- İsmin Düzeltilmesi Talebi
- İhtiyati Tedbir
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İSMİN DÜZELTİLMESİ DAVASI: TÜRK HUKUKU KAPSAMINDA BİR İNCELEME
GİRİŞ
Bireylerin kimliklerinin temel unsurlarından biri olan isim, hukuki ve sosyal hayatta merkezi bir role sahiptir. Kişisel durum sicillerinde ve diğer resmi kayıtlarda ismin doğru bir şekilde yer alması, hakların kullanılması, yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve idari işlemlerin sorunsuz yürütülmesi açısından elzemdir. Ancak, çeşitli nedenlerle bu kayıtlarda maddi hatalar meydana gelebilmekte, kişinin ismi yanlış veya eksik yazılabilmektedir. Bu tür hataların düzeltilmesi, Türk hukuk sisteminde "İsmin Düzeltilmesi Davası" olarak bilinen hukuki süreçle mümkündür. Bu makalede, Türk hukukuna göre ismin düzeltilmesi davasının hukuki temelleri, unsurları, uygulama süreci ve ilgili yasal düzenlemeler, işbu Dilekçe'de belirtilen talep ekseninde, ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.
1. İSMİN DÜZELTİLMESİ DAVASININ HUKUKİ DAYANAĞI VE İLGİLİ MEVZUAT
İsim üzerindeki hak, mutlak bir kişilik hakkı olup, Türk Medeni Kanunu (TMK) ile güvence altına alınmıştır. İsimle ilgili uyuşmazlıklar temel olarak iki ana kategoride değerlendirilir: adın değiştirilmesi ve kaydın düzeltilmesi.
a. Adın Değiştirilmesi (TMK m. 27): Kişinin, haklı sebeplere dayanarak mevcut adından memnun olmaması veya başka bir ad kullanmak istemesi durumunda açılan davadır. Bu davada, kayıtlarda bir hata bulunmamakta, ancak kişi sübjektif ve haklı nedenlerle adını değiştirmek istemektedir.
b. Kayıt Düzeltme (TMK m. 39, NHK m. 36): Bu durum, kişisel durum sicilindeki (nüfus kaydındaki) veya diğer resmi kayıtlardaki bir maddi hatanın (yazım yanlışı, eksiklik vb.) düzeltilmesi amacıyla açılan davayı ifade eder. İşbu Dilekçe'nin konusunu oluşturan talep, mevcut kayıtlarda "sehven hata" (Madde IV.1) yapıldığı iddiasına dayandığından, bu kategori altında değerlendirilmelidir.
İsmin düzeltilmesi davalarının temel yasal dayanakları şunlardır:
i. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK):
* Madde 39: "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüğünün hiçbir kaydı düzeltilemez..." hükmü, nüfus kayıtlarındaki düzeltmelerin ancak mahkeme kararıyla yapılabileceğini belirtir.
ii. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu (NHK):
* Madde 36 - Kayıt Düzeltme Davaları: Bu madde, nüfus kayıtlarındaki hataların düzeltilmesi için açılacak davaların usul ve esaslarını özel olarak düzenler. Maddenin ilk fıkrası, "Mahkeme kararı olmadıkça kişisel durum sicilinin hiçbir kaydı düzeltilemez..." hükmünü tekrarlayarak TMK m. 39'u teyit eder ve devamında görevli/yetkili mahkemeyi, davanın taraflarını ve yargılamaya ilişkin özel kuralları belirler.
iii. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK): Dava dilekçesinin içeriği (m. 119), deliller (m. 187 vd.), yargılama usulü, ihtiyati tedbirler (m. 389 vd.) gibi davanın yürütülmesine ilişkin genel usul kuralları HMK tarafından düzenlenir. İşbu Dilekçe de HMK'nın öngördüğü unsurları (taraflar, konu, açıklamalar, deliller, talep sonucu) içermektedir.
2. DAVANIN TARAFLARI VE GÖREVLİ/YETKİLİ MAHKEME
İsmin düzeltilmesi davasında doğru tarafların belirlenmesi ve davanın yetkili ve görevli mahkemede açılması, davanın usulüne uygun yürütülmesi için kritik öneme sahiptir.
a. Davacı: Adının düzeltilmesini talep eden, yani kayıtlarda ismi hatalı yazılmış olan kişidir (Madde Davacı).
b. Davalı: Davanın kime karşı açılacağı, hatanın hangi kayıtta olduğuna göre değişebilir.
