- İlamsız Takip İtirazın Geçici Kaldırılması Talebi
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İLÂMSIZ TAKİPTE ADİ SENEDE DAYALI İMZAYA İTİRAZ HALİNDE İTİRAZIN GEÇİCİ KALDIRILMASI: HUKUKİ BİR DEĞERLENDİRME
GİRİŞ
Türk icra hukuku sistemi, alacaklının alacağına kavuşmasını hızlandırmak ve borçlunun haksız itirazlarıyla takibi sürüncemede bırakmasını engellemek amacıyla çeşitli mekanizmalar öngörmüştür. Bu mekanizmalardan biri de ilâmsız icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasıdır. İtirazın kaldırılması, kesin kaldırma ve geçici kaldırma olmak üzere ikiye ayrılır. Özellikle adi bir senede dayalı olarak başlatılan takipte borçlunun senet altındaki imzayı inkâr etmesi durumunda, alacaklının başvurabileceği hukuki yol, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) düzenlenen itirazın geçici kaldırılmasıdır. İşbu makalede, adi senet altındaki imzaya itiraz edilmesi halinde itirazın geçici kaldırılması kurumu, ilgili mevzuat hükümleri, doktrin görüşleri ve yargısal uygulamalar çerçevesinde ayrıntılı olarak incelenecektir.
HUKUKİ DAYANAK VE MEVZUAT ÇERÇEVESİ
İtirazın geçici kaldırılması talebinin temel hukuki dayanağı İcra ve İflas Kanunu'dur. Konuyu doğrudan düzenleyen madde İİK md. 68/a'dır. Bununla birlikte, itirazın kaldırılmasının genel şartlarını düzenleyen İİK md. 68, ispat yükü ve delillere ilişkin hükümler içeren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve talebe konu alacağın dayandığı hukuki ilişkiye uygulanabilecek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) hükümleri de dolaylı olarak uygulama alanı bulabilir.
a. İcra ve İflas Kanunu (İİK):
* Madde 68: İtirazın kesin kaldırılmasına ilişkin belgeleri sayarken, dördüncü fıkrasında imzası ikrar edilmiş adi senetlere değinir. Bu, imzası inkâr edilmeyen adi senetler için bir yol sunar.
* Madde 68/a: Doğrudan doğruya imzası inkâr edilen adi senetlere dayalı takiplerde itirazın geçici kaldırılmasını düzenler. Bu madde, işbu makalenin ve ilgili Dilekçenin (Madde 9) ana konusunu teşkil eder. İmzaya itiraz halinde icra mahkemesinin yapacağı incelemeyi, bilirkişi incelemesini, kararın sonuçlarını, tazminat ve para cezası hususlarını içerir.
* Madde 69: İtirazın geçici kaldırılması kararından sonra borçlunun açabileceği borçtan kurtulma davasını ve bu davanın sonuçlarını düzenler.
* Madde 72: Menfi tespit ve istirdat davalarını düzenler ki, borçtan kurtulma davası da niteliği itibarıyla bir menfi tespit davasıdır.
b. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK):
* Madde 208 vd.: Belgelerin incelenmesi, sahtelik iddiası ve özellikle imza incelemesine ilişkin usul hükümleri, İİK md. 68/a uyarınca yapılacak incelemede kıyasen uygulanır.
* Madde 266 vd.: Bilirkişi incelemesine ilişkin hükümler, imza incelemesi için grafoloji uzmanından rapor alınması sürecinde (Madde 18, Delil 9) yol göstericidir.
* Madde 334-340: Adli yardım taleplerine ilişkin usul ve esasları düzenler. Dilekçede yer alan adli yardım talebi (Madde 2/2, Madde 14, Madde 15/2) bu hükümler çerçevesinde değerlendirilir.
c. Türk Borçlar Kanunu (TBK): Adi senedin dayandığı temel borç ilişkisinin (örn. ödünç, satım vb.) geçerliliği ve borcun varlığı gibi maddi hukuk konuları, özellikle itirazın geçici kaldırılması sonrası açılabilecek borçtan kurtulma davasında önem kazanır.
İTİRAZIN GEÇİCİ KALDIRILMASININ ŞARTLARI (İİK md. 68/a)
Alacaklının, imzası inkâr edilen adi bir senede dayanarak yaptığı takipte borçlunun itirazının geçici kaldırılmasını talep edebilmesi için belirli şartların gerçekleşmesi gerekmektedir:
a. Geçerli Bir İlâmsız İcra Takibi: Ortada usulüne uygun olarak başlatılmış ve konusu para alacağı olan bir ilâmsız icra takibi (genel haciz yoluyla takip) bulunmalıdır (Madde 8).
b. Takibin Adi Senete Dayanması: Takip talebinde ve ödeme emrinde dayanılan belge, adi senet niteliğinde olmalıdır (Madde 5). Adi senet, kanunda belirli bir şekle tabi tutulmamış, borç ikrarını içeren ve borçlu tarafından imzalanmış özel belge niteliğindedir.
c. Borçlunun Süresi İçinde İmzaya İtiraz Etmesi: Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresi (genellikle 7 gün) içinde, icra dairesine vereceği dilekçe ile açıkça senet altındaki imzayı inkâr etmiş olmalıdır (Madde 9). Sadece borca itiraz edilmesi, imzaya itiraz edildiği anlamına gelmez. İmzanın açıkça inkâr edilmesi şarttır.
d. Alacaklının Süresi İçinde Talepte Bulunması: Alacaklı, borçlunun imzaya itirazının kendisine tebliğinden (veya öğrenmesinden) itibaren altı ay içinde yetkili İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak itirazın geçici kaldırılmasını talep etmelidir (İİK md. 68/a; Madde 4). Bu süre hak düşürücü niteliktedir.
e. İcra Hukuk Mahkemesinde Dava Açılması: Talep, basit yargılama usulüne tabi bir dava şeklinde İcra Hukuk Mahkemesi'nde ileri sürülmelidir. Dilekçede, takibin ve itirazın detayları belirtilmeli, inkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu iddiası gerekçelendirilmeli ve deliller sunulmalıdır (Madde 17, Madde 18).
İCRA HUKUK MAHKEMESİNCE YAPILACAK İNCELEME VE USUL
İtirazın geçici kaldırılması talebi üzerine İcra Hukuk Mahkemesi, imzaya itirazı İİK md. 68/a çerçevesinde inceler. Bu inceleme, icra hukukunun dar kapsamlı inceleme yetkisiyle sınırlıdır ve temel olarak imzanın borçluya ait olup olmadığına odaklanır.
a. Duruşma ve İmza Örneklerinin Alınması: Mahkeme, tarafları duruşmaya davet eder. Borçluyu, inkâr edilen senetteki imzayla karşılaştırmaya elverişli imzalarını (tatbike medar imza) mahkeme huzurunda atmaya ve gerekli belgeleri sunmaya davet eder. Borçlunun geçerli bir mazereti olmaksızın duruşmaya gelmemesi veya imza örneği vermekten kaçınması halinde, mahkeme başka bir araştırma yapmaksızın itirazın geçici kaldırılmasına karar verebilir (İİK md. 68/a/4).
b. Bilirkişi İncelemesi: Mahkeme, inkâr edilen imza ile borçlunun mahkeme huzurunda attığı veya resmi dairelerdeki mevcut imzalarını karşılaştırmak üzere grafoloji alanında uzman bir bilirkişiye tevdi eder (Madde 18, Delil 9). Bilirkişi, imzanın borçluya ait olup olmadığı yönünde teknik bir rapor sunar. Bu rapor, mahkemenin kararında önemli bir delil teşkil eder, ancak mahkemeyi bağlamaz (HMK md. 282). Mahkeme, raporu yetersiz veya çelişkili bulursa ek rapor veya yeni bir bilirkişi incelemesi isteyebilir.
c. Karar: Mahkeme, dosyadaki belgeler, borçlunun beyanları, imza örnekleri ve bilirkişi raporunu değerlendirerek bir karar verir:
* İtirazın Geçici Kaldırılması Kararı: Mahkeme, inkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu kanaatine varırsa, itirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verir. Bu karar, imzanın kesin olarak borçluya ait olduğu anlamına gelmez, ancak takibin devamı için yeterli bir kanaat oluştuğunu gösterir.
* Talebin Reddi Kararı: Mahkeme, imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirir veya bu konuda yeterli bir kanaate ulaşamazsa, alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebini reddeder. Bu durumda takip durmaya devam eder ve alacaklı, alacağını genel mahkemelerde açacağı bir alacak davası ile ispatlamak zorunda kalır.
İTİRAZIN GEÇİCİ KALDIRILMASI KARARININ SONUÇLARI
İcra Hukuk Mahkemesi'nin itirazın geçici kaldırılmasına karar vermesi, hem alacaklı hem de borçlu açısından önemli sonuçlar doğurur:
a. Takibin Devamı: Alacaklı, bu karara dayanarak takibe kaldığı yerden devam edebilir ve haciz talep edebilir. Ancak, malların satışı henüz yapılamaz. Satışın yapılabilmesi için takibin kesinleşmesi gerekir.
b. Borçtan Kurtulma Davası (İİK md. 69): İtirazı geçici olarak kaldırılan borçlu, kararın kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde genel yetkili mahkemede (Asliye Hukuk veya Ticaret Mahkemesi) "borçtan kurtulma davası" açarak borçlu olmadığını ispat etme hakkına sahiptir. Bu dava, aslında bir menfi tespit davası niteliğindedir. Borçlu, bu davada takibin devamını durdurmak isterse, mahkemece belirlenecek (genellikle alacağın %15'i) bir teminatı yatırmak zorundadır.
c. Takibin Kesinleşmesi: Borçlu, yedi günlük süre içinde borçtan kurtulma davası açmazsa veya açtığı dava reddedilirse, itirazın geçici kaldırılması kararı kesinleşir ve takip kesinleşmiş sayılır. Bu durumda alacaklı, haczedilen malların satışını isteyebilir.
d. Tazminat ve Para Cezası:
* İcra İnkâr Tazminatı: İtirazın geçici kaldırılmasına karar veren mahkeme, borçluyu takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm eder (İİK md. 68/a/6). Bu tazminat, borçlunun haksız yere imzaya itiraz ederek takibi geciktirmesinin bir yaptırımıdır. İşbu Dilekçede bu talep yer almaktadır (Madde 15/6).
* Para Cezası: Mahkeme ayrıca, imzayı haksız yere inkâr eden borçluyu, inkâr edilen alacak tutarının %10'u oranında para cezasına mahkûm eder (İİK md. 68/a/5). Bu ceza doğrudan Devlete ödenir. İşbu Dilekçede bu talep de mevcuttur (Madde 15/5).
* Alacaklı Aleyhine Tazminat: Eğer alacaklının itirazın kaldırılması talebi reddedilirse ve borçlu alacaklının kötü niyetli olduğunu ispatlarsa, mahkeme alacaklıyı %20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edebilir (İİK md. 68/a/8).
ADLİ YARDIM TALEBİ
HMK md. 334 vd. uyarınca, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. İşbu Dilekçede de müvekkilin yargılama giderlerini karşılama gücü olmadığı belirtilerek adli yardım talebinde bulunulmuştur (Madde 2/2, Madde 12, Madde 13, Madde 14, Madde 15/2). Mahkeme, talepte bulunanın mali durumunu araştırarak (gerekirse ilgili kurumlardan yazı alarak) ve talebin haklılığına dair basit bir ön inceleme yaparak adli yardım talebini kabul veya reddeder. Kabul halinde, talep sahibi yargılama harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutulur ve gerekirse kendisine bir avukat atanabilir.
DİLEKÇE ÖZELİNDE DİKKATE ALINABİLECEK HUSUSLAR
İşbu Dilekçe genel hatları itibarıyla itirazın geçici kaldırılması talebini içermekle birlikte, uygulamada ve doktrinde davanın unsurları açısından aşağıdaki hususların netleştirilmesi faydalı olabilir:
a. Dayanak Senedin Niteliği: Dilekçede "adi senet"e dayanıldığı belirtilmiştir (Madde 5). Senedin, örneğin bir bono veya poliçe gibi kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığı önemlidir. Zira kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda imzaya itirazın sonuçları ve incelenme usulü farklılık arz etmektedir (İİK md. 170). Dilekçedeki anlatım genel haciz yoluna ilişkin adi senede dayalı bir takibe işaret etmektedir.
b. İmza İncelemesi İçin Karşılaştırma Belgeleri: Dilekçenin deliller bölümünde bilirkişi ve kriminal raporu talep edilmiştir (Madde 18, Delil 2, Delil 9). Uygulamada, mahkemenin sağlıklı bir karşılaştırma yapabilmesi için alacaklı vekilinin, borçlunun tatbike medar imzalarının bulunduğu (varsa noter belgeleri, banka sözleşmeleri, resmi kimlikler vb.) belgeleri araştırması ve mahkemeye sunması veya celbini talep etmesi, süreci hızlandırabilir.
c. Kötü Niyet İddiası: Dilekçede borçlunun kötü niyetli olarak imzaya itiraz ettiği vurgulanmıştır (Madde 2/1, Madde 9, Madde 10, Madde 15/6). Bu iddia, özellikle talep edilen icra inkâr tazminatı ve para cezası açısından önemlidir. Kötü niyeti destekleyici olguların (örneğin daha önceki yazışmalarda borcun kabul edilmiş olması, kısmi ödeme yapılmış olması gibi) mevcutsa, "Esasa İlişkin Vakıalar" bölümünde (Madde 5 vd.) kısaca değinilmesi, mahkemenin kanaatini güçlendirebilir.
SONUÇ
İlamsız icra takibinde, adi senet altındaki imzaya borçlu tarafından itiraz edilmesi, alacaklının alacağına kavuşmasını engelleyen önemli bir hukuki durumdur. İcra ve İflas Kanunu'nun 68/a maddesi, bu durumda alacaklıya, İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde "itirazın geçici kaldırılması" talebinde bulunma imkânı tanımaktadır. Bu yol, icra mahkemesinin yapacağı sınırlı inceleme ve özellikle imza konusunda alınacak bilirkişi raporu neticesinde, imzanın borçluya ait olduğu yönünde kuvvetli bir kanaat oluşması halinde takibin geçici olarak devamını sağlar. Kararın borçlu aleyhine çıkması durumunda, borçlu hem %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hem de %10 oranında para cezasına mahkûm edilebilir. Borçlunun ise bu karara karşı 7 gün içinde borçtan kurtulma davası açma hakkı bulunmaktadır. İtirazın geçici kaldırılması kurumu, alacaklının hakkına daha hızlı ulaşmasını sağlarken, borçlunun da haksız takiplere karşı genel mahkemelerde dava açma hakkını koruyan dengeli bir mekanizma olarak Türk icra hukukunda önemli bir yer tutmaktadır.
T.C.
...
İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : İtirazın geçici kaldırılması talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte borçlu kötü niyetli olarak adi senet altındaki imzaya itiraz etmiş olup, iş bu itirazın geçici olarak kaldırılması gerekmektedir.
2. Adli yardım talebimiz vardır.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. İtirazın geçici kaldırılması davası, Borçlu itirazının Alacaklıya tebliğinden itibaren 6 ay içinde açılmalıdır. Borçlunun itirazı Müvekkile _._.20_ tarihinde tebliğ olmuş olup, işbu davamızı süresi içerisinde açmaktayız.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Davalı, borcu nedeniyle Müvekkilime _._.20_ tanzim tarihli olarak ... TL tutarında adi senet vermiştir. Davalı borcun vadesi geldiğinde yapılan bütün ihtarlarımızı cevapsız bırakmış olup, borcunu ödememiştir.
2. Söz konusu borcun ödenmemesi üzerine Davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası ile adi senede dayalı olarak icra takibi başlatılmış bunun üzerine borçluya ödeme emri tebliğ edilmiştir.
3. Borçlu adi senet altındaki imzaya kötü niyetli olarak _._.20_ itiraz etmiş ve takibi durdurmuştur.
4. Kötü niyetle yapılan işbu imza itirazının Mahkemenizce yapılacak olan incelemeler doğrultusunda Borçluya ait olduğu görülecektir.
5. ...