- İşverenin Rekabet Sözleşmesine Aykırılık Cezai Şart Alacağı Talebi
- İhtiyati Tedbir
- İhtiyati Haciz
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İŞVERENİN REKABET YASAĞI SÖZLEŞMESİNE AYKIRILIK NEDENİYLE CEZAİ ŞART ALACAĞI TALEBİ: HUKUKİ ÇERÇEVE, DAVA SÜRECİ VE UYGULAMA
İş ilişkileri, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yükleyen sürekli borç ilişkileridir. Bu ilişkilerin temelini güven oluşturmakla birlikte, işverenin ticari menfaatlerini koruma ihtiyacı, özellikle işçinin işverenin müşteri çevresi veya üretim sırları gibi hassas bilgilerine vakıf olması durumunda, iş ilişkisi sonrasına da uzanabilecek bazı yükümlülüklerin düzenlenmesini gerektirebilir. Bu yükümlülüklerin başında rekabet yasağı gelmektedir. Rekabet yasağı sözleşmesi ile işçi, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra belirli bir süre, belirli bir coğrafi alanda ve belirli bir faaliyet konusunda işverenle rekabet etmekten kaçınmayı taahhüt eder. Bu taahhüdün ihlali halinde ise işverenin başvurabileceği hukuki yollardan biri, sözleşmede kararlaştırılmışsa, cezai şart alacağı talebidir. İşbu makalede, Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri ile Yargıtay içtihatları ve doktrin görüşleri ışığında, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerlilik koşulları, ihlali, cezai şart talebinin hukuki dayanakları, dava süreci ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
1. REKABET YASAĞI SÖZLEŞMESİ: HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEÇERLİLİK KOŞULLARI
Rekabet yasağı, işçinin iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki dönem için işverenine karşı rekabet etmeme borcu altına girmesidir. Bu düzenleme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 444 ila 447. maddeleri arasında özel olarak hüküm altına alınmıştır.
a. Hukuki Dayanak ve Amaç: TBK madde 444/1'e göre, "Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir." Bu hükmün temel amacı, işçinin iş ilişkisi sırasında edindiği ve işverenin haklı menfaatlerini korumaya değer nitelikteki bilgileri (müşteri çevresi, üretim sırları, iş sırları vb.) kullanarak iş ilişkisi sonrasında işverenine haksız bir şekilde zarar vermesini önlemektir (Madde II/3, Madde IV/3).
b. Geçerlilik Koşulları: Rekabet yasağı sözleşmesinin veya iş sözleşmesindeki rekabet yasağı kaydının geçerli olabilmesi için kanunda öngörülen sıkı şekil ve içerik şartlarına uyulması zorunludur:
i. Yazılı Şekil: Rekabet yasağı taahhüdü mutlaka yazılı bir sözleşme ile yapılmalıdır (TBK m. 444/1). Bu, geçerlilik şartıdır. İşbu Dilekçe'de de yazılı bir rekabet sözleşmesinin varlığına dayanılmaktadır (Madde II/4, Madde IV/4, Delil Listesi/11).
ii. İşçinin Fiil Ehliyetine Sahip Olması: Sözleşmeyi imzalayan işçinin tam fiil ehliyetine sahip olması gerekir (TBK m. 444/1).
iii. İşverenin Haklı Menfaatinin Varlığı: Rekabet yasağı, ancak işçinin işverenin müşteri çevresine veya üretim sırlarına ya da yaptığı işlere ilişkin bilgilere ulaşma imkanı sağlıyorsa ve bu bilgilerin kullanılması işverenin önemli bir zararına yol açacak nitelikteyse geçerlidir (TBK m. 444/2). İşverenin korunmaya değer, somut ve haklı bir menfaatinin bulunması esastır. Sadece genel bilgi ve tecrübe edinimine dayalı bir rekabet yasağı geçerli kabul edilmez.
iv. Sınırlama (Ölçülülük İlkesi): Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek şekilde kapsamlı olamaz. Bu nedenle, yer, zaman ve konu (işin türü) bakımından makul sınırlar içinde kalmalıdır (TBK m. 445/1).
