- İtirazın İptali Talebi
- Usul İtirazlarına Cevap
- İcra İnkar Tazminatı
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
BANKA DOSYA MASRAFI KESİNTİLERİNE İLİŞKİN İCRA TAKİBİNE YAPILAN İTİRAZIN İPTALİ DAVASI: HUKUKİ İNCELEME
GİRİŞ
Bankacılık işlemlerinde, özellikle kredi sözleşmelerinde, tüketicilerden çeşitli adlar altında masraf ve komisyon alınması yaygın bir uygulamadır. Ancak bu kesintilerin hukuka uygunluğu, özellikle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde sıklıkla yargı denetimine tabi tutulmaktadır. Haksız olduğu iddia edilen bu kesintilerin iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takiplerine borçlu banka tarafından itiraz edilmesi durumunda, alacaklının başvurması gereken hukuki yol itirazın iptali davasıdır. İşbu makalede, banka tarafından yapılan dosya masrafı kesintilerinin iadesi talepli icra takibine yapılan itirazın iptali davasının hukuki çerçevesi, unsurları, ilgili mevzuat ve yargısal uygulamalar detaylı bir şekilde incelenecektir.
1. İTİRAZIN İPTALİ DAVASININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE ŞARTLARI
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 67. maddesinde düzenlenmiştir. Bu dava, ilamsız icra takibine borçlunun süresi içinde yaptığı itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla alacaklı tarafından açılan bir eda davasıdır. Davanın temel amacı, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın haksızlığının mahkeme kararıyla tespit edilmesi ve takibin devamına karar verilmesidir.
İtirazın iptali davasının açılabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
a. Geçerli bir ilamsız icra takibi başlatılmış olmalıdır.
b. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresi içinde (İİK m. 62 uyarınca 7 gün) icra dairesine geçerli bir itirazda bulunmuş olmalıdır. Bu itiraz takibi durdurur.
c. Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden (veya itirazı başka şekilde öğrenmişse öğrendiği tarihten) itibaren bir (1) yıl içinde itirazın iptali davasını açmalıdır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir.
İşbu Dilekçe'de de görüldüğü üzere, davacı taraf, davalı banka aleyhine başlattığı icra takibine (Madde III.A.1, IV.A.1) davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine (Madde IV.A.1), yasal süresi içinde bu davayı açarak itirazın iptalini talep etmektedir (Konu, Talep Sonucu 3).
2. BANKA DOSYA MASRAFLARININ İADESİ TALEBİNİN HUKUKİ DAYANAKLARI
İtirazın iptali davasının esası, icra takibine konu olan alacağın varlığının ve miktarının ispatına dayanır. Banka dosya masrafı kesintilerinin iadesi taleplerinde ise temel hukuki dayanaklar şunlardır:
a. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK): TKHK'nın 4. ve 5. maddeleri, tüketici sözleşmelerindeki haksız şartları düzenlemektedir. Bir sözleşme şartının haksız şart olarak kabul edilebilmesi için; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dahil edilmesi ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine bir dengesizliğe neden olması gerekir. Bankaların, kredi sözleşmelerinde tek taraflı olarak belirlediği ve içeriği hakkında tüketiciye yeterli bilgi vermeden aldığı "dosya masrafı", "kredi tahsis ücreti", "komisyon" gibi isimler altındaki kesintiler, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında genellikle haksız şart olarak kabul edilmektedir (Madde IV.A.1). Özellikle, kredinin verilmesi için zorunlu olmayan, belgelendirilemeyen ve makul olmayan masrafların haksız şart niteliğinde olduğu vurgulanmaktadır.
b. Türk Borçlar Kanunu (TBK): TKHK kapsamında haksız şart olarak kabul edilen sözleşme hükümleri kesin olarak hükümsüzdür (TKHK m. 5/2). Bu durumda, bankanın haksız şart niteliğindeki hükme dayanarak yaptığı kesinti sebepsiz zenginleşme teşkil eder (TBK m. 77 vd.). Tüketici, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği bu bedelin iadesini talep etme hakkına sahiptir.
c. İlgili Yönetmelikler: Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği ve Konut Finansmanı Sözleşmeleri Yönetmeliği gibi ikincil düzenlemeler de bankaların alabileceği ücret ve masrafların türlerini ve koşullarını belirlemektedir. Bu yönetmeliklere aykırı olarak alınan masraflar da haksız nitelikte kabul edilebilir.
d. Yargıtay İçtihatları: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve ilgili Daireler, bankaların aldığı dosya masrafı ve benzeri kesintilerin, sözleşmede açıkça ve müzakere edilerek kararlaştırılmadıkça, makul ve belgelendirilebilir olmadıkça haksız şart olduğuna ve iadesi gerektiğine dair çok sayıda karar vermiştir (Madde IV.A.1). Bu kararlar, alt derece mahkemeleri için yol gösterici niteliktedir.
İşbu Dilekçe'de de davacı taraf, yapılan kesintilerin TKHK ve Yargıtay içtihatları uyarınca haksız şart niteliğinde olduğunu ve bu nedenle iadesi gerektiğini ileri sürmektedir (Madde IV.A.1, IV.A.10).
3. İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA USULİ HUSUSLAR
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme:
i. Görevli Mahkeme: 6502 sayılı TKHK kapsamına giren uyuşmazlıklarda, kural olarak Tüketici Mahkemeleri görevlidir (TKHK m. 73). Ancak dava değerine göre Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunluluğu bulunabilir. İtirazın iptali davası, doğrudan Tüketici Mahkemesinde veya dava değeri itibarıyla genel mahkemelerde (Asliye Hukuk Mahkemesi) açılabilir. İşbu Dilekçe'nin Asliye Hukuk Mahkemesi'ne hitaben yazıldığı görülmektedir (Başlık). Davanın Tüketici Mahkemesi yerine Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi, davanın tüketici işlemi niteliğini ortadan kaldırmaz ve TKHK hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez. Mahkeme, görevsizlik kararı verebileceği gibi, dosyayı tefrik ederek görevli mahkemeye gönderebilir.
ii. Yetkili Mahkeme: İtirazın iptali davalarında yetkili mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) genel hükümlerine göre belirlenir. Buna göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir (HMK m. 6). Ancak İİK m. 67/1, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabileceğini düzenleyerek özel bir yetki kuralı getirmiştir. Ayrıca, tüketici davalarında tüketicinin kendi yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir (TKHK m. 73/5). İşbu Dilekçe'de, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir (Madde III.B.1, III.B.6).
b. Zamanaşımı:
İtirazın iptali davasının, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği İİK m. 67'de belirtilmiştir. Ancak bu süre, davanın açılma süresidir. Davaya konu olan asıl alacağın (dosya masrafı iadesi talebinin) tabi olduğu zamanaşımı süresi ise farklıdır. Haksız şart nedeniyle yapılan kesintilerin iadesi talepleri, genellikle sözleşmeye veya sebepsiz zenginleşmeye dayandırıldığından, Türk Borçlar Kanunu'nda öngörülen on (10) yıllık genel zamanaşımı süresine tabidir (TBK m. 146). Borçlu bankanın icra takibine yaptığı zamanaşımı itirazının bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. İşbu Dilekçe'de de davacı, dosya masrafı iadesi talebi için 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunu ve davalının zamanaşımı itirazının haksız olduğunu ileri sürmektedir (Madde III.A.1).
c. İspat Yükü:
İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Davacı, icra takibine konu ettiği alacağın varlığını ve miktarını HMK hükümleri çerçevesinde ispat etmekle yükümlüdür (HMK m. 190). Banka dosya masrafı iadesi taleplerinde davacı (tüketici), genellikle kredi sözleşmesini, hesap özetlerini, ödeme dekontlarını veya banka kayıtlarını delil olarak sunarak kesintinin yapıldığını ispatlamalıdır (Madde III.C.1, Delil Listesi 10, 11). Kesintinin yapıldığı ispatlandıktan sonra, bu kesintinin haklı bir nedene dayandığını (yani haksız şart olmadığını, yasal düzenlemelere uygun olduğunu, tüketici ile müzakere edilerek kararlaştırıldığını vb.) ispatlama yükü davalı bankaya geçer (Madde III.C.8). Davalı banka, kesintinin sözleşmede açıkça yer aldığını, makul olduğunu, zorunlu bir masraf olduğunu veya tüketici ile müzakere edildiğini ispatlayamazsa, itirazın haksız olduğuna karar verilir.
4. İCRA İNKAR TAZMİNATI
İİK m. 67/2 uyarınca, itirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse ve alacaklının talebi varsa, borçlu, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilebilir. Bu tazminata hükmedilebilmesi için şu şartlar aranır:
a. Geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır.
b. Borçlu süresi içinde takibe itiraz etmiş olmalıdır.
c. İtirazın iptali davası süresi içinde açılmış olmalıdır.
d. Dava sonucunda borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
e. Alacaklının dava dilekçesinde veya yargılama sırasında icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş olması gerekir.
f. Alacağın likit (muayyen veya belirlenebilir) olması gerekir. Banka dosya masrafı gibi kesintilerden kaynaklanan alacaklar, miktarı belirli veya hesaplanabilir olduğu için genellikle likit alacak kabul edilir (Madde IV.B.1).
g. Borçlunun itirazında kötü niyetli olması şartı aranmaz; itirazın haksız olması yeterlidir. Ancak bazı Yargıtay kararlarında kötü niyet unsuruna da değinildiği görülmektedir.
İşbu Dilekçe'de, alacağın likit olduğu belirtilerek ve davalının itirazının haksız olduğu iddia edilerek, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir (Madde IV.B.1, IV.B.14, Talep Sonucu 4).
5. DAVA SÜRECİ VE SONUÇLARI
İtirazın iptali davası, HMK'da düzenlenen yazılı yargılama usulüne tabidir. Taraflar dilekçelerini (dava, cevap, replik, düplik) sunar, delillerini bildirir ve toplar (tanık dinlenmesi, bilirkişi incelemesi, banka kayıtlarının celbi vb.). Mahkeme, delilleri değerlendirerek uyuşmazlığın esası hakkında karar verir.
Davanın kabulü halinde:
a. Borçlunun icra takibine yaptığı itiraz iptal edilir.
b. Duran icra takibi kaldığı yerden devam eder. Alacaklı haciz talebinde bulunabilir.
c. Şartları varsa ve talep edilmişse, davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilir (Talep Sonucu 4).
d. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti genellikle davayı kaybeden tarafa (davalıya) yükletilir (Talep Sonucu 6, 7).
Davanın reddi halinde:
a. Borçlunun itirazı geçerli kabul edilir.
b. İcra takibi iptal edilmiş sayılır (veya durmuş hali devam eder).
c. Alacaklının icra inkar tazminatı talebi reddedilir.
d. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti davacıya yükletilir.
6. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Banka dosya masrafı kesintilerine ilişkin itirazın iptali davalarında başarıya ulaşmak için dilekçenin hazırlanması ve davanın takibi sırasında bazı noktalara özellikle dikkat edilmesi faydalı olacaktır:
a. Alacağın Net Olarak Belirlenmesi: İcra takibine konu edilen ve itirazın iptali istenen dosya masrafı alacağının hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, ne zaman kesildiği ve net tutarının ne olduğu açıkça belirtilmelidir. İlgili kredi sözleşmesi, hesap özeti veya dekont gibi kesintiyi gösteren belgeler delil olarak sunulmalıdır (Dilekçe Delil Listesi 10, 11). Alacağın likit olması, icra inkar tazminatı talebi açısından da önemlidir.
b. Haksız Şart İddiasının Somutlaştırılması: Kesintinin neden haksız şart olduğunun somut gerekçelerle açıklanması önemlidir. Örneğin, kesintinin yasal dayanağının bulunmadığı, kredinin zorunlu unsuru olmadığı, tüketici ile müzakere edilmediği, sözleşmede açıkça ve anlaşılır bir şekilde yer almadığı gibi hususlar vurgulanmalıdır (Dilekçe Madde IV.A.1).
c. Faiz Talebi: İcra takibinde ve itirazın iptali davasında, haksız olarak kesilen bedelin iadesiyle birlikte faiz de talep edilebilir. Genellikle bu tür alacaklar için yasal faiz talep edilir. Faizin hangi tarihten itibaren (kesinti tarihi, ihtar tarihi vb.) istendiği açıkça belirtilmelidir.
d. Görevli Mahkeme ve Tüketici Hakem Heyeti Sınırı: Dava açılmadan önce, uyuşmazlık konusu alacak miktarının Tüketici Hakem Heyeti başvuru sınırının altında kalıp kalmadığı kontrol edilmelidir. Eğer sınırın altındaysa, dava açmadan önce Tüketici Hakem Heyeti'ne başvuru zorunluluğu bulunmaktadır. Bu hususa dikkat edilmemesi, usulden ret sebebi olabilir.
e. Delillerin Eksiksiz Sunulması: Davacının iddialarını ispatlayacak tüm delillerin (sözleşme, hesap dökümü, banka kayıtları, emsal Yargıtay kararları vb.) eksiksiz olarak mahkemeye sunulması veya celbinin talep edilmesi, davanın seyri açısından kritik öneme sahiptir (Dilekçe Delil Listesi).
SONUÇ
Bankaların dosya masrafı adı altında yaptıkları kesintilerin iadesi talebiyle başlatılan icra takiplerine yapılan itirazlar, alacaklıları itirazın iptali davası açmaya yöneltmektedir. Bu davalar, temel olarak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'daki haksız şart düzenlemeleri ve Yargıtay'ın bu konudaki yerleşik içtihatları çerçevesinde şekillenmektedir. Davanın usulüne uygun açılması, görevli ve yetkili mahkemenin doğru belirlenmesi, zamanaşımı sürelerine dikkat edilmesi, alacağın ve haksız şart iddiasının somut delillerle ispatlanması ve icra inkar tazminatı gibi taleplerin usulüne uygun ileri sürülmesi, davanın alacaklı lehine sonuçlanması açısından büyük önem taşımaktadır.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : İtirazın iptali talebidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇEMİZİN VAKIALAR ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
A. Zaman aşımı İtirazı Yönünden Açıklamalar:
1. Tarafımızca başlatılan icra takibine her ne kadar borçlu tarafından zaman aşımı yönünden itiraz edilmiş ise de dosya masrafı iadesi talebimiz yönünden 10 yıl zaman aşımı süresi öngörülmekte olup itirazın haksız olduğu anlaşılmaktadır.
B. Yetki İtirazı Yönünden Açıklamalar:
1. İtiraz edilen takip yetkili ... İcra Dairesinde başlatılmıştır. Bu bağlamda itiraza konu takibin başladığı icra dairesi yeri mahkemesi olan ... Mahkemesi yetkili mahkemedir.
C. İspat Yükü Yönünden Açıklamalar:
1. Sunulu makbuz banka kayıtları ve kredi sözleşmesi içerikleri ile dosya masrafı iadesi konulu alacağımızın varlığı karine olarak tespit edilmiştir. Aksi yönde itirazda bulunan davalı iddiasını ispatla yükümlüdür.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıkl