- İhtiyati Tedbir Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
ÇEKTE ÖDEMEDEN MEN KARARI (İHTİYATİ TEDBİR) TALEBİ: HUKUKİ DAYANAKLAR, KOŞULLAR VE USUL
Çek, Türk Hukuk Sisteminde önemli bir kambiyo senedi ve ödeme aracı olarak yerini korumaktadır. Ticari hayatın akışı içerisinde çekin keşide edilmesi, tedavüle çıkarılması ve tahsili süreçlerinde çeşitli hukuki uyuşmazlıklar ortaya çıkabilmektedir. Özellikle çekin rıza dışı elden çıkması (kayıp, çalıntı vb.), bedelinin ödenmesine rağmen iade edilmemesi veya sahtecilik gibi durumlarda, keşidecinin veya meşru hamilin haklarını korumak amacıyla başvurulabilecek en etkin hukuki yollardan biri, çek üzerine ödemeden men (ödeme yasağı) kararı alınmasını içeren ihtiyati tedbir talebidir. İşbu makalede, çek üzerine ödeme yasağı konulması talepli ihtiyati tedbirin hukuki dayanakları, talep koşulları, yargılama usulü ve sonuçları, ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında incelenecektir.
1. İHTİYATİ TEDBİR KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 389 ila 399. maddeleri arasında düzenlenen, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında verilen geçici hukuki koruma kararıdır. İhtiyati tedbir, esas hakkındaki yargılama sonucunu beklemeden, talepte bulunanın haklarının geçici olarak güvence altına alınmasını amaçlar. Bu niteliği itibarıyla, nihai bir karar olmayıp, geçici ve koruyucu bir tedbirdir. Amacı, ileride telafisi güç veya imkansız zararların önüne geçmektir.
2. ÇEKTE ÖDEMEDEN MEN TALEBİNİN HUKUKİ DAYANAKLARI
Çekte ödeme yasağına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin temel hukuki dayanakları HMK ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yer almaktadır.
a. HMK Madde 389: Genel ihtiyati tedbir koşullarını düzenler. "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı" endişesi bulunan hallerde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İşbu Dilekçe'de belirtilen, çek bedelinin ödenmiş olmasına rağmen (Madde 2, 3) çekin iade edilmemesi (Madde 4) ve bu nedenle muhatap banka tarafından ödenmesi veya haksız icra takibine konu edilmesi riski, HMK 389. maddede belirtilen tedbir sebeplerine örnek teşkil eder.
b. TTK Madde 711/3 (Mülga hükme atıf ve güncel durum): Mülga 6762 sayılı TTK'nın 711/3. maddesi, çekin rıza dışı elden çıkması halinde mahkemeden ödemenin menedilmesini isteme hakkı tanıyordu. Her ne kadar bu madde yeni TTK'da aynen yer almasa da, çekin rıza dışı elden çıkması durumunda ödemeden men talebinin HMK'nın genel ihtiyati tedbir hükümlerine (m. 389 vd.) dayanılarak ileri sürülmesi mümkündür.
c. TTK Madde 818 Atfıyla Uygulanacak Hükümler (Özellikle TTK m. 757): TTK m. 818, çeklere ilişkin özel hüküm bulunmayan hallerde poliçelere ait hükümlerin uygulanacağını belirtir. Poliçenin zayi olması (kaybolması) durumunda iptaline ilişkin TTK m. 757 ve devamındaki hükümler kıyasen uygulanabilir. Çekin rıza dışı elden çıkması veya bedeli ödenmesine rağmen iade edilmemesi gibi durumlarda, çekin iptali davası açılmadan önce veya dava ile birlikte, ödemenin yasaklanması amacıyla ihtiyati tedbir talep edilebilir. İşbu Dilekçe'deki durum (bedeli ödenen çekin iade edilmemesi), çekin hamil nezdinde haksız yere bulundurulması anlamına geldiğinden, bu hükümlerin ruhuna uygun bir koruma talebidir.
