- Avans İadesi Talebi
İCRA TAKİPLERİNDE YATIRILAN AVANSLARIN İADESİ TALEBİ: HUKUKİ DAYANAKLARI, KOŞULLARI VE UYGULAMASI
1. GİRİŞ
Türk hukuk sisteminde alacakların Devlet gücü aracılığıyla tahsilini sağlayan icra hukuku, cebri icra organları vasıtasıyla yürütülen karmaşık bir süreçtir. Bu sürecin işleyebilmesi, yani icra dairelerinin takip işlemlerini (tebligat gönderimi, haciz uygulaması, satış işlemleri vb.) gerçekleştirebilmesi için belirli masrafların yapılması zorunludur. İşte bu masrafların henüz işlem yapılmadan önce karşılanması amacıyla, genellikle alacaklı veya vekili tarafından icra dairesine ödenen meblağlara "avans" veya daha spesifik olarak "masraf avansı" denilmektedir. İcra takibinin çeşitli sebeplerle sona ermesi, konusuz kalması veya belirli işlemlerin yapılmasından vazgeçilmesi gibi durumlarda, başlangıçta yatırılan bu avansların harcanmayan kısımlarının akıbeti ve iadesi meselesi gündeme gelmektedir. İşbu makalede, icra takiplerinde yatırılan avansların iadesi talebinin hukuki dayanakları, iadeyi gerektiren haller, iade koşulları, talep usulü ve konuya ilişkin doktrin ile Yargıtay uygulaması etraflıca incelenecektir.
2. İCRA TAKİPLERİNDE AVANS KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 59. maddesi, takip masraflarının peşin olarak yatırılması gerektiğini düzenlemektedir. Maddeye göre, "Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını istediği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliği masrafını da avans olarak peşinen öder." Bu hüküm, icra işlemlerinin kesintisiz ve hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlamayı amaçlar. Alacaklı, takibin başında ve devamında yapılacak işlemler için gerekli olan tebligat giderleri, haciz yol ve konaklama masrafları, bilirkişi ücretleri, yediemin ücretleri, ilan giderleri gibi potansiyel masrafları karşılamak üzere icra dairesine avans yatırmakla yükümlüdür.
Yatırılan bu avans, hukuki niteliği itibarıyla, yapılacak icra masraflarına mahsuben alacaklı tarafından icra dairesine tevdi edilen bir paradır. Bu para, henüz harcanmadığı sürece alacaklıya aittir ve icra dairesi nezdinde bir nevi emanet niteliğindedir. Devlet Hazinesi'ne veya icra dairesine ait bir gelir değildir. Bu nedenle, avansın yatırılma amacını teşkil eden işlemlerin yapılmaması veya avansın gerekenden fazla yatırılmış olması durumunda, harcanmayan kısmın iadesi gerekliliği doğar. Bu durum, mülkiyet hakkının ve usul ekonomisi ilkesinin doğal bir sonucudur. Avans, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (HMK) düzenlenen "gider avansı" ile benzerlik gösterse de, icra hukukunun kendine özgü yapısı içinde değerlendirilmelidir.
3. AVANS İADESİNİN HUKUKİ DAYANAKLARI VE MEVZUAT
İcra ve İflas Kanunu'nda, yatırılan avansların iadesi usulüne ilişkin açık ve müstakil bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak İİK Madde 59'da masrafların peşin ödeneceğinin belirtilmesi ve takip masraflarının nihayetinde borçluya ait olduğunun (ancak alacaklı tarafından avans olarak yatırıldığının) düzenlenmesi, harcanmayan avansın alacaklıya iade edilmesi gerektiği sonucunu doğurur. İade talebinin temel hukuki dayanakları şunlardır:
a. Mülkiyet Hakkı: Avans, harcanmadığı sürece onu yatıran alacaklının mülkiyetindedir. Amacı ortadan kalkan veya fazla yatırılan bir meblağın alacaklıya iadesi, Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının bir gereğidir.
b. Sebepsiz Zenginleşme Yasağı: Harcanmayan avansın icra dairesinde veya Devlet Hazinesi'nde kalması, hukuki bir sebep olmaksızın zenginleşme anlamına gelir. Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri kıyasen uygulanarak, avansın hak sahibine iadesi gerektiği savunulabilir.
c. Usul Ekonomisi İlkesi: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda da ifadesini bulan usul ekonomisi ilkesi, yargılamanın ve takip işlemlerinin makul sürede ve en az masrafla sonuçlandırılmasını hedefler. Takip sona erdiğinde veya belirli bir işlem yapılmayacaksa, harcanmayan avansın dosyada tutulmaya devam edilmesi bu ilkeye aykırıdır. İadesi, dosyanın ve hesapların gereksiz yere açık kalmasını önler.
d. İİK Madde 59'un Amacı: Bu maddenin amacı, icra işlemlerinin masraf yokluğu nedeniyle duraksamasını önlemektir. Takip bittiğinde veya işlem yapılmayacaksa, bu amaç ortadan kalkmış olur ve avansın tutulması için bir neden kalmaz.
Bu genel hukuk ilkeleri ve İİK'nın ruhu çerçevesinde, harcanmayan avansların iadesi talebi meşru ve hukuka uygundur.
4. AVANS İADESİNİ GEREKTİREN HALLER VE İADE KOŞULLARI
Uygulamada, aşağıdaki durumların varlığı halinde avans iadesi talebinde bulunulabilir:
a. Takibin Sonuçlanması: Borcun tamamının (faiz ve masraflar dahil) icra dairesi aracılığıyla veya haricen tahsil edilmesi ve dosyada başkaca yapılacak işlem kalmaması.
b. Takibin Takipsiz Bırakılması (İİK m. 78, 106-110): Alacaklının yasal süreler içinde haciz veya satış gibi gerekli işlemleri talep etmemesi nedeniyle takibin düşmesi veya haczin kalkması ve dosyada harcanmamış avans bulunması.
c. Takibin İptali veya Geri Bırakılması: Yetkili mercilerce (örneğin, İcra Mahkemesi veya Yargıtay) takibin iptaline veya geri bırakılmasına karar verilmesi.
d. Alacaktan Feragat: Alacaklının alacağından veya takipten feragat etmesi.
e. Haricen Tahsil ve Feragat: Alacaklının alacağını icra dairesi dışında tahsil etmesi ve dosyadan feragat etmesi veya dosyayı işlemden kaldırması. Bu durumda, haricen tahsil harcı alındıktan sonra kalan avans iade edilebilir.
f. Fazla veya Yersiz Avans Yatırılması: Başlangıçta veya ara işlemler için gerekenden fazla avans yatırılmış olması veya yanlışlıkla mükerrer ödeme yapılması.
g. Belirli Bir İşlem İçin Yatırılan Avansın Kullanılmaması: Örneğin, kıymet takdiri veya satış için avans yatırılmasına rağmen bu işlemlerin yapılmasından vazgeçilmesi veya bu işlemlerin yapılamaması.
Avansın iade edilebilmesi için şu koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekir:
a. Geçerli Bir Talep: Hak sahibi (genellikle alacaklı veya vekili) tarafından icra dairesine hitaben yazılmış bir iade talebi dilekçesi sunulmalıdır. İşbu Dilekçe, bu koşulu yerine getirmeye yönelik bir taslaktır (source 1, 2).
b. Harcanmamış Avans Varlığı: İcra dosyasında, talep edilen miktarda veya iadesi mümkün olan bir bakiye avans bulunmalıdır. İcra müdürü, dosya hesabını inceleyerek harcanmayan miktarı tespit eder.
c. Hukuki Engel Bulunmaması: Takibin devam etmesi, henüz sonuçlanmamış işlemler için avansın gerekli olması gibi iadeye engel bir durumun bulunmaması gerekir.
d. Hak Sahibinin Belirlenmesi: İadenin, avansı yatıran kişiye veya onun yetkili temsilcisine yapılması esastır.
5. AVANS İADESİ TALEBİ USULÜ VE İŞBU DİLEKÇE'NİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Avans iadesi talebi, kural olarak takibin yapıldığı icra dairesine yazılı bir dilekçe ile yapılır. İşbu Dilekçe, bu amaçla hazırlanmış bir taslak niteliğindedir (source 1, 2). Talep süreci ve dilekçenin içeriği şu şekilde özetlenebilir:
a. Talep Mercii: İlgili İcra Müdürlüğü'dür (İşbu Dilekçe, "T.C. ... İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE" şeklinde doğru mercii göstermektedir) (source 1).
b. Dilekçe İçeriği:
i. Dosya Numarası: Takibin esas numarasının belirtilmesi zorunludur (İşbu Dilekçe'de "DOSYA NO /" kısmı bu amaca hizmet etmektedir) (source 1).
ii. Talepte Bulunan: Avansı yatıran alacaklı veya onun vekilinin kimlik bilgileri yer almalıdır (İşbu Dilekçe'de "ALACAKLI VEKİLİ Av. ..." olarak belirtilmiştir) (source 1).
iii. Talep Konusu: Açıkça "avans iadesi talebi" olduğu belirtilmelidir.
iv. İadesi İstenen Miktar: İadesi talep edilen net miktar veya "dosyadaki harcanmayan avans bakiyesinin tamamı" şeklinde genel bir ifade kullanılabilir (İşbu Dilekçe'de "bakiye ... TL tutarındaki avansların" ifadesi yer almakta olup, miktarın belirtilmesi veya tüm bakiyenin istenildiğinin netleştirilmesi gerekir) (source 1).
v. İade Sebebi: Avansın neden iade edilmesi gerektiği açıkça yazılmalıdır (örneğin, takibin sonuçlanması, haricen tahsil, feragat vb.). İşbu Dilekçe'de bu kısım "... sebebiyle" şeklinde boş bırakılmıştır ve doldurulması elzemdir (source 1).
vi. İmza ve Tarih: Talepte bulunan veya vekili tarafından imzalanmalı ve tarih atılmalıdır (İşbu Dilekçe'de bu alanlar mevcuttur) (source 1, 2).
vii. Banka Bilgileri (IBAN): Uygulamada, iadenin hızlı ve sorunsuz yapılabilmesi için alacaklı veya vekiline ait IBAN numarasının dilekçeye eklenmesi büyük kolaylık sağlamaktadır.
c. İcra Dairesinin İşlemi: Talep üzerine icra müdürü, dosya hesabını (tahsilat, reddiyat, masraf dökümü) inceler. Harcanmayan avans miktarı tespit edilir. İadeye engel bir durum yoksa (örneğin, henüz sonuçlanmamış bir işlem veya ödenmesi gereken bir harç gibi), müdür iadeye karar verir ve paranın talep edene ödenmesi için gerekli işlemi (örneğin, vezneden ödeme veya banka hesabına transfer) yapar. İade talebi reddedilirse, bu kararın gerekçesiyle birlikte ilgiliye bildirilmesi gerekir.
d. Şikayet Yolu: İcra müdürünün avans iadesi talebini reddetmesi veya haksız bir kesinti yapması gibi işlemleri, İİK Madde 16 ve 17 uyarınca süresi içinde icra mahkemesine şikayet yoluyla taşınabilir. Şikayet, müdürlük işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır.
6. DOKTRİN GÖRÜŞLERİ VE YARGITAY UYGULAMASI
Doktrinde, icra masraf avansının hukuki niteliği ve iadesi konusunda genel bir fikir birliği mevcuttur. Avansın, alacaklının mülkiyetinde kalan ve belirli bir amaca özgülenmiş emanet para olduğu, amacın ortadan kalkması veya imkansızlaşması halinde iadesinin gerektiği kabul edilmektedir. Özellikle usul ekonomisi ve sebepsiz zenginleşme yasağı ilkeleri, iade talebinin temel dayanakları olarak vurgulanmaktadır.
Yargıtay kararlarında da istikrarlı bir şekilde, icra takibi sırasında yapılan masraflardan arta kalan avansın, takip sonunda veya takibin konusuz kalması durumunda alacaklıya iade edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Yargıtay, icra müdürünün harcanmayan avansı re'sen (kendiliğinden) iade etme yükümlülüğü olmasa da, talep halinde iade etmesi gerektiğini, aksi yöndeki işlemlerin şikayete tabi olduğunu kabul etmektedir. Kararlarda, avansın icra dairesinin veya Hazinenin geliri olmadığı, alacaklıya ait olduğu hususu sıklıkla vurgulanır. İadenin yapılmaması veya geciktirilmesi, mülkiyet hakkına müdahale olarak değerlendirilebilmektedir.
7. AVANS İADESİ TALEBİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR VE EKSİK UNSURLARIN TAMAMLANMASI
Avans iadesi taleplerinin hızlı ve sorunsuz bir şekilde sonuçlanması için bazı hususlara dikkat edilmesi, sürecin etkinliği açısından önemlidir. Bu kapsamda, İşbu Dilekçe gibi bir talep hazırlanırken şu unsurların göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır:
a. İade Sebebinin Açıkça Belirtilmesi: Talebin hangi gerekçeyle yapıldığının (örneğin, "alacağın haricen tahsil edilmiş olması sebebiyle", "takibin feragat nedeniyle işlemden kaldırılması sebebiyle", "dosyanın infaz edilmiş olması sebebiyle", "satış talebinden vazgeçilmesi sebebiyle" gibi) net bir şekilde ifade edilmesi, icra müdürünün talebi değerlendirmesini kolaylaştırır. İşbu Dilekçe'deki "... sebebiyle" boşluğunun (source 1) bu şekilde doldurulması gerekmektedir.
b. Miktarın Netleştirilmesi: İadesi istenen miktarın belirli olması halinde bu meblağın yazılması, eğer net miktar bilinmiyorsa veya tüm harcanmayan avansın iadesi isteniyorsa "dosyada mevcut harcanmayan tüm masraf avansının" iadesinin talep edildiğinin belirtilmesi uygun olur. İşbu Dilekçe'deki "bakiye ... TL" ifadesi (source 1), ya netleştirilmeli ya da bahsi geçen genel ifade ile değiştirilmelidir.
c. IBAN Bilgisinin Eklenmesi: İadenin yapılacağı banka hesap numarasının (IBAN) dilekçede belirtilmesi, paranın doğrudan hesaba aktarılmasını sağlayarak süreci hızlandırır ve olası hataları azaltır. Bu bilgi, İşbu Dilekçe'nin talep metninin altına veya ayrı bir satır olarak eklenebilir.
d. Yetki ve Temsil: Talebin, avansı yatıran alacaklı veya onun usulüne uygun yetkilendirilmiş vekili tarafından yapılmasına dikkat edilmelidir. Vekilin talebinde vekaletnamenin dosyada mevcut olması veya dilekçeye eklenmesi gerekebilir (İşbu Dilekçe'de talep eden "Alacaklı Vekili" olarak belirtilmiştir) (source 1).
8. SONUÇ
İcra takiplerinde alacaklı tarafından yatırılan masraf avansları, takibin yürütülmesi için elzem olmakla birlikte, harcanmayan kısımları alacaklının mülkiyetinde kalmaya devam eder. Takibin sona ermesi, konusuz kalması, takipten veya belirli işlemlerden vazgeçilmesi gibi durumlarda, harcanmayan avansın iadesi, mülkiyet hakkı, sebepsiz zenginleşme yasağı ve usul ekonomisi ilkelerinin bir gereğidir. İade, hak sahibinin ilgili icra dairesine vereceği açık ve gerekçeli bir dilekçe ile talep edilir. İşbu Dilekçe gibi bir başvurunun (source 1, 2), iade sebebi ve miktarı netleştirilerek, IBAN bilgisi eklenerek kullanılması, sürecin etkinliğini artıracaktır. İcra müdürlüğünün talebi haksız olarak reddetmesi halinde ise icra mahkemesine şikayet yolu açıktır.
T.C
...
İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE
DOSYA NO : /