verilmesinin talep edebileceğinden söz edilmektedir. Davacı tarafın, 22/1992 sa-yılı İş Yasası altında, yetkili mahkeme olan Kaza Mahkemesinden, bu doğrultudaki bir talebi, fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren en geç 75 gün içinde yapması gerekir.
Bu durumda, 22/1992 sayılı İş Yasası altında yapılan işlemi bir fesih kabul e-derek, feshin geçersiz olduğu doğrultusunda emir verilmesini talep eden bir davanın,
Gazimağusa Kaza Mahkemesinde ikame edilmesinde hata yapıldığı söylenemez. İş Yasası altında ileri sürülecek geçersiz fesih iddiası ile ilgili olarak, kaza mahkemesinde dav-a ikame edilmesi kaçınılmazdır.
Emare No.1 olarak ibraz edilen Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulunun 30.6.2010 tarihinde aldığı kararlar içerisinde yer alan ve Davacıyı ilgilendiren karar aynen şöyledir:
"Ü-niversite Öncesi Eğitim Kurumlarımız olan Doğu
Akdeniz İlkokulu Çocuk Yuvası, Doğu Akdeniz
İlkokulu ve Doğu Akdeniz Koleji'nde, akademik
yetersizlik, öğrenci sayısındaki düşüş ve
kalitenin yükseltilmesi hususları dikkate alınarak-,
Ek 2'de yer alan personelin sözleşmelerinin
31.07.2010 tarihi itibarı ile yenilenmemesine
ve/veya Ek 3'de yer alan personelin sözleşmelerinin
13.08.2010 tarihi itibarı ile sonlandırılması
konusunda Rektörlüğe yetki verilme-sine,
(EK2), (EK3)
oybirliğiyle"
Ek 3'de yer alan 7 kişilik personel listesinde, Davacının da ismi yer almaktadır.
Bu karar, bir sözleşmenin fesih kararını içermemektedir. Emare No.1, açıkça, Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğu Akdeniz Ünive-rsitesi Vakıf Yöneticiler Kurulunun tek taraflı olarak açıkladığı ve açıklaması neticesinde Ek 3'de yer alan isimler açısından hukuki sonuç doğuran bir karardır. Kararı, Doğu Akdeniz Üniversitesinin en yüksek karar verme organı olan Üniversitenin Vakıf Yön-eticiler Kurulu vermiştir. Doğu Akdeniz Üniversitesi tüzel kişiliği tarafından alınan ve Ek 3'de yer alan 7 kişi ile ilgili hukuki sonuç doğurmaya yönelik, kamu gücü ayrıcalığı içeren irade açıklaması teşkil eden bu kararın, idari bir karar olduğu tartışma- kaldırmaz.
Anayasa'nın 152. maddesi, açıkça, idari bir karardan doğrudan doğruya etkilenen bir kişiye, Yüksek İdare Mahkemesinde dava açma hakkı vermiştir.
Davacının ismi, Emare No.1'e ekli Ek 3 listede yer almaktadır. Bu durumda Davacı, alınan idari -karardan olumsuz bir şekilde ve doğrudan doğruya etkilenen bir kişidir. Dolayısıyla Davacının Yüksek İdare Mahkemesinde dava ikame etmeye hakkı vardır. Yüksek İdare Mahkemesinde ikame edilecek bir davanın da 75 günlük bir süre içerisinde açılması gerekir. -Emare No.1 kararda olumsuz bir şekilde ve doğrudan doğruya etkilenen bir kişi olarak Davacının, Yüksek İdare Mahkemesinde dava açmaya hakkı olduğu tartışılmazdır. Taraflar da bunu kabul etmektedirler.
Dolayısıyla, işine son verilen bir kişinin yürürl-ükteki mevzuat altında, Kaza Mahkemesinde de Yüksek İdare Mahkemesinde de dava açmaya hakkı olmakla birlikte, Davacının işine son veren kararın idari bir karar olması halinde, idari kararlar ile ilgili yetki münhasıran Yüksek İdare Mahkemesine ait olduğun-dan, davanın Yüksek İdare mahkemesinde açılması şarttır. İdari bir karar neticesinde işine son verilen bir kişi, sadece yetkili kaza mahkemesinde dava ikame ettiği takdirde, kaza mahkemesinin idari bir karar ile ilgili yetkisi olmadığından, 22/1992 sayılı -Yasanın 13. maddesi altında, "feshin geçersizliği" ile ilgili bir karar üretmesi mümkün değildir.
Sözleşmeye bağlı nedenlerle bir istihdam sözleşmesi feshedildiği takdirde yapılan idari bir işlem kapsamına girmemektedir. Bu konuda Yüksek İdare Mahkemesin-in
yetkisi bulunmadığından, bu çerçevede davanın ikame edileceği yer Yüksek İdare Mahkemesi değildir ve davanın 22/1992 sayılı İş Yasası altında kaza mahkemesinde ikame edilmesi gerekir.
Huzurumuzdaki istinafa konu davada olduğu gibi,
sözleşmenin sona -erdirilmesi ile ilgili gönderilen yazı ve/veya ihbar ve/veya alınan kararın ve/veya yapılan işlemin, idari bir karar mı yoksa sadece sözleşmenin feshi işlemi olarak mı değerlendirileceğinden emin olamayan davacılar hak düşürücü süreler zarfında, hem kaza -mahkemelerinde hem de Yüksek İdare Mahkemesinde dava ikame etmektedirler. Bir davacının, idari bir karar içeren bir yazıyı, sözleşmeyi
fesheden bir karar olarak yorumlayarak Yüksek İdare Mahkemesi değil de, kaza mahkemesinde dava ikame etmesi halinde, hal-en yanlış mahkemede ikame edilen davanın, mahkemenin yetkisizlik kararından sonra yetkili mahkemeye sevkini öngören bir kural mevzuatımızda bulunmadığından, davacılar hem kaza mahkemesinde hem de Yüksek İdare Mahkemesinde dava açma yönüne gitmektedirler. D-olayısıyla, davacıların hem 22/1992 sayılı Yasa altında kaza mahkemesinde hem de Yüksek İdare Mahkemesinde dava açmaları, dava konusu yapılan kararın
ve/veya işlemin hangi mahkemenin yetkisine girdiği hususunda tarafların kesin karar verememelerinden kayn-aklanmaktadır.
Davacı da bu meselede, hem kaza mahkemesinde hem de Yüksek İdare Mahkemesinde dava açmıştır. Davacı, Gazimağusa Kaza Mahkemesinde dava ikame ettikten sonra, Davalılar, Davacının Yüksek İdare Mahkemesinde de dava açmaktan estopped oldu-ğunu veya kaza mahkemesinde dava ikame ettiği nedeniyle, Yüksek İdare Mahkemesinde ikame ettiği davanın akademik kaldığını ve bu nedenle meşru menfaatinin ortadan kalktığını ileri sürmektedirler.
Dava ikame etme konusunda estoppel karinesinin yeri yo-ktur. Açılan bir davanın, mevcut bir dava ile aynı konu hakkında olması halinde, ikinci davanın mahkeme sürecini istismar ettiği nedeniyle, ikinci davanın iptal edilmesine olanak sağlayan kurallar Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'nde vardır. Yüksek İdare M-ahkemesi Tüzüğü madde 18 altında, Hukuk Muhakemeleri Usulü