- İhale Satış Bedelinin Yatırılamayacağı Beyanı
- Talep Sonucu
İHALE SATIŞ BEDELİNİN YATIRILAMAMASI HALİNDE UYGULANACAK HUKUKİ REJİM VE SONUÇLARI
1. GİRİŞ
Türk hukukunda, özellikle paylı veya elbirliği mülkiyetine tabi taşınır veya taşınmaz malların paylaşılması amacıyla açılan ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davaları neticesinde, mahkemelerce malın satılarak bedelinin paydaşlar arasında payları oranında dağıtılmasına karar verilebilmektedir. Bu satışlar, kural olarak, İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümleri çerçevesinde açık artırma (ihale) yoluyla gerçekleştirilir. İhale sonucunda en yüksek peyi süren alıcının, belirlenen yasal süre içerisinde ihale bedelini ilgili mercie yatırması gerekmektedir. Ancak çeşitli sebeplerle alıcının bu bedeli süresi içinde yatıramaması durumuyla karşılaşılabilmektedir. Bu durumda ortaya çıkan hukuki sonuçların ve takip edilmesi gereken usulün tespiti önem arz etmektedir. İşbu makalede, ortaklığın giderilmesi kararı uyarınca yapılan ihalede en yüksek peyi süren alıcının ihale bedelini yatıramayacağını bildirmesi ve taşınmazın ikinci en yüksek pey sürene teklif edilmesini talep etmesi bağlamında, konuya ilişkin hukuki düzenlemeler, özellikle İİK hükümleri ve doktrindeki görüşler çerçevesinde incelenecektir.
2. ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVALARINDA SATIŞ YOLUYLA TASFİYE VE İHALE SÜRECİ
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 698 ve devamı maddeleri uyarınca, paylı mülkiyette paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Anlaşma sağlanamadığı takdirde, paydaşlardan birinin talebi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verir. Ancak, bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur (TMK m. 699/3). Satış kararı, genellikle davaya bakan Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilir (Ref. Dilekçe Madde 1).
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğinde, satış işlemi kural olarak İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. Satış, mahkemece görevlendirilen bir satış memuru veya ilgili icra dairesi aracılığıyla gerçekleştirilir. İhale süreci, İİK'nın 114 ve devamı maddelerinde düzenlenen prosedürlere tabidir. Belirlenen gün ve saatte yapılan açık artırmada, gerekli şartları (muhammen bedelin belirli bir yüzdesine ulaşma, rüçhanlı alacakları karşılama vb. - İİK m. 129) sağlayan en yüksek pey süren kişi, malın alıcısı olarak belirlenir (Ref. Dilekçe Madde 2). İhale tutanağı tanzim edilir ve ihale kesinleşir (veya duruma göre ihale alıcısına süre verilir).
3. İHALE BEDELİNİN ÖDENMESİ VE ÖDENMEMESİNİN HUKUKİ SONUÇLARI
İhalenin yapılmasının ardından, alıcının en temel yükümlülüğü ihale bedelini ödemektir. İİK'nın 130. maddesi, "İhale bedeli peşin ödenir. Ancak icra memuru alıcıya on günü geçmemek üzere bir süre verebilir" hükmünü amirdir. Uygulamada, satış memurluğu veya icra dairesi tarafından alıcıya genellikle 7 veya 10 günlük bir süre tanınmaktadır (Ref. Dilekçe Madde 2).
Alıcının, kendisine verilen bu yasal süre içerisinde ihale bedelini eksiksiz olarak satış memurluğu veya icra dairesi veznesine ya da belirlenen banka hesabına yatırması zorunludur. Bu sürenin geçirilmesi ve bedelin yatırılmaması halinde, ciddi hukuki sonuçlar doğar. İİK'nın 133. maddesinin 1. fıkrası bu durumu açıkça düzenlemektedir: "Taşınmaz kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse, ihale kararı icra müdürü tarafından kaldırılarak..." Bu hüküm uyarınca, süresi içinde ihale bedelinin ödenmemesi, ihalenin kendiliğinden (herhangi bir mahkeme kararına veya fesih davasına gerek olmaksızın) hükümsüz kalmasına ve satış kararının kaldırılmasına yol açar.
İhale bedelini süresinde ödemeyen alıcının karşılaşacağı diğer önemli sonuçlar şunlardır:
a. Sorumluluk: İİK m. 133/2 uyarınca, ilk ihaleyi kazanan ancak bedeli ödemeyen alıcı, kendisinden sonraki en yüksek teklif sahibine (varsa ve kabul ederse onun ödediği bedel) veya (onun da almaması/ödememesi durumunda) yapılacak ikinci artırmadaki satış bedeli ile kendi teklif ettiği bedel arasındaki farktan ve diğer zararlardan (örneğin ikinci satış masrafları) ve ayrıca temerrüt faizinden (yüzde beş oranında) sorumludur. İhale farkı ve faiz, ayrıca hükme gerek kalmaksızın dairece tahsil edilir.
b. Teminatın İadesi: Eğer alıcı ihaleye katılırken bir teminat yatırmışsa, bu teminat kural olarak yukarıda belirtilen fark ve masraflara mahsup edilir, artan olursa iade edilir. Ancak uygulamada genellikle bu teminatın sorumluluğa mahsuben alıkonulduğu görülmektedir.
İşbu Dilekçe'de yer alan, satış bedelinin verilen süre içerisinde yatırılamayacağının bildirilmesi (Ref. Dilekçe Madde 3) durumu, İİK m. 133'ün otomatik sonuç doğuran yapısı karşısında hukuki bir zorunluluktan ziyade, süreci hızlandırmaya ve iyi niyeti göstermeye yönelik bir beyan niteliğindedir. Alıcı, sürenin sonunu beklemeden ödeme yapamayacağını bildirerek, icra dairesinin veya satış memurluğunun bir sonraki adıma (ikinci en yüksek teklif sahibine yönelme) daha çabuk geçmesini sağlayabilir. Bu bildirim, alıcının İİK m. 133/2'deki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
4. TAŞINMAZIN EN YÜKSEK İKİNCİ TEKLİF SAHİBİNE ÖNERİLMESİ
İhale bedelini süresinde ödemeyen alıcı nedeniyle ihalenin kaldırılması durumunda, İİK m. 133/1, takip edilmesi gereken prosedürü açıkça belirtmiştir: "...icra müdürü tarafından kaldırılarak, teminat akçesi alıcının mesul bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere alıkonulur. İcra müdürü, hemen artırmaya çıkarır. Bu artırmada, teklifin İİK m. 129’daki hükümlere uyması şartıyla, taşınmaz en çok artırana ihale edilir." Ancak, maddenin devamında özel bir durum düzenlenmiştir: "İcra müdürü, birinci ihalede en yüksek peyi sürmüş olup da ihale bedelini yatırmamış olan alıcıdan sonra en yüksek peyi sürmüş olan kimseye ihale konusu malı teklif eder. Bu kimsenin de ihale bedelini yatırmaması halinde, ondan sonra en yüksek peyi sürmüş olan kimseye aynı şekilde teklifte bulunur. Teklif edilen kimse, kendisine tanınan üç gün içinde ihale bedelini yatırmazsa, icra müdürü taşınmazı hemen artırmaya çıkarır."
Bu hükme göre, ilk alıcı parayı yatırmazsa, satış memuru/icra müdürü:
a. Öncelikle, ihalede ilk alıcıdan sonra en yüksek peyi sürmüş olan kişiyi tespit eder.
b. Bu kişinin peyinin de İİK m. 129'daki şartları (satış masraflarını karşılama ve muhammen bedelin %50'sine ulaşma gibi) taşıyıp taşımadığını kontrol eder. Şartlar sağlanıyorsa, bu kişiye taşınmazı kendi teklif ettiği bedelle alması için teklifte bulunur.
c. Teklif yapılan ikinci en yüksek pey sahibine, teklifi kabul edip ihale bedelini (kendi teklif ettiği bedeli) yatırması için 3 günlük bir süre tanır.
d. İkinci en yüksek pey sahibi bu süre içinde bedeli yatırırsa, taşınmaz ona ihale edilir. Yatırmazsa veya teklifi kabul etmezse, satış memuru/icra müdürü (varsa şartları taşıyan üçüncü en yüksek pey sahibine teklif götürme seçeneğini de değerlendirdikten sonra veya doğrudan) taşınmazı yeniden artırmaya çıkarır (ikinci artırma).
İşbu Dilekçe'de yer alan, taşınmazın müvekkilden (ilk alıcıdan) önce en yüksek peyi sürmüş olan kişiye teklif edilmesi talebi (Ref. Dilekçe Madde 4, 6), esasen İİK m. 133/1'de kanunen öngörülen bu prosedürün işletilmesini istemekten ibarettir. Bu talep, mahkemeye veya satış memurluğuna yasal görevinin hatırlatılması ve sürecin bu yönde ilerletilmesinin talep edilmesi anlamını taşır. Dilekçede ikinci en yüksek pey sürenin isminin belirtilmesi (Ref. Dilekçe Madde 4, 6), işlemleri kolaylaştırıcı bir bilgi niteliğindedir.
5. USULİ HUSUSLAR VE DİLEKÇENİN ROLÜ
Ortaklığın giderilmesi davası sonucunda verilen satış kararı Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verildiği için, satış sürecine ilişkin bu tür bildirim ve taleplerin, satışı yürüten merci olan ilgili Satış Memurluğu'na veya İcra Dairesi'ne yapılması daha doğrudan sonuç doğurabilir. Ancak, davanın görüldüğü Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sunulan işbu Dilekçe de (Ref. Dilekçe Başlık/Mahkeme Kısmı), mahkemenin dosyayı ilgili satış birimine göndermesi yoluyla işleme konulabilir. Esasen satış işlemi mahkeme kararına dayandığından, mahkemenin bilgilendirilmesi de usule aykırı değildir.
