- Suçun Unsurlarının İncelenmesi
- Hukuki Savunmalar
- Tevsii Tahkikat Talebi
- Maddi Zararlar
- Koruma Tedbirlerinin Kaldırılması
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TÜRK CEZA HUKUKUNDA CİNSEL SALDIRI SUÇU VE SAVUNMA ESASLARI
Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, bireyin en temel haklarından olan vücut bütünlüğü ve cinsel özgürlüğüne yönelik ağır saldırılar olması nedeniyle hukuk düzenleri tarafından özel bir hassasiyetle ele alınmaktadır. Türk Ceza Kanunu (TCK) da bu suç tipini detaylı bir şekilde düzenlemiş ve failleri için ciddi yaptırımlar öngörmüştür. Bu makalede, TCK kapsamında cinsel saldırı suçu, suçun unsurları, ceza sorumluluğunu etkileyen haller, ceza muhakemesi sürecindeki savunma mekanizmaları ve bu bağlamda bir savunma dilekçesinin taşıması gereken temel unsurlar, akademik bir bakış açısıyla incelenecektir.
1. CİNSEL SALDIRI SUÇUNUN TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
Türk Ceza Kanunu'nun "Kişilere Karşı Suçlar" başlıklı ikinci kısmının "Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar" başlıklı altıncı bölümünde yer alan 102. maddesi, cinsel saldırı suçunu düzenlemektedir. Kanun koyucu, bu madde ile bireyin cinsel dokunulmazlığını ve cinsel özgürlüğünü koruma altına almayı amaçlamıştır.
TCK Madde 102/1'e göre, "Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." Maddenin ikinci fıkrası ise fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda suçun nitelikli halini düzenlemekte ve on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezası öngörmektedir.
Suçun hukuki konusu, kişinin cinsel dokunulmazlığıdır. Bu, bireyin rızası dışında cinsel içerikli fiziksel temaslara maruz kalmama hakkını ifade eder. Suçun faili herhangi bir gerçek kişi olabilirken, mağduru da cinsiyet farkı gözetilmeksizin herhangi bir kimse olabilir.
2. CİNSEL SALDIRI SUÇUNUN UNSURLARI
Bir fiilin TCK Madde 102 kapsamında cinsel saldırı suçu olarak nitelendirilebilmesi için belirli unsurları taşıması gerekmektedir. İşbu Dilekçe'nin ilgili bölümlerinde de bu unsurların somut olayda gerçekleşmediği iddia edilmektedir (Madde 5, 16). Bu unsurlar maddi, manevi ve hukuka aykırılık unsurlarıdır.
a. Maddi Unsur:
Suçun maddi unsuru, "cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi"dir (Madde 6.a). Cinsel davranışın ne olduğu kanunda açıkça tanımlanmamış olmakla birlikte, Yargıtay içtihatları ve doktrin, cinsel amaç taşıyan veya objektif olarak cinsel nitelikte olan, ani veya süreklilik arz eden her türlü bedensel teması bu kapsamda değerlendirmektedir. Bu davranışın mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmesi, yani mağdurun rızası olmaksızın bedenine fiziksel bir müdahalede bulunulması gerekmektedir. İşbu Dilekçe'de, müvekkilin eylemleri sonucunda suça özgü maddi unsurların gerçekleşmediği savunulmaktadır (Madde 8, 18).
b. Manevi Unsur:
Cinsel saldırı suçu, kasten işlenebilen bir suçtur (Madde 7.b, 17.b). Failin, gerçekleştirdiği davranışın cinsel nitelikte olduğunu ve mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal ettiğini bilmesi ve bu sonucu istemesi (doğrudan kast) gerekmektedir. Olası kastla işlenip işlenemeyeceği doktrinde tartışmalı olmakla birlikte, genel kabul doğrudan kastın varlığı yönündedir. Failin cinsel arzularını tatmin amacının (şehvi amaç) varlığı ise suçun oluşumu için zorunlu değildir; fiilin objektif olarak cinsel nitelik taşıması ve kasten işlenmesi yeterlidir. İşbu Dilekçe'de, müvekkilin eylemlerinde suç işleme kastının bulunmadığı, dolayısıyla manevi unsurun gerçekleşmediği ileri sürülmektedir (Madde 9, 19).
c. Hukuka Aykırılık Unsuru:
Fiilin suç teşkil edebilmesi için aynı zamanda hukuka aykırı olması, yani herhangi bir hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması gerekir (Madde 7.c, 17.c). Eğer failin eylemi, TCK'da düzenlenen hukuka uygunluk nedenlerinden birinin (örneğin meşru savunma, ilgilinin rızası gibi) kapsamına giriyorsa, fiil suç teşkil etmez.
3. CEZA SORUMLULUĞUNU KALDIRAN VEYA AZALTAN NEDENLER
Ceza hukukunda, bazı haller işlenen fiilin hukuka aykırılığını ortadan kaldırarak ceza sorumluluğunu tamamen kaldırırken (hukuka uygunluk nedenleri), bazı haller ise failin kusurunu azaltarak veya ortadan kaldırarak cezasında indirim yapılmasını veya ceza verilmemesini gerektirebilir (kusurluluğu etkileyen haller). İşbu Dilekçe'de hem hukuka uygunluk nedenlerinin hem de cezayı azaltan nedenlerin varlığı iddia edilmektedir (Madde 10, 11, 14, 15, 20, 21, 23, 24).
a. Hukuka Uygunluk Nedenleri:
TCK'nın 24 ila 28. maddeleri arasında düzenlenen hukuka uygunluk nedenleri (kanun hükmünü icra, meşru savunma, ilgilinin rızası, hakkın kullanılması) cinsel saldırı suçunda da gündeme gelebilir. Özellikle "ilgilinin rızası" (TCK Md. 26/2), cinsel suçlarda en sık karşılaşılan hukuka uygunluk nedenidir. Mağdurun, fiilin işlenmesine özgür iradesiyle ve hukuken geçerli bir şekilde rıza göstermesi halinde, fiil hukuka uygun hale gelir ve suç oluşmaz. Ancak rızanın, kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olması, kişinin rıza açıklamaya ehil olması ve rızanın fiilden önce veya en geç fiil anında açıklanması gibi geçerlilik koşulları bulunmaktadır. İşbu Dilekçe'de, somut olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunduğu belirtilmiş, ancak spesifik neden açıkça ifade edilmemiştir (Madde 11, 20).
b. Kusurluluğu Etkileyen Haller ve Cezada İndirim Nedenleri:
Fiil hukuka aykırı olsa dahi, failin kusurunu azaltan veya ortadan kaldıran haller (örneğin yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, haksız tahrik, hata) cezanın indirilmesini veya ceza verilmemesini gerektirebilir. İşbu Dilekçe'de, mahkemenin beraat kararı vermemesi durumunda dahi, müvekkil hakkında ceza sorumluluğunu azaltan nedenlerin (TCK Md. ... olarak belirtilmiş) ve diğer indirim sebeplerinin uygulanması talep edilmektedir (Madde 13, 15, 22, 24, 83.2, 83.4, 83.5). Özellikle haksız tahrik (TCK Md. 29) veya hata (TCK Md. 30) gibi durumlar somut olayın özelliklerine göre savunma argümanı olarak kullanılabilir.
c. Etkin Pişmanlık:
Etkin pişmanlık, failin suç işledikten sonra pişmanlık göstererek suçun olumsuz sonuçlarını gidermesi halinde cezasında indirim yapılmasını sağlayan bir kurumdur (TCK Md. 168). Ancak, TCK'da cinsel saldırı suçu (TCK Md. 102) için özel bir etkin pişmanlık hükmü düzenlenmemiştir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları da cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda, mağdurun uğradığı manevi zararın giderilmesinin mümkün olmaması nedeniyle TCK Md. 168'in kıyasen uygulanamayacağı yönündedir. Buna rağmen, İşbu Dilekçe'de, katılanın/müştekinin zararının giderildiği belirtilerek (Madde 32), mahkemenin aksi kanaatte olması halinde etkin pişmanlık hükümlerinin veya hakimin takdir yetkisi kapsamında cezada indirim yapılmasının talep edildiği görülmektedir (Madde 83.2). Bu talep, doğrudan TCK 168'e dayanmasa da, failin yargılama sürecindeki olumlu tutumu ve zararı giderme çabası olarak TCK Md. 62'deki takdiri indirim nedenleri kapsamında değerlendirilebilir.
4. CEZA MUHAKEMESİ SÜRECİ VE SAVUNMA HAKKI
Cinsel saldırı suçuna ilişkin yargılama süreci, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre yürütülür. Bu süreç soruşturma ve kovuşturma evrelerinden oluşur.
a. Soruşturma Evresi:
Suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlayan ve iddianamenin kabulüne kadar devam eden evredir. Bu evrede Cumhuriyet Savcısı, CMK Md. 160/2 uyarınca şüphelinin lehine ve aleyhine olan tüm delilleri toplamakla yükümlüdür (Madde 29). İşbu Dilekçe'de, soruşturma aşamasında eksik inceleme yapıldığı ve lehe delillerin toplanmadığı iddia edilerek, kovuşturma aşamasında bu eksikliklerin giderilmesi için "tevsi-i tahkikat" (soruşturmanın genişletilmesi) talebinde bulunulmaktadır (Madde 26, 30, 83.6).
b. Kovuşturma Evresi:
İddianamenin kabulüyle başlayan ve hükmün kesinleşmesine kadar devam eden evredir. Yargılama, görevli ceza mahkemesinde (suçun basit veya nitelikli hallerine göre Asliye Ceza veya Ağır Ceza Mahkemesi) yapılır. Bu evrede "doğrudanlık", "yüz yüzelik" ve "sözlülük" ilkeleri geçerlidir. Hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir (CMK Md. 217/1) (Madde 28). Savunma makamı da bu evrede tanık dinletme, bilirkişi incelemesi talep etme, keşif yapılmasını isteme gibi delillerini sunar ve tartışır (Madde 87). Şüpheden sanık yararlanır (in dubio pro reo) ilkesi gereğince, suçun sanık tarafından işlendiği her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilemediği takdirde beraat kararı verilmelidir.
c. Koruma Tedbirleri ve Savunma:
Ceza muhakemesi sürecinde, delillerin korunması, sanığın kaçmasının önlenmesi gibi amaçlarla koruma tedbirlerine başvurulabilir. Cinsel saldırı suçlarında da tutuklama, adli kontrol, el koyma gibi tedbirler gündeme gelebilir. İşbu Dilekçe'de bu tedbirlere karşı kapsamlı savunmalar yapıldığı görülmektedir:
* Tutuklama (CMK Md. 100 vd.): En ağır koruma tedbiridir ve ancak belirli şartların varlığı halinde uygulanabilir: kuvvetli suç şüphesi, bir tutuklama nedeninin (kaçma, delil karartma, tanık/mağdur üzerinde baskı) bulunması ve ölçülülük (Madde 37). İşbu Dilekçe'de, müvekkil açısından bu şartların bulunmadığı, tutuklamanın ölçüsüz olduğu, adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağı, tutukluluk süresinin aşıldığı gibi gerekçelerle tutukluluk halinin kaldırılması veya adli kontrole çevrilmesi talep edilmektedir (Madde 35-59, 83.8, 83.9). Anayasa Md. 19 ve AİHS Md. 5'e atıf yapılarak kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına vurgu yapılmaktadır (Madde 53).
* Adli Kontrol (CMK Md. 109 vd.): Tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama yerine başvurulabilen daha hafif bir tedbirdir (Madde 61). İşbu Dilekçe'de, müvekkil hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması, zira tutuklama şartlarının dahi oluşmadığı, tedbirin amacına ulaştığı ve devamının mağduriyete yol açacağı savunulmaktadır (Madde 60-76, 83.10, 83.11).
* El Koyma (CMK Md. 123 vd.): Suçla ilgili eşyalara delil elde etmek veya müsadereye tabi tutmak amacıyla el konulabilir. İşbu Dilekçe'de, müvekkile ait el konulan eşyaların suçla ilgisi bulunmadığı ve incelemelerin tamamlandığı belirtilerek iadesi talep edilmektedir (Madde 77-79, 83.12).
* Diğer Tedbirler: Mal varlığına konulan tedbirin (CMK Md. 128) (Madde 33-34, 83.7) ve 6284 Sayılı Kanun veya CMK kapsamındaki uzaklaştırma kararının (Madde 80-81, 83.13) kaldırılması da talep edilmektedir.
5. SAVUNMA DİLEKÇESİNİN ROLÜ VE İÇERİĞİ
Savunma dilekçesi, sanık veya müdafiinin, iddia makamının iddialarına karşı yazılı olarak savunmalarını, delillerini ve taleplerini mahkemeye sunduğu temel bir araçtır. İşbu Dilekçe, tipik bir savunma dilekçesinin yapısını yansıtmaktadır:
a. Başlık ve Taraflar: Mahkeme adı, dosya esas numarası, sanık, müdafii, katılan/müşteki ve vekili gibi temel bilgiler yer alır (Madde 1).
b. Sanık Bilgileri: Sanığın kimlik ve sosyo-ekonomik durumuna ilişkin özet bilgi verilir (Madde 2).
c. Savunma Özeti: Dilekçede ileri sürülecek temel argümanların kısa bir özeti sunulur (Madde 3).
d. Vakıaların Anlatımı: Olayların sanık veya müdafii perspektifinden anlatıldığı bölümdür (Madde 4).
e. Hukuki Savunmalar: İsnat edilen her bir suç için ayrı ayrı, suçun unsurlarının oluşmadığı, hukuka uygunluk nedenlerinin veya ceza sorumluluğunu azaltan/kaldıran nedenlerin bulunduğu ayrıntılı olarak hukuki gerekçelerle açıklanır (Madde 5-26).
f. Delil ve Tahkikat Talepleri: Mevcut deliller değerlendirilir, eksik görülen hususlar için tevsi-i tahkikat talebinde bulunulur, tanık listesi, bilirkişi talepleri gibi deliller sunulur (Madde 26-31, 86, 87).
g. Koruma Tedbirlerine İlişkin Savunmalar: Tutukluluk, adli kontrol, el koyma gibi tedbirlere itiraz edilir ve kaldırılması veya değiştirilmesi talep edilir (Madde 33-81).
h. Talep Sonucu: Dilekçede açıklanan nedenler ve savunmalar doğrultusunda mahkemeden talep edilen sonuçlar (beraat, cezada indirim, tedbirlerin kaldırılması vb.) maddeler halinde sıralanır (Madde 82-84).
6. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Cinsel saldırı suçlarında savunma yapılırken bazı noktalara özellikle dikkat edilmesi, savunmanın etkinliği açısından önem arz etmektedir:
a. Somutlaştırma ve Delillendirme: Savunma argümanlarının soyut iddialardan öteye geçerek somut olayla ve delillerle ilişkilendirilmesi kritik öneme sahiptir. Örneğin, suçun maddi veya manevi unsurunun oluşmadığı iddia ediliyorsa (Madde 8, 9, 18, 19), hangi delillere (tanık beyanı, kamera kaydı, mesajlaşmalar vb.) dayanılarak bu sonuca varıldığı açıkça gösterilmelidir.
b. Hukuka Uygunluk ve Kusurluluk Hallerinin Belirlenmesi: Hukuka uygunluk nedeni (Madde 11, 20) veya cezayı azaltan neden (Madde 15, 24) ileri sürülüyorsa, TCK'daki hangi spesifik maddeye (örneğin TCK Md. 26/2 Rıza, TCK Md. 29 Haksız Tahrik) dayanıldığı belirtilmeli ve bu nedenin şartlarının somut olayda nasıl gerçekleştiği ayrıntılı olarak açıklanmalıdır.
c. Alternatif Taleplerin Stratejik Kullanımı: Beraat talebi (Madde 83.1) esas olmakla birlikte, mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimaline binaen cezada indirim yapılmasına yönelik taleplerin (Madde 83.2, 83.4, 83.5) stratejik olarak sunulması önemlidir. Zararın giderilmesi (Madde 32) gibi hususlar, etkin pişmanlık kapsamında doğrudan indirim sağlamasa da takdiri indirim (TCK Md. 62) açısından mahkeme nezdinde olumlu bir etki yaratabilir.
d. Koruma Tedbirlerine İtirazın Gerekçelendirilmesi: Tutukluluk veya adli kontrol gibi tedbirlerin kaldırılması talepleri (Madde 83.8, 83.10), sadece soyut olarak değil, CMK'daki şartların (kuvvetli şüphe yokluğu, kaçma/delil karartma tehlikesi yokluğu, ölçülülük ilkesi vb.) somut olayda neden bulunmadığını gösteren gerekçelerle desteklenmelidir (Madde 38, 40, 42, 57, 63, 64, 66).
SONUÇ
Cinsel saldırı suçu, mağdur üzerindeki ağır etkileri ve ceza hukuku açısından taşıdığı önem nedeniyle titizlikle ele alınması gereken bir suç tipidir. Sanık açısından ise, adil yargılanma hakkı çerçevesinde, suçlamalara karşı etkili bir savunma yapma hakkı bulunmaktadır. Başarılı bir savunma, suçun unsurlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin dikkatli bir analizini, olası hukuka uygunluk ve kusurluluk hallerinin tespitini, ceza muhakemesi kurallarına uygun delil sunma ve tartışma süreçlerinin yürütülmesini ve koruma tedbirlerine karşı yerinde ve gerekçeli itirazların yapılmasını gerektirir. İşbu Dilekçe gibi usulüne uygun hazırlanmış bir savunma dilekçesi, bu süreçte savunma makamının argümanlarını mahkemeye etkili bir şekilde sunması açısından kritik bir rol oynamaktadır.
T.C.
...
... CEZA MAHKEMESİNE
ESAS NO :
SANIK : TC:
Adresi:
MÜDAFİ : Av.
KATILAN / MÜŞTEKİ : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
SUÇ : 1. ... (TCK Md. ... )
2. ... (TCK Md. ... )
3. ... (TCK Md. ... )
SUÇ TARİHİ :
KONU : Savunma dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihinde ...'da doğmuştur. ... mezunu olup, ... olarak çalışmaktadır. Aylık geliri ... TL'dir.
II. SAVUNMA ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan savunmamızın maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR:
Suça ilişkin fiillerin ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. HUKUKİ SAVUNMALARIMIZ:
I. TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal etme
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
II.TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a)...
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
V. TEVSİİ TAHKİKAT TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkil aleyhine yürütülen soruşturmada iddia makamı tarafından eksik inceleme ve araştırma yapılmıştır.
2 .Ayrıca iddia makamının mütalaasında dayanmış olduğu ... hususlarına ilişkin deliller ... Cumhuriyet Başsavcılığının / soruşturma numaralı dosyasının içerisinde yer almamaktadır.
3. CMK Md. 217/1 hükmü uyarınca, hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir.
4. CMK Md. 160/2 'ye göre Cumhuriyet Savcısı Şüphelinin sadece aleyhine olan delilleri değil, aynı zamanda lehine olan delilleri de toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlü iken soruşturma kapsamında aşağıda belirtilmiş olan deliller toplanmamıştır.
5. Tüm bu nedenlerle soruşturma aşamasında toplanmayarak dosya içerisine dahil edilmeyen ve iddia makamı tarafından mütalaada belirtilen aşağıdaki delillerin kovuşturmanın genişletilerek toplanmasını ve dosya içerisine dahil edilmesini talep ediyoruz:
a. ...
&nbs