- Dilekçe Dayanaklarının Islahı
- Dava Değerinin Islahı
- Talep Sonucu
ISLAH MÜESSESESİ: TÜRK HUKUKUNDA DAVA DEĞERİNİN VE DAVA DİLEKÇESİNİN ISLAHI
Usul hukuku, maddi hukukun gerçekleştirilmesine hizmet eden şekli kurallar bütünüdür. Bu kuralların katılığı, bazen tarafların hak arama özgürlüğünü kısıtlayabilir veya maddi gerçeğe ulaşılmasını engelleyebilir. İşte bu noktada, usul ekonomisi ilkesi ile hak arama özgürlüğü arasında bir denge kuran ve taraflara, yargılama sırasında yaptıkları usul işlemlerindeki hata veya eksiklikleri belirli koşullar altında düzeltme imkanı tanıyan "ıslah" müessesesi devreye girmektedir. Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının önemli bir istisnasını oluşturarak, yargılamanın adil bir şekilde sonuçlanmasına katkıda bulunur. Bu makalede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesinde ıslah kavramı, özellikle dava değerinin ve dava dilekçesinin ıslahı bağlamında, hukuki dayanakları, koşulları, türleri, sonuçları ve uygulamadaki önemi doktrin ve yargı kararları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. ISLAH KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
Islah, HMK'nın 176. maddesinde "Taraflardan her birinin, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen düzeltmesi" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere ıslah, taraflara ait bir haktır ve mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Tek taraflı bir irade beyanı ile kullanılır ve usul işlemlerindeki eksikliklerin veya hataların giderilmesini amaçlar.
Islahın hukuki niteliği, bir usul işlemi olmasıdır. Tarafların dava malzemesini (vakıaları, delilleri, talepleri) yargılama başladıktan sonra değiştirmesini veya genişletmesini engelleyen "iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı" (HMK m. 141) kuralının katı uygulamasının doğurabileceği hak kayıplarını önlemek amacıyla getirilmiş istisnai bir yoldur. Bu müessese sayesinde, davanın başında öngörülemeyen durumlar, yapılan basit hatalar veya eksik beyanlar nedeniyle tarafların hak kaybına uğramasının önüne geçilmesi hedeflenir.
2. ISLAHIN HUKUKİ DAYANAKLARI
Islah müessesesi, temel olarak 6100 sayılı HMK'nın 176 ila 182. maddeleri arasında düzenlenmiştir:
a. Madde 176: Islahın tanımını yapar ve tarafların bu hakkı ancak bir kez kullanabileceğini belirtir. Ayrıca ıslahın kötüniyetli yapıldığının anlaşılması halinde mahkemece dikkate alınmayacağını ve teminat istenebileceğini düzenler.
b. Madde 177: Islahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceğini hükme bağlar. Yargıtay'ın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonraki yargılamada da ıslah yapılabileceği istisnasını getirir.
c. Madde 178: Islahın nasıl yapılacağını (dilekçe veya duruşma sırasında sözlü beyan) ve ıslah nedeniyle yeniden harç ödenmesi gerekiyorsa, bu harcın yatırılması için bir haftalık kesin süre verileceğini düzenler.
d. Madde 179: Islahın etkisini düzenler. Islahın, yapıldığı tarihten itibaren ileriye dönük olarak hüküm ifade edeceğini, ancak ıslah edilen usul işlemi yerine geçen yeni işlemin zamanında yapılmış sayılacağını belirtir. Islahla geçersiz hale gelen işlemler nedeniyle yapılan giderlerin ve karşı tarafın zararının ödenmesi gerektiğini hükme bağlar.
e. Madde 180: Davanın tamamen ıslahını düzenler. Bu durumda, dava dilekçesinden itibaren tüm usul işlemlerinin yapılmamış sayılacağını belirtir.
f. Madde 181: Kısmen ıslahı düzenler. En sık başvurulan ıslah türüdür.
g. Madde 182: Islah nedeniyle ortaya çıkan yargılama giderleri ve karşı tarafın zararının tazminini düzenler.
Bu maddeler, ıslahın çerçevesini, koşullarını, süresini, şeklini ve sonuçlarını belirlemektedir.
