- Eser Ayıplarının ve Zararın Tespiti Talebi
- Bilirkişilerce Tespiti İstenen Konular
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN AYIP VE ZARARLARIN TESPİTİNE YÖNELİK DELİL TESPİTİ TALEBİNİN HUKUKİ ANALİZİ
Türk hukuk sisteminde, ileride açılacak veya açılmış olan bir davada ileri sürülecek bir vakıanın ispatı için kullanılacak delilin, şimdiden tespit edilmesini veya güvence altına alınmasını sağlayan geçici hukuki koruma yolu delil tespiti olarak tanımlanmaktadır. Özellikle eser sözleşmesi gibi teknik detayların ve fiili durumların önem arz ettiği hukuki ilişkilerde, zamanın ilerlemesiyle veya karşı tarafın müdahaleleriyle mevcut durumun değişmesi, kaybolması veya incelenmesinin zorlaşması riski bulunmaktadır. Bu gibi hallerde, hak kaybını önlemek amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (HMK) düzenlenen delil tespiti müessesesine başvurulması büyük önem taşımaktadır. İşbu makalede, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıpların ve zararların tespiti amacıyla hazırlanan bir delil tespiti talebi dilekçesi ekseninde, konunun hukuki çerçevesi, delil tespitinin koşulları, eser sözleşmesinde ayıptan doğan sorumluluk ve ilgili diğer hukuki hususlar doktrin ve mevzuat ışığında incelenecektir.
1. DELİL TESPİTİ MÜESSESESİ (HMK m. 400-406)
Delil tespiti, HMK'nın 400 ila 406. maddeleri arasında düzenlenmiş, çekişmesiz yargı işlerinden sayılan bir geçici hukuki koruma türüdür.
a. Hukuki Nitelik ve Amaç: Delil tespiti, esas hakkında bir hüküm içermeyen, yalnızca belirli bir vakıanın veya durumun mevcut halini tespit etmeye yönelik bir usul işlemidir. Temel amacı, ileride açılacak veya görülecek bir dava sırasında ispat zorluğu yaşanması muhtemel olan veya kaybolma tehlikesi bulunan delilleri güvence altına almaktır. Tespit edilen deliller, asıl davada mahkeme tarafından takdir edilerek hükme esas alınabilir.
b. Şartları (HMK m. 400): Delil tespiti istenebilmesi için kanunda belirtilen şartların kümülatif olarak gerçekleşmesi gerekmektedir:
i. Tespit Edilecek Bir Vakıanın Bulunması: Ortada tespiti talep edilen somut bir olgu veya durum olmalıdır.
ii. Hukuki Yarar: Talepte bulunanın, delilin hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki menfaatinin bulunması gerekir. Bu yarar, delilin ileride açılacak veya açılmış davada kullanılacak olması ve tespiti istenen vakıanın davada çekişmeli olmasıdır.
iii. Acele Hallerin Varlığı (Kanuni Karineler): Kanun, delilin kaybolacağı veya ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yönünde ciddi bir endişe duyulması halinde hukuki yararın varlığını kabul eder (HMK m. 400/2). Eser sözleşmelerinde ayıpların tespiti açısından, eserin kullanılması, hava koşulları, zamanın geçmesi veya yüklenicinin müdahaleleri gibi sebeplerle ayıpların niteliğinin değişmesi, gizlenmesi veya ortadan kalkması riski bu kapsamda değerlendirilebilir.
c. Görevli ve Yetkili Mahkeme (HMK m. 401): Delil tespiti, kural olarak esas dava açılmadan önce, esas hakkında yetkili ve görevli mahkemeden istenir. Ancak acele hallerde, talep anında malın veya durumun bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabilir. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan ayıpların tespiti genellikle eserin bulunduğu yer mahkemesinde veya sözleşmede kararlaştırılan yetkili mahkemede talep edilir. İşbu Dilekçe'de talep Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yöneltilmiştir (Madde Mahkeme Adı). Bu, uyuşmazlığın niteliğine ve değerine göre doğru görevli mahkeme olabilir.
