- İlamsız İcra Takibinin İptali Ertelenmesi (Taliki) Talebi
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İLAMLSIZ İCRA TAKİBİNİN İPTALİ VE ERTELENMESİ (TALİKİ) TALEPLERİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Türk İcra ve İflas Hukuku sisteminde, alacaklının devlet gücü aracılığıyla alacağına kavuşmasını sağlayan yollardan biri de ilamsız icra takibidir. Bu takip türü, alacaklının elinde bir mahkeme ilamı veya ilam niteliğinde belge bulunmaksızın, para veya teminat alacakları için başvurabildiği bir yoldur. Borçluya gönderilen ödeme emrine süresi içinde itiraz edilmemesi veya edilen itirazın kaldırılması halinde takip kesinleşir ve alacaklı haciz aşamasına geçebilir. Ancak, takibin kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan bazı durumlar, borçluya takibin iptalini veya ertelenmesini (talikini) talep etme hakkı tanımaktadır. İşbu makalede, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) ve ilgili mevzuat hükümleri ile doktrin görüşleri ışığında, ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra borcun itfası, zamanaşımına uğraması veya alacaklı tarafından süre verilmesi nedenleriyle takibin iptali veya ertelenmesi talepleri incelenecektir.
1. İLAMSIZ İCRA TAKİBİ VE TAKİBİN KESİNLEŞMESİ SONRASI HUKUKİ YOLLAR
İlamsız icra takibi, İİK'nın 42. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Alacaklının talebi üzerine icra dairesi tarafından borçluya bir ödeme emri tebliğ edilir. Borçlu, bu ödeme emrine tebliğden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir (İİK md. 62). Süresi içinde itiraz edilmezse veya yapılan itiraz İcra Mahkemesi veya genel mahkemelerce kaldırılırsa, takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesi, alacaklıya borçlunun mallarını haczettirme ve sattırarak alacağını tahsil etme yetkisi verir.
Ancak, kanun koyucu, takibin kesinleşmesinden sonra da borçluyu koruyucu bazı mekanizmalar öngörmüştür. Takibin kesinleşmesinden sonra borcun sona ermesi veya ertelenmesini gerektiren hallerin ortaya çıkması durumunda, borçlunun bu yeni duruma dayanarak icra takibinin durdurulmasını veya ortadan kaldırılmasını talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu talepler, kural olarak İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde açılacak bir dava ile ileri sürülür. İşbu Dilekçe'de de bu hukuki yollara başvurulduğu görülmektedir (Madde Konu).
2. TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRA BORCUN İTFASI NEDENİYLE TAKİBİN İPTALİ
Takibin kesinleşmesinden sonra borcun tamamının fer'ileriyle birlikte ödenmesi (itfa edilmesi) halinde, borçlu İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak takibin iptalini talep edebilir. Bu durum İİK'nın 71. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenmiştir: "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir."
a. Koşulları:
* Geçerli ve kesinleşmiş bir ilamsız icra takibinin bulunması gereklidir.
* Borcun (asıl alacak ve faiz, masraf gibi tüm fer'ilerinin) takibin kesinleşmesinden sonraki bir dönemde tamamen ödenmiş olması gereklidir (Madde IV.A.1). (Kaynak 7, 8)
* Borçlunun, itfayı İcra Hukuk Mahkemesi'nde ispat etmesi gerekmektedir.
b. İspat: İİK md. 71/1, ispat için "noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge" arasa da, Yargıtay içtihatları ve doktrin, İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan itfa nedeniyle takibin iptali davasında, İİK md. 38'deki gibi sıkı şekil şartlarının aranmayacağını, ödemenin Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesinde her türlü delille (örneğin, banka dekontu, tanık beyanı vb.) ispat edilebileceğini kabul etmektedir. İşbu Dilekçe'de de ödemenin belge ile ispat edileceği belirtilmiştir (Madde IV.A.1). (Kaynak 9)
c. Sonuç: Mahkeme, itfa vakıasının ispat edildiği kanaatine varırsa, icra takibinin iptaline karar verir. Bu karar, takibin tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmasını sağlar. İşbu Dilekçe'de de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Madde Talep Sonucu 4).
3. TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRA ZAMANAŞIMI NEDENİYLE TAKİBİN ERTELENMESİ (GERİ BIRAKILMASI)
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, alacağın tâbi olduğu zamanaşımı süresinin dolması halinde, borçlu İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak icranın geri bırakılmasını (ertelenmesini) talep edebilir. Bu durum İİK'nın 71. maddesinin 2. fıkrasında "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a maddesi hükmü kıyasen uygulanır." hükmü ile düzenlenmiştir. Atıf yapılan İİK md. 33/a ise ilamlı icralarda zamanaşımı definin ileri sürülmesini düzenler ve bu hüküm kıyasen ilamsız takiplerde de uygulanır.
a. Koşulları:
* Geçerli ve kesinleşmiş bir ilamsız icra takibinin bulunması gereklidir (Madde IV.B.1).
* Takibin kesinleştiği tarihten sonra, alacağın tâbi olduğu maddi hukuk zamanaşımı süresinin (örneğin, kambiyo senetlerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) md. 749'da belirtilen süreler) dolmuş olması gereklidir (Madde IV.B.3).
* Zamanaşımı süresi içinde alacaklı tarafından zamanaşımını kesen (TBK md. 154) veya durduran (TBK md. 153) bir işlem yapılmamış olması gereklidir. İcra takibi açısından İİK md. 39'daki icra takip işlemleri zamanaşımını kesebilir (Madde IV.B.2). (Kaynak 11, 12)
* Borçlunun zamanaşımı defini İcra Hukuk Mahkemesi'nde ileri sürmesi gereklidir. Zamanaşımı, mahkemece re'sen dikkate alınmaz.
b. İspat: Borçlu, takibin kesinleşme tarihini ve o tarihten itibaren zamanaşımını kesen bir işlem yapılmaksızın kanunda öngörülen sürenin geçtiğini ispatlamalıdır. İcra dosyasının celbi bu noktada önem taşır (Madde Delil Listesi 7). (Kaynak 23)
c. Sonuç: Mahkeme, zamanaşımı definin koşullarının oluştuğunu tespit ederse, icranın geri bırakılmasına (ertelenmesine) karar verir. Bu karar, takibin iptali anlamına gelmez; yalnızca o takip dosyası üzerinden alacağın tahsili engellenmiş olur. İşbu Dilekçe'de bu talep "ertelenme" olarak ifade edilmiştir (Madde IV.B.3, Talep Sonucu 5). (Kaynak 13)
4. TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRA ALACAKLI TARAFINDAN SÜRE (MÜHLET) VERİLMESİ NEDENİYLE TAKİBİN ERTELENMESİ (TALİKİ)
Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının borçluya borcu ödemesi için bir süre (mühlet) vermesi halinde, borçlu bu süre boyunca takibin ertelenmesini (talikini) İcra Hukuk Mahkemesi'nden talep edebilir. Bu durum da İİK md. 71/1'de düzenlenmiştir.
a. Koşulları:
* Geçerli ve kesinleşmiş bir ilamsız icra takibinin bulunması gereklidir.
* Alacaklının, takibin kesinleşmesinden sonraki bir dönemde borçluya borcun ödenmesi için belirli veya belirlenebilir bir süre vermiş olması gereklidir (Madde IV.C.1).
* Borçlunun, süre verildiğini İcra Hukuk Mahkemesi'nde ispat etmesi gereklidir.
b. İspat: İİK md. 71/1, mühletin ispatı için "noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge" arar. İtfa iddiasından farklı olarak, süre verildiği iddiasının ispatında İİK md. 38'deki gibi sıkı şekil şartlarının aranacağı doktrinde ve uygulamada genellikle kabul edilmektedir. Bu nedenle, alacaklının borçluya süre verdiğini gösteren adi yazılı bir belge veya tanık beyanı tek başına yeterli olmayabilir; noter onaylı veya alacaklının imzasını taşıyan ve bu imzanın alacaklıya ait olduğunun borçlu tarafından ikrar edildiği (veya ispatlandığı) bir belgeye ihtiyaç duyulabilir. İşbu Dilekçe'de süre verildiğinin belge ile ispat edileceği belirtilmiştir (Madde IV.C.1). (Kaynak 14)
c. Sonuç: Mahkeme, alacaklı tarafından süre verildiğinin usulüne uygun delillerle ispatlandığına kanaat getirirse, verilen süre boyunca icra takibinin ertelenmesine (talikine) karar verir. Bu süre dolduktan sonra alacaklı takibe devam edebilir. İşbu Dilekçe'de de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Madde IV.C.2, Talep Sonucu 6). (Kaynak 15)
5. USULİ HÜKÜMLER VE ADLİ YARDIM TALEBİ
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme: İİK md. 71'e dayanan iptal ve erteleme talepleri için görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi'dir. Yetkili mahkeme ise, icra takibinin yapıldığı yerdeki İcra Hukuk Mahkemesi'dir (İİK md. 4).
b. Dava Niteliği: Bu talepler, bir şikayet (İİK md. 16) olmayıp, HMK anlamında birer davadır. Bu nedenle HMK'daki dava şartları, yargılama usulü ve delil serbestisi (İİK md. 71'deki ispat kuralları saklı kalmak kaydıyla) uygulanır.
c. Adli Yardım: Dava açan borçlunun, HMK md. 334 vd. maddelerinde düzenlenen koşulları taşıması halinde adli yardım talep etme hakkı vardır. Borçlunun yargılama giderlerini karşılayacak mali gücünün bulunmaması ve talebinde haklı olduğu konusunda kanaat oluşması halinde, mahkeme adli yardım kararı verebilir. İşbu Dilekçe'de adli yardım talebinde bulunulmuş ve gerekçeleri açıklanmıştır (Madde V, Talep Sonucu 2). (Kaynak 16, 17, 18, 20)
6. DEĞİNİLMESİNDE FAYDA GÖRÜLEN HUSUSLAR
a. İspat Vasıtalarının Niteliği: İİK md. 71 kapsamında açılan davalarda, özellikle itfa ve mühlet iddialarının ispatı kritik öneme sahiptir. İtfa iddiası HMK çerçevesinde daha geniş delillerle ispatlanabilirken, mühlet iddiasının İİK md. 71/1'de belirtilen nitelikte (noter onaylı veya imzası ikrar edilmiş) belgelerle ispatı aranmaktadır. Bu nedenle, "Esasa İlişkin Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Madde IV) bölümünde sunulan veya sunulacağı belirtilen delillerin (Madde IV.A.1, Madde IV.C.1), kanunun aradığı ispat gücüne sahip olup olmadığı davanın sonucu açısından belirleyici olacaktır. (Kaynak 9, 14)
b. Zamanaşımını Kesen İşlemlerin Tespiti: Zamanaşımı nedenine dayalı erteleme taleplerinde (Madde IV.B), takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı süresi içinde alacaklı tarafından dosyada herhangi bir takip işlemi yapılıp yapılmadığının (İİK md. 39) titizlikle incelenmesi zorunludur. İcra dosyasının celbi (Madde Delil Listesi 7) ve içeriğinin detaylı analizi, zamanaşımı definin yerindeliğini ortaya koyacaktır. Bu analizin sonuçlarının "Esasa İlişkin Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Madde IV.B) altında detaylandırılması, talebin sağlam temellere oturtulması açısından önemlidir. (Kaynak 11, 12, 23)
SONUÇ
İlamsız icra takibinin kesinleşmesi, borçlu açısından tüm hukuki yolların tükendiği anlamına gelmemektedir. Takibin kesinleşmesinden sonra borcun ödenmesi, zamanaşımına uğraması veya alacaklı tarafından ödeme için süre verilmesi gibi maddi hukuktan kaynaklanan veya takip hukukuna özgü nedenlerle borçlu, İcra Hukuk Mahkemesi'nde dava açarak takibin iptalini veya ertelenmesini talep edebilir. Bu davaların başarısı, büyük ölçüde iddiaların İcra ve İflas Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda öngörülen usul ve esaslara uygun şekilde ispatlanmasına bağlıdır. İİK md. 71, kesinleşmiş bir takibe karşı borçluya tanınan önemli bir hukuki koruma mekanizması olarak işlev görmektedir.
T.C.
...
İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Takibin iptali (ertelenmesi) talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim; Davalının başlattığı ... İcra Dairesinin / Esas sayılı takip dosyasında Borçludur.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkil aleyhine yapılan icra takibinde, dosya kapsamındaki borcun bütün fer'ileri birlikte ödenmiş olması sebebiyle takibin iptali gerekmektedir.
2. İcra takibinin, borcun zaman aşımına uğraması sebebiyle ertelenmesi gerekmektedir.
3. İcra takibinin, alacaklı tarafından borçluya süre verilmesi sebebiyle ertelenmesi gerekmektedir.
4. Adli yardım talebimiz vardır.
5. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. Borcun Ödenmesi (ifta) Sebebiyle Takibin İptali Talebine İlişkin Açıklamalar:
1. Söz konusu takip _._.20_ tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihinden sonraki dönemde takip konusu borç Alacaklıya _._.20_ tarihinde Müvekkil tarafından haricen ödenmiştir. Bu husus Delil Listemizdeki ... belgesiyle ispat edilmiştir.
2. Borcun ödenmiş olmasına karşılık alacaklı takibi kötü niyetli olarak devam ettirmekte olup, işbu takibin iptali gerekmektedir.
3. ...
&nb