i. Nüfus Kayıtlarındaki Hatalar: Eğer düzeltilmesi istenen hata, kişinin resmi kimlik bilgilerinin temelini oluşturan nüfus (kişisel durum) sicilinde ise, NHK Madde 36/1 uyarınca dava, "ilgili nüfus müdürlüğüne" veya kaydı yapan memura karşı açılır. Yargıtay uygulaması genellikle davanın Nüfus Müdürlüğü'ne (tüzel kişiliği temsilen) yöneltilmesi gerektiği yönündedir. Ayrıca, NHK Madde 36/2 gereği, Cumhuriyet savcısı ile nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memurunun yargılamada hazır bulunması zorunludur.
ii. Diğer Kurum Kayıtlarındaki Hatalar: Eğer nüfus kayıtları doğru olmakla birlikte, başka bir idari kurum (örneğin Sosyal Güvenlik Kurumu, Tapu Müdürlüğü, Banka vb.) kendi kayıtlarına ismi sehven yanlış geçirmişse, dava doğrudan bu hatayı yapan kuruma karşı açılabilir. İşbu Dilekçe'de davanın Nüfus Müdürlüğü yerine belirli bir "Davalı Kurum"a (Madde Davalı) yöneltilmiş olması, hatanın bu kurumun kendi kayıtlarından kaynaklandığı iddiasını veya algısını göstermektedir (Madde IV.1). Bu durumda, davanın kabulü için hatanın gerçekten davalı kurumun kendi işlemi veya ihmalinden kaynaklandığının ispatı gerekir.
c. Görevli Mahkeme: NHK Madde 36/1 uyarınca, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. İşbu Dilekçe de Asliye Hukuk Mahkemesi'ne hitaben yazılmıştır (Madde Mahkeme Adı).
d. Yetkili Mahkeme: NHK Madde 36/1'e göre yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri mahkemesidir.
3. DAVA ŞARTLARI VE TALEBİN UNSURLARI
İsmin düzeltilmesi davasının mahkeme tarafından esastan incelenebilmesi için HMK'da düzenlenen genel dava şartlarının (yargı hakkı, mahkemenin görevi, kesin hüküm bulunmaması vb.) yanı sıra, talebin niteliği gereği bazı unsurların mevcut olması gerekir:
a. Maddi Hatanın Varlığı: Davanın temelini oluşturan en önemli unsur, düzeltilmesi talep edilen kayıtta objektif bir maddi hatanın (yazım yanlışı, harf eksikliği/fazlalığı, isimlerin karıştırılması vb.) bulunmasıdır. Davacı, kaydın hatalı olduğunu ve doğrusunun ne olduğunu iddia ve ispat etmelidir (Madde IV.1). Bu, kişinin adını beğenmemesi gibi sübjektif bir durumdan ziyade, mevcut kaydın gerçeği yansıtmadığı iddiasıdır.
b. Hukuki Yarar: Davacının, bu hatanın düzeltilmesinde güncel ve korunmaya değer bir hukuki menfaatinin bulunması gerekir. Kayıtlardaki hatanın, davacının hukuki işlemlerinde, sosyal ilişkilerinde veya haklarını kullanmasında somut zorluklara yol açtığı veya açma potansiyeli taşıdığı gösterilmelidir. İşbu Dilekçe'de bu unsur, "ilgili Kurumda yapılan işlemlerde hatalar oluşması", "yeknesak bir dosya bulunmaması" (Madde IV.1), "E-Devlet üzerinden işlem yapılamaması", "zaman ve maddi kayba neden olunması" (Madde V.9) gibi gerekçelerle ortaya konulmaktadır.
c. Düzeltilmesi İstenen Kaydın Belirtilmesi: Dilekçede hangi kurumdaki hangi kayıtta yer alan hatanın düzeltilmesinin istendiği açıkça belirtilmelidir. İşbu Dilekçe, "Davalı Kurum kayıtlarında yer alan sicil bilgilerindeki" hatadan bahsetmektedir (Madde IV.1).
d. Doğru Bilginin İleri Sürülmesi: Davacı, sadece hatayı belirtmekle kalmamalı, aynı zamanda kaydın ne şekilde düzeltilmesi gerektiğini, yani doğru ismin ne olduğunu da açıkça ifade etmelidir. Bu, genellikle Talep Sonucu bölümünde yer alır (Madde Talep Sonucu 3).
e. İdari Başvuru (Zorunlu Olmamakla Birlikte): Her ne kadar NHK Madde 36, doğrudan dava açılmasına imkan tanıyor gibi görünse de, bazı durumlarda dava açmadan önce ilgili kuruma başvurarak hatanın idari yolla düzeltilmesini talep etmek, iyi niyetli bir davranış ve uyuşmazlığı mahkemeye taşımadan çözme iradesi olarak değerlendirilebilir. İşbu Dilekçe'de de Kuruma yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığı belirtilerek dava açma zorunluluğunun doğduğu ifade edilmiştir (Madde 7).
4. DAVA SÜRECİ VE İSPAT YÜKÜ
İsmin düzeltilmesi davası, HMK'da düzenlenen yazılı yargılama usulüne tabidir. Süreç genel hatlarıyla şu şekilde işler:
a. Dava Dilekçesi: Davacı veya vekili tarafından hazırlanan ve HMK m. 119'daki unsurları taşıyan dava dilekçesi, görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulur. İşbu Dilekçe, taraflar, konu, vakıalar (Madde II, IV), hukuki sebepler, deliller (Madde Delil Listesi) ve talep sonucu (Madde Talep Sonucu) gibi temel unsurları içermektedir.
b. Tebligat ve Cevap Dilekçesi: Mahkeme, dilekçeyi kabul ettikten sonra davalı tarafa (Nüfus Müdürlüğü veya ilgili Kurum) tebliğ eder. Davalı, belirlenen süre içinde cevap dilekçesini sunabilir.
c. Ön İnceleme ve Tahkikat: Mahkeme, dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde uyuşmazlık konularını belirler. Tahkikat aşamasında, tarafların sunduğu ve mahkemece celbedilen deliller toplanır ve değerlendirilir.
d. İspat Yükü: Medeni usul hukukunun temel prensibi gereği, iddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). İsmin düzeltilmesi davasında davacı, hem kayıttaki hatanın varlığını hem de isminin doğrusunu ispat etmekle yükümlüdür.
i. Temel Delil: Genellikle en önemli delil, kişinin doğru kimlik bilgilerini gösteren resmi belgelerdir. Özellikle Nüfus Kayıt Örneği (Madde Delil Listesi 10), doğum belgesi, kimlik kartı, pasaport gibi belgeler ispat açısından kritik öneme sahiptir. Eğer hata nüfus kaydının kendisinde ise, bu kaydın oluşmasına esas teşkil eden daha eski belgeler (doğum raporu vb.) veya tanık beyanları önem kazanabilir.
ii. Diğer Deliller: İşbu Dilekçe'de de belirtildiği gibi, tanık beyanları (kişinin toplum içinde hangi isimle tanındığı, hatanın yarattığı sorunlar vb. konularda) (Madde Delil Listesi 1), bilirkişi incelemesi (kayıtların teknik analizi gerekirse) (Madde Delil Listesi 2), keşif (nadiren gerekli olabilir) (Madde Delil Listesi 3), yemin (Madde Delil Listesi 4), uzman görüşü (HMK m. 293) (Madde Delil Listesi 5), isticvap (davalının beyanının alınması) (Madde Delil Listesi 6) ve özellikle hatanın bulunduğu iddia edilen Davalı Kurum kayıtlarının celbi (Madde Delil Listesi 9) gibi delillere başvurulabilir.
e. Duruşmalar ve Karar: Mahkeme, delilleri topladıktan ve tarafları (ve NHK m. 36/2 gereği Savcı ve Nüfus temsilcisini) dinledikten sonra bir karar verir. Talep haklı bulunursa, mahkeme kayıttaki hatanın düzeltilmesine hükmeder. Kararda, hangi kayıttaki hangi bilginin ne şekilde düzeltileceği açıkça belirtilir. Kesinleşen mahkeme kararı, ilgili kurum (Nüfus Müdürlüğü veya diğer kurum) tarafından uygulanır.
5. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ
Dava sürecinin uzun sürebileceği durumlarda, davacının dava sonuçlanana kadar mağduriyetinin devam etmesini önlemek veya daha fazla zarar görmesini engellemek amacıyla HMK m. 389 vd. hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir talep edilebilir. İhtiyati tedbir, geçici bir hukuki korumadır.
İşbu Dilekçe'de, davacının isminin sehven yanlış kaydedilmiş olmasının "her bir Kurum işleminde zorluk çıkarttığı", "E-Devlet üzerinden işlem yapılamadığı" ve "zaman/maddi kayba" yol açtığı belirtilerek (Madde V.1, V.9), dava sonuçlanana kadar "Müvekkilimin isminin Kurum tarafından düzeltilmesi ve açılmış dosyaların tamamının birleştirilmesi için ihtiyaten tedbir kararına" ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiştir (Madde V.10). Bu talep, HMK m. 389'daki "gecikmesinde sakınca bulunan" veya "ciddi bir zararın doğacağından endişe edilen" haller kapsamında değerlendirilebilir. Mahkeme, talebi haklı bulursa, dava konusu uyuşmazlığı esastan çözmeyecek ancak geçici olarak davacının işlemlerini kolaylaştıracak veya mevcut durumun kötüleşmesini önleyecek bir tedbir kararı verebilir (Madde Talep Sonucu 2). Dosyaların tedbiren birleştirilmesi ve kimlik bilgilerinin geçici olarak düzeltilmesi gibi talepler, mahkemenin takdirindedir.
6. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
İsmin düzeltilmesi davası açılırken ve yürütülürken bazı noktalara özellikle dikkat edilmesi, sürecin etkinliği açısından önemlidir:
a. Hatanın Kaynağı ve Davalının Doğru Tespiti: Dava açılmadan önce hatanın tam olarak hangi kayıttan kaynaklandığının (Nüfus sicili mi, yoksa başka bir kurumun kendi kayıtları mı?) netleştirilmesi hayati önem taşır.
i. Eğer sorun, SGK, Tapu, Banka gibi bir kurumun kendi kayıtlarına ismi yanlış işlemesinden kaynaklanıyorsa ve kişinin resmi Nüfus kayıtları doğru ise, dava doğrudan ilgili kuruma ("Davalı Kurum" - Madde Davalı) yöneltilebilir. İşbu Dilekçe bu yönde bir izlenim vermektedir (Madde IV.1).
ii. Ancak, eğer ikincil kurumdaki hata, temel alınan Nüfus kaydındaki bir hatanın yansıması ise veya Nüfus kaydının kendisi hatalı ise, davanın mutlaka NHK m. 36 uyarınca ilgili Nüfus Müdürlüğü'ne karşı açılması gerekir. Aksi takdirde, sadece ikincil kuruma karşı açılan dava, temel sorunu çözmeyebilir veya husumet (pasif dava ehliyeti) yokluğu nedeniyle reddedilebilir. Dilekçedeki "isim ve TC No gibi tüm kimlik bilgilerinin düzeltilmesi" talebi (Madde Talep Sonucu 3), hatanın temel kimlik bilgilerine ilişkin olabileceğini düşündürdüğünden, Nüfus Müdürlüğü'nün davaya dahil edilip edilmeyeceği dikkatle değerlendirilmelidir.
b. Hatanın ve İstenen Düzeltmenin Netliği: Dava dilekçesinde, mevcut kayıtlardaki hatanın ne olduğu (örneğin, "kayıtlarda 'Mehmed' olarak geçen ismin") ve bunun yerine hangi doğru kaydın geçirilmesinin talep edildiği (örneğin, "'Mehmet' olarak düzeltilmesi") hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıkça belirtilmelidir. İşbu Dilekçe genel olarak hatadan bahsetmekle (Madde IV.1) ve düzeltme istemekle (Madde Talep Sonucu 3) birlikte, bu netliğin Açıklamalar veya Talep Sonucu kısmında daha spesifik olarak ifade edilmesi faydalı olacaktır.
c. Dosyaların Birleştirilmesi Talebi: İsmin farklı şekillerde kaydedilmesi nedeniyle aynı kişiye ait birden fazla dosya oluşmuşsa (Madde IV.1), ismin düzeltilmesi talebiyle birlikte bu mükerrer veya tutarsız dosyaların birleştirilmesi de talep edilebilir (Madde Talep Sonucu 3). Bu, düzeltme kararının pratik sonuç doğurması açısından önemlidir.
SONUÇ
Türk hukukunda ismin düzeltilmesi davası, kişisel durum sicillerinde veya diğer resmi kayıtlarda meydana gelen maddi hataların giderilmesi ve kayıtların gerçeğe uygun hale getirilmesi için önemli bir hukuki yoldur. Bu dava, kişinin adını haklı nedenle değiştirmek istediği adın değiştirilmesi davasından farklı olarak, mevcut bir hatanın varlığına dayanır. Davanın başarısı, hatanın varlığının ve doğru bilginin usulüne uygun delillerle (özellikle resmi belgeler ve nüfus kayıtları) ispat edilmesine bağlıdır. Davanın doğru hasma (Nüfus Müdürlüğü veya ilgili Kurum) yöneltilmesi, görevli ve yetkili mahkemede açılması ve taleplerin (düzeltme, birleştirme, ihtiyati tedbir vb.) açıkça formüle edilmesi, sürecin etkin ve hızlı bir şekilde sonuçlanması açısından kritik öneme sahiptir.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ... Kurumu ... İl Müdürlüğü
Adresi:
KONU : Kurum kayıtlarındaki ismin düzeltilmesi talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇEMİZİN VAKIALAR ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Müvekkilimin Davalı Kurum kayıtlarında yer alan sicil bilgilerinde, Kurumca sehven hata yapılmıştır. Müvekkilimin ismi yanlışlıkla farklı kaydedildiğinden dolayı, ilgili Kurumda yapılan işlemlerde hatalar oluşmakta ve yeknesak bir dosya bulunmamaktadır. Bu sebeplerle ilgili dosyaların birleştirilmesi ve Kurumdaki isim kaydının düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Bu sebeple Kuruma