d. Talep ve İnceleme Usulü (HMK m. 402-404): Delil tespiti bir dilekçe ile talep edilir (Madde KONU). Dilekçede, tespiti istenen vakıa, tanıklara veya bilirkişilere sorulması gereken sorular, delillerin kaybolma tehlikesi veya gösterilmesinde zorluk yaşanacağına dair gerekçeler ve hukuki yarar açıklanmalıdır (Madde AÇIKLAMALAR, III, IV). Mahkeme, talebi haklı bulursa, tespitin ne şekilde yapılacağını belirler. Bu genellikle keşif, bilirkişi incelemesi veya tanık dinlenmesi şeklinde olur (Madde III. Bilirkişilerce Tespiti İstenen Hususlar, Talep Sonucu 2). Tespit işlemi sırasında tarafların hazır bulunması esastır, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde veya karşı tarafın yokluğunda da tespit yapılabilir (HMK m. 403). Tespit tutanağı ve bilirkişi raporu gibi belgeler dosyada saklanır ve ileride açılacak davada delil olarak kullanılır.
2. ESER SÖZLEŞMESİ VE AYIPTAN SORUMLULUK (TBK m. 470-486)
Eser sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 470 ila 486. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu sözleşme ile yüklenici, bir eser meydana getirmeyi, iş sahibi ise bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlenir (TBK m. 470).
a. Yüklenicinin Borçları:
i. Eseri Meydana Getirme Borcu: Yüklenicinin asli borcudur. Eser, tarafların anlaştığı niteliklere ve amaca uygun olarak yaratılmalıdır.
ii. Sadakat ve Özen Borcu (TBK m. 471/1): Yüklenici, iş sahibinin menfaatlerini gözeterek, işi sadakat ve özenle yapmakla yükümlüdür. Bu özen borcu, benzer alandaki basiretli bir yükleniciden beklenen objektif özeni ifade eder. Kullanılacak malzemenin kalitesi, işçiliğin niteliği bu borcun kapsamındadır. İşbu Dilekçe'deki ayıplı veya kötü imalat iddiaları (Madde V.3, V.7), bu borcun ihlali anlamına gelebilir.
iii. Malzeme Seçimi ve Bildirim Yükümlülükleri: Malzeme yüklenici tarafından sağlanıyorsa, malzemenin iyi kalitede olması gerekir (TBK m. 472/1). Malzeme iş sahibi tarafından sağlanmışsa veya işin yapılacağı arsa ayıplı ise, yüklenicinin durumu derhal iş sahibine bildirmesi gerekir (TBK m. 472/2-3).
iv. Teslim Borcu: Yüklenici, tamamlanan eseri iş sahibine teslim etmekle yükümlüdür.
v. Ayıptan Sorumluluk Borcu (TBK m. 474-478): Yüklenicinin en önemli borçlarından biridir. Yüklenici, teslim edilen eserin sözleşmede kararlaştırılan nitelikleri taşımasından veya dürüstlük kuralı gereği bulunması gereken vasıflara sahip olmasından sorumludur.
b. Ayıp Kavramı ve Türleri: Ayıp, eserin sözleşmede kararlaştırılan veya iş sahibinin beklemekte haklı olduğu nitelikleri taşımaması veya eserin kullanım amacını ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan eksiklik veya bozukluklardır.
i. Açık Ayıplar: Eserin teslimi sırasında olağan bir gözden geçirme ile fark edilebilen ayıplardır.
ii. Gizli Ayıplar: Eserin teslimi sırasında olağan bir kontrol ile anlaşılamayan, ancak kullanım sırasında veya zamanla ortaya çıkan ayıplardır.
iii. Hukuki Ayıplar: Eserin kullanımını hukuken engelleyen veya kısıtlayan durumlardır (örneğin, imar mevzuatına aykırılık).
c. İş Sahibinin Muayene ve İhbar Külfeti (TBK m. 474, 477): İş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Bu külfet yerine getirilmezse, iş sahibi ayıptan doğan haklarını kaybedebilir (açık ayıplar yönünden). Gizli ayıplar ortaya çıktığında ise derhal yükleniciye bildirilmelidir. İhbarın şekli kanunda belirtilmemiş olmakla birlikte, ispat kolaylığı açısından yazılı (örneğin ihtarname) yapılması tavsiye edilir.
d. İş Sahibinin Seçimlik Hakları (TBK m. 475): Eserde ayıp bulunması halinde iş sahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
i. Sözleşmeden Dönme: Eser, iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplıysa veya sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı ise sözleşmeden dönebilir.
ii. Bedelden İndirim İsteme: Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteyebilir.
iii. Ücretsiz Onarım İsteme: Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteyebilir.
iv. Tazminat İsteme: Yukarıdaki seçimlik haklarla birlikte veya bunlardan bağımsız olarak, ayıptan doğan genel hükümlere (TBK m. 112 vd.) göre tazminat talep etme hakkı da saklıdır. Özellikle yüklenicinin kusuru varsa, iş sahibi ayıptan kaynaklanan diğer zararlarını (örneğin, ayıplı eser nedeniyle uğradığı diğer malvarlığı zararları, yoksun kalınan kâr vb.) talep edebilir. İşbu Dilekçe'deki zararların tespiti talebi (Madde V.6, V.7), bu tazminat hakkının kullanılmasına hazırlık niteliğindedir.
e. Zamanaşımı (TBK m. 478): Yüklenicinin ayıptan sorumluluğuna ilişkin davalar, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde teslim tarihinden başlayarak iki yıl; taşınmaz yapılarda ise teslim tarihinden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak yüklenicinin ağır kusuru varsa, zamanaşımı süresi yirmi yıldır.
3. İŞBU DİLEKÇE'DEKİ TESPİT TALEPLERİNİN ANALİZİ
İşbu Dilekçe'de bilirkişilerce tespiti istenen hususlar (Madde V), eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıpların ve buna bağlı zararların belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir:
a. Eserin Tamamlanma Oranı (Madde V.1): Bu tespit, eserin hangi aşamada olduğunu, yüklenicinin edimini ne ölçüde yerine getirdiğini belirlemek açısından önemlidir. Sözleşmeden dönme veya bedel indirimi gibi hakların kullanılmasında dikkate alınacak bir unsurdur.
b. Yapılan/Yapılmayan İşler (Madde V.2): Sözleşme kapsamındaki işlerden hangilerinin ifa edildiğini, hangilerinin eksik bırakıldığını ortaya koyar. Bu, yüklenicinin temerrüdünün veya eksik ifasının kapsamını belirler.
c. Eksik, Ayıplı, Kötü İmalat (Madde V.3): Bu, ayıbın varlığını ve niteliğini doğrudan tespit etmeye yöneliktir. Ayıbın türü (açık/gizli), derecesi ve iş sahibinin haklarını (dönme, indirim, onarım) kullanıp kullanamayacağını belirlemede temel veridir.
d. Malzeme ve İşçilik Maliyetleri (Madde V.4, V.5): Özellikle bedel indirimi talep edilecekse veya yapılan işlerin bedeli hesaplanacaksa (örneğin sözleşmeden dönme halinde), işin yapıldığı tarihteki maliyetlerin bilinmesi önem taşır. Bu, aynı zamanda yüklenicinin hak edişinin veya iş sahibinin ödemesi gereken bedelin belirlenmesinde rol oynayabilir.
e. Tamamlama Maliyeti ve Süresi (Madde V.6): Ayıplı veya eksik işlerin başka bir yüklenici tarafından tamamlanması veya onarılması durumunda ortaya çıkacak tahmini maliyet ve sürenin tespiti, iş sahibinin tazminat talebinin (TBK m. 112, m. 475) miktarını belirlemek için gereklidir. İş sahibi, yüklenicinin kusurlu ifası nedeniyle bu ek maliyete katlanmak zorunda kalmışsa, bunu zarar olarak talep edebilir.
f. Projenin Güncel Toplam Maliyeti ve Süresi (Madde V.7): Bu tespit, projenin mevcut ekonomik koşullarda ne kadara ve ne sürede bitirilebileceğini göstererek, özellikle gecikmeden veya ayıptan kaynaklanan zararların hesaplanmasında (örneğin, yoksun kalınan kâr, kira kaybı gibi) bir referans noktası oluşturabilir.
