- İşverenin Maddi Tazminat Alacağı İşçinin Kusuruna Dayalı Zararın Tazmini Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İŞVERENİN MADDİ TAZMİNAT ALACAĞI TALEBİ: İŞÇİNİN KUSURUNA DAYALI ZARARIN TAZMİNİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME
İş ilişkisi, işçi ve işveren arasında karşılıklı hak ve borçlar doğuran bir hukuki münasebettir. Bu ilişki kapsamında işçinin temel borçlarından biri, işini özenle görme ve işverenin menfaatlerini koruma yükümlülüğüdür. İşçinin bu yükümlülüklerine aykırı davranarak kusurlu eylemleriyle işverene zarar vermesi durumunda, işverenin bu zararın tazminini talep etme hakkı doğmaktadır. İşbu makalede, Türk Hukuku çerçevesinde işverenin, işçinin kusuruna dayanarak uğradığı maddi zararların tazmini amacıyla açacağı davaların hukuki temelleri, koşulları, uygulama esasları ve ilgili mevzuat hükümleri doktrin ve yargı kararları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. GENEL HUKUKİ ÇERÇEVE: İŞÇİNİN ÖZEN VE SADAKAT BORCU
İş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu (İK) ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında düzenlenen, işçinin iş görmeyi, işverenin ise ücret ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir. Bu sözleşme, taraflara çeşitli borçlar yükler. İşçinin iş görme borcunun yanı sıra, işverene karşı bir sadakat borcu (bağlılık borcu) ve işini görürken gerekli özeni gösterme borcu bulunmaktadır.
TBK'nın "İşçinin Özen ve Sadakat Borcu" başlıklı 396. maddesi bu yükümlülükleri açıkça düzenlemiştir. Buna göre:
a. İşçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır.
b. İşçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür.
Bu özen borcu, objektif bir standarda göre belirlenir. İşçiden beklenen özen, dürüst, dikkatli ve makul bir işçinin aynı koşullar altında göstermesi gereken özendir. İşçinin mesleki bilgisi, yetenekleri ve işverenin kendisine verdiği talimatlar da özen derecesinin belirlenmesinde dikkate alınır. Sadakat borcu ise, işçinin işverenin menfaatlerini korumasını, işverene zarar verecek davranışlardan kaçınmasını, iş sırlarını saklamasını ve rekabet etmeme yükümlülüğünü içerir.
2. İŞVERENİN TAZMİNAT TALEBİNİN HUKUKİ DAYANAĞI
İşçinin özen ve sadakat borcuna aykırı davranarak işverene zarar vermesi, iş sözleşmesinin ihlali anlamına gelir. Bu durumda işverenin tazminat talebinin temel hukuki dayanağı, TBK'nın işçinin sorumluluğunu düzenleyen özel hükmü ve borca aykırılığa ilişkin genel hükümlerdir.
a. TBK Madde 407: İşçinin işverene verdiği zararlardan sorumluluğunu özel olarak düzenleyen temel normdur. Bu maddeye göre, "İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur. Bu sorumluluğun belirlenmesinde; işin tehlikeli olup olmaması, uzmanlığı ve eğitimi gerektirip gerektirmemesi ile işçinin işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken yetenek ve nitelikleri göz önünde tutulur." Bu hüküm, işçinin sözleşmesel sorumluluğunun genel çerçevesini çizmektedir.
b. TBK Madde 112: Borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumunda borçlunun alacaklının zararını gidermekle yükümlü olduğunu düzenleyen genel hükümdür. İşçinin özen borcunu ihlal etmesi, sözleşmeden doğan bir borcun gereği gibi ifa edilmemesi hali olduğundan, işveren bu genel hükme dayanarak da tazminat talep edebilir. Kusursuzluğunu ispat etmediği müddetçe işçi, zarardan sorumlu olacaktır.
Uygulamada, işçinin işverene verdiği zararlar nedeniyle açılan davalarda öncelikle TBK m. 407'deki özel düzenleme dikkate alınır. Ancak sorumluluğun koşulları ve zararın belirlenmesi gibi konularda TBK m. 112 ve haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel hükümler (TBK m. 49 vd.) de kıyasen uygulama alanı bulabilir.
3. TAZMİNAT TALEBİNİN KOŞULLARI (DAVA UNSURLARI)
İşverenin, işçinin kusurlu eylemi nedeniyle uğradığı zararın tazmini için dava açabilmesi, belirli koşulların bir arada bulunmasına bağlıdır. Bu koşullar şunlardır:
a. Geçerli Bir İş Sözleşmesinin Varlığı: İşçi ile işveren arasında geçerli bir iş sözleşmesinin bulunması, tazminat talebinin öncelikli koşuludur. Zira işçinin özen ve sadakat borcu bu sözleşmeden kaynaklanmaktadır (Madde II.1, IV.1).
b. İşçinin Özen ve/veya Sadakat Borcunu İhlal Etmesi: İşçinin, TBK m. 396'da tanımlanan özen ve sadakat yükümlülüklerine aykırı bir davranışta bulunmuş olması gerekir. Bu ihlal, bir eylem (örneğin, makineyi hatalı kullanma) veya ihmal (örneğin, gerekli güvenlik önlemini almama) şeklinde olabilir (Madde II.2, IV.2).
c. Kusur: İşçinin borca aykırı davranışında kusurlu olması şarttır. Kusur, kasıt veya ihmal şeklinde ortaya çıkabilir. İhmal, genellikle hafif ve ağır ihmal olarak derecelendirilir. TBK m. 407, sorumluluğun belirlenmesinde kusurun derecesinin (işin tehlikesi, uzmanlık gerekliliği, işçinin yetenekleri gibi unsurlarla birlikte) dikkate alınacağını belirtir. İşçinin sorumluluğuna gidilebilmesi için kural olarak en azından hafif kusurunun bulunması aranır.
d. Zarar: İşçinin kusurlu eylemi sonucunda işverenin malvarlığında somut, ölçülebilir bir maddi zararın meydana gelmiş olması gerekir. Bu zarar, doğrudan bir malın hasar görmesi, üretim kaybı, tamir masrafı veya üçüncü kişilere ödenmek zorunda kalınan tazminatlar şeklinde ortaya çıkabilir (Madde II.3, IV.3). İşveren, zararının miktarını ve kalemlerini açıkça belirtmeli ve ispatlamalıdır.
e. Uygun Nedensellik (İlliyet) Bağı: İşverenin uğradığı zarar ile işçinin kusurlu ve hukuka aykırı eylemi arasında uygun bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Yani, meydana gelen zarar, işçinin özen borcuna aykırı davranışının mantıki ve hayatın olağan akışına uygun bir sonucu olmalıdır. Eğer zarar, beklenmedik bir halden, mücbir sebepten veya üçüncü bir kişinin ya da işverenin kendi kusurundan kaynaklanmışsa, işçinin sorumluluğu ortadan kalkabilir veya azalabilir.
Bu koşulların tamamının bir arada bulunması halinde, işveren, işçiye karşı maddi tazminat davası açma hakkına sahip olur.
4. İŞÇİNİN SORUMLULUĞUNUN KAPSAMI VE SINIRLARI
TBK m. 407, işçinin sorumluluğunun belirlenmesinde genel sorumluluk hükümlerinden (TBK m. 112) farklı olarak bazı özel kriterlerin dikkate alınmasını öngörür. Bu kriterler, işçi lehine bir sınırlandırma veya hakkaniyet indirimi yapılmasına olanak tanır:
a. İşin Niteliği ve Riski: Yapılan işin tehlikeli olması veya yüksek risk içermesi, işçinin sorumluluğunun değerlendirilmesinde dikkate alınır. Yüksek riskli işlerde, gerekli tüm önlemler alınmış olsa bile zararın ortaya çıkma olasılığı daha yüksek olduğundan, işçinin hafif kusurundan doğan sorumluluğu daha dar yorumlanabilir veya hakkaniyet indirimi yapılabilir.
b. Uzmanlık ve Eğitim: İşin, özel bir uzmanlık veya eğitim gerektirip gerektirmediği önemlidir. Uzmanlık gerektiren bir işte çalışan işçiden beklenen özen standardı daha yüksek olacaktır.
c. İşçinin Yetenek ve Nitelikleri: İşçinin işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken yetenek ve nitelikleri de sorumluluğun belirlenmesinde bir ölçüttür. İşveren, işçinin yeteneklerini aşan bir işi vermişse veya yetersiz olduğunu bildiği halde riskli bir görev tevdi etmişse, ortaya çıkan zararda müterafik (birlikte) kusurlu sayılabilir.
d. Kusurun Derecesi: İşçinin kastı, ağır ihmali veya hafif ihmali olup olmadığı, tazminat miktarının belirlenmesinde temel faktörlerden biridir. Genellikle kasıt ve ağır ihmal durumlarında tam tazminata hükmedilirken, hafif ihmal durumunda TBK m. 407'deki diğer kriterler ve TBK m. 51 ve 52'deki genel indirim sebepleri (hakkaniyet indirimi) göz önüne alınarak tazminatta indirim yapılması mümkündür.
İşveren tarafından talep edilecek tazminat, fiili zarar (uğranılan gerçek zarar) ile sınırlıdır. Kural olarak, işçinin kusurundan kaynaklanan zararın tazmininde işverenin zenginleşmesi sonucunu doğuracak bir uygulamaya gidilemez. Zararın hesaplanmasında, hasar gören malın tamir bedeli, değer kaybı, yoksun kalınan kar gibi unsurlar dikkate alınabilir.
5. USUL HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME
İşverenin maddi tazminat talepli davası, belirli usul kurallarına tabidir:
a. Görevli Mahkeme: İşçi ile işveren arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanan bu tür tazminat davalarında görevli mahkeme, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca İş Mahkemeleridir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri, İş Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar (İşbu Dilekçe'de mahkeme kısmı bu doğrultuda doldurulmalıdır: T.C. [Yer] İŞ MAHKEMESİNE).
b. Yetkili Mahkeme: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) genel yetki kuralına (m. 6) göre davalının (işçinin) yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Ayrıca, İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca, işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir. İşveren, bu iki yetkili mahkemeden birinde davayı açabilir.
c. Zamanaşımı: İşçinin sözleşmeden doğan sorumluluğuna dayanan tazminat davaları için TBK'da özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Bu nedenle, TBK m. 146'da düzenlenen on yıllık genel sözleşme zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmektedir. Zamanaşımı süresi, alacağın muaccel olduğu, yani zararın meydana geldiği ve işveren tarafından öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak, fiilin aynı zamanda haksız fiil teşkil etmesi durumunda, daha uzun olan zamanaşımı süresi (varsa ceza zamanaşımı) uygulama alanı bulabilir (TBK m. 72).
d. İspat Yükü: HMK m. 190 uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıadan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu davada işveren (davacı), iş sözleşmesinin varlığını, işçinin özen borcuna aykırı davrandığını, işçinin kusurlu olduğunu, bir zararın meydana geldiğini, zararın miktarını ve zararla işçinin eylemi arasındaki uygun nedensellik bağını ispatlamakla yükümlüdür. TBK m. 112 çerçevesinde, borca aykırılık (özen borcunun ihlali) ispatlandığında, kusursuzluğunu ispat yükü işçiye (davalıya) geçer.
e. Deliller: İşveren, iddialarını ispatlamak için çeşitli delillere dayanabilir. Bunlar arasında iş sözleşmesi, işyeri kayıtları (puantaj, görevlendirme yazıları vb.), olay tutanakları, hasar tespit raporları, faturalar, tanık beyanları (Madde 13, Tanıklar), bilirkişi incelemesi (özellikle teknik konularda ve kusur oranının belirlenmesinde) (Madde 13, Bilirkişiler), keşif (Madde 13, Keşif), yemin (Madde 13, Yemin), isticvap (davalı işçinin sorgulanması) (Madde 13, İsticvap) ve her türlü yasal delil (örneğin, kamera kayıtları, yazışmalar) (Madde 13, Zararı İspata İlişkin Belge ve Tutanaklar) sayılabilir.
f. İhtiyati Haciz Talebi: İşverenin, alacağının tahsilini güvence altına almak amacıyla dava öncesinde veya dava sırasında ihtiyati haciz talep etmesi mümkündür (Madde VI, VII, Talep Sonucu 2). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 257. maddesindeki koşulların (alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve vadesinin gelmiş olması; vadesi gelmemişse borçlunun belirli yerleşim yerinin olmaması veya mal kaçırma ihtimali gibi durumlar) varlığı halinde, mahkeme teminat karşılığında veya bazı durumlarda teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verebilir. Dilekçede bu talebin gerekçeleri somut olarak açıklanmalıdır (Madde VII.1).
6. İŞBU DİLEKÇE KAPSAMINDAKİ HUSUSLAR
İşbu Dilekçe incelendiğinde, işverenin maddi tazminat talebini içeren bir dava dilekçesinin temel unsurlarını barındırdığı görülmektedir. Dilekçede;
a. Tarafların kimlik ve adres bilgileri (Madde 1),
b. Davanın konusu (işçinin kusuruna dayalı zararın tazmini) (Konu başlığı),
c. Dava değeri (Dava Değeri başlığı),
d. Vakıaların özeti ve detaylı açıklamaları (Madde II ve IV) (iş ilişkisinin başlangıcı, zarara yol açan olay, oluşan zarar miktarı gibi),
e. Hukuki sebepler (zımnen TBK ve ilgili mevzuata dayanıldığı anlaşılmaktadır),
f. Delil listesi (Madde 12, 13) ve
g. Talep sonucu (ihtiyati haciz talebi, maddi tazminat talebi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebi) (Talep Sonucu başlığı) yer almaktadır.
Dilekçede, zararın oluşumuna neden olan olay ve işçinin ihmali/kusuru iddia edilmekte (Madde II.2, IV.2) ve oluşan zarar miktarı belirtilmektedir (Madde II.3, IV.3). Ayrıca, alacağın güvence altına alınması amacıyla ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur (Madde VI, VII, Talep Sonucu 2). Deliller bölümünde ise tanık, bilirkişi, keşif gibi ispat vasıtalarına değinilmiştir (Madde 13).
7. DİLEKÇEDE DETAYLANDIRILABİLECEK HUSUSLAR
Genel olarak işçinin kusuruna dayalı tazminat taleplerini içeren dava dilekçelerinde, davanın başarıya ulaşması ve mahkemenin iddiaları tam olarak değerlendirebilmesi açısından bazı hususların daha detaylı ele alınması faydalı olabilir:
a. Kusurun Somutlaştırılması: İşçinin hangi konkrét eylem veya ihmalinin özen borcuna aykırılık teşkil ettiği, bu eylem veya ihmalin neden kusurlu sayılması gerektiği (ihmalin veya kastın hangi davranışla ortaya çıktığı), işçinin görev tanımı ve kendisine verilen talimatlar çerçevesinde daha ayrıntılı olarak açıklanabilir. Bu detaylar, genellikle dilekçenin "Esasa İlişkin Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Madde IV) bölümünde yer alabilir.
b. Zararın Detaylı Dökümü ve Hesaplanması: Talep edilen tazminat miktarının (Dava Değeri, Madde II.3, IV.3, Talep Sonucu 4) hangi kalemlerden oluştuğu (örneğin, doğrudan hasar bedeli, tamir masrafı, değer kaybı, kazanç kaybı vb.) ayrıntılı olarak belirtilmeli ve bu kalemlerin nasıl hesaplandığı açıklanmalıdır. Zararı ispatlayan belgelerin (fatura, ekspertiz raporu vb.) listelenmesi ve dilekçeye eklenmesi (Madde 13, Delil No 9) ispat gücünü artıracaktır. Bu detaylar da "Esasa İlişkin Detaylı Vakıalar" (Madde IV) bölümünde veya delillerle ilişkilendirilerek sunulabilir.
c. Nedensellik Bağının Kurulması: İşçinin kusurlu olduğu iddia edilen eylemi ile meydana gelen zarar arasındaki sebep-sonuç ilişkisinin, şüpheye yer bırakmayacak şekilde açık ve mantıksal bir argümantasyonla ortaya konulması önemlidir. Bu bağın detaylı izahı, yine "Esasa İlişkin Detaylı Vakıalar" (Madde IV) kısmında yapılabilir.
Bu tür detaylandırmalar, mahkemenin vakıaları daha net anlamasına, kusur durumunu ve zararın miktarını daha sağlıklı değerlendirmesine yardımcı olabilir.
SONUÇ
İşverenin, işçisinin kusurlu eylemiyle kendisine verdiği maddi zararların tazminini talep etme hakkı, Türk Borçlar Kanunu ve İş Kanunu hükümleriyle güvence altına alınmıştır. Bu hakkın kullanılabilmesi için geçerli bir iş ilişkisi, işçinin özen veya sadakat borcuna aykırı kusurlu bir davranışı, bu davranış sonucunda işverenin bir zararının doğması ve davranış ile zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekmektedir. İşçinin sorumluluğunun kapsamı belirlenirken, TBK m. 407'de belirtilen işin niteliği, risk durumu, işçinin uzmanlığı ve yetenekleri gibi kriterler dikkate alınır ve kusurun derecesine göre hakkaniyet indirimi yapılması gündeme gelebilir. İşveren, açacağı davada iddialarını ve zararını somut delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Bu tür davalarda görevli mahkeme İş Mahkemeleridir ve 10 yıllık genel sözleşme zamanaşımı süresi uygulanır. Talep ve iddiaların dava dilekçesinde açık, somut ve hukuki dayanaklarıyla birlikte ortaya konulması, yargılamanın seyri açısından büyük önem taşımaktadır.
T.C.
...
İŞ MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : İşçinin kusuru sonucu meydana gelen zararın tazminidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davalı _._.20_ tarihinden itibaren Müvekkil Şirkette ... olarak çalışmaktadır.
2. _._.20_ tarihinde Davalının ihmali sonucu ... zararı oluşmuştur.
3. Toplamda ... TL zarar ortaya çıkmıştır.
4. ...
5. Zararın tazmini için işbu davayı açma zorunluluğu meydana gelmiştir.
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Davalı _._.20_ tarihinden itibaren Müvekkil Şirkette ... olarak çalışmaktadır.