- İhtiyati Tedbir Talebi
- Mal Varlığının Tespiti Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İŞ KAZASI KAYNAKLI MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVALARINDA DELİL TESPİTİ VE İHTİYATİ TEDBİR TALEPLERİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ
İş kazaları, çalışanların bedensel veya ruhsal bütünlüğünü ihlal eden, çalışma hayatının kaçınılmaz risklerinden biridir. Bu tür olaylar neticesinde zarar gören işçinin veya hak sahiplerinin, zararın tazmini amacıyla işveren aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Ancak, dava sürecinin uzunluğu ve bu süreçte karşı tarafın malvarlığını azaltma veya delilleri karartma ihtimali, hak arama özgürlüğünün ve adaletin tesisisinin önünde engeller oluşturabilir. Bu bağlamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında düzenlenen delil tespiti ve ihtiyati tedbir müesseseleri, hak kayıplarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. İşbu makalede, iş kazası kaynaklı tazminat taleplerine ilişkin olarak, dava öncesinde veya dava sırasında talep edilebilecek delil tespiti ve ihtiyati tedbir konuları, ilgili mevzuat ve hukuki prensipler çerçevesinde incelenecektir.
1.DELİL TESPİTİ MÜESSESESİ
Delil tespiti, HMK'nın 400 ila 405. maddeleri arasında düzenlenmiş bir geçici hukuki koruma türüdür. Görülmekte olan veya ileride açılacak bir davada ileri sürülecek bir vakıanın ispatı için kullanılacak delilin, hemen tespit edilmemesi halinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimali varsa, delil tespiti talep edilebilir (HMK m. 400/1).
a. Hukuki Yarar: Delil tespiti talebinde bulunabilmek için talep sahibinin hukuki yararının bulunması şarttır (HMK m. 400/1). İş kazası özelinde, kazanın meydana geliş şekli, olay yerindeki koşullar, kusur durumunun belirlenmesine etki edecek emareler (örneğin, arızalı bir makinenin durumu, iş güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığına dair izler) veya zararın boyutunu gösteren unsurların zamanla kaybolma veya değiştirilme riski, hukuki yararın varlığını gösterir. İşbu Dilekçe'de, işverene ait fabrikadaki araç ve makinelerin tespitinin talep edilmesi (Madde 5), bu makinelerin kazanın sebebi olabileceği veya işverenin malvarlığının bir parçasını oluşturarak ilerideki tazminatın tahsilinde haczedilebilecek değerler olması nedeniyle hukuki yarar kapsamında değerlendirilebilir.
b. Acele Hallerde Tespit: Henüz dava açılmamış hallerde delil tespiti, esas hakkında görevli ve yetkili mahkemeden veya delilin bulunduğu yahut tespitin yapılacağı yer sulh hukuk mahkemesinden istenebilir (HMK m. 401/1). Kanunda açıkça belirtilmemiş olsa da, ivedi durumlarda, karşı tarafın dinlenmemesi veya tebligat yapılmaması mümkündür (HMK m. 402/1 atfıyla m. 391/1). İşbu Dilekçe'de de bu hususa değinilerek karşı taraf dinlenmeksizin karar verilmesi talep edilmiştir (Madde 8).
c. Tespitin Kapsamı: Delil tespiti; keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması veya tanık ifadelerinin alınması gibi farklı şekillerde gerçekleştirilebilir (HMK m. 402/3). İşbu Dilekçe'de, işverene ait araç ve makinelerin ve değerlerinin tespiti talep edilmektedir (Madde 7). Bu talep, genellikle keşif ve bilirkişi incelemesi yoluyla yerine getirilir. Tespit edilen deliller bir tutanağa bağlanır ve bu tutanak, ileride açılacak olan esas davada delil olarak kullanılır (HMK m. 403/1, 404).
2. İHTİYATİ TEDBİR MÜESSESESİ
İhtiyati tedbir, HMK'nın 389 ila 399. maddeleri arasında düzenlenen bir diğer geçici hukuki koruma yoludur. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir (HMK m. 389/1).
a. İhtiyati Tedbirin Koşulları: Mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verebilmesi için şu koşulların birlikte gerçekleşmesi aranır:
b. Esas Hakkın Varlığının Yaklaşık İspatı: Talep sahibinin, ileride açacağı davada haklı çıkma olasılığının kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren delilleri sunması gerekir (HMK m. 390/3). İş kazası nedeniyle tazminat taleplerinde, kazanın meydana geldiğini, bir zararın oluştuğunu (Madde 1, Madde 2) ve işverenin kusurlu olabileceğine dair olguları (örneğin, iş güvenliği önlemlerinin eksikliği, Yargıtay'ın işveren kusuruna ilişkin karineleri) gösteren belgeler (kaza tutanağı, sağlık raporları vb.) yaklaşık ispat için yeterli görülebilir.
c. Tedbir Sebebinin Varlığı: Hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı, imkansızlaşacağı veya ciddi bir zarar tehlikesinin bulunması gerekir (HMK m. 389/1). İşbu Dilekçe'de, karşı taraf işverenin mal kaçırma ihtimalinin yüksek olduğu ve mali tablolarında iflas ve kapanma tehlikelerinin bulunduğu iddia edilerek tedbir sebebi gerekçelendirilmeye çalışılmıştır (Madde 4, Madde 5). Bu tür iddiaların somut emarelerle desteklenmesi, mahkemenin takdiri açısından önemlidir. Örneğin, işverenin daha önce mal kaçırma girişiminde bulunduğuna dair bilgiler veya kamuya açık kayıtlardaki olumsuz mali göstergeler bu iddiayı güçlendirebilir.
d. Tedbirin Konusu ve Türleri: İhtiyati tedbir, dava konusu olan mal veya hakkın muhafazası için olabileceği gibi, bir şeyin yapılması veya yapılmaması, bir miktar paranın veya teminatın ödenmesi gibi farklı şekillerde de olabilir (HMK m. 391/1). İş kazası tazminat taleplerinde, ileride hükmedilecek tazminat alacağının tahsilini güvence altına almak amacıyla, borçlu işverenin malvarlığı üzerine (taşınır, taşınmaz, banka hesapları, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları) haciz benzeri bir tedbir konulması talep edilir. İşbu Dilekçe'de de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Madde 8). Tedbirin, tespiti istenen araç ve makineler üzerine konulması öncelikli olarak talep edilse de (Madde 8), talebin devamında diğer malvarlığı unsurları da sayılmıştır.
e. Teminat: Kural olarak, ihtiyati tedbir talep edenden, haksız çıkması halinde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği muhtemel zararlara karşılık teminat alınır (HMK m. 392/1). Ancak, talep esasa ilişkin olarak kesin delillerle ispatlanmışsa veya durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kişilerden teminat alınmaz (HMK m. 392/1, 2). İşbu Dilekçe'de öncelikle teminatsız, bunun mümkün olmaması halinde teminat karşılığında tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir (Madde 8). İş kazası mağdurunun içinde bulunduğu zor durum ve sunulan delillerin kuvveti, teminatsız karar verilmesi yönündeki takdiri etkileyebilir.
f. Karşı Taraf Dinlenmeden Karar Verilmesi: İhtiyati tedbirin etkinliğini sağlamak amacıyla, ivedi durumlarda karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verilebilir (HMK m. 391/1). İşbu Dilekçe'de de bu yönde bir talep mevcuttur (Madde 8). Mal kaçırma şüphesinin kuvvetli olduğu hallerde bu yola başvurulması yaygındır.
3. İŞ KAZASI KAYNAKLI TAZMİNAT DAVALARININ ESASI
İşbu Dilekçe'nin temel amacı, ileride açılacak bir maddi ve manevi tazminat davasını (Madde 3) güvence altına almaktır. Bu nedenle, ihtiyati tedbir ve delil tespiti taleplerinin dayandığı esas davanın hukuki temellerine kısaca değinmek faydalı olacaktır:
a. İşverenin Sorumluluğu: İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla yükümlüdür (6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu m. 4; 4857 sayılı İş Kanunu m. 77). Bu yükümlülüğün ihlali sonucu meydana gelen iş kazasından dolayı işverenin hukuki sorumluluğu doğar. Bu sorumluluk, Borçlar Kanunu'ndaki haksız fiil (6098 sayılı TBK m. 49 vd.), kusursuz sorumluluk hallerinden adam çalıştıranın sorumluluğu (TBK m. 66) ve tehlike sorumluluğu (TBK m. 71) hükümlerine dayanabilir. Ayrıca, işçi ile işveren arasındaki hizmet sözleşmesine aykırılık (TBK m. 417 - işçinin kişiliğinin korunması) da sorumluluğun dayanağı olabilir.
b. Tazminat Türleri: İş kazası sonucu bedensel zarara uğrayan işçi (Madde 2);
i. Maddi Tazminat: Tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları (TBK m. 54) talep edebilir.
ii. Manevi Tazminat: İşçinin kaza nedeniyle çektiği bedensel acılar, elem, keder ve yaşama zevkinin azalması karşılığında, hâkimin takdir edeceği uygun bir miktar paranın ödenmesini (TBK m. 56) talep edebilir.
4. DİLEKÇEDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
İşbu Dilekçe, delil tespiti ve ihtiyati tedbir taleplerini içermekle birlikte, bu tür taleplerin kabul edilebilirliği açısından bazı unsurların daha detaylı ele alınması faydalı olabilir:
a. Yaklaşık İspatın Güçlendirilmesi: İhtiyati tedbir talebinin en önemli unsurlarından biri "yaklaşık ispat"tır (HMK m. 390/3). Dilekçenin "AÇIKLAMALAR" bölümünde (Madde 1, Madde 2), kazanın oluş şekli, işverenin kusuruna işaret eden olgular (varsa iş güvenliği eksiklikleri vb.) ve uğranılan zararın boyutuna (maluliyet oranı, tedavi süreci vb.) ilişkin mevcut bilgi ve belgelerin (kaza tutanağı, doktor raporları, SGK belgeleri gibi) daha ayrıntılı belirtilmesi veya eklenmesi, yaklaşık ispat koşulunun sağlanmasına katkıda bulunacaktır.
b. Tedbir Sebebinin Somutlaştırılması: Mal kaçırma veya iflas tehlikesi gibi iddiaların (Madde 4, Madde 5), soyut beyanlardan öteye geçerek somut delillerle (örneğin, işverenin borca batık olduğuna dair kamuya açık bilgiler, daha önceki benzer işlemleri, ticari sicil kayıtlarındaki olumsuzluklar vb.) desteklenmesi, mahkemenin tedbir kararı verme eğilimini artıracaktır.
c. Tedbir Konusu Malvarlığının Belirliliği: İhtiyati tedbir talep edilen malvarlığı unsurlarının (Madde 8) mümkün olduğunca belirli olması (örneğin, biliniyorsa taşınmazın ada/parsel bilgisi, araç plakası, banka şubesi gibi) tedbir kararının icrasını kolaylaştırır. Ancak, bu bilgilerin henüz mevcut olmaması halinde, genel olarak malvarlığı üzerine tedbir talep edilmesi de mümkündür. Özellikle tespiti istenen makine ve araçlar (Madde 7) belirlendikten sonra, tedbirin öncelikle bu unsurlar üzerine konulmasının talep edilmesi mantıklıdır.
SONUÇ
İş kazası sonucu hak kaybına uğrama riski taşıyan işçinin, açacağı tazminat davası öncesinde veya dava sırasında delil tespiti ve ihtiyati tedbir yollarına başvurması, adaletin zamanında ve etkin bir şekilde tecellisi için hayati öneme sahiptir. Delil tespiti, ispat vasıtalarının kaybolmasını önlerken; ihtiyati tedbir, dava sonucunda elde edilecek alacağın tahsilini güvence altına almayı hedefler. Bu taleplerin mahkemece kabulü için HMK'da öngörülen şartların (hukuki yarar, yaklaşık ispat, tedbir sebebi vb.) somut olay özelinde mevcut olduğunun açıkça ortaya konulması ve delillerle desteklenmesi gerekmektedir. İşbu Dilekçe, bu müesseselerin işletilmesi yönünde bir adım olmakla birlikte, taleplerin başarıya ulaşması, dilekçede ileri sürülen iddiaların somut delillerle ne ölçüde desteklendiğine ve mahkemenin yapacağı değerlendirmeye bağlı olacaktır.
T.C.
...
İŞ MAHKEMESİNE
BAŞVURAN : TC:
VEKİLİ : Av.
KARŞI TARAF :
VEKİLİ : Av.
KONU : Delil tespiti ve ihtiyati tedbir talebidir.
AÇIKLAMALAR :
1. Müvekkilim iş kazası geçirmiştir.
2. İş kazası sonucunda ... uzvunu kaybetmiştir. İş gücü kaybı meydana gelmiştir.
3. aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açılacaktır.
4. Ancak dava sonucunda tahsil imkanımızın ortadan kalkma ihtimali yüksektir. İşveren Karşı Tarafın ileride açılacak alacak davamızda tahsil kabiliyetini kaldırmak amaçlı mal varlığını kaçırma ihtimali yüksektir. Ayrıca işverenin mali tablolarında iflas ve kapanış tehlikeleri bulunmaktadır.
5. Bu nedenlerle işverene ait fabrikadaki araç ve makinelerin tespit edilerek, açılacak tazminat davasının sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasını talep etmekteyiz.
TALEP SONUCU :
Fazlaya ilişkin alacak, talep, delil sunma ve dava haklarımız saklı kalmak üzere;