Bu tespitlerin bilirkişi incelemesi ve keşif yoluyla yapılması talebi (Talep Sonucu 2; Delil Listesi, Madde 2, 3), vakıaların teknik niteliği gereği yerindedir. Bilirkişiler, inşaat, mimari, mühendislik veya ilgili uzmanlık alanlarında bilgi sahibi kişiler olmalı ve raporlarını HMK m. 279 vd. hükümlerine uygun olarak hazırlamalıdırlar.
4. DİKKATE ALINABİLECEK İLAVE HUSUSLAR
Delil tespiti talebinin ve ileride açılacak muhtemel davanın başarıya ulaşması açısından aşağıdaki hususların da göz önünde bulundurulması faydalı olabilir:
a. Hukuki Yararın ve Acele Halin Somutlaştırılması: Delil tespiti dilekçesinde, HMK m. 400/2'de belirtilen "delilin kaybolacağı veya ileri sürülmesinin zorlaşacağı" olgusunun somut gerekçelerle açıklanması, talebin kabulü açısından önemlidir. Örneğin, hava koşullarının mevcut durumu değiştirebileceği, yüklenicinin ayıpları gizlemeye yönelik adımlar atabileceği veya eserin mevcut haliyle kullanılmaya devam edilmesinin zorunlu olduğu ve bu kullanımın delilleri karartabileceği gibi hususlar "Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Madde IV) bölümünde daha detaylı vurgulanabilir.
b. Ayıp İhbarının İspatı: İş sahibinin ayıptan doğan haklarını kullanabilmesi için ayıpları süresinde yükleniciye bildirdiğini (ihbar külfeti) ispatlaması gerekir. Delil tespiti, mevcut ayıplı durumu saptasa da, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı ayrı bir ispat konusudur. İhbarın yapıldığına dair delillerin (ihtarname, e-posta, tanık beyanı vb.) mevcut olması ve ilerideki davada sunulması önem arz eder. Eğer ihbarın yapıldığına dair delillerin de kaybolma riski varsa, bu durumun ispatına yönelik delillerin tespiti de (örneğin, belirli bir tarihteki yazışmanın varlığı) talep edilebilir, ancak bu genellikle asıl davanın konusudur.
c. Sözleşme ve Eklerinin İncelenmesi: Tespit taleplerinin ve ayıpların değerlendirilmesinde, taraflar arasındaki eser sözleşmesi, teknik şartnameler, projeler ve varsa ek protokoller esas alınacaktır. Bu belgelerin dikkatle incelenmesi ve bilirkişiye sunulması, yapılacak tespitin doğruluğu açısından zorunludur.
SONUÇ
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, özellikle ayıpların ve ifa eksikliklerinin bulunduğu iddiası halinde, delil tespiti yoluyla mevcut durumun uzman bilirkişiler aracılığıyla ve yerinde keşif yapılarak kayıt altına alınması, hak sahibinin ileride açacağı davada iddialarını ispatlaması açısından hayati bir öneme sahiptir. HMK m. 400 vd. hükümlerine uygun olarak yapılan bir delil tespiti talebi, hukuki yararın ve acele halin varlığı durumunda mahkemece kabul edilerek, TBK m. 474 vd. düzenlenen ayıptan sorumluluk hükümlerine dayalı hakların (sözleşmeden dönme, bedel indirimi, ücretsiz onarım, tazminat) kullanılmasına veya yüklenicinin edimini gereği gibi ifa etmediğinin ispatına hizmet eder. İşbu Dilekçe'de talep edilen tespitler, eser sözleşmesindeki ayıpların ve bunlardan doğan zararların kapsamını belirlemeye yönelik olup, usulüne uygun yürütülecek bir tespit süreci, adil bir yargılamanın ve hakka ulaşmanın önemli bir aracı olacaktır.
T.C.
...
TÜKETİCİ MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi: ...
KONU : Eser sözleşmesinden kaynaklanan delil tespiti talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. TESPİTİ İSTENEN ESERİN BİLGİLERİ:
...
III. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halinde kısa özeti:
1. ...
2. ...
IV. DETAYLI VAKIALAR ve HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Olayların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır: