- Kısıtlıya Temsil Kayyımı Atanması ve Vasinin Değiştirilmesi Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
KISITLIYA TEMSİL KAYYIMI ATANMASI VE VASİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİ: VASİLİĞİN KÖTÜYE KULLANILMASI BAĞLAMINDA HUKUKİ BİR DEĞERLENDİRME
Türk Medeni Kanunu (TMK), vesayet altına alınması gereken kişilerin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kapsamlı düzenlemeler ihtiva etmektedir. Vesayet, kanunda belirtilen sebeplerle fiil ehliyetine sahip olmayan veya fiil ehliyeti kısıtlanan ergin kişilerin kişisel ve malvarlıksal menfaatlerinin korunması ve hukuki işlemlerde temsil edilmesi amacıyla oluşturulan hukuki bir kurumdur. Bu kurumun en önemli aktörlerinden biri olan vasi, vesayet altındaki kişinin (kısıtlının) kanuni temsilcisi sıfatıyla hareket eder ve görevlerini yerine getirirken azami özen ve dürüstlükle hareket etmekle yükümlüdür. Ancak uygulamada, vasilerin bu yükümlülüklerini ihlal ettiği, görevlerini ağır şekilde ihmal ettiği veya kasten kötüye kullandığı durumlarla karşılaşılabilmektedir. Bu gibi hallerde, kısıtlının menfaatlerinin korunması amacıyla vasinin değiştirilmesi ve hatta acil durumlarda geçici tedbirler alınarak temsil kayyımı atanması gündeme gelmektedir. İşbu makalede, vasiliğin kötüye kullanılması durumunda vasinin değiştirilmesi ve kısıtlıya temsil kayyımı atanması taleplerinin hukuki dayanakları, koşulları, usulü ve ispatı, ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. VESAYET KURUMU VE VASİNİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
Vesayet, TMK'nın Aile Hukuku Kitabı'nda düzenlenmiş olup, temel amacı korunmaya muhtaç kişilerin (küçükler ve kısıtlılar) menfaatlerini güvence altına almaktır. Kısıtlılık kararı verilen bir kişiye, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi tarafından bir vasi atanır (TMK m. 403 vd.). Vasi, kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmekle görevlidir (TMK m. 403/1).
Vasinin görevleri TMK'da genel hatlarıyla belirlenmiştir. Bu görevlerin başında özen yükümlülüğü ve hesap verme yükümlülüğü gelmektedir.
a. Özen Yükümlülüğü: Vasi, görevini yerine getirirken özenli bir yönetici gibi davranmak zorundadır (TMK m. 454). Bu özen yükümlülüğü, hem kısıtlının şahıs varlığına (bakım, sağlık, eğitim vb.) hem de malvarlığına (gelirlerin toplanması, harcamaların yapılması, malvarlığının yönetimi) ilişkin tüm iş ve işlemleri kapsar. Vasinin, kısıtlının yaşam standartlarını sürdürmesi, temel ihtiyaçlarını (barınma, beslenme, giyim, sağlık) karşılaması, sosyal ilişkilerini devam ettirmesi ve kişisel gelişimi için gerekli tedbirleri alması beklenir (Dilekçe Madde II.1, II.2, II.4, II.6, II.7, II.8, II.9, II.10). Malvarlığı yönetimi açısından ise, vasi kısıtlının malvarlığını basiretli bir yönetici gibi yönetmeli, gelirlerini tahsil etmeli, zorunlu harcamaları yapmalı ve malvarlığını koruyucu tedbirleri almalıdır.
b. Hesap Tutma ve Hesap Verme Yükümlülüğü: Vasi, kısıtlının malvarlığını yönetirken düzenli olarak hesap tutmak ve belirli dönemlerde veya talep üzerine vesayet makamına hesap vermekle yükümlüdür (TMK m. 461). Bu yükümlülük, vasinin işlemlerinin şeffaflığını ve denetlenebilirliğini sağlar. Vasinin, kısıtlının gelir ve giderlerini gösteren defterleri usulüne uygun tutması, belgeleri saklaması ve mahkemenin belirlediği sürelerde veya her halükarda görev süresinin sonunda hesap raporunu sunması gerekmektedir (Dilekçe Madde II.5, III.3). Bu yükümlülüğün ihlali, vasinin sorumluluğunu doğurur ve görevden alınması için haklı bir sebep teşkil edebilir (Dilekçe Madde II.12, III.19, III.20).
2. VASİNİN GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMASI VE DEĞİŞTİRİLME SEBEPLERİ
Vasi, kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmez, görevini ağır surette ihmal eder, yetkilerini kötüye kullanır veya kısıtlı ile arasında menfaat çatışması doğarsa, vasilik görevinden alınabilir. TMK m. 483, vasinin görevden alınma sebeplerini "görevini yapmakta yetersizliği veya ağır ihmali sebebiyle veya diğer önemli sebeplerle" olarak düzenlemiştir. Bu sebepler genel olarak şu başlıklar altında toplanabilir:
a. Görevin Ağır Şekilde İhmali: Vasinin, kısıtlının kişisel bakımı, sağlığı, eğitimi veya malvarlığının yönetimi konusunda göstermesi gereken özeni göstermemesi ve bu durumun süreklilik arz etmesi ağır ihmal olarak değerlendirilebilir. Kısıtlının temel ihtiyaçlarının karşılanmaması (Dilekçe Madde II.1, II.3, II.4, II.7), sağlık sorunlarıyla ilgilenilmemesi (Dilekçe Madde II.11), sosyal yaşama katılımının engellenmesi (Dilekçe Madde II.2, II.9, II.10), malvarlığının kötü yönetilmesi veya hiç yönetilmemesi gibi durumlar ağır ihmal örnekleridir.
b. Yetkilerin Kötüye Kullanılması: Vasinin, kanuni temsil yetkisini kısıtlının menfaatleri yerine kendi veya bir başkasının menfaatine kullanması durumudur. Kısıtlının mallarını zimmetine geçirmesi, gelirlerini kendi kişisel harcamaları için kullanması (Dilekçe Madde II.1), gereksiz veya usulsüz harcamalar yapması, kısıtlı adına onun zararına olacak sözleşmeler akdetmesi gibi fiiller yetkinin kötüye kullanılmasına örnek teşkil eder. Bu tür fiiller, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu anlamında güveni kötüye kullanma gibi suçları da oluşturabilir (Dilekçe Madde II.13, III.2, III.18).
c. Yetersizlik: Vasinin fiziksel, zihinsel veya ahlaki durumu itibarıyla vasilik görevini layıkıyla yerine getiremeyecek hale gelmesi durumudur.
d. Menfaat Çatışması (Husumet): Vasi ile kısıtlı arasında ciddi bir menfaat çatışmasının veya husumetin ortaya çıkması da vasinin değiştirilmesi için önemli bir sebep teşkil edebilir. Vasinin eylemleri nedeniyle kısıtlının vasiye karşı hukuki veya cezai bir süreç başlatma ihtiyacı duyması, aralarında tamiri imkansız bir güvensizlik ortamının oluşması bu kapsamda değerlendirilebilir (Dilekçe Madde III.2, III.17, III.18).
3. VASİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE TEMSİL KAYYIMI ATANMASI USULÜ
Vasinin görevini kötüye kullandığı veya ağır şekilde ihmal ettiği iddiasıyla değiştirilmesi talebi, belirli bir usule tabidir.
a. Talep Hakkı: TMK m. 483/2 uyarınca, ayırt etme gücüne sahip olan kısıtlı veya her ilgili, vasinin görevden alınmasını isteyebilir. "İlgili" kavramı geniş yorumlanmalı; kısıtlının yakınları, mirasçıları ve hatta kamu kurumu temsilcileri bu kapsamda değerlendirilebilir. İşbu Dilekçe'de de, kısıtlının ayırt etme gücüne sahip olduğu belirtilerek talepte bulunma ehliyetine vurgu yapılmıştır (Dilekçe Madde III.7, III.27, III.28). Ayrıca, vesayet makamı (sulh hukuk mahkemesi) durumu re'sen (kendiliğinden) öğrendiğinde de vasinin görevden alınması için gerekli incelemeyi başlatabilir.
b. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Vasinin değiştirilmesi ve kayyım atanması taleplerinde görevli ve yetkili mahkeme, kısıtlının yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesidir (TMK m. 411). Dava, hasımsız olarak açılır ancak mahkeme, vasinin de görüşünü almak zorundadır.
c. Geçici Tedbirler (Temsil Kayyımı Atanması): Vasinin görevden alınması süreci devam ederken, kısıtlının menfaatlerinin tehlikeye girmemesi için acil önlemler alınması gerekebilir. TMK m. 486, "Gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde vesayet makamı, vasiye geçici olarak işten el çektirip bir kayyım atayabileceği gibi; gerekirse muhtemel zararı göz önünde bulundurarak vasinin mallarına ihtiyati haciz koyabilir ve tutuklanmasını da isteyebilir" hükmünü amirdir. Bu hüküm uyarınca, vasinin görevden alınması talebiyle birlikte, vasinin derhal geçici olarak görevden el çektirilmesi ve yerine tüm vasilik yetkilerini kullanmak üzere bir temsil kayyımı atanması talep edilebilir (Dilekçe Madde II.7, III.1, III.5, Talep Sonucu 1). Temsil kayyımı, vasinin görevden alınmasına ilişkin nihai karar verilene kadar kısıtlının işlerini yürütür ve menfaatlerini korur (Dilekçe Madde II.14, II.15, III.24, III.25).
d. Yargılama Usulü ve İspat: Mahkeme, vasinin değiştirilmesi talebini basit yargılama usulüne göre inceler. Talebi ve sunulan delilleri (Dilekçe Madde IV, Delil Listesi) değerlendirir, vasinin savunmasını alır, gerekli görürse tanıkları dinler (Dilekçe Madde Talep Sonucu 2, Delil Listesi 1), vasilik hesap defterlerinin sunulmasını ister (Dilekçe Madde Talep Sonucu 3, Delil Listesi 3) ve bu defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırabilir (Dilekçe Madde Talep Sonucu 4, Talep Sonucu 5, Delil Listesi 2). Vasi isticvap edilebilir (Dilekçe Madde Delil Listesi 4). İddiaların ispatı için her türlü hukuka uygun delil kullanılabilir. Özellikle vasinin hesap verme yükümlülüğünü ihlali ve malvarlığını kötü yönetimi iddialarında, hesap defterleri ve bilirkişi raporları önemli birer delil niteliğindedir. Tanık beyanları ise daha çok kısıtlının kişisel bakımına ilişkin ihmallerin ve kötü muamelenin ispatında değer taşır.
e. Karar: Mahkeme, yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucunda vasinin görevden alınması için haklı sebeplerin varlığına kanaat getirirse, vasinin görevine son verir ve yerine yeni bir vasi atar (Dilekçe Madde Talep Sonucu 7). Eğer talep yerinde görülmezse, istemin reddine karar verir. Geçici tedbir talebi hakkında ise dosyanın başında veya yargılama sırasında aciliyet durumuna göre karar verilir. Mahkeme, görevden aldığı vasiden, yönetimle ilgili son raporu ve kesin hesabı vermesini ister ve bu hesapları inceleyerek onaylar veya reddeder. Ayrıca, vasi tarafından kötüye kullanıldığı veya kısıtlıya ait olup da iade edilmeyen parasal miktarların belirlenerek yeni vasiye veya kayyıma teslimine karar verebilir (Dilekçe Madde Talep Sonucu 6).
4. TEMSİL KAYYIMI VE YENİ VASİ OLARAK ATANACAK KİŞİDE ARANAN NİTELİKLER
Mahkeme, temsil kayyımı veya yeni vasi atarken, atanacak kişinin bu göreve uygun olup olmadığını dikkatle değerlendirir. TMK m. 413 vd. maddelerinde vasiliğe atanacak kişilerde aranan genel nitelikler ve atanamayacak kişiler belirtilmiştir. Buna göre atanacak kişinin;
a. Ergin olması,
b. Görevi yapabilecek yetenekte olması (fiziksel, zihinsel),
c. Güvenilir ve dürüst olması,
d. Kısıtlı ile menfaat çatışması içinde bulunmaması,
e. Mümkünse kısıtlının yakınlarından olması (eş ve hısımların önceliği vardır - TMK m. 414),
f. Kısıtlının istekleri (ayırt etme gücü varsa) dikkate alınır.
İşbu Dilekçe'de de temsil kayyımı ve müstakbel vasi olarak önerilen kişinin kısıtlı ile yakınlık derecesi, adli sicil durumu, mesleği, geliri, çalışma saatleri, ikametgahının yakınlığı gibi görevi yerine getirme ehliyetini destekleyen bilgilere yer verilmiştir (Dilekçe Madde IV, Madde 1, 2, 3). Mahkeme, bu bilgileri ve kişinin genel durumunu değerlendirerek atama kararını verir.
5. DİLEKÇEDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Vasinin değiştirilmesi ve temsil kayyımı atanması taleplerini içeren bir dilekçenin etkili olabilmesi ve mahkemenin doğru bir karar vermesine yardımcı olabilmesi için bazı hususlara dikkat edilmesi genel bir gerekliliktir:
a. Vakıaların Somutlaştırılması: Vasinin görevini ihmal ettiği veya kötüye kullandığına dair iddiaların soyut ifadeler yerine somut olaylar, tarihler ve mümkünse miktarlarla desteklenmesi önemlidir. Örneğin, hangi tarihler arasında harçlık verilmediği, hangi sağlık ihtiyacının ne zaman karşılanmadığı, hangi harcamanın usulsüz olduğu gibi detaylar iddiaları güçlendirir. (Dilekçe Madde II ve III'teki açıklamalar bu yönde detaylandırılabilir).
b. Delillerin Açıkça Belirtilmesi: İleri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle (tanık, belge, bilirkişi incelemesi, yemin, isticvap vb.) ispat edileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Tanıkların hangi vakıa hakkında bilgi sahibi olduğu, hangi belgelerin celbinin istendiği net olarak ifade edilmelidir (Dilekçe Madde IV, Delil Listesi).
c. Tedbir Talebinin Gerekçelendirilmesi: Özellikle temsil kayyımı atanması gibi geçici tedbir taleplerinde, gecikmesinde tehlike bulunan halin ne olduğu ve neden acil önlem alınması gerektiği somut gerekçelerle açıklanmalıdır. Kısıtlının temel ihtiyaçlarının karşılanamaması, malvarlığının tükenme riski gibi aciliyet arz eden durumlar vurgulanmalıdır (Dilekçe Madde II.7, III.5).
d. Önerilen Kayyım/Vasi Adayı Hakkında Yeterli Bilgi: Mahkemenin yeni vasi veya kayyım atarken doğru bir değerlendirme yapabilmesi için önerilen kişi hakkında TMK'daki kriterlere uygunluğunu gösteren (yaş, sağlık durumu, meslek, gelir, kısıtlıyla ilişki, adli sicil durumu vb.) yeterli ve doğru bilginin sunulması faydalıdır (Dilekçe Madde IV).
SONUÇ
Vasilik kurumu, kısıtlı bireylerin hak ve menfaatlerinin korunması için hayati bir öneme sahiptir. Ancak vasinin görevlerini layıkıyla yerine getirmemesi, ihmal etmesi veya kötüye kullanması durumunda, kısıtlının daha fazla mağdur olmasını engellemek amacıyla hukuki yollara başvurmak kaçınılmazdır. Türk Medeni Kanunu, bu gibi durumlarda vasinin değiştirilmesi ve acil hallerde temsil kayyımı atanması gibi etkili mekanizmalar sunmaktadır. Vasinin özen ve hesap verme yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair somut delillerle desteklenen, usulüne uygun hazırlanmış bir talep, vesayet makamının kısıtlının menfaatleri doğrultusunda hızlı ve doğru bir karar vermesini sağlayacaktır. Bu süreçte, kısıtlının kişisel ve malvarlıksal haklarının korunması, yargılamanın temel amacı olmalıdır. Mahkemeler, sunulan iddia ve delilleri titizlikle değerlendirerek, vasilik görevinin amacına uygun şekilde yürütülmesini temin etmekle yükümlüdür.
T.C.
...
SULH HUKUK MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
İLGİLİ KİŞİ :
VEKİLİ : Av.
KISITLI :
VASİ :
KONU : Kısıtlıya Temsil Kayyımı atanması ve vasinin değiştirilmesi talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL "İLGİLİ KİŞİ" HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Vasi, kısıtlıya ait tek geliri olan emekli maaşını her ay çekmekte, ancak kısıtlı için hiçbir harcamada bulunmamaktadır. Kısıtlı, kısıtlandığı günden beri Vasinin elinden ... tutarında bile harçlık alamamış, hiçbir kişisel giderini karşılayamamıştır. Kısıtlının kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, şehir içi ulaşım gideri gibi giderler için Vasi tarafından Kısıtlıya herhangi bir para verilmemiştir. Kısıtlı söz konusu giderleri için akrabalarından borç almak zorunda kalmıştır.
2. Kısