Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2018 Dava No 1/2020 Karar Tarihi 21.01.2020
Numara: 2/2018
Dava No: 1/2020
Taraflar: Hasan İsaoğulları ile KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Polis Genel Müdürlüğü ve diğeri arasında
Konu: Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi kararlarının içtihat olarak bağlayıcı olup olmadığı - Üç Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi heyeti tarafından onaylanmamış bir kararın nihai olamayacağı
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 21.01.2020
-D.1/2020 YİM/İstinaf: 2/2018
(YİM Dava No: 189/2011)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA
Mahkeme Heyeti: Narin Ferdi Şefik, Mehmet Türker, Bertan Özerdağ.
İstinaf eden: Hasan İsaoğulları, Cami Yan-ı, No: 12, Göçmenköy-
Lefkoşa.
(Davacı)
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: No.1- KKTC Güvenlik Kuvvetleri
Komutanlığı Polis Genel
Mü-dürlüğü, Boğaz, Girne
vasıtasıyla KKTC Başsavcısı -
Lefkoşa.
No.2- Polis Örgütü Polis Hizmetleri
Komisyonu vasıtasıyla KKTC
- Başsavcısı - Lefkoşa.
(Davalılar)
A r a s ı n d a
İstinaf eden namına: Avukat Barış Mamalı
Aleyhine istinaf edilenler namına: Başsavcı Yardı-mcısı Sarper Altıncık
Yüksek İdare Mahkemesi Yargıcı Beril Çağdal'ın YİM 189/2011 sayılı davada, 29/1/2018 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.
-----------------
K A R A -R
Narin Ferdi Şefik: Bu istinafta Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Mehmet Türker okuyacaktır.
Mehmet Türker: İstinaf Eden Davacı Polis Genel Müdürlüğü nezdinde Sivil Hizmet Görevlisi olarak çalışmakta idi. Ledra Palas Kara Giriş Kapısı'nda görev yaptığ-ı bir sırada, görev yerinde ve görevi esnasında sahte resmi evrak düzenleme, sahtelenmiş resmi evrağı tedavüle sürme, sahte davranışla kayıt sağlamak, kamu görevlilerinin sahte belge vermesi ve mevkii kötüye kullanmak suçlarını işlediği nedeniyle aleyhine -getirilen 2132/2011 No.lu ceza davası ile itham edilmiştir. Aleyhine getirilen suçları kabul eden İstinaf Eden Davacı 29/8/2011 tarihinde aleyhindeki tüm suçlardan mahkûm edilerek para cezasına çarptırılmıştır.
29/8/2011 tarihli mahkûmiyet kararından- sonra işlediği suçlar ve mahkûmiyet durumu nedeniyle Polis Hizmetleri Komisyonuna çağrılan İstinaf Eden Davacıya söz verildikten sonra Polis Hizmetleri Komisyonu 22/9/2011 tarihli karar ile ehliyetsizlik nedeniyle Davacının meslekten sürekli olarak çıkarı-lmasına karar vermiştir.
Kararda bundan sonra İstinaf Eden Davacı, Aleyhine İstinaf Edilenler ise Davalılar olarak anılacaktır.
Davacı, Davalıların bu kararına karşı dosyaladığı bu istinafa konu YİM 189/2011 No.lu dava ile, Davalı No.(2) tarafı-ndan 22/9/2011 tarihinde alınan ve Davacının meslekten sürekli olarak çıkarılmasına ilişkin kararın ve bu karara bağlı Davalıların tüm işlemlerinin esaslı bir şekilde sakat olması nedeniyle yoklukla malul olduğuna ve/veya hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve he-rhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesini talep etmiştir.
Davayı dinleyen Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi
29/1/2018 tarihinde verdiği karar ile Davacının taleplerini ve davasını reddetmiştir.
Huzurumuzdaki istinaf Tek Yargıçlı Yüks-ek İdare Mahkemesinin bu kararına karşı yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacının istinaf ihbarnamesi 6 istinaf sebebi
içermektedir:
1) Muhterem Bidayet Mahkemesi, YİM 190/2011 (D.29/2016) nolu
dava kararın bağlayıcı bir içtihat olduğu hususunda b-ulgu
veya tespit yapmakla ciddi surette hata etti. Keza işbu
mahkeme kararı idari dava açısından ve/veya idare hukuku
bağlamında içtihat yaratacak nitelikte değildir ve/veya
bir alt mahkeme kararıdır ve/veya istinaf makamı tarafından
verilm-iş bir karar değildir ve/veya alt mahkemede bir başka
kişi aleyhine verilmiş olup istinafa götürülerek içtihadi
bir yargı kararı niteliği kazandırılmamıştır. Mahkeme bu
noktada karara varırken dayandığı ilmi eserin ilgili
bölümünü yanlış değe-rlendirdi ve/veya alt mahkemede verilen
idari dava kararlarının içtihat olduğu yönünde herhangi bir
açıklama olmamasına karşın bunu farklı sonuca bağladı.
Kaldı ki, gerek ülkemizde gerekse idare hukukunu mehaz
aldığımız Kara Avrupası Hukuk Sis-temi'nde istinaf ve/veya
temyiz makamları ve/veya üst derece yargı makamları
tarafından verilmiş kararlar içtihat olarak kabul
edilmektedir. Bidayet Mahkemesi ayrıca işbu tespit ve/veya
karara vararak bir başka kişinin istinafa gitmeme kara-rını
da davacıya yükleterek davacının anayasal hakkı olan
istinafa başvuru hakkını ve/veya hak arama özgürlüğünü hiçe
saydı ve/veya davası hakkında istinaf mahkemesinde
bağlayıcı karar üretme hakkı olduğunu hiçe saydı.
2) Bidayet Mahkemes-i istinaf makamı ve/veya mahkemesi
tarafından üretilmiş bir yargı kararı olmayan ve/veya idari
açıdan alt mahkeme kararı niteliğindeki YİM 190/2011 no.lu
davaya kendisini bağlamakla ve/veya hiçbir hukuki
değerlendirme yapmaksızın doğrudan k-endisini işbu dava
kararına teslim etmekle ve/veya aynen benimsemekle ciddi
surette hata etti. Keza bir mahkeme, huzurundaki mesele
hakkında ileri sürülen olgusal, hukuki ve içtihadi
hususları değerlendirerek gerekçeli karar üretmekle
mükel-leftir ve/veya bunu yapmak anayasal görevidir ve/veya
içtihat niteliğindeki bir karara dayanacağında dahi bunu
gerekçeli olarak ortaya koyması gerekmektedir. Bu bağlamda
mahkemenin huzurunda davacı tarafından ileri sürülen
özellikle hukuki ve/v-eya yasal ve/veya içtihadi argümanları
değerlendirerek davaya uygulamalı ve gerekçeli bir karar
üretmeliydi.
3) Bidayet Mahkemesi "Lehe Kanun İlkesi"ni huzurundaki davaya
ve/veya meseleye uygulamamakla ve/veya davacı lehine
değerlendirmemekle -ve/veya bu hususta davacı tarafından
sunulan iddiaları kaale almamakla ciddi surette hata etti.
Davacı Polis Örgütü Yasası'nın 71. Maddesine dayanılarak
ve hiçbir yargılamaya tabi tutulmadan meslekten ihraç
edildi. İşbu yasa maddesi Temmuz 201-1 tarihinde
değişikliğe uğradı. Eski düzenlemede "disiplin yargılaması"
yaparak ihraç etme usulü var iken değişiklik sonrası bir
polis mensubunu ehliyetsizlik nedenine dayanarak ihraç
etme takdiri (Emredici bir kural da değildir) komisyona
-verilmiştir. Ancak meselenin temelini oluşturan suç
nitelikli eylemin işlendiği tarihte eski düzenleme
yürürlükte idi ve davacının lehine olan geçmiş kanun hükmü
tahtında ilgili komisyonda disiplin kovuşturmasına
(Soruşturma ve disiplin dava-sı) tabi tutulması gerekirdi.
Ancak bu yapılmadan ve/veya disiplin süreci işletilmeden
davacı hakkında ihraç kararı üretilerek davacının Adil
Yargılanma Hakkı ve/veya Hak Arama Özgürlüğü ihlal edildi.
Bunun yanında evrensel bir hukuk kaidesi ol-an "Lehe Kanun
İlkesi" tamamen yok sayıldı ve/veya def edildi.
4) Bidayet Mahkemesi, huzurunda ileri sürülen ve herhalükarda
YİM 190/2011 nolu davada ve/veya kararda varolmayan
hususları ve/veya yeni hukuki ve/veya olgusal noktaları
hiç dikk-ate almamakla hata etti. Keza işbu davada idarenin
takdir yetkisini ölçüsüz kullandığı ve/veya ceza
mahkemesinde okunan kararda davacı lehine yapılan bulgular
ve/veya değerlendirmeler ileri sürülmesine rağmen mahkeme
tarafından hiçbir şekilde- kaale alınmadı. Oysa yasal
olarak ihraç zorunlu bir karar olmamakla birlikte
öncesinde mahkeme kararında davacının ihraç edilmemesi
noktasında verilen para cezası kararının önemi reddedildi
ve/veya gerektiği şekilde değerlendirmeye alınmadı.-
5) Bidayet Mahkemesi masraf emri vermekle ve/veya masraf emri
verirken önceden sonuçlanmış ve olguları benzer olan
YİM 190/2011 no.lu davanın davacı avukatı tarafından
duruşma esnasında ve/veya hitapta ileri sürülmemesini
gerekçe göstere-rek bizzat avukat aleyhine masraf emri
vermekle ve/veya tek günlük 10.000TL. gibi fahiş bir masraf
emri vermekle ciddi surette hata etti.
........................................................
.........................................-...............
6) Bidayet Mahkemesi tüm yukarıda serdedilenler çerçevesinde
davayı red ve iptal etmekle hata etti ve huzurundaki
şahadet, içtihat ve olgular çerçevesinde davacının
davasında başarılı olması ve/veya talep takriri gereğince
ve-/veya talep takririnin (A) ve/veya (B) paragrafları
mucibince karar üretmesi gerekirdi.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ
Davacının 1., 2. ve 4. istinaf sebepleri birbiri ile bağlantılı ve iç içe olduğundan 1, 2 ve 4. istinaf sebeplerini birlikte i-ncelemeyi uygun gördük.
Davacı Avukatı Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, yine Tek Yargıç olarak oturum yapan başka bir Yüksek İdare Mahkemesinin 190/2011 No.lu davada verdiği kararı bağlayıcı bir içtihat olarak kabul etmekle hata yaptığını, huzu-rundaki davada olgusal, hukuki ve içtihadi hususları hiç değerlendirmeden, hiçbir bulgu yapmadan, gerekçe belirtmeden ve kendisi herhangi bir karar üretmeden 190/2011 No.lu davada verilen karar ile kendisini bağlamakla hatalı hareket ettiğini ileri sürmekt-edir.
Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi kararında, Davacı Avukatının davanın dinlenmesi sırasında ileri sürdüğü tüm iddia ve argümanları YİM 190/2011 No.lu davada da ileri sürdüğünü, her iki davanın olgusal olarak çok benzediğini, talep takrirleri -ve müdafaadaki iddiaların aynı olduğunu, bu nedenle 190/2011 No.lu davada verilen kararın huzurundaki mesele açısından da bağlayıcı olduğu