3. ÖDEMEDEN MEN KARARI ALINABİLMESİNİN KOŞULLARI
Mahkemenin çek üzerine ödeme yasağı şeklinde ihtiyati tedbir kararı verebilmesi için HMK m. 389 vd. maddelerinde belirtilen genel ve özel koşulların bir arada bulunması gerekir:
a. Esas Hakkın Varlığı ve Dava Edilebilirlik: Tedbir talep eden kişinin, korunması gereken bir hakkının bulunması veya yakın zamanda bir dava açma niyetinde olması gerekir. Çek özelinde bu, genellikle menfi tespit davası (borçlu olunmadığının tespiti) veya çek iptali davasıdır. İşbu Dilekçe, özü itibarıyla, keşidecinin çekten dolayı borçlu olmadığı iddiasına dayanmaktadır (Madde 2, 3) ve bu durum, açılacak bir menfi tespit davasına hazırlık niteliğindedir.
b. Tedbir Sebebinin Varlığı: Hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı/imkansızlaşacağı veya ciddi bir zararın doğacağı tehlikesinin mevcut olması gerekir. Çekin haksız yere bankaya ibraz edilerek tahsil edilmesi veya icra takibine konulması (Talep Sonucu Madde 1, 4, 5), bu tehlikeyi somutlaştırır. Özellikle çek bedelinin ödendiği iddia ediliyorsa (Madde 2), aynı borcun ikinci kez ödenmesi veya haksız takip nedeniyle zarara uğranılması riski, ciddi bir tedbir sebebidir.
c. Yaklaşık İspat: Tedbir talep eden tarafın, hem esas hakkın (örneğin borcun ödendiği) hem de tedbir sebebinin (örneğin çekin haksız tahsil riski) varlığını tam olarak değil, ancak kuvvetle muhtemel gösterecek delillerle (yaklaşık ispat) ortaya koyması gerekir (HMK m. 390/3). İşbu Dilekçe'de sunulan veya sunulacağı belirtilen ödeme belgesi ve ibraname (Madde 3, 7), yaklaşık ispat yükümlülüğünü yerine getirmeye yöneliktir. Mahkeme, sunulan delilleri (Çek örneği, ödeme belgesi - Madde 7) serbestçe takdir ederek bu koşulun sağlanıp sağlanmadığına karar verir.
d. Teminat Gösterilmesi: Kural olarak, ihtiyati tedbir talep edenden, ileride haksız çıkması durumunda karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği muhtemel zararları karşılamak üzere teminat alınır (HMK m. 392). Teminatın türü ve miktarı, mahkeme tarafından işin niteliğine göre serbestçe belirlenir. İşbu Dilekçe'de de teminat bedelinin takdiri ve yatırılması için süre istenmektedir (Talep Sonucu Madde 3). Adli yardım talebinin kabulü gibi istisnai durumlarda teminattan muafiyet söz konusu olabilir.
4. USUL HÜKÜMLERİ VE YARGILAMA SÜRECİ
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Çekten kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme, kural olarak Asliye Ticaret Mahkemesidir (TTK m. 4, 5). Ancak Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olabilir. Yetkili mahkeme ise genel yetki kuralı gereği davalının (çek hamili veya lehtarı) yerleşim yeri mahkemesi (HMK m. 6) veya çekin ödeneceği yer (muhatap banka şubesinin bulunduğu yer) mahkemesi olabilir (HMK m. 10 – Haksız fiile ilişkin yetki kuralları da kıyasen düşünülebilir). İhtiyati tedbir, esas davanın açılacağı mahkemeden veya HMK m. 390/1 uyarınca tek başına da talep edilebilir.
b. Talep Şekli ve İçeriği: İhtiyati tedbir, bir dilekçe ile mahkemeden talep edilir (HMK m. 390/2). İşbu Dilekçe, bu gerekliliği karşılamaktadır. Dilekçede, taraflar, tedbir talep edilen çekin bilgileri (Banka, şube, çek no, düzenleme tarihi, tutar - Madde 1), tedbir sebepleri (Açıklamalar bölümü), hangi tür tedbirin istendiği (Ödeme yasağı, icra takibinin men'i/durdurulması - Talep Sonucu Madde 1, 4, 5) ve yaklaşık ispatı sağlayan deliller (Delil Listesi - Madde 7) açıkça belirtilmelidir.
c. Yargılama Usulü: Mahkeme, ihtiyati tedbir taleplerini genellikle dosya üzerinden (duruşma yapmaksızın) inceler ve karara bağlar. Ancak gerekli görürse, tarafları dinleyebilir (HMK m. 390/2). Aciliyet gerektiren durumlarda, karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verilebilir.
d. Karar ve Uygulanması: Mahkeme, talebi haklı görürse ihtiyati tedbir kararını verir. Kararda, hangi çek için ödeme yasağı konulduğu, teminat alınıp alınmadığı (alındıysa türü ve miktarı), kararın nasıl uygulanacağı (örneğin muhatap bankaya müzekkere yazılması - Talep Sonucu Madde 2) ve tedbirin hangi süreyle geçerli olacağı gibi hususlar yer alır. Kararın uygulanması, talep üzerine kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki veya tedbirin uygulanacağı yerdeki icra dairesinden talep edilir (HMK m. 393). Muhatap bankaya ödeme yasağına ilişkin müzekkerenin tebliği ile tedbir fiilen uygulanmış olur.
e. İtiraz: Karşı taraf (lehine tedbir kararı verilen tarafın yokluğunda karar verilmişse), kararın kendisine tebliğinden veya haberdar olmasından itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin koşullarına, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebilir (HMK m. 394).
5. ÖDEMEDEN MEN KARARININ SONUÇLARI
a. Muhatap Banka Açısından: Ödeme yasağı kararı bankaya tebliğ edildiği andan itibaren, banka bu çeki ibraz edene ödeyemez. Ödeme yasağına rağmen yapılan ödeme geçersiz olup, bankanın sorumluluğunu doğurur.
b. Hamil Açısından: Meşru hamil dahi olsa, çek bedelini bankadan tahsil edemez. Eğer tedbir kararı icra takibini de kapsıyorsa (Talep Sonucu Madde 4, 5), çeke dayanarak icra takibi başlatamaz veya başlatılmış takibe devam edemez.
c. Keşideci (Tedbir Talep Eden) Açısından: Çekin haksız yere ödenmesi veya takibe konulması riski geçici olarak ortadan kalkar. Ancak bu karar, nihai bir haklılık tespiti anlamına gelmez.
6. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR VE POTANSİYEL EKSİKLİKLER
Çek üzerine ödeme yasağı talepli ihtiyati tedbir sürecinde şu hususlara özellikle dikkat edilmelidir:
a. Ana Davanın Açılması Zorunluluğu: İhtiyati tedbir kararının alınması tek başına yeterli değildir. Tedbir talep eden taraf, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını (örneğin menfi tespit davası) açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı kararı uygulayan memura ibraz ederek dosyaya konulmasını sağlamak zorundadır. Aksi takdirde ihtiyati tedbir kendiliğinden kalkar (HMK m. 397/1). Bu süre hak düşürücü niteliktedir. İşbu Dilekçe, sadece bir tedbir talebi olup, bu sürenin kaçırılmaması hayati önem taşır. Dilekçenin "Açıklamalar" kısmında, açılacak esas davanın (örneğin menfi tespit) konusuna ve hukuki sebeplerine kısaca değinilmesi, talebin bütünlüğü açısından faydalı olabilir.
b. Yaklaşık İspat Kuralı: Tedbir talebinin kabulü için sunulan delillerin (ödeme dekontu, makbuz, ibraname, tanık beyanları vb. - Madde 7) mahkemeyi talebin haklılığına dair ikna edecek nitelikte olması, yani "yaklaşık ispat" standardını karşılaması gerekir. Sadece soyut iddialar yeterli olmayacaktır. İbranamenin varlığı iddia ediliyorsa (Madde 3), bu belgenin dilekçe ekinde sunulması (Madde 7) yaklaşık ispatı güçlendirir.
c. Görevli Mahkeme Seçimi: Talebin, kural olarak Asliye Ticaret Mahkemesi'ne yöneltilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Görevsiz mahkemeye başvurulması, usuli gecikmelere yol açabilir.
d. Teminat: Mahkemenin takdir edeceği teminatın süresinde yatırılması (Talep Sonucu Madde 3), tedbir kararının uygulanabilmesi için şarttır.
SONUÇ
Çek üzerine ödeme yasağı konulması talepli ihtiyati tedbir, çekin haksız yere tahsil edilmesi veya icra takibine konu edilmesi riskine karşı keşideci veya diğer hak sahipleri için önemli bir hukuki güvencedir. Bu yola başvurulurken, HMK ve TTK'da öngörülen koşulların (özellikle yaklaşık ispat ve tedbir sebebi) varlığının somut delillerle ortaya konulması, görevli ve yetkili mahkemeye başvurulması ve en önemlisi, tedbir kararının alınmasını takiben yasal süresi içinde esas hakkındaki davanın (genellikle menfi tespit davası) açılması büyük önem taşımaktadır.
T.C.
...
... HUKUK MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
KONU : İhtiyati tedbir talebidir.
AÇIKLAMALAR :
1. Müvekkil, karşı tarafın lehtarı olduğu, ... Bankası ... Şubesine ait ... Çek Numaralı ... Düzenleme tarihli ... TL Tutarında çekin keşidecisidir.
2. Karşı tarafın çekten kaynaklı alacağı ödenmiştir.