- 21 2 ye Göre Tebliğ Talebi
TEBLİGAT KANUNU MADDE 21/2 UYARINCA TEBLİGAT TALEBİ VE UYGULAMASI: HUKUKİ BİR DEĞERLENDİRME
Adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olan hukuki dinlenilme hakkı, tarafların yargılama sürecinden haberdar edilmelerini ve kendilerini ilgilendiren işlem ve kararlara karşı savunma haklarını kullanabilmelerini gerektirir. Bu haberdar etme işlevi, Türk hukuk sisteminde "tebligat" müessesesi aracılığıyla yerine getirilir. Özellikle icra ve iflas hukuku gibi, tarafların hak ve menfaatlerini doğrudan etkileyen ve sürelere tabi işlemlerin yoğun olduğu alanlarda, tebligatın usulüne uygun ve süratle yapılması büyük önem taşımaktadır. Tebligat yapılamaması veya usulsüz yapılması, işlemlerin gecikmesine, hak kayıplarına ve hatta yapılan işlemlerin iptaline yol açabilmektedir. Bu bağlamda, normal tebligat usullerinin sonuçsuz kaldığı durumlarda başvurulan istisnai yollardan biri olan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tebligat usulü, uygulamada sıklıkla karşılaşılan ve titizlikle ele alınması gereken bir konudur. İşbu makalede, Tebligat Kanunu Madde 21/2 uyarınca tebligat talebinin hukuki dayanakları, uygulama koşulları, sonuçları ve icra takibi sürecindeki yeri, doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. TEBLİGAT KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
Tebligat, en genel tanımıyla, bir hukuki işlemin veya kararın, kanunda belirtilen usullere uygun olarak muhatabına bildirilmesi işlemidir. Bu işlem, bilgilendirme ve belgelendirme olmak üzere iki temel işleve sahiptir. Bilgilendirme işleviyle muhatabın hukuki durumdan haberdar olması sağlanırken, belgelendirme işleviyle bu bildirimin yapıldığı tarih ve şekil resmiyet kazanır ve hukuki sonuç doğurmaya başlar. Tebligatın usulüne uygun yapılması, Anayasa ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ve bu hak kapsamında yer alan hukuki dinlenilme hakkının (HMK m. 27) temel bir gereğidir. Tebligat usulüne ilişkin temel düzenlemeler 7201 sayılı Tebligat Kanunu (TK) ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'te (Teb. Yön.) yer almaktadır. İcra ve İflas Kanunu (İİK) da tebligat konusunda Tebligat Kanunu hükümlerine atıf yapmaktadır (İİK m. 21, 57).
2. TEBLİGAT KANUNU MADDE 21/2 UYARINCA TEBLİGAT USULÜ
Tebligat Kanunu, tebligatın kural olarak muhatabın bilinen en son adresine yapılmasını öngörmektedir (TK m. 10). Ancak çeşitli nedenlerle bu adreste tebligat yapılamadığı durumlar için kanun koyucu farklı usuller düzenlemiştir. TK Madde 21/1, muhatabın veya adına tebligat yapılabilecek kişilerin adreste bulunmaması ya da tebellüğden imtina etmesi gibi durumlarda uygulanacak usulü belirlerken; Madde 21/2, daha özel bir durumu düzenlemektedir.
TK Madde 21/2 şu şekildedir: "Gösterilen adres muhatabın Adres Kayıt Sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."
Bu hükmün uygulanabilmesi için şu koşulların bir arada bulunması zorunludur:
a. Başarısız Bir Tebligat Denemesi: Muhataba daha önce bilinen adresine (bu adres MERNİS adresi olabileceği gibi, alacaklının bildirdiği başkaca bir adres de olabilir) normal usullerle (TK m. 10 veya m. 21/1) tebligat çıkarılmış, ancak bu tebligatın yapılamamış olması gerekmektedir. İşbu Dilekçe'de de borçlunun adresine gönderilen ödeme emrinin iade döndüğü belirtilmektedir (Madde 1).
b. MERNİS Adresine Tebligat: Başarısız tebligat denemesinin ardından, tebligatın bu kez muhatabın Adres Kayıt Sistemi'nde (AKS / MERNİS - Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi) kayıtlı bulunan yerleşim yeri adresine gönderilmesi gerekmektedir. TK m. 21/2 yalnızca MERNİS adresine yapılacak tebligatlar için geçerlidir. Muhatabın MERNİS adresi dışında bir adresine bu usulle tebligat yapılamaz.
c. Tebliğ Evrakının Teslimi ve İhbarname: Tebliğ memuru, MERNİS adresine geldiğinde muhatabın orada hiç oturmadığını veya sürekli olarak ayrıldığını tespit etse dahi, tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtarına, ihtiyar heyeti üyelerinden birine veya zabıta amir ya da memuruna imza karşılığında teslim eder.
d. Kapıya İhbarname Yapıştırılması: Tebliğ memuru, evrakın kime teslim edildiğini ve teslim alanın adresini içeren bir ihbarnameyi, muhatabın MERNİS adresi olarak gösterilen yerdeki binanın kapısına yapıştırır.
e. Tebliğ Tarihi: İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu tarih itibarıyla tebligat yapılmış sayılır ve ilgili hukuki süreler (örneğin ödeme emrine itiraz süresi) işlemeye başlar.
TK m. 21/2'nin m. 21/1'den temel farkı, muhatabın adreste "geçici olarak bulunmaması" hali için değil, MERNİS adresi olmasına rağmen "o adreste hiç oturmamış veya sürekli ayrılmış olması" durumunda dahi tebligatın yapılabilmesini sağlamasıdır. Bu hüküm, özellikle adresini bildirmeyen veya sık sık adres değiştiren borçlulara karşı alacaklıların haklarını korumayı amaçlayan istisnai bir tebligat yoludur.
3. İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA TEBLİGAT KANUNU MADDE 21/2 UYGULAMASI
İcra ve İflas Hukuku, alacaklının devlet gücü yardımıyla alacağına kavuşmasını sağlayan bir hukuk dalıdır. Bu süreçte atılan adımların ve yapılan işlemlerin (ödeme emri, haciz ihbarnamesi, kıymet takdiri raporu, satış ilanı vb.) muhataplarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, sürecin sağlıklı işlemesi ve hak kayıplarının önlenmesi açısından hayati öneme sahiptir.
İcra takibinin başlangıcı olan ödeme emrinin borçluya tebliği, itiraz sürelerinin başlaması ve takibin kesinleşmesi bakımından kritik bir aşamadır. İşbu Dilekçe'de de, başlatılan icra takibinde borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilemeden iade edildiği ifade edilmekte (Madde 1), bu nedenle TK m. 21/2 uyarınca tebligat yapılması talep edilmektedir (Madde 2).
Alacaklı veya vekili, borçlunun bilinen adresine (MERNİS adresi olması şart değil) gönderilen tebligatın bila tebliğ (tebliğ edilemeden) iade gelmesi üzerine, borçlunun MERNİS adresini tespit ederek, bu adrese TK m. 21/2 uyarınca tebligat yapılmasını icra müdürlüğünden talep edebilir. İşbu Dilekçe, tam olarak bu talebi içermektedir. İcra müdürlüğü, talebi ve MERNİS adresi bilgisini aldıktan sonra, tebliğ memuru (genellikle PTT memuru) aracılığıyla belirtilen MERNİS adresine TK m. 21/2 hükümlerine göre tebligatın yapılmasını sağlar. Tebliğ mazbatasına, tebligatın TK m. 21/2'ye göre yapıldığı, evrakın kime teslim edildiği ve ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih şerh düşülür. Bu tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir ve icra dosyasındaki süreler bu tarihe göre hesaplanır.
4. USULSÜZ TEBLİGAT VE SONUÇLARI
Tebligatın kanun ve yönetmelikte öngörülen usullere aykırı olarak yapılması "usulsüz tebligat" olarak adlandırılır. TK m. 21/2'nin uygulanma koşulları oldukça sıkı olup, bu koşullara uyulmaması tebligatı usulsüz hale getirir. Örneğin:
a. Tebligatın gönderildiği adresin muhatabın MERNİS adresi olmaması,
b. Daha önce usulüne uygun bir tebligat çıkarılıp iade edilmeden doğrudan TK m. 21/2'ye başvurulması,
c. Tebliğ memurunun evrakı yetkili kişilere (muhtar, aza, zabıta) teslim etmemesi veya ihbarnameyi kapıya yapıştırmaması ya da eksik bilgilerle yapıştırması,
d. Tebliğ mazbatasında gerekli açıklamaların bulunmaması.
Usulsüz tebligat, kural olarak geçersiz değildir. Ancak muhatap, usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ederse, beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir (TK m. 32). Eğer muhatap tebligatı hiç öğrenememişse, tebligat yapılmamış sayılır ve buna bağlanan hukuki sonuçlar doğmaz. Örneğin, usulsüz tebliğ edilen ödeme emrine dayanılarak takip kesinleştirilemez, haciz yapılamaz. Muhatap, usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren yasal yollara (örneğin şikayet, gecikmiş itiraz) başvurarak, tebligatın usulsüzlüğünün tespitini ve buna dayanılarak yapılan işlemlerin iptalini talep edebilir. Bu nedenle, tebligat memurlarının TK m. 21/2 uygulamasında azami dikkat ve özeni göstermesi, tüm aşamaları ve teslimat bilgilerini tebliğ mazbatasına eksiksiz ve doğru bir şekilde kaydetmesi büyük önem arz eder.
5. DOKTRİN VE YARGITAY İÇTİHATLARINDA MADDE 21/2
Yargıtay kararlarında ve hukuki doktrinde TK m. 21/2'nin uygulanmasına ilişkin önemli prensipler geliştirilmiştir:
a. MERNİS Adresi Zorunluluğu: Yargıtay, istikrarlı bir şekilde, TK m. 21/2 uyarınca tebligatın yalnızca muhatabın Adres Kayıt Sistemi'ndeki yerleşim yeri adresine yapılabileceğini vurgulamaktadır. MERNİS adresi olmayan veya MERNİS adresi dışında bir adrese bu usulle yapılan tebligat usulsüz kabul edilmektedir.
b. Öncelikli Tebligat Şartı: Doğrudan TK m. 21/2'ye göre tebligat çıkarılması mümkün değildir. Mutlaka daha önce bilinen son adrese (MERNİS olsun veya olmasın) normal usullerle bir tebligat çıkarılmış ve bunun yapılamamış olması gereklidir.
c. Tebliğ Memurunun Araştırma Yükümlülüğü: Her ne kadar madde metni "hiç oturmamış veya sürekli ayrılmış olsa dahi" dese de, Yargıtay bazı kararlarında tebliğ memurunun MERNİS adresine gittiğinde basit bir araştırma yapması (örneğin komşulara sorması) ve durumu mazbataya yansıtması gerektiğini belirtmektedir. Ancak bu, TK m. 21/1'deki gibi kapsamlı bir araştırma değildir.
d. Mazbatanın Önemi: Tebliğ mazbatası, tebligatın usulüne uygun yapıldığının ispatı açısından temel belgedir. Mazbatada, tebligatın hangi maddeye göre yapıldığı (TK m. 21/2), evrakın kime teslim edildiği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı ve tebliğ tarihi açıkça belirtilmelidir. Eksik veya çelişkili mazbatalar, tebligatın usulsüzlüğüne karine teşkil edebilir.
6. TALEP DİLEKÇESİNDE BULUNMASI GEREKEN UNSURLAR
İcra Müdürlüğü'ne sunulacak TK m. 21/2 uyarınca tebligat talebi dilekçesinin, işlemin doğru ve hızlı bir şekilde yapılabilmesi için bazı temel bilgileri içermesi gerekmektedir. İşbu Dilekçe temel unsurları barındırmakla birlikte, uygulamada daha açıklayıcı bir dilekçenin faydalı olacağı değerlendirilmektedir. İdeal bir talep dilekçesinde bulunması önerilen hususlar şunlardır:
a. İcra Dosya Numarası: Takibin yapıldığı icra dairesi ve dosya esas numarası açıkça belirtilmelidir (Madde 1).
b. Tarafların Bilgileri: Alacaklı ve borçlunun kimlik bilgileri veya vekilleri aracılığıyla temsil ediliyorlarsa vekil bilgileri yer almalıdır.
c. Önceki Başarısız Tebligat: Daha önce hangi adrese tebligat çıkarıldığı, bu tebligatın (örneğin ödeme emri) hangi nedenle ve ne zaman iade edildiği belirtilmeli, mümkünse iade edildiğine dair belge veya PTT iade kaşesi bilgisi eklenmelidir (Madde 1'de değinilmiş, detaylandırılabilir).
d. MERNİS Adresi Teyidi: Tebligatın yapılması istenen adresin, borçlunun Adres Kayıt Sistemi'ndeki (MERNİS) güncel yerleşim yeri adresi olduğu açıkça ifade edilmelidir. Bu adres tam ve doğru olarak yazılmalıdır (Madde 2'de adres belirtme kısmı bu detayı içerebilir).
e. Yasal Dayanak: Talebin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 2. fıkrasına dayandığı net bir şekilde belirtilmelidir (Madde 2).
f. Talep Sonucu: Belirtilen MERNİS adresine TK m. 21/2 usulüne göre tebligat yapılmasına karar verilmesi açıkça talep edilmelidir (Madde 2).
Bu unsurların dilekçede yer alması, icra müdürlüğünün talebi değerlendirmesini ve tebligat işlemini usulüne uygun şekilde gerçekleştirmesini kolaylaştıracaktır.
7. SONUÇ
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 2. fıkrası, tebligatın normal yollarla yapılamadığı durumlarda, muhatabın MERNİS adresine tebligatı mümkün kılan istisnai ve önemli bir usuldür. Özellikle adresini gizleyen veya sürekli değiştiren borçlulara karşı icra takiplerinin sürüncemede kalmasını önleyerek alacaklının hak arama özgürlüğünü korumayı amaçlar. Ancak bu usulün uygulanması, kanunda ve Yargıtay içtihatlarında belirtilen sıkı şekil şartlarına tabidir. MERNİS adresi olması zorunluluğu, daha önce bir tebligatın bilinen adresten bila tebliğ dönmüş olması, evrakın muhtar veya ilgili görevlilere teslimi ve ihbarnamenin kapıya usulünce yapıştırılması gibi koşulların eksiksiz yerine getirilmesi, tebligatın geçerliliği için şarttır. Aksi takdirde yapılan tebligat usulsüz hale gelecek ve buna dayanılarak yapılan sonraki işlemlerin iptali gündeme gelebilecektir. Bu nedenle, TK m. 21/2 uyarınca tebligat talebinde bulunulurken ve bu talep icra müdürlüklerince yerine getirilirken hukuki düzenlemelere ve usule azami özen gösterilmesi gerekmektedir.
T.C
...
İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE
DOSYA NO : /
1. Yukarıda esas numarası belirtil