* Yer Bakımından Sınırlama: Yasağın geçerli olacağı coğrafi alan, işverenin fiili faaliyet alanı ve korunması gereken menfaatleri ile sınırlı olmalıdır. İşbu Dilekçe'de belirli bir bölgeye atıf yapılmıştır (Madde II/5, Madde IV/5).
* Zaman Bakımından Sınırlama: Rekabet yasağının süresi, kural olarak özel durumlar ve koşullar haklı kılmadıkça iki yılı aşamaz (TBK m. 445/1). İşbu Dilekçe'de de iki yıllık bir süre öngörülmüştür (Madde II/5, Madde IV/5).
* Konu Bakımından Sınırlama: Yasaklanan faaliyetler, işverenin faaliyet alanı ve işçinin işyerindeki pozisyonuyla doğrudan ilgili olmalıdır. İşçinin tüm mesleki faaliyetlerini kapsayacak genişlikte bir yasaklama geçerli değildir. İşbu Dilekçe'de "aynı iş kapsamında" ifadesi kullanılmıştır (Madde II/5, Madde IV/5).
v. Hakkaniyete Uygunluk: TBK madde 445/2 uyarınca, hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir. Yani, sözleşmede öngörülen sınırlamalar aşırı olsa bile bu durum doğrudan sözleşmeyi geçersiz kılmaz, hakim tarafından hakkaniyete uygun şekilde daraltılabilir.
2. REKABET YASAĞININ İHLALİ VE HUKUKİ SONUÇLARI
Geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesine rağmen işçinin yasaklanan süre, yer ve konu dahilinde işverenle rekabete girmesi, sözleşmenin ihlali anlamına gelir. İşbu Dilekçe'de davalının rakip bir firmada çalışmaya başladığı iddia edilmektedir (Madde II/6, Madde IV/6). Bu ihlal durumunda işveren, TBK madde 446'da düzenlenen haklara sahip olur:
a. Zararın Tazmini: Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucunda işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür (TBK m. 446/1). Ancak, işverenin bu zararı ve ihlal ile zarar arasındaki illiyet bağını ispat etmesi gerekir ki bu, uygulamada zorluklar yaratabilmektedir.
b. Cezai Şart Talebi: Rekabet yasağına aykırılık hâli için sözleşmede bir cezai şart öngörülmüşse, işçi, kural olarak öngörülen bu tutarı ödemekle yükümlü olur (TBK m. 446/1). Cezai şartın kararlaştırılmış olması, işvereni zararı ispat külfetinden büyük ölçüde kurtarır. İşveren, zararı olmasa dahi kararlaştırılan cezai şartı talep edebilir. Ancak, eğer işverenin zararı kararlaştırılan cezai şart miktarını aşıyorsa, işçinin kusurunu ispat etmek şartıyla aşan kısmı da isteyebilir (TBK m. 180/1). İşbu Dilekçe'nin konusu da doğrudan cezai şart alacağı talebine ilişkindir (Konu, Talep Sonucu/6).
c. Aykırı Davranışa Son Verilmesi Talebi (Men Talebi): İşveren, zararlarının tazmini ve ödenmişse cezai şartın yanında, eğer ihlal veya tehdit edilen menfaatleri ve işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, rekabet yasağına aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir. Ancak bunun için bu hakkın sözleşmede açıkça saklı tutulmuş olması gerekir (TBK m. 446/2).
d. Cezai Şartın İndirilmesi: Hakim, aşırı gördüğü cezai şartı TBK madde 182/3 uyarınca re'sen (kendiliğinden) indirebilir. İş mahkemeleri veya ticaret mahkemeleri, cezai şartın miktarını belirlerken işçinin ekonomik durumu, ihlalin ağırlığı, işverenin uğradığı potansiyel zarar gibi unsurları dikkate alarak fahiş bulduğu takdirde indirim yapma yetkisine sahiptir.
3. DAVA SÜRECİ VE USULİ HUSUSLAR
Rekabet yasağına aykırılık nedeniyle cezai şart talepli bir dava açılırken aşağıdaki usuli hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir:
a. Görevli Mahkeme: Rekabet yasağı iş sözleşmesiyle bağlantılı olsa da, kaynağını TBK'dan alması ve tarafların tacir olup olmaması, uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgili olup olmaması gibi unsurlara göre görevli mahkeme değişebilir.
* Eğer uyuşmazlık doğrudan iş ilişkisinden kaynaklanıyor ve İş Mahkemeleri Kanunu kapsamına giriyorsa görevli mahkeme İş Mahkemeleri olacaktır. İşçinin iş sözleşmesi devam ederken veya sona erdikten sonra rekabet yasağına aykırmasından doğan ve iş ilişkisi temelli talepler genellikle İş Mahkemelerinin görev alanına girer.
* Ancak, işverenin ticari işletmesiyle ilgili sırların korunması, haksız rekabet gibi unsurlar ön plana çıktığında ve özellikle taraflar tacirse veya uyuşmazlık mutlak ticari dava niteliğindeyse, Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olabilir. İşbu Dilekçe'de davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'ne hitaben yazıldığı görülmektedir (Sayfa 1). Görevli mahkemenin tespiti somut olayın özelliklerine göre dikkatle yapılmalıdır. Görev itirazı ile karşılaşmamak adına görevli mahkemenin doğru belirlenmesi önemlidir.
b. Yetkili Mahkeme: Genel yetki kuralı gereği (HMK m. 6), dava davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Sözleşmenin ifa edileceği yer veya haksız fiilin işlendiği yer mahkemeleri de yetkili olabilir (HMK m. 10, m. 16).
c. İspat Yükü: Davacı işveren, geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesinin varlığını (Madde II/4, Madde IV/4, Delil Listesi/11), işçinin sözleşmede belirtilen yasaklara aykırı davrandığını (Madde II/6, Madde IV/6) ve sözleşmede bir cezai şart kararlaştırıldığını ispat etmekle yükümlüdür. Delil listesinde sunulan veya celbi istenen tanık (Delil Listesi/1), bilirkişi (Delil Listesi/2), yemin (Delil Listesi/4), uzman görüşü (Delil Listesi/5), isticvap (Delil Listesi/6), sözleşmeler (Delil Listesi/9, 11) ve diğer belgeler (Delil Listesi/10) bu ispat faaliyetine hizmet eder. Davalı işçi ise sözleşmenin geçersizliğini, ihlalin olmadığını veya cezai şartın fahiş olduğunu ileri sürerek indirilmesini talep edebilir.
d. Zamanaşımı: Rekabet yasağına dayalı cezai şart alacakları, TBK'nın genel hükümlerine tabi olup, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren on yıllık genel zamanaşımı süresine tabidir (TBK m. 146).
e. İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz: Davacı işveren, alacağını güvence altına almak amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 389 vd. uyarınca ihtiyati tedbir veya İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 257 vd. uyarınca ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İşbu Dilekçe'de her iki talep de yer almaktadır (Madde V, Madde VI, Talep Sonucu/2, Talep Sonucu/3). Bu taleplerin kabulü için yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde mahkemeye alacağın varlığı ve tedbir/haciz gerektiren koşulların (gecikme tehlikesi, mal kaçırma şüphesi vb.) mevcut olduğu konusunda kanaat oluşturacak deliller sunulmalıdır.
4. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Rekabet yasağına dayalı cezai şart talepli davalarda başarıya ulaşmak için bazı kritik noktalara özen gösterilmelidir:
a. İşverenin Korunmaya Değer Haklı Menfaatinin Somutlaştırılması: Dava dilekçesinde ve yargılama sürecinde, işverenin korunmaya değer haklı menfaatinin ne olduğu (müşteri çevresi, üretim/iş sırları vb.) ve işçinin pozisyonu itibarıyla bu bilgilere nasıl vakıf olduğu somut bir şekilde ortaya konulmalıdır. Soyut ifadeler yerine, hangi sırların, hangi müşteri bilgilerinin tehlikeye girdiği detaylandırılmalıdır. Bu husus, İşbu Dilekçe'nin "Esasal Kın Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Madde IV) bölümünde daha ayrıntılı işlenebilir.
b. Sınırlamaların Makul Gerekçelerinin Sunulması: Rekabet yasağındaki yer, süre ve konu sınırlamalarının neden makul ve işverenin menfaatleriyle orantılı olduğunun açıklanması önemlidir. Özellikle süre ve yer sınırlamasının işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı şekilde engellemediği vurgulanmalıdır. Bu argümanlar da yine İşbu Dilekçe'nin "Esasal Kın Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Madde IV) bölümünde güçlendirilebilir.
c. Görevli Mahkeme Seçiminin Gerekçelendirilmesi: Özellikle davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılması durumunda, dilekçede uyuşmazlığın neden ticari dava niteliğinde olduğunun ve İş Mahkemesi'nin görev alanına girmediğinin hukuki argümanlarla desteklenmesi, olası bir görev itirazını bertaraf etmede faydalı olabilir. İşbu Dilekçe'nin görevli mahkemeyi belirttiği ilk sayfada veya usule ilişkin açıklamaların yapıldığı bölümde (Madde III) bu konuya değinilebilir.
d. Cezai Şartın Fahiş Olmadığının Savunulması: Davalı tarafın muhtemel fahişlik iddiasına karşı, kararlaştırılan cezai şart miktarının işverenin potansiyel zararı, işçinin pozisyonu, ihlalin niteliği ve piyasa koşulları göz önüne alındığında makul olduğu yönünde argümanlar geliştirilmelidir.
SONUÇ
İşverenin rekabet yasağı sözleşmesine dayanarak cezai şart talep etmesi, ticari sırların ve müşteri çevresinin korunması açısından önemli bir hukuki mekanizmadır. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi, rekabet yasağı sözleşmesinin TBK'da öngörülen sıkı geçerlilik koşullarına uygun olarak yapılmasına ve ihlalin usulüne uygun olarak ispatlanmasına bağlıdır. Geçerlilik koşulları, özellikle sınırlamaların ölçülülüğü ve işverenin haklı menfaatinin varlığı, yargı kararlarında titizlikle incelenmektedir. Cezai şartın varlığı işvereni zarar ispatı yükünden kurtarsa da, hakimin fahiş bulduğu cezayı indirebileceği unutulmamalıdır. Bu tür davalarda, hem maddi hukuka ilişkin unsurların (sözleşmenin geçerliliği, ihlal) hem de usul hukukuna ilişkin kuralların (görevli mahkeme, ispat, ihtiyati tedbir/haciz) doğru bir şekilde ele alınması, dava sonucunu doğrudan etkileyecektir.
T.C.
...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE / İŞ MAHKEMESİNE
DAVACI : Mersis No:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Rekabet sözleşmesine aykırılığa dayalı cezai şart alacağı talebidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim ... Sektöründe faaliyet gösteren işverendir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davalı İşçi ile Müvekkil arasında _._.20_ tarihli belirli süreli iş sözleşmesi imzalanmıştır.
2. Davalı işçi Müvekkil Şirkette ...'dan sorumlu ... olarak çalışmıştır.
3. Müvekkil Şirket'in yaptığı iş ile ilgili ticari sırlara vakıf olmuştur.
4. Bu sebeple taraflar arasında _._.20_ tarihli rekabet sözleşmesi düzenlenmiştir.
5. Sözleşme uyarınca Davalının iş akdinin sona ermesinden sonra 2 sene boyunca ... bölgesinde aynı iş kapsamında çalışması yasaklanmıştır.
6. Oysa Davalı _._.20_ tarihinde iş akdini feshederek, rakip firma olan ...'da çalışmaya başlamıştır.
7. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Davalı İşçi ile Müvekkil arasında _._.20_ tarihli belirli süreli iş sözleşmesi imzalanmıştır.
2. Davalı işçi Müvekkil Şirkette ...'dan sorumlu ... ünvanıyla çalışmıştır.
3. Müvekkil Şirket'in yaptığı iş ile ilgili ticari sırlara vakıf olmuştur.
4. Bu sebeple taraflar arasında _._.20_ tarihli rekabet sözleşmesi düzenlenmiştir.
5. Sözleşme uyarınca Davalının iş akdinin sona ermesinden sonra 2 sene boyunca ... bölgesinde aynı iş kapsamında çalışması yasaklanmıştır.