- Davaya Taraf Dahil Etme Talebi
- Talep Sonucu
TÜRK HUKUKUNDA DAVAYA TARAF DAHİL ETME (İHBAR VE DAHİLİ DAVA) KAVRAMLARININ HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ
1. GİRİŞ
Medeni usul hukukunun temel ilkelerinden biri olan taraf teşkilinin eksiksiz sağlanması, adil yargılanma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının güvencesidir. Başlamış bir davada, çeşitli hukuki nedenlerle üçüncü kişilerin davaya dahil edilmesi veya davanın bu kişilere bildirilmesi ihtiyacı doğabilir. Bu durum, hem davanın tarafları hem de yargılamanın sonucundan etkilenebilecek üçüncü kişiler açısından önem arz etmektedir. Türk Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), davanın tarafları dışında kalan üçüncü kişilerin yargılamaya katılımını veya haberdar edilmesini düzenleyen çeşitli mekanizmalar öngörmektedir. Bu mekanizmalar; davanın ihbarı, davaya fer'i müdahale, davaya asli müdahale ve zorunlu dava arkadaşlığının sonradan sağlanmasıdır. İşbu makalede, özellikle "davaya taraf dahil etme" talebi bağlamında, HMK'da düzenlenen davanın ihbarı ve zorunlu dava arkadaşlığı hallerinde üçüncü kişilerin davaya katılımı usulü, şartları, hukuki sonuçları ve doktrindeki görüşler ele alınacaktır.
2. İLGİLİ MEVZUAT
Davaya taraf dahil etme veya üçüncü kişilerin yargılamaya katılımı ile ilgili temel düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yer almaktadır. İlgili başlıca maddeler şunlardır:
a. HMK Madde 59: Maddi anlamda zorunlu dava arkadaşlığı.
b. HMK Madde 60: Şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı.
c. HMK Madde 61: Davanın ihbarı ve şartları.
d. HMK Madde 62: İhbarın yapılması usulü.
e. HMK Madde 63: İhbarda bulunulan kişinin durumu (Davaya katılma).
f. HMK Madde 64: İhbarın etkisi.
g. HMK Madde 65: Asli müdahale.
h. HMK Madde 66: Fer'i müdahale talebi.
i. HMK Madde 67: Müdahale talebinin incelenmesi ve karara bağlanması.
j. HMK Madde 68: Fer'i müdahilin davadaki konumu.
k. HMK Madde 69: Müdahalenin etkisi.
Bu maddeler, üçüncü kişilerin davaya hangi koşullarda ve ne şekilde dahil olabileceğini, ihbarın usulünü, sonuçlarını ve müdahale türlerini ayrıntılı olarak düzenlemektedir.
3. DAVAYA TARAF DAHİL ETME USULLERİ
HMK sistematiğinde, "taraf dahil etme" doğrudan bu başlıkla düzenlenmiş bir kurum olmamakla birlikte, bu amaca hizmet eden veya bu sonucu doğuran farklı mekanizmalar mevcuttur. İşbu Dilekçe'de yer alan "kişilerin davaya dahil edilmesi talebi" (Madde 1), genellikle davanın ihbarı veya zorunlu dava arkadaşlığının sağlanması amacıyla yapılır.
a. Davanın İhbarı (HMK m. 61-64):
* Tanımı ve Amacı: Taraflardan biri, davayı kaybetmesi halinde üçüncü bir kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu hakkı olduğunu düşünüyorsa, yargılama sonucundan etkilenebilecek bu üçüncü kişiye davayı bildirebilir (HMK m. 61). İhbarın temel amacı, üçüncü kişiyi davanın varlığından haberdar etmek ve ileride açılabilecek bir rücu davasında "davanın zamanında bildirilmediği" yönündeki bir savunmayı engellemektir. Ayrıca, ihbar edilen kişinin davaya katılarak (fer'i müdahil olarak) ihbar eden tarafa yardımcı olması da hedeflenebilir.
* Şartları: İhbar için temel şart, davayı kaybeden tarafın, üçüncü kişiye karşı bir rücu hakkının bulunması veya üçüncü kişinin davayı kaybeden tarafa karşı rücu hakkının olması ihtimalidir. İhbar, yargılamanın her aşamasında yapılabilir ancak gecikmiş ihbar, rücu hakkına etki edebilir.
* Usulü: Dava, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak talep edilip tutanağa geçirilmek suretiyle ihbar edilir (HMK m. 62). İhbar talebinde, ihbarın sebebi ve delilleri açıklanmalıdır. Mahkeme, ihbar talebini kabul ederse, ihbar edilecek kişiye dava dilekçesi veya ilgili beyanları içeren bir davetiye gönderir.
* Sonuçları: İhbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında davaya fer'i müdahil olarak katılabilir (HMK m. 63). Katılmasa dahi, ihbarın yapılmış olması, rücu davasında önemli sonuçlar doğurur. Özellikle, ihbarın usulüne uygun ve zamanında yapılması halinde, ihbar edilen kişi, rücu davasında "asıl davanın kötü idare edildiği" veya "ihbar geç yapıldığı için haklı savunma yapamadığı" gibi iddialarda bulunamaz (HMK m. 64). Ancak ihbar, tek başına üçüncü kişiyi davanın tarafı haline getirmez.
b. Zorunlu Dava Arkadaşlığının Sonradan Sağlanması (HMK m. 59-60):
* Tanımı ve Türleri: Bazı hallerde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin niteliği gereği, birden fazla kişiye karşı birlikte dava açılması veya davanın birden fazla kişi tarafından birlikte açılması zorunludur. Bu duruma "zorunlu dava arkadaşlığı" denir. HMK, maddi (HMK m. 59) ve şekli (HMK m. 60) olmak üzere iki tür zorunlu dava arkadaşlığı düzenlemiştir.
* Maddi Zorunlu Dava Arkadaşlığı: Bir hakkın birden fazla kişi tarafından ancak birlikte kullanılabileceği veya birden fazla kişiye karşı ancak birlikte ileri sürülebileceği durumlarda söz konusudur (Örn: Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazla ilgili tapu iptal tescil davası). Bu durumda, dava arkadaşları davada birlikte hareket etmek zorundadır ve mahkeme kararı hepsi için aynı şekilde sonuç doğurur.
* Şekli Zorunlu Dava Arkadaşlığı: Kanunun özel olarak belirttiği hallerde veya davanın niteliği gereği (örneğin, yargılamanın sonunda verilecek kararın tüm ilgililer için aynı olması gerektiği durumlarda) söz konusudur. Bu durumda, dava arkadaşları bağımsız hareket edebilirler ancak taraf teşkilinin sağlanması zorunludur.
* Sonradan Dahil Etme: Eğer bir dava, zorunlu dava arkadaşı olması gereken kişi veya kişilerden biri veya birkaçı eksik olarak açılmışsa, bu durum yargılamanın her aşamasında re'sen (kendiliğinden) veya taraflardan birinin talebi üzerine dikkate alınır. Mahkeme, eksik olan zorunlu dava arkadaşının davaya dahil edilmesi için davacıya uygun bir süre verir. Davacı, verilen süre içinde bu kişiyi davaya dahil ederse (yani, ona karşı da dava dilekçesi vererek veya mevcut davaya dahil edilmesini talep ederek), yargılamaya devam edilir. Aksi takdirde, dava usulden reddedilir. İşte bu noktada, işbu Dilekçe gibi bir talep, eksik olan zorunlu dava arkadaşının davaya katılımını sağlamayı amaçlayabilir (Madde 1, Madde 5/1). Dahil edilen kişiye dava dilekçesi ve diğer belgeler tebliğ edilir (Madde 5/2).
c. Fer'i Müdahale ve Asli Müdahale: Bu kurumlar, üçüncü kişinin kendi iradesiyle davaya katılmasını ifade eder ve doğrudan "taraf dahil etme" talebinden farklıdır. Fer'i müdahalede (HMK m. 66-69) üçüncü kişi, hukuki yararı olduğu için taraflardan birine yardımcı olmak amacıyla katılır. Asli müdahalede (HMK m. 65) ise üçüncü kişi, davanın konusu üzerinde veya dayandığı hak üzerinde iddiada bulunarak mevcut taraflara karşı yeni bir dava açar gibi davaya katılır. Davanın ihbarı, ihbar edilen kişinin fer'i müdahil olarak davaya katılma iradesini tetikleyebilir (HMK m. 63).
4. DAHİL ETME TALEBİNİN ŞARTLARI VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Bir kişinin davaya sonradan dahil edilmesinin talep edilebilmesi için, talebin hukuki bir temele dayanması gerekir. Bu temeller genellikle yukarıda açıklanan davanın ihbarı veya zorunlu dava arkadaşlığı halleridir.
a. Talep Dilekçesi: Davaya dahil etme talebi, bir dilekçe ile mahkemeye sunulur. İşbu Dilekçe'de olduğu gibi, dilekçede davanın esas numarası, taraflar, dahil edilmesi istenen kişilerin kimlik ve adres bilgileri (Madde 3), dahil edilme talebinin hukuki sebebi (ihbar mı, zorunlu dava arkadaşlığı mı, vb.) ve bu sebebi destekleyen açıklamalar yer almalıdır. Talep sonucu bölümünde ise, ilgili kişilerin davaya dahil edilmesine karar verilmesi ve gerekli tebligatların yapılması istenir (Madde 5).
b. Mahkemenin Değerlendirmesi: Mahkeme, dahil etme talebini HMK'nın ilgili hükümleri (özellikle m. 59-64) çerçevesinde değerlendirir.
* Eğer talep, davanın ihbarına yönelikse, mahkeme ihbar şartlarının (rücu ilişkisi olasılığı) mevcut olup olmadığını ve ihbarın usulüne uygun yapılıp yapılmadığını inceler (HMK m. 61-62).
* Eğer talep, zorunlu dava arkadaşlığının sağlanmasına yönelikse, mahkeme öncelikle dava konusu hak veya hukuki ilişkinin niteliği itibarıyla zorunlu dava arkadaşlığının bulunup bulunmadığını (HMK m. 59-60) tespit eder. Zorunlu dava arkadaşlığı mevcutsa ve eksiklik varsa, talebi kabul ederek davacıya eksikliği gidermesi için süre verir veya doğrudan ilgili kişiye tebligat yapılmasına karar verebilir.
* Mahkeme, talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğuna veya dahil edilmek istenen kişinin davayla ilgisinin bulunmadığına kanaat getirirse, talebi reddedebilir.
5. HUKUKİ SONUÇLAR
Davaya taraf dahil etme talebinin kabul edilmesi veya davanın ihbar edilmesi, çeşitli hukuki sonuçlar doğurur:
a. Zorunlu Dava Arkadaşı Olarak Dahil Edilme: Kişi, davanın tarafı haline gelir. Taraf sıfatını kazanır, iddia ve savunmada bulunabilir, delil sunabilir, kanun yollarına başvurabilir. Verilecek hüküm, onun açısından da bağlayıcı olur. Taraf teşkili sağlanmış olur.
b. İhbar Sonucu Fer'i Müdahil Olarak Katılma: İhbar edilen kişi davaya katılmaya karar verirse, fer'i müdahil sıfatını kazanır (HMK m. 63). Katıldığı tarafın yanında ve onun yardımcısı olarak davada yer alır (HMK m. 68). Kendi başına hüküm talep edemez veya tarafın işlemlerine aykırı usul işlemleri yapamaz. Ancak katıldığı tarafın yararına olan iddia ve savunma vasıtalarını ileri sürebilir. Verilen hüküm, müdahilin katıldığı tarafla olan ilişkisi bakımından etkili olur (HMK m. 69). Yani, asıl davada verilen kararın yanlış olduğu iddiası, kural olarak rücu davasında ileri sürülemez.
c. İhbar Edilip Davaya Katılmama: Kişi davaya katılmazsa, taraf sıfatını kazanmaz. Ancak usulüne uygun yapılmış ihbar nedeniyle, ileride açılacak rücu davasında asıl davanın sonucuna katlanmak zorunda kalır ve belirli itirazları ileri sürme hakkını kaybeder (HMK m. 64).
6. DOKTRİNDEKİ GÖRÜŞLER
Doktrinde, davanın ihbarının hukuki niteliği, özellikle ihbarın etkisinin kapsamı (HMK m. 64) ve zorunlu dava arkadaşlığının türleri ile sonuçları konusunda çeşitli tartışmalar bulunmaktadır. İhbarın etkisinin sadece rücu davalarıyla sınırlı olup olmadığı, fer'i müdahalenin hükme etkisi (HMK m. 69) ve özellikle şekli zorunlu dava arkadaşlığının hangi durumlarda söz konusu olacağı gibi konular, öğreti ve Yargıtay kararlarında farklı yorumlara konu olabilmektedir. Taraf sıfatının doğru belirlenmesi ve zorunlu dava arkadaşlığının eksiksiz tesis edilmesinin, usul ekonomisi ve adil yargılanma hakkı açısından taşıdığı önem vurgulanmaktadır.
7. DİLEKÇEDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Davaya taraf dahil etme talebini içeren bir dilekçe hazırlanırken, talebin hukuki dayanağının açıkça belirtilmesi büyük önem taşımaktadır. İşbu Dilekçe'nin "Açıklamalar" bölümünde (Madde 1, Madde 2) veya ayrı bir başlık altında:
a. Dahil edilmesi talep edilen kişinin davaya dahil edilme zorunluluğunun hukuki sebebinin (Örneğin; HMK m. 59 veya 60 uyarınca zorunlu dava arkadaşlığı mı, yoksa HMK m. 61 uyarınca ileride doğabilecek bir rücu ilişkisi nedeniyle yapılan bir ihbar mı olduğu) net bir şekilde ifade edilmesi,
b. Eğer zorunlu dava arkadaşlığına dayanılıyorsa, bu zorunluluğun hangi yasal düzenlemeden veya hukuki ilişkiden kaynaklandığının açıklanması,
c. Eğer davanın ihbarı mahiyetinde bir talep ise, ihbar eden taraf ile ihbar edilecek kişi arasındaki potansiyel rücu ilişkisinin ne olduğunun belirtilmesi,
d. Dahil edilmesi istenen kişinin davayla olan somut bağlantısının ve hukuki menfaatinin ortaya konulması gerekmektedir.
Bu açıklamaların yapılması, mahkemenin talebi doğru bir hukuki zeminde değerlendirmesine ve usulüne uygun bir karar vermesine yardımcı olacaktır. Zira "dahil etme zorunluluğu doğmuştur" (Madde 1) şeklindeki genel bir ifade, talebin hukuki niteliğini (ihbar mı, zorunlu dava arkadaşlığı mı?) ve gerekçesini tam olarak ortaya koymayabilir. Talebin hangi hukuki kuruma dayandığının (HMK m. 59, 60, 61 vb.) açıkça belirtilmesi, yargılamanın sağlıklı ilerlemesi açısından elzemdir.
8. SONUÇ
Türk medeni usul hukukunda, HMK çerçevesinde düzenlenen davanın ihbarı ve zorunlu dava arkadaşlığı kurumları, yargılamanın tarafı olmayan ancak hukuki durumu yargılama sonucundan etkilenebilecek üçüncü kişilerin korunması, taraf teşkilinin eksiksiz sağlanması ve usul ekonomisi ilkelerinin gerçekleştirilmesi açısından önemli işlevlere sahiptir. "Davaya taraf dahil etme" talepleri, genellikle bu iki kurumdan birine dayanır. Talebin mahkemece kabul edilebilmesi için HMK'da öngörülen şartların gerçekleşmiş olması ve talebin hukuki gerekçelerinin dilekçede açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Davanın ihbarı, üçüncü kişiyi doğrudan taraf yapmazken, zorunlu dava arkadaşlığının sağlanması, ilgili kişiyi davanın tarafı haline getirir. Her iki durumda da amaç, adil ve etkin bir yargılama ile hukuki belirliliğin sağlanmasıdır.
T.C.
...
... HUKUK MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
KONU : Kişilerin davaya dahil edilm