- İtirazın İptali Talebi
- Usuli Cevaplar
- İhtiyati Tedbir
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI: HUKUKİ ÇERÇEVE, UYGULAMA VE DİLEKÇE UNSURLARI
İcra ve İflas Hukuku, alacaklıların haklarına kavuşmasını temin eden usulî güvenceler bütünüdür. Bu süreçte, borçluya tanınan itiraz hakkı, alacaklının başlattığı icra takibinin durmasına sebebiyet verebilir. İşte bu noktada, alacaklının duran takibe devam edebilmesi için başvurabileceği hukuki yollardan biri olan itirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 67. maddesinde düzenlenmiştir. Bu makalede, Türk Hukuk Sistemi içerisindeki yeri, amacı, koşulları, sonuçları ve dava dilekçesinde bulunması gereken temel unsurlar ele alınarak itirazın iptali davası kapsamlı bir şekilde incelenecektir.
1. İTİRAZIN İPTALİ DAVASININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE AMACI
İtirazın iptali davası, ilamsız icra takibine borçlu tarafından yapılan ve takibi durduran itirazın hükümden düşürülerek, takibin devamının sağlanmasını amaçlayan bir dava türüdür. İİK madde 67/1 uyarınca, takibine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu dava, niteliği itibarıyla bir alacak davasıdır (eda davası). Zira davacı alacaklı, mahkemeden sadece borçlunun itirazının haksızlığının tespitini değil, aynı zamanda alacağının varlığının kabulü ile takibin devamına karar verilmesini talep etmektedir. Dava sonucunda verilen karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder ve aynı alacak hakkında tekrar dava açılmasına engel olur. Davanın temel amacı, borçlunun icra takibine yaptığı soyut itirazı bertaraf etmek ve alacaklının alacağına kavuşması için cebri icra yolunu tekrar işler hale getirmektir.
2. DAVANIN TARAFLARI, GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
a. Taraflar: İtirazın iptali davasında davacı, icra takibini başlatan ve takibi borçlunun itirazı üzerine duran alacaklıdır (Ref: İşbu Dilekçe, Davacı Bölümü). Davalı ise, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek takibi durduran borçludur (Ref: İşbu Dilekçe, Davalı Bölümü).
b. Görevli Mahkeme: İtirazın iptali davalarında görevli mahkeme, alacağın miktarına ve niteliğine göre belirlenir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri dikkate alınır. Genel kural olarak, alacağın kaynağı ticari bir iş değilse ve miktar itibarıyla sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aşıyorsa Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir (Ref: İşbu Dilekçe, Mahkeme Başlığı). Eğer uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğindeyse, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır.
c. Yetkili Mahkeme: İİK madde 67/1, bu dava için özel bir yetki kuralı getirmemiş, "genel hükümler dairesinde" ifadesini kullanmıştır. Bu nedenle HMK'daki genel ve özel yetki kuralları uygulanır. Davalının yerleşim yeri mahkemesi (HMK md. 6) genel yetkili mahkemedir. Sözleşmeden doğan alacaklarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir (HMK md. 10). Ancak Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ve doktrindeki baskın görüşe göre, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi de bu davada yetkilidir. Zira dava, icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. İşbu Dilekçe'de de borçlunun yetki itirazına karşı, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu savunulmaktadır (Ref: İşbu Dilekçe, Madde III.B.1).
3. DAVA AÇMA SÜRESİ VE HUKUKİ SONUÇLARI
a. Dava Açma Süresi: Alacaklının, itirazın iptali davasını, borçlunun itirazının kendisine (veya vekiline) tebliğ edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde açması zorunludur (İİK md. 67/1). Bu süre hak düşürücü niteliktedir; mahkemece re'sen (kendiliğinden) dikkate alınır. Sürenin kaçırılması halinde alacaklı, aynı alacak için itirazın iptali davası açma hakkını kaybeder. Ancak bu durum, alacak hakkının zamanaşımına uğramadığı sürece, genel mahkemelerde ayrı bir alacak davası açma hakkını ortadan kaldırmaz.
b. Hukuki Sonuçlar:
i. Davanın Kabulü: Mahkeme, alacaklının alacağının varlığını ve miktarını tespit ederek davanın kabulüne karar verirse, borçlunun icra takibine yaptığı itiraz iptal edilmiş olur. Bu kararla birlikte durmuş olan icra takibi yeniden canlanır ve alacaklı, aynı takip dosyası üzerinden haciz gibi cebri icra işlemlerine devam edebilir (Ref: İşbu Dilekçe, Talep Sonucu, Madde 4). Ayrıca, şartları oluşmuşsa, alacaklı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilir (Ref: İşbu Dilekçe, Talep Sonucu, Madde 5).
ii. Davanın Reddi: Mahkeme, borçlunun itirazını haklı bulur ve alacaklının alacağının mevcut olmadığı veya iddia edildiği miktarda olmadığı sonucuna varırsa davayı reddeder. Bu durumda, ilgili icra takibi sonuçsuz kalır ve alacaklı bu takibe dayanarak işlem yapamaz. Şartları varsa (alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması), borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilir (İİK md. 67/2).
4. İTİRAZIN İPTALİ DAVASININ UNSURLARI VE İSPAT YÜKÜ
a. Davanın Konusu: Davanın konusunu, icra takibine konu edilen ve borçlunun itiraz ettiği alacağın varlığı ve miktarı oluşturur (Ref: İşbu Dilekçe, Konu Bölümü). Mahkeme, borçlunun icra dairesine bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmaksızın, alacağın esası hakkında inceleme yapar ve tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirir.
b. Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı alacaklı, dava dilekçesinde alacağının kaynağını (sözleşme, fatura, haksız fiil vb.), miktarını ve muacceliyetini açıklamalı, borçlunun itirazının haksız olduğunu ileri sürmelidir (Ref: İşbu Dilekçe, Madde IV.A). Davalı borçlu ise, cevap dilekçesinde icra takibine yaptığı itirazları (borcun olmadığı, ödendiği, zamanaşımına uğradığı, takas edildiği, yetkisizlik, faize itiraz vb.) somutlaştırarak savunmasını yapar. İşbu Dilekçe, olası zamanaşımı ve yetki itirazlarına peşinen cevap vermektedir (Ref: İşbu Dilekçe, Madde III.A, III.B).
c. İspat Yükü: HMK madde 190/1 uyarınca, kural olarak ispat yükü, iddia ettiği vakıadan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. İtirazın iptali davasında alacaklı, alacağının varlığını ispatla yükümlüdür. Borçlu ise borcu sona erdiren olguları (ödeme, ibra, takas, zamanaşımı gibi) ispat etmek durumundadır. İşbu Dilekçe'de, sunulan belgelerle (örneğin faturalar - Madde 10) alacağın varlığının karine olarak ispat edildiği, bu nedenle ispat yükünün ödeme iddiası yönünden davalı borçluya geçtiği ileri sürülmektedir (Ref: İşbu Dilekçe, Madde III.C.1). İspat, HMK'da sayılan her türlü delille (senet, tanık, bilirkişi, yemin, keşif vb.) yapılabilir (Ref: İşbu Dilekçe, Delil Listesi).
5. İCRA İNKÂR TAZMİNATI
a. Tanımı ve Koşulları: İİK madde 67/2, itirazın iptali davasının kabulü halinde, alacaklının talebi üzerine, borçlunun haksız itirazı nedeniyle alacağına geç kavuşmasından doğan zararının bir nebze olsun karşılanması amacıyla "icra inkâr tazminatı" adı altında özel bir tazminata hükmedilebileceğini düzenlemiştir. Bu tazminata hükmedilebilmesi için şu koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekir:
i. Geçerli bir ilamsız icra takibi yapılmış olmalı.
ii. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı.
iii. Alacaklı süresi içinde (1 yıl) itirazın iptali davası açmış olmalı.
iv. Dava alacaklı lehine sonuçlanmalı (itiraz iptal edilmeli).
v. Alacaklının dava dilekçesinde icra inkâr tazminatı talebinde bulunmuş olması gerekir (Ref: İşbu Dilekçe, Talep Sonucu, Madde 5).
vi. Takibe konu alacağın likit (tutarı belirli veya borçlu tarafından kolayca belirlenebilir nitelikte) olması şarttır. İşbu Dilekçe'de alacağın likit olduğu belirtilmiştir (Ref: İşbu Dilekçe, Madde IV.B.1).
b. Miktarı: Mahkeme, yukarıdaki şartlar oluşmuşsa, dava konusu alacağın (veya hükmedilen kısmının) %20'sinden aşağı olmamak üzere bir tazminata hükmeder. Oranın takdirinde borçlunun itirazındaki iyi veya kötü niyeti bir ölçüde dikkate alınabilir. İşbu Dilekçe'de de %20'den az olmamak üzere tazminat talep edilmektedir (Ref: İşbu Dilekçe, Madde IV.B.1; Talep Sonucu, Madde 5).
c. Kötü Niyet Tazminatı: Aynı maddenin devamında, davanın alacaklı aleyhine sonuçlanması ve alacaklının takibi veya davayı kötü niyetle açtığının anlaşılması durumunda, borçlunun talebi üzerine, alacaklının da reddedilen alacak miktarının %20'sinden az olmamak üzere "kötü niyet tazminatı"na mahkum edileceği düzenlenmiştir.
6. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ
a. Amacı ve Hukuki Dayanağı: İtirazın iptali davası devam ederken, borçlunun malvarlığını kaçırma veya azaltma riski bulunabilir. Bu riski bertaraf etmek ve dava sonunda alınacak kararın icrasını güvence altına almak amacıyla alacaklı, HMK madde 389 vd. hükümlerine dayanarak mahkemeden "ihtiyati tedbir" kararı verilmesini talep edebilir. Bu talep, dava dilekçesiyle birlikte veya davanın herhangi bir aşamasında ileri sürülebilir. İşbu Dilekçe'de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Ref: İşbu Dilekçe, Madde V.1; Talep Sonucu, Madde 2). Tedbir, genellikle borçlunun banka hesaplarına, taşınır veya taşınmaz mallarına haciz benzeri bir kısıtlama konulması şeklinde olabilir.
b. Koşulları: Mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verebilmesi için, alacaklının, alacağının varlığı konusunda yaklaşık ispat düzeyinde bir kanaat oluşturması ve tedbir kararı verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkânsız hale geleceği ya da gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğacağı tehlikesini ortaya koyması gerekir (HMK md. 389/1). İşbu Dilekçe'de bu koşulların varlığı iddia edilmektedir (Ref: İşbu Dilekçe, Madde V.1).
c. Teminat: Kural olarak, ihtiyati tedbir talep edenden, ileride haksız çıkması halinde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararları karşılamak üzere bir teminat alınır (HMK md. 392). Ancak talep eden, adli yardımdan yararlanıyorsa veya durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme teminat alınmamasına da karar verebilir. İşbu Dilekçe'de öncelikle teminatsız, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise uygun görülecek bir teminat karşılığında tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir (Ref: İşbu Dilekçe, Madde V.1).
7. DİLEKÇEDE YER ALMASI GEREKEN DİĞER HUSUSLAR VE DELİLLER
a. Dava Değeri: Dava dilekçesinde, harç ve vekalet ücretinin hesaplanması ve mahkemenin görevinin belirlenmesi açısından dava konusunun parasal değerinin gösterilmesi zorunludur (HMK md. 119/1-d). (Ref: İşbu Dilekçe, Dava Değeri).
b. Deliller: Davacı, iddialarını dayandırdığı delilleri dilekçesinde belirtmeli ve elinde bulunanları dilekçesine eklemelidir (HMK md. 119/1-f). İşbu Dilekçe'nin delil listesi bölümünde tanık, bilirkişi, keşif, yemin, uzman görüşü, isticvap gibi delillerin yanı sıra icra takip dosyası, fatura ve sevk belgeleri gibi spesifik belgelere de yer verilmiştir (Ref: İşbu Dilekçe, Delil Listesi ve Ekler, Madde 1-10). Özellikle itirazın iptali davasının temelini oluşturan icra takip dosyasının celbi (getirtilmesi) talebi kritiktir (Ref: İşbu Dilekçe, Delil Listesi, Madde 9).
c. Talep Sonucu: Dilekçenin talep sonucu (netice-i talep) bölümü, mahkemeden ne istendiğini açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde ortaya koymalıdır (HMK md. 119/1-ğ). İtirazın iptali, takibin devamı, icra inkâr tazminatı, ihtiyati tedbir, yargılama giderleri ve vekalet ücreti gibi talepler bu bölümde sıralanır (Ref: İşbu Dilekçe, Talep Sonucu, Madde 1-8).
8. DİLEKÇEDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR (GENEL NİTELİKTE)
İtirazın iptali davası dilekçesi hazırlanırken, davanın başarısı açısından bazı noktalara özellikle dikkat edilmesi genel bir gerekliliktir:
a. Alacağın Likit Olması: Özellikle icra inkâr tazminatı talebi açısından, takibe ve davaya konu alacağın likit (belirli veya kolayca belirlenebilir) olması büyük önem taşır. Alacağın miktarının tespiti karmaşık bir yargılamayı veya bilirkişi incelemesini gerektiriyorsa (örneğin, haksız fiilden kaynaklanan ve henüz miktarı belirlenmemiş bir tazminat alacağı gibi), likit kabul edilmeyebilir ve bu durum icra inkâr tazminatına hükmedilmesini engelleyebilir. Dilekçede alacağın likit olduğu iddiası (Ref: İşbu Dilekçe, Madde IV.B.1), alacağı doğuran temel ilişkiye ait belgelerle (örneğin, sözleşme, kesinleşmiş fatura - Madde 10) desteklenmelidir.
b. Borçlunun İtirazlarının Detaylı Karşılanması: Borçlunun icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesindeki tüm itiraz sebeplerine (borca, faize, yetkiye, zamanaşımına, imzaya itiraz gibi) dava dilekçesinin "Esasa İlişkin Açıklamalar" bölümünde (Ref: İşbu Dilekçe, Madde IV) ayrı ayrı ve gerekçeli olarak cevap verilmesi, karşı delillerin sunulması veya hangi delillerle çürütüleceğinin belirtilmesi önemlidir. İşbu Dilekçe'nin III. Bölümünde usule ilişkin itirazlara değinilmiş olsa da, esasa ilişkin itirazların IV. Bölümde somut olayın özelliklerine göre detaylandırılması gerekecektir.
c. Faiz Talebi: İcra takibinde asıl alacağın yanı sıra faiz de talep edilmişse, itirazın iptali davasında da bu faiz talebinin açıkça yinelenmesi gerekir. Talep sonucunda, hem takip tarihine kadar işlemiş faizin hem de takip tarihinden (veya dava tarihinden) itibaren asıl alacağa işletilecek faizin (türü ve oranı belirtilerek, örneğin yasal faiz, ticari avans faizi) talep edilmesi unutulmamalıdır. İşbu Dilekçe'nin Talep Sonucu bölümünde takibin devamı istenmekle (Madde 4) faiz talebinin zımnen içerildiği düşünülebilirse de, faiz talebini açıkça belirtmek daha doğru bir yaklaşımdır.
SONUÇ
İtirazın iptali davası, ilamsız icra takibine haksız yere itiraz edilmesi durumunda alacaklının başvurabileceği etkin bir hukuki yoldur. Bu dava sayesinde alacaklı, hem alacağının varlığını mahkeme kararıyla tespit ettirme hem de duran icra takibine devam etme imkanına kavuşur. Davanın başarısı; bir yıllık hak düşürücü süreye riayet edilmesine, görevli ve yetkili mahkemede açılmasına, alacağın varlığının usulüne uygun delillerle ispatlanmasına ve dava dilekçesinin HMK ve İİK'da öngörülen şartlara uygun olarak hazırlanmasına bağlıdır. Özellikle alacağın likit olması, borçlu itirazlarının eksiksiz karşılanması ve icra inkâr tazminatı gibi fer'i taleplerin usulünce ileri sürülmesi, dava sürecinin alacaklı lehine sonuçlanmasında önemli rol oynar.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : İtirazın iptalidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
1. Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
2. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
A. Zaman aşımı İtirazı Yönünden Açıklamalar:
1. Tarafımızca başlatılan icra takibine her ne kadar borçlu tarafından zaman aşımı yönünden itiraz edilmiş ise de talep edilen alacak yönünden ... zaman aşımı süresi öngörülmekte olup itirazın haksız olduğu anlaşılmaktadır.
2. ...
B. Yetki İtirazı Yönünden Açıklamalar:
1. İtiraz edilen takip ... İcra Dairesinde başlatılmıştır. Takip dosyası için yetkili İcra Dairesi seçilmiştir. Bu bağlamda itiraza konu takibin açıldığı İcra Dairesi yetkili İcra Dairesi olup, borçlunun yapmış olduğu itiraz hukuken yerinde değildir.
2. ...
C. İspat Yükü Yönünden Açıklamalar:
1. Sunulu belge içerikleri davalı tarafa tebliğ edilmiş ve davalı tarafından belge içeriklerine itiraz edilmemiştir. Alacağımızın varlığı karine olarak ispat edilmiştir. Aksi yönde itirazda bulunan davalı iddiasını senetle ispatla yükümlüdür.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa iliş