- İddet Müddetinin Kaldırılması Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
KADIN İÇİN BEKLEME SÜRESİNİN (İDDET MÜDDETİNİN) KALDIRILMASI TALEBİ: HUKUKİ DAYANAKLAR, KOŞULLAR VE USUL
1. GİRİŞ VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Türk Medeni Hukukunda, evliliğin sona ermesinden sonra kadının yeniden evlenebilmesi için belirli bir süre beklemesini öngören bir düzenleme mevcuttur. "Bekleme süresi" veya daha yaygın bilinen adıyla "iddet müddeti" olarak anılan bu süre, temel olarak nesebin (soybağının) korunması ve doğacak çocuğun babasının belirlenmesindeki olası karışıklıkların önlenmesi amacıyla ihdas edilmiştir. Evliliğin sona ermesinden kısa bir süre sonra kadının yeni bir evlilik yapması ve bu evlilikten bir çocuğun doğması halinde, çocuğun babasının önceki eş mi yoksa yeni eş mi olduğu konusunda ortaya çıkabilecek hukuki belirsizlikleri bertaraf etmek, iddet müddetinin temel fonksiyonudur. Ancak kanun koyucu, bu sürenin amacının ortadan kalktığı veya gereksiz hale geldiği durumlar için istisnalar öngörmüş ve belirli koşulların varlığı halinde bu sürenin mahkeme kararıyla kaldırılmasına imkan tanımıştır. İşbu makalede, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) çerçevesinde iddet müddetinin kaldırılması talebinin hukuki dayanakları, koşulları, yargılama usulü ve bu talebe ilişkin dilekçenin temel unsurları ayrıntılı olarak incelenecektir.
2. BEKLEME SÜRESİNİN YASAL DAYANAĞI: TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 132
Kadın için bekleme süresi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Evlenme Engelleri" başlığı altında yer alan 132. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili madde şu şekildedir:
"Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez.
Ancak, kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.
Doğurmakla süre biter."
Bu madde, kural olarak evliliği herhangi bir sebeple (boşanma, ölüm, butlan vb.) sona eren kadının, bu sona erme tarihinden itibaren 300 gün boyunca yeni bir evlilik yapamayacağını hüküm altına almaktadır. Bu 300 günlük süre, tıbben olası en uzun gebelik süresi göz önünde bulundurularak belirlenmiş ve nesep karışıklığını önlemeye yönelik bir tedbir niteliğindedir. Maddenin son fıkrası, kadının bu süre içinde doğum yapması halinde bekleme süresinin kendiliğinden sona ereceğini belirtir, zira doğumla birlikte nesep konusundaki belirsizlik ortadan kalkmış olur. Ancak maddenin ikinci fıkrası, bu kuralın iki önemli istisnasını düzenleyerek, mahkemeye belirli durumlarda bu süreyi kaldırma yetkisi vermektedir.
3. BEKLEME SÜRESİNİN KALDIRILMASI KOŞULLARI
TMK Madde 132/2, bekleme süresinin mahkeme kararıyla kaldırılabilmesi için iki alternatif koşul öngörmektedir. Bu koşullardan birinin varlığı, sürenin kaldırılması için yeterlidir:
a. Kadının Önceki Evlilikten Gebe Olmadığının Tespiti:
Bekleme süresinin temel amacı nesep karışıklığını önlemek olduğundan, kadının önceki evliliğin sona erdiği tarihte gebe olmadığının tıbben ve kesin olarak tespit edilmesi halinde, bu sürenin beklenmesine gerek kalmamaktadır. Kadının gebe olmadığının anlaşılması, bekleme süresinin kaldırılması için yeterli bir sebeptir. Bu durumun ispatı genellikle yetkili bir sağlık kuruluşundan (devlet hastanesi, üniversite hastanesi veya adli tıp kurumu gibi) alınacak, kadının gebe olmadığını açıkça belirten bir doktor raporu veya sağlık kurulu raporu ile mümkündür (Madde IV.A). Mahkeme, sunulan raporu yeterli görmezse veya gerekli görürse yeniden rapor alınmasına karar verebilir. İşbu Dilekçe'de de bu koşula dayanıldığı görülmektedir (Madde IV.A.1, Madde IV.A.3, [18] Delil 9).
b. Boşanılan Eşle Yeniden Evlenme İsteği:
Evliliği sona eren eşlerin (genellikle boşanma sonrası) tekrar birbirleriyle evlenmek istemeleri durumu, bekleme süresinin kaldırılması için öngörülen ikinci istisnadır. Bu durumda, kadın kiminle evlenirse evlensin doğacak çocuğun babasının kim olacağı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır, zira evleneceği kişi zaten önceki eşidir. Dolayısıyla, nesep karışıklığı riski ortadan kalktığı için 300 günlük sürenin beklenmesi anlamsızlaşmaktadır. Eşlerin yeniden birbirleriyle evlenme yönündeki karşılıklı ve ciddi iradelerinin mahkemeye bildirilmesi, bu koşulun gerçekleştiğini gösterir. Bu irade beyanı, dava dilekçesinde belirtilebileceği gibi, duruşma sırasında da ifade edilebilir. İşbu Dilekçe'nin ilgili bölümünde bu alternatif koşula da değinilmiştir (Madde IV.B). Bu durumda, kadının gebe olup olmadığının araştırılmasına gerek yoktur (Madde IV.B.2, Madde IV.B.4).
4. YARGILAMA USULÜ VE GÖREVLİ/YETKİLİ MAHKEME
Bekleme süresinin kaldırılması talebi, niteliği itibarıyla bir dava değil, çekişmesiz yargı işidir. Bu nedenle, yargılama usulü de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) çekişmesiz yargı işlerine ilişkin hükümlerine tabidir.
a. Talebin Niteliği:
Bekleme süresinin kaldırılması talebinde, menfaatleri birbiriyle çatışan karşı taraflar bulunmamaktadır. Talep, kadının kişisel durumuna ilişkin bir engelin kaldırılmasına yöneliktir. Bu nedenle, bu tür talepler hasımsız olarak, yani davalı gösterilmeksizin açılır (Madde "DAVALI: Hasımsızdır."). Yargılama, genellikle dosya üzerinden veya basit bir duruşma ile karara bağlanır.
b. Görevli Mahkeme:
Aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda ve çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir (4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun md. 4). Dolayısıyla, bekleme süresinin kaldırılması talebi için görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla bu talebi inceleyecektir (Madde "AİLE HUKUK MAHKEMESİNE").
c. Yetkili Mahkeme:
Çekişmesiz yargı işlerinde yetki, kural olarak talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesidir (HMK md. 384). Buna göre, bekleme süresinin kaldırılmasını talep eden kadının yerleşim yeri (ikametgahının bulunduğu yer) mahkemesi yetkilidir.
d. İspat Yükü ve Deliller:
Bekleme süresinin kaldırılmasını talep eden kadın, TMK md. 132/2'de belirtilen koşullardan birinin varlığını ispat etmekle yükümlüdür.
* Gebe olmama durumunun ispatı için: Yetkili sağlık kuruluşundan alınmış, kesin gebe olunmadığını gösterir güncel tarihli rapor sunulmalıdır ([18] Delil 9).
* Eski eşle yeniden evlenme durumunun ispatı için: Kesinleşmiş boşanma kararı ([18] Delil 10, [20]), nüfus kayıtları ([18] Delil 11, [20]) ve eşlerin yeniden evlenme yönündeki iradelerini ortaya koyan beyanları (dilekçede veya duruşmada) yeterli olacaktır. Mahkeme gerekli görürse, eski eşin de beyanını alabilir veya tanık dinleyebilir ([18] Delil 1).
* Her iki durumda da mutlaka sunulması gereken delil, evliliğin sona erdiğini ve bu sona erme kararının kesinleştiğini gösteren mahkeme ilamının kesinleşme şerhli onaylı bir örneğidir (Madde I.1, [18] Delil 10, [20]).
5. DİLEKÇENİN TEMEL UNSURLARI
Bekleme süresinin kaldırılması talebini içeren bir dilekçede (işbu Dilekçe gibi) bulunması gereken temel unsurlar şunlardır:
a. Mahkeme Bilgisi: Yetkili ve görevli mahkemenin adı (Örn: ... Aile Mahkemesi'ne) (Madde Başlık).
b. Davacı (Talepte Bulunan) Bilgileri: Adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi (Madde "DAVACI"). Varsa vekilinin bilgileri (Madde "VEKİL").
c. Davalı: Bu tür talepler hasımsız olduğundan "Hasımsız" olarak belirtilir (Madde "DAVALI").
d. Konu: Talebin ne olduğu kısaca belirtilir (Örn: Bekleme süresinin (iddet müddetinin) kaldırılması talebidir.) (Madde "KONU").
e. Açıklamalar:
* Önceki evliliğin ne zaman ve hangi mahkeme kararıyla sona erdiği ve bu kararın kesinleşme tarihi belirtilmelidir (Madde I.1).
* Bekleme süresinin kaldırılması talebinin dayandığı koşul (gebe olmama veya eski eşle yeniden evlenme isteği) açıkça ifade edilmelidir (Madde II.1, II.2, IV.A, IV.B).
* Talebi destekleyen olgular ve deliller açıklanmalıdır (Madde IV.A.1, IV.A.3, IV.B.1, IV.B.2, IV.B.4).
f. Hukuki Sebepler: İlgili yasal dayanak (TMK md. 132) belirtilmelidir (Madde IV.A.2, IV.B.3). Gerekirse HMK'nın ilgili usul hükümleri de zikredilebilir.
g. Deliller: Talebi ispata yarayacak deliller (kesinleşmiş boşanma ilamı, nüfus kaydı, doktor raporu, tanık beyanları vb.) listelenmeli ve hangilerinin sunulduğu, hangilerinin celp edileceği belirtilmelidir (Madde [17], [18], [20]).
h. Talep Sonucu: Açıklamalar ve hukuki sebepler doğrultusunda mahkemeden ne talep edildiği (bekleme süresinin kaldırılmasına karar verilmesi) net bir şekilde ifade edilmelidir (Madde [15], [16].4). Varsa adli yardım gibi diğer talepler de bu bölümde belirtilmelidir (Madde V, [16].2).
i. Tarih ve İmza: Dilekçenin tarihi atılmalı ve talepte bulunan veya vekili tarafından imzalanmalıdır ([19], [21]).
6. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR (GENEL)
Bekleme süresinin kaldırılması taleplerinde bazı noktalara özellikle dikkat edilmesi, sürecin hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlanması açısından önemlidir:
a. Kesinleşmiş Boşanma Kararı: Bekleme süresi, evliliğin sona ermesiyle başlar. Boşanma davalarında bu, boşanma kararının kesinleştiği tarihtir. Bu nedenle, talebe dayanak teşkil eden boşanma kararının kesinleşmiş olması ve kesinleşme şerhini içeren onaylı bir örneğinin dilekçeye eklenmesi veya mahkemece celbedilmesinin talep edilmesi mutlak bir zorunluluktur (Madde I.1, [18] Delil 10, [20]).
b. Güncel Sağlık Raporu: Kadının gebe olmadığı gerekçesiyle süre kaldırılması talep ediliyorsa, sunulacak sağlık raporunun güncel tarihli olması ve kadının gebe olmadığını kesin ve net bir dille belirtmesi önemlidir. Raporun resmi ve yetkili bir sağlık kuruluşundan alınmış olması gereklidir ([18] Delil 9). Mahkeme, raporun alındığı tarih ile talep tarihi arasında geçen süreyi dikkate alarak gerekirse yeniden rapor isteyebilir.
c. Adli Yardım Talebi: Talepte bulunan kadının yargılama giderlerini karşılayacak mali gücü yoksa, HMK'nın ilgili hükümleri çerçevesinde adli yardım talebinde bulunabilir. Bu talebin gerekçeleri (fakirlik belgesi, gelir durumunu gösterir belgeler vb.) dilekçede açıklanmalı ve ilgili deliller sunulmalıdır (Madde V, [16].2). Mahkeme, talebi haklı bulursa yargılama harç ve giderlerinden muafiyet sağlayabilir.
7. SONUÇ
Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenen kadın için bekleme süresi (iddet müddeti), neslin korunması gibi önemli bir amaca hizmet etmekle birlikte, bu amacın ortadan kalktığı durumlarda kadının yeniden evlenme hakkını gereksiz yere kısıtlamaması adına kanun koyucu tarafından istisnalar getirilmiştir. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının tıbben ispatlanması veya boşandığı eşiyle yeniden evlenmek istemesi hallerinde, Aile Mahkemesi'ne başvurularak bu sürenin kaldırılması mümkündür. Bu süreç, çekişmesiz yargı usulüne tabi olup, doğru hukuki gerekçeler ve eksiksiz delillerle desteklenen bir talep dilekçesi ile başlatıldığında genellikle kısa sürede sonuçlanabilmektedir. Kanun, böylece hem nesebin korunması prensibini güvence altına almakta hem de belirli koşullar altında bireylerin özel hayatlarına ve yeniden evlenme özgürlüklerine saygı göstermektedir.
T.C.
...
AİLE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : Hasımsızdır.
KONU : Bekleme süresinin kaldırılması talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim, ... Aile Mahkemesinin / Esas ve / Karar sayılı ilamı ile eşinden boşanmış ve karar _._.20_ tarihinde kesinleşmiştir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
1. Müvekkilimin önceki evliliğinden gebe olmadığı anlaşılmıştır.
2. Müvekkilim yeniden evlenmek istemektedir.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. Kadının Önceki Evliliğinden Gebe Olmadığına İlişkin Açıklamalar:
1. Müvekkilim tekrar evlenmek istemekte olup, bekleme süresi bu duruma engel teşkil etmektedir.
2. TMK hükmüne göre "Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmedikçe evlenemez.Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır."
3. Müvekkilimin önceki evliliğinde gebe olmadığı doktor raporu ile sabit olduğundan bekleme süresinin kaldırılması gerekmektedir.
4. ...
B. Kadının Önceki Eşi İle Tekrar Evlenmek İstemesine İlişkin Açıklamalar:
1. Müvekkilim, eşinden ... Aile Mahkemesinin .../E .../ K sayılı ilamı ile eşinden boşanmış ve karar kesinleşmiştir.
2. Müvekkilim ile eski eş tekrar evlenmek istemekte olup, evlenme engelli olan bekleme süresi bu duruma engel teşkil etmektedir.