Sunulan "İhale Satış Bedelinin Yatırılamayacağının Bildirimi Dilekçesi" niteliği itibarıyla bir dava dilekçesi değil, devam eden bir satış (icra) sürecinde yapılan bir bildirim ve taleptir. Bu nedenle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (HMK) bir dava dilekçesi için aranan tüm unsurları taşıması gerekmez. Ancak, işlemin doğru ve hızlı bir şekilde yapılabilmesi için dilekçede şu unsurların bulunması önemlidir:
a. Dosya Numarası: İşlemin hangi dosyayla ilgili olduğunun tespiti için mahkemenin esas numarası veya satış memurluğunun/icra dairesinin dosya numarası. (Ref. Dilekçe Başlık)
b. Taraflar: Bildirimde bulunan alıcı (ve varsa vekili) ile davanın diğer tarafları (borçlu/paydaşlar) veya en azından alıcının kimliği. (Ref. Dilekçe Başlık)
c. Konu: Talebin ne olduğu (ihale bedelinin yatırılamayacağının bildirimi ve ikinciye teklif talebi). (Ref. Dilekçe Konu)
d. Açıklamalar: İlgili ihalenin tarihi, konu taşınmazın bilgileri, ihale bedeli ve bedelin yatırılamama durumu. (Ref. Dilekçe Madde 1, 2, 3)
e. Talep Sonucu: Net bir şekilde ne talep edildiği (ikinci en yüksek pey sahibine teklif götürülmesi). (Ref. Dilekçe Madde 4, 6)
İşbu Dilekçe, yukarıda belirtildiği gibi, alıcının bedeli ödeyemeyeceğini resmi olarak kayda geçirmesi ve İİK m. 133'teki sürecin başlatılmasını talep etmesi açısından pratik bir fonksiyona sahiptir.
6. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN EK HUSUSLAR
İhale bedelinin yatırılamaması durumunda, bildirimde bulunan alıcının göz önünde bulundurması gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır:
a. Sorumluluğun Bilinci: İİK m. 133/2'de düzenlenen mali sorumluluk (ihale bedelleri arasındaki fark, masraflar ve faiz) oldukça ağırdır. Bu bildirimi yapmak, bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Alıcının bu potansiyel mali yükün farkında olması gerekir. Dilekçenin kendisinde bu sorumluluğa değinilmesi zorunlu olmasa da, alıcının hukuki durumu açısından kritik bir unsurdur.
b. İkinci En Yüksek Teklif Sahibinin Bilgileri: Dilekçede ikinci en yüksek teklif sahibinin adının ve soyadının belirtilmesi (Ref. Dilekçe Madde 4, 6), satış memurluğunun/icra dairesinin işini kolaylaştırabilir. Ancak bu bilgi zaten ihale tutanağında mevcut olduğundan, belirtilmemesi talebin geçersizliği sonucunu doğurmaz. İlgili merci, resmi kayıtlara göre hareket edecektir.
c. Yetkili Merci: Dilekçenin doğrudan satışı gerçekleştiren merciye (Satış Memurluğu veya İcra Dairesi) sunulması, işlemlerin daha hızlı yürümesini sağlayabilir. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sunulması halinde, mahkemenin dilekçeyi ilgili birime havale etmesi gerekecektir.
7. SONUÇ
Ortaklığın giderilmesi kararı uyarınca yapılan ihalede en yüksek peyi veren alıcının, kendisine tanınan yasal süre içinde ihale bedelini yatırmaması, İcra ve İflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihalenin kendiliğinden kalkması sonucunu doğurur. Bedeli yatırmayan alıcı, potansiyel olarak ciddi bir mali sorumluluk altına girer. Bu durumda kanun, satış memuruna/icra müdürüne, şartları taşıması halinde, ihalede ikinci en yüksek peyi sürmüş olan kişiye taşınmazı teklif etme görevi yükler. Alıcının ihale bedelini yatıramayacağını bir dilekçe ile bildirmesi ve taşınmazın ikinci en yüksek pey sahibine teklif edilmesini talep etmesi, yasal sürecin işletilmesini isteme niteliğindedir ve işlemlerin hızlandırılmasına yardımcı olabilir. İşbu Dilekçe, bu bildirim ve talebi içeren, icra ve satış hukuku usulüne uygun bir araçtır. Sürecin doğru yönetilmesi, hem alıcının potansiyel sorumluluğunun netleşmesi hem de diğer paydaşların haklarının korunması açısından önem taşımaktadır.
T.C.
...
SULH HUKUK MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
ALICI :
VEKİLİ : Av.
BORÇLU :
VEKİLİ : Av.