- Evliliğin Nispi Butlanla Geçersizliğinin Tespiti Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
EVLİLİĞİN NİSPİ BUTLAN SEBEBİYLE GEÇERSİZLİĞİNİN TESPİTİ DAVASI: HUKUKİ ÇERÇEVE VE USULİ ESASLAR
1. GİRİŞ
Evlilik, Türk Medeni Kanunu (TMK) sistematiği içerisinde aile hukukunun temelini oluşturan, eşler arasında tam ve sürekli bir hayat ortaklığı kuran hukuki bir müessesedir. Kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak ve ehliyetli kişiler arasında kurulan evlilik birliği, kural olarak ancak ölüm, gaiplik kararı veya mahkeme kararıyla (boşanma veya iptal) sona erer. Evliliğin iptali, evlenme akdinin yapıldığı sırada mevcut olan ve kanunda sınırlı olarak sayılan bazı sakatlıklar nedeniyle evliliğin mahkeme kararıyla geçersiz kılınmasıdır. Türk Medeni Kanunu, evliliğin iptali sebeplerini "mutlak butlan" ve "nispi butlan" olarak iki ana başlık altında düzenlemiştir. Mutlak butlan sebepleri, kamu düzenini ilgilendiren daha ağır sakatlık hallerini ifade ederken (TMK m. 145), nispi butlan sebepleri daha çok evlenen tarafların veya yasal temsilcilerinin iradelerini korumaya yönelik, daha hafif nitelikteki sakatlık halleridir (TMK m. 148-151, 153). Nispi butlan, yalnızca kanunda belirtilen kişilerin belirli süreler içerisinde dava açmasıyla ileri sürülebilen ve evliliğin hâkim kararıyla geçmişe etkili olmaksızın, ileriye etkili olarak sona ermesine yol açan bir geçersizlik türüdür. İşbu makalede, Türk hukukunda evliliğin nispi butlan sebebiyle iptali davasının hukuki dayanakları, koşulları, usulü ve sonuçları, doktrin görüşleri ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, işbu Dilekçe'de ileri sürülen iddialar da dikkate alınarak ayrıntılı olarak incelenecektir.
2. NİSPİ BUTLAN SEBEPLERİ
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Evlenmenin Butlanı" başlığını taşıyan İkinci Ayırımında, 148 ila 151. maddeler arasında eşlerden birinin iradesine ilişkin nispi butlan sebepleri, 153. maddede ise yasal temsilcinin izninin bulunmaması hali düzenlenmiştir. Nispi butlan sebepleri, mutlak butlan sebeplerinden farklı olarak, yalnızca belirli kişilere dava hakkı tanıması ve belirli hak düşürücü sürelere tabi olmasıyla karakterize edilir. İşbu Dilekçe'de davacı tarafça ileri sürülen nispi butlan sebepleri şunlardır:
a. Ayırt Etme Gücünden Geçici Yoksunluk (TMK m. 148)
TMK madde 148, "Evlenme sırasında geçici bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olan eş, evlenmenin iptalini dava edebilir." hükmünü amirdir. Ayırt etme gücü (temyiz kudreti), kişinin makul surette hareket etme, fiillerinin sebep ve sonuçlarını idrak etme yeteneğidir. Bu yetenekten sürekli olarak yoksunluk (akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi) evliliğe mutlak engel teşkil ederken (TMK m. 133), evlenme anında *geçici* bir nedenle (örneğin aşırı alkol, uyuşturucu madde etkisi, hipnoz, bayılma, yüksek ateşli hastalık gibi) ayırt etme gücünün bulunmaması hali nispi butlan sebebidir. Bu durumda, evlenme iradesinin sağlıklı bir şekilde oluştuğundan bahsedilemez. Yoksunluğun "geçici" olması, yani evlenme anına özgü olması ve sonrasında ortadan kalkması veya kalkma ihtimalinin bulunması gerekir. Bu sebebe dayanarak iptal davası açma hakkı, yalnızca evlenme sırasında ayırt etme gücünden geçici olarak yoksun bulunan eşe aittir. Davacının bu iddiasını ispatlaması gerekmektedir. İspat açısından, evlenme anındaki durumu gösteren tıbbi raporlar, özellikle Adli Tıp Kurumu'ndan alınacak rapor (Delil Listesi Madde 9), tanık beyanları (Delil Listesi Madde 1) ve diğer her türlü delil önem taşır (Madde IV/A).
b. İrade Sakatlıkları (TMK m. 149-151)
Evlenme akdi de bir hukuki işlem olduğundan, tarafların iradelerinin sağlıklı ve sakatlanmamış olması gerekir. TMK, evlenme bağlamında irade sakatlığı hallerini yanılma, aldatma ve korkutma olarak düzenlemiştir:
* **Yanılma (TMK m. 149):** Davacı, "Hiç evlenmeyi düşünmediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği halde yanılarak evlenmeye razı olmuşsa" veya "Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse" evlenmenin iptalini dava edebilir. Yanılmanın esaslı olması aranır. İlk hal, evlenme iradesinin kendisinde veya evlenilen kişinin kimliğinde yanılmayı ifade eder. İkinci hal ise eşin niteliklerinde yanılmadır; ancak bu yanılmanın, birlikte yaşamayı çekilmez kılacak derecede önemli bir niteliğe ilişkin olması şarttır (örneğin, eşin cinsel kimliği, bilinenin aksine çok ciddi bir suç işlemiş olması gibi). Basit nitelikteki yanılmalar iptal sebebi oluşturmaz.
* **Aldatma (TMK m. 150):** Eşlerden biri, diğerinin "namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı olmuşsa" veya "Davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse" iptal davası açabilir. Aldatmanın, evlenme kararına etki edecek nitelikte olması gerekir. Namus ve onur kavramları geniş yorumlanmalı, toplumun genel ahlak anlayışı ve dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmelidir. Hastalığın gizlenmesi halinde ise, hastalığın davacı veya altsoyu için "ağır tehlike" oluşturması ve gizlenmiş olması koşulları aranır.
* **Korkutma (TMK m. 151):** "Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş" eş, evlenmenin iptalini dava edebilir. Korkutmanın ciddi, yakın ve ağır bir tehlikeye ilişkin olması ve evlenme iradesini sakatlaması gerekir. Tehlikenin mutlaka hukuka aykırı olması şart değildir; ancak evlenme kararının bu korkutmanın etkisi altında verilmiş olması zorunludur.
İşbu Dilekçe'de irade sakatlığı genel olarak belirtilmiş (Madde IV/B, Madde 2), yanılma, aldatma veya korkutma sebeplerinden hangisine veya hangilerine dayanıldığı somut vakıalarla açıklanarak ispatlanmalıdır. İspat için tanık beyanları (Delil Listesi Madde 1), yazışmalar, mesajlar, ses kayıtları (hukuka uygun elde edilmiş olmak kaydıyla) gibi deliller kullanılabilir.
c. Yasal Temsilcinin İzninin Bulunmaması (TMK m. 153)
Ayırt etme gücüne sahip küçükler (18 yaşını doldurmamış ancak 17 yaşını doldurmuş ve olağan evlenme izni almış veya 16 yaşını doldurmuş ve olağanüstü evlenme izni almış kişiler) ve kısıtlılar, evlenebilmek için yasal temsilcilerinin (veli veya vasi) iznini almak zorundadır (TMK m. 124, 126, 127). Eğer küçük veya kısıtlı, yasal temsilcisinin izni olmaksızın evlenirse, izni alınmayan yasal temsilci evlenmenin iptalini dava edebilir (TMK m. 153). Bu dava hakkı, sadece izni alınmayan yasal temsilciye aittir. Ancak, yasal temsilci dışında bir kimsenin dava hakkı bulunmamaktadır. Ayrıca, evlenen küçük veya kısıtlı sonradan ergin olur veya kısıtlılık kararı kalkarsa ve bu tarihten itibaren bir ay içinde evliliğe itiraz etmezse veya evlenen kadın gebe kalırsa, artık iptal davası açılamaz. İşbu Dilekçe'de davacının, eşlerden birinin yasal temsilcisi olduğu ve evliliğe izninin bulunmadığı iddiası yer almaktadır (Madde IV/C). Bu iddianın ispatı için nüfus kayıtları, vesayet kararı, davacının yasal temsilci olduğunu gösterir belgeler ve evlenme sırasında izin alınmadığına dair deliller sunulmalıdır.
3. DAVA HAKKI, SÜRELER VE USUL
a. Dava Açma Hakkı
Nispi butlan davalarında dava açma hakkı, kural olarak butlan sebebinden etkilenen kişilere tanınmıştır:
* Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk halinde: Ayırt etme gücünden yoksun olan eş (TMK m. 148).
* Yanılma, aldatma veya korkutma halinde: İradesi sakatlanan eş (TMK m. 149, 150, 151).
* Yasal temsilcinin izninin bulunmaması halinde: İzni alınmayan yasal temsilci (veli veya vasi) (TMK m. 153). Eşlerin bu sebebe dayanarak dava açma hakkı yoktur.
b. Hak Düşürücü Süreler (TMK m. 152)
Nispi butlan davaları belirli hak düşürücü sürelere tabidir. TMK madde 152'ye göre, "İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer." Bu süreler kamu düzeninden olmadığından, hâkim tarafından re'sen dikkate alınmaz, ancak davalı tarafça ileri sürülmesi gerekir. İşbu Dilekçe'de davanın süresi içinde açıldığı belirtilmiştir (Madde III/1).
* **Altı Aylık Süre:** Bu süre, nispi nitelikteki süredir. Başlangıcı, iptal sebebinin (ayırt etme gücünün kazanılması, yanılma veya aldatmanın öğrenilmesi, korkutmanın etkisinin ortadan kalkması, yasal temsilcinin izinsiz evliliği öğrenmesi) öğrenildiği tarihtir.
* **Beş Yıllık Süre:** Bu süre, mutlak nitelikteki azami süredir. Evlenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Altı aylık süre işlemeye başlamamış olsa bile, evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
c. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Evliliğin nispi butlan sebebiyle iptali davalarında görevli mahkeme, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesidir (Madde 1). Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar. Yetkili mahkeme konusunda TMK'da özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, boşanma davalarına ilişkin yetki kuralını düzenleyen TMK madde 168'in kıyasen uygulanması gerektiği genel olarak kabul görmektedir. Buna göre yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
d. Yargılama Usulü
Evliliğin iptali davaları, kamu düzenini ilgilendiren yönleri olsa da, kural olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (HMK) düzenlenen yazılı yargılama usulüne tabidir. Ancak Aile Mahkemelerinin Kuruluş Kanunu ve TMK'daki özel hükümler saklıdır. Davacı, dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları (Madde IV) ve hukuki sebepleri (TMK m. 148, 149, 150, 151, 153) açıkça belirtmeli ve delillerini sunmalı veya nerede bulunduğunu bildirmelidir (Delil Listesi). Mahkeme, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplar (tanık dinlenmesi, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin teklifi, tarafların isticvabı gibi) (Delil Listesi Madde 1, 2, 3, 4, 6). Özellikle ayırt etme gücünden geçici yoksunluk iddiasında, Adli Tıp Kurumu'ndan alınacak rapor büyük önem taşır (Delil Listesi Madde 9). Taraflar, HMK madde 293 uyarınca uzman görüşüne de başvurabilirler (Delil Listesi Madde 5). Yargılama sonucunda mahkeme, iddiaların ispatlanıp ispatlanmadığına göre davanın kabulüne veya reddine karar verir (Talep Sonucu Madde 1, 4).
4. ADLİ YARDIM TALEBİ
HMK madde 334 ve devamı maddelerinde düzenlenen adli yardım, yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen karşılama gücünden yoksun olan kimselerin, iddia ve savunmalarında veya geçici hukuki korunma taleplerinde açıkça dayanaktan yoksun olmamak kaydıyla, talepte bulundukları yargılama veya takip giderlerinden geçici olarak muaf tutulmasıdır. Adli yardım talebinde bulunan kişi, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğunu ispatlamalıdır. Mahkeme, talebin haklılığı konusunda bir kanaate ulaşırsa adli yardıma karar verebilir. İşbu Dilekçe'de, davacının yargılama giderlerini karşılama gücü olmadığı belirtilerek adli yardım talebinde bulunulmuştur (Madde V, Talep Sonucu Madde 2). Mahkeme, davacının sunduğu veya sunacağı belgeler (fakirlik belgesi, gelir durumunu gösterir belgeler vb.) ışığında bu talebi değerlendirecektir.
5. EVLİLİĞİN İPTALİNİN SONUÇLARI
Evliliğin nispi butlan sebebiyle iptaline karar verilmesi halinde, bu karar geçmişe etkili olmaz; yani evlilik, yapıldığı andan itibaren değil, iptal kararının kesinleştiği andan itibaren sona ermiş sayılır. Bu yönüyle boşanmaya benzer sonuçlar doğurur. İptal kararının başlıca sonuçları şunlardır:
a. Çocukların Durumu: Evliliğin butlanına karar verilse dahi, evlilik sırasında doğan çocuklar, ana ve baba iyi niyetli olmasalar bile evlilik içinde doğmuş sayılırlar. Çocuklarla ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 157). Velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakası konularında düzenleme yapılır.
b. Mal Rejiminin Tasfiyesi: Evlenmenin butlanına karar verilmesi hâlinde, eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, boşanmadaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükümlere göre yapılır (TMK m. 158/1).
c. Tazminat ve Nafaka: Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyi niyetli olan eş, bu evlenmeyle birlikte kazandığı kişisel durumları korur (TMK m. 158/1). Ayrıca, butlanı dava eden tarafın veya butlana sebep olan diğer eşin kusurlu olması halinde, iyi niyetli eşin evliliğin iptali nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep etme hakkı doğabilir. Bu konudaki taleplerde boşanmaya ilişkin hükümler kıyasen uygulanır. Yoksulluk nafakası talebi de mümkündür.
d. Mirasçılık: Evlenmenin butlanına karar verilmesi hâlinde, sağ kalan eşin yasal mirasçılığı ortadan kalkar. Ancak, evlenme sırasında iyi niyetli olan sağ kalan eş, ölen eşine karşı yasal mirasçı olabilir (TMK m. 159).
6. SONUÇ
Evliliğin nispi butlan sebebiyle iptali davası, evlenme akdinin yapıldığı sırada var olan ancak kamu düzenini mutlak butlan kadar ağır şekilde ihlal etmeyen, daha çok eşlerin veya yasal temsilcilerinin iradelerini korumaya yönelik sakatlıkların giderilmesi amacıyla düzenlenmiş önemli bir hukuki yoldur. Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk, irade sakatlıkları (yanılma, aldatma, korkutma) ve yasal temsilcinin izninin bulunmaması, kanunda sayılan nispi butlan sebepleridir. Bu sebeplerin varlığı halinde, kanunda belirtilen dava hakkı sahipleri, yine kanunda öngörülen hak düşürücü süreler içerisinde Aile Mahkemesi'nde dava açarak evliliğin iptalini talep edebilirler. İşbu Dilekçe, TMK'da düzenlenen nispi butlan sebeplerinden ayırt etme gücünden geçici yoksunluk, irade sakatlığı ve yasal temsilci izninin yokluğu iddialarına dayanmaktadır (Madde II, Madde IV). Davanın kabul edilebilmesi için ileri sürülen bu vakıaların HMK hükümleri çerçevesinde sunulan ve toplanacak delillerle (tanık, bilirkişi, ATK raporu, yemin, isticvap vb.) (Delil Listesi) ispatlanması gerekmektedir. Davanın kabulü halinde evlilik, mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte ileriye etkili olarak sona erecek ve boşanmaya benzer hukuki sonuçlar doğuracaktır. Yargılama sürecinde adli yardım talebi (Madde V) gibi usuli taleplerin de mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir.
T.C.
...
AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Evliliğin nisbi butlan sebebiyle iptali talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim ile Davalı _._.20_ tarihinde evlenmiştir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkilim evlenme sırasında geçici olarak ayırt etme gücünden yoksundur.
2. Müvekkilimin iradesi evlenme sırasında sakatlanmıştır.
3. Müvekkilim eşlerden ...'nın yasal temsilcisi olup, gerçekleşen söz konusu evliliğe ilişkin izni bulunmamaktadır.
4. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Nisbi butlan davası açma süresi hak düşürücü süreye tabidir. İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak 6 ay ve her halde evlenmenin üzerinden 5 yıl geçmekle düşer. İşbu davamızı süresi içerisinde açmaktayız.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. Müvekkilimin Evlenme Sırasında Geçici Olarak Ayırt Etme Gücünün Yoksunluğuna İlişkin Açıklamalar:
1. Müvekkilim _._.20_ tarihinde Davalı ile evlenmiştir.
2. Müvekkilim söz konusu tarihte geçici olarak ayırt etme gücünden yoksundur.
3. TMK m.148 "Evlenme sırasında geçici bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olan eş, evlenmenin iptalini dava edebilir." hükmü gereğince evliliğin iptali gerekmektedir.
4. ...
B. Müv