3. ISLAHIN KOŞULLARI
Bir usul işleminin ıslah yoluyla düzeltilebilmesi için aşağıdaki koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
a. Islah Talebinde Bulunan Taraf: Islah, ancak davanın taraflarından (davacı veya davalı) biri tarafından talep edilebilir. Mahkeme kendiliğinden ıslah yoluna başvuramaz.
b. Düzeltilecek Bir Usul İşlemi Olmalı: Islah, ancak taraflardan birinin daha önce yapmış olduğu bir usul işlemini (örneğin dava dilekçesi, cevap dilekçesi, beyanlar) düzeltmeye yönelik olabilir. Karşı tarafın veya mahkemenin yaptığı işlemler ıslah edilemez.
c. Süre: Islah, HMK m. 177/1 uyarınca, kural olarak tahkikat aşaması sona erinceye kadar yapılabilir. Sözlü yargılama aşamasına geçildikten sonra ıslah yapılamaz. Ancak, Yargıtay'ın bozma veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine geri gönderildiğinde, tahkikat yeniden başlayacağından bu aşamada da ıslah mümkündür (HMK m. 177/2).
d. Tek Seferlik Hak: Aynı davada taraflar ıslah hakkını yalnızca bir kez kullanabilirler (HMK m. 176/2). Bu nedenle, ıslah talebinde bulunurken kapsamlı ve dikkatli olmak büyük önem taşır.
e. Şekil: Islah, HMK m. 178 uyarınca, bir dilekçe ile veya duruşma sırasında sözlü olarak yapılabilir. Sözlü ıslah beyanının tutanağa geçirilmesi ve altının beyanda bulunan veya vekili tarafından imzalanması gerekir. İşbu Dilekçe, yazılı şekil şartına uygun bir ıslah talebini içermektedir.
f. Harç ve Giderler: Özellikle dava değerinin artırıldığı ıslah hallerinde, artırılan değer üzerinden eksik kalan karar ve ilam harcının tamamlanması gerekir. Mahkeme, harcın yatırılması için HMK m. 178/1 uyarınca bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde harç yatırılmazsa, ıslah yapılmamış sayılır. Ayrıca, ıslah nedeniyle geçersiz kalan işlemler için yapılan yargılama giderleri ve karşı tarafın muhtemel zararları, ıslah yapan tarafa yükletilebilir (HMK m. 182).
g. Kötüniyetli Olmama: Islah hakkı dürüstlük kuralına uygun olarak kullanılmalıdır. Davayı uzatmak veya karşı tarafı taciz etmek gibi kötüniyetli amaçlarla yapıldığı anlaşılan ıslah talepleri, mahkemece dikkate alınmaz (HMK m. 176/2).
4. ISLAH TÜRLERİ VE İŞBU DİLEKÇE KAPSAMINDAKİ ISLAH
Islah, kapsamına göre iki ana türe ayrılır:
a. Tam Islah (HMK m. 180): Davanın tamamen ıslahı, dava dilekçesinden itibaren yapılmış olan hemen hemen tüm usul işlemlerinin (ikrar, yemin, keşif, bilirkişi raporu gibi bazı istisnalar dışında) yapılmamış sayılması sonucunu doğurur. Tam ıslah yoluna başvuran taraf, bir ay içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve dava açılmamış sayılır. Uygulamada nadiren başvurulan bir yoldur.
b. Kısmi Islah (HMK m. 181): Taraflardan birinin yapmış olduğu belirli bir veya birkaç usul işlemini düzeltmesidir. Uygulamada en sık karşılaşılan ıslah türüdür. Kısmi ıslah ile;
i. Dava değeri artırılabilir (Talep sonucunun ıslahı). İşbu Dilekçe'nin "AÇIKLAMALAR" bölümünün "I. ALACAK KALEMLERİMİZİN ISLAHI" başlığı altında yapılan talep (Madde I.1 ve I.2), dava değerinin kısmi ıslahına örnektir.
ii. Eksik veya yanlış bildirilen vakıalar düzeltilebilir veya yeni vakıalar eklenebilir (Vakıaların ıslahı).
iii. Talep sonucu daraltılabilir, genişletilebilir veya değiştirilebilir (Talep sonucunun ıslahı).
iv. Hukuki sebepler değiştirilebilir veya genişletilebilir. İşbu Dilekçe'nin "II. HUKUKİ DAYANAKLARIN ISLAHI" başlığı (Madde II.1) bu tür bir ıslaha yöneliktir. Her ne kadar hakim hukuki sebebi kendiliğinden (re'sen) uygulamakla yükümlü ise de (HMK m. 33), tarafların hukuki nitelendirmeyi değiştirmesi, davanın seyrini ve ispat yükünü etkileyebilir.
İşbu Dilekçe, hem dava değerinin (alacak kalemlerinin) artırılması (Madde I) hem de hukuki dayanakların (konuların) değiştirilmesi (Madde II) taleplerini içerdiğinden, "kısmi ıslah" niteliğindedir.
5. ISLAHIN KAPSAMI VE SINIRLARI
Islah, geniş bir uygulama alanına sahip olmakla birlikte sınırsız bir hak değildir.
a. Islah Edilebilen Hususlar: Dava sebebi, vakıalar, talep sonucu, dava değeri, deliller (delil listesinin ıslahı tartışmalı olmakla birlikte, yeni vakıalara dayalı olarak yeni delil sunulması genellikle kabul edilir), hukuki sebepler (hakimin re'sen dikkate alması prensibi saklı kalmak kaydıyla) ıslah yoluyla değiştirilebilir veya düzeltilebilir.
b. Islah Edilemeyen Hususlar:
i. Taraf Değişikliği: Islah yoluyla davacı veya davalı değiştirilemez. Taraf değişikliği ancak kanunda öngörülen özel hallerde (örneğin iradi taraf değişikliği için karşı tarafın rızası veya kanuni halefiyet durumları) mümkündür.
ii. İkinci Bir Tanık Listesi Verilmesi: Süresinde verilen tanık listesi dışındaki kişilerin ıslah yoluyla tanık olarak eklenmesi genellikle kabul görmemektedir. Ancak ıslahla ileri sürülen yeni vakıanın ispatı için yeni tanık gösterilmesi mümkün olabilir.
iii. Açık Hükümle Yasaklanan Haller: Kanunun açıkça ıslahı yasakladığı veya başka bir usulle düzeltme imkanı tanıdığı hallerde ıslah yoluna gidilemez (Örneğin, kesin süre kaçırıldıktan sonra ıslahla süre yeniden canlandırılamaz).
iv. Maddi Hatalar: Hesap veya yazı hataları gibi basit maddi hatalar HMK m. 183 uyarınca ıslaha gerek kalmaksızın her zaman düzeltilebilir.
v. İkrar, Yemin, Feragat, Kabul, Sulh: Bu gibi davayı sona erdiren veya kesin delil niteliği taşıyan usul işlemleri kural olarak ıslah edilemez. Ancak irade bozukluğu (hata, hile, ikrah) hallerinde bu işlemlerin iptali ayrı bir dava konusu olabilir.
vi. Yeni Bir Dava Eklenmesi: Mevcut dava ile ilişkisi olmayan tamamen yeni ve bağımsız bir davanın ıslah yoluyla mevcut davaya eklenmesi mümkün değildir. Bu durum, dava yığılması (HMK m. 110) veya yeni bir dava açılması kurallarına tabidir.
6. ISLAHIN USULÜ VE SONUÇLARI
a. Usul: Islah, dilekçe ile veya duruşmada sözlü beyanla yapılır (HMK m. 178). Islah dilekçesi veya ıslah beyanını içeren duruşma tutanağı karşı tarafa tebliğ edilir (İşbu Dilekçe'de bu talep yer almaktadır - Madde 6). Karşı tarafa cevap vermek ve delillerini bildirmek için süre verilir. Dava değerinin artırılması halinde, mahkeme harcın tamamlanması için ıslah eden tarafa bir haftalık kesin süre verir (HMK m. 178/1).
b. Sonuçları:
i. Geçerlilik: Islah, yapıldığı andan itibaren ileriye dönük hüküm doğurur (HMK m. 179/1). Ancak ıslah edilen işlem (örneğin dava dilekçesi), ıslahla düzeltilmiş haliyle ilk yapıldığı tarihte yapılmış sayılır.
ii. Zamanaşımı: Islah, zamanaşımını kesmez. Ancak kısmi davada dava açılmasıyla kesilen zamanaşımı, ıslahla artırılan miktar için de dava tarihinden itibaren kesilmiş sayılır. Bu, özellikle alacak davalarında belirsiz alacak davası açılamayan durumlarda kısmi dava açıp, alacak miktarı netleşince ıslah yoluna gitmenin önemini ortaya koyar.
iii. Faiz: Dava değerinin ıslah edildiği hallerde, artırılan kısım için faizin başlangıç tarihi önem kazanır. Genellikle, temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Eğer dava tarihinden itibaren faiz talep edilmişse ve koşulları varsa, ıslahla artırılan miktar için de dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi mümkündür (İşbu Dilekçe'de bu yönde bir talep bulunmaktadır - Madde 5). Yargıtay uygulaması da bu yöndedir.
iv. Yargılama Giderleri: Islah yapan taraf, ıslah sebebiyle geçersiz kalan işlemler için yapılan yargılama giderlerini ve karşı tarafın bu nedenle uğradığı zararları ödemekle yükümlü tutulabilir (HMK m. 182). Ayrıca, artırılan değer üzerinden gerekli harçları da ödemek zorundadır.
7. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Islah hakkını kullanırken veya bir ıslah dilekçesi hazırlarken aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi, hak kayıplarının önlenmesi açısından önemlidir:
a. Açıklık ve Belirlilik: Islah talebi, hangi usul işleminin hangi yönde ve ne şekilde düzeltildiğini açıkça belirtmelidir. Özellikle vakıa veya hukuki sebep ıslahında, eski ve yeni durumun net bir şekilde ortaya konulması gerekir. İşbu Dilekçe'de alacak kalemleri (Madde I) ve hukuki dayanaklar (Madde II) için ayrı başlıklar açılması bu açıklığı sağlamaya yöneliktir.
b. Harçların Hesaplanması ve Yatırılması: Dava değerinin artırıldığı durumlarda, eksik harcın doğru bir şekilde hesaplanarak mahkemenin verdiği kesin süre içinde mutlaka yatırılması gereklidir. Aksi takdirde ıslah geçersiz sayılır. İşbu Dilekçe'de ıslah ile oluşan yeni dava değeri belirtilmiştir (Madde DAVA DEĞERİ), ancak harcın yatırılması fiili bir işlem olup dilekçede sadece talep edilir.
c. Tek Seferlik Hak: Islah hakkının sadece bir kez kullanılabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, ıslah ihtiyacı doğduğunda, tüm düzeltmelerin tek bir ıslah dilekçesi ile yapılmasına özen gösterilmelidir.
d. Kötüniyet Yasağı: Islahın yargılamayı uzatma amacı gütmediği ve dürüstlük kuralına uygun olduğu izlenimi verilmelidir.
e. Islahın Kapsamının Doğru Belirlenmesi: Islahla yapılamayacak değişiklikler (örneğin taraf değişikliği) talep edilmemelidir. Talebin hangi kısma (vakıa, talep sonucu, hukuki sebep vb.) yönelik olduğu netleştirilmelidir.
SONUÇ
Islah, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenen ve taraflara yargılama sırasında yaptıkları usul işlemlerindeki hata ve eksiklikleri düzeltme imkanı veren, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının önemli bir istisnası olan hayati bir müessesedir. Özellikle dava değerinin veya talep sonucunun yargılama sırasında (örneğin bilirkişi raporu sonrası) netleştiği durumlarda, hak kaybını önlemek adına sıklıkla başvurulan bir yoldur. İşbu Dilekçe örneğinde olduğu gibi, alacak kalemlerinin (dava değerinin) ve/veya hukuki dayanakların ıslahı mümkündür (Madde 4, Madde 5). Ancak bu hakkın, kanunda öngörülen süre (tahkikat sonuna kadar), şekil (dilekçe veya sözlü beyan), harç ve tek seferlik kullanım gibi koşullara riayet edilerek, dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanılması gerekmektedir. Islahın doğru ve zamanında kullanılması, maddi gerçeğe ulaşılmasına ve adil bir yargılanma hakkının tesisine önemli ölçüde katkı sağlar.
T.C.
...
... HUKUK MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
KONU : Dilekçenin ve dava değerinin ıslahı talebidir.
DAVA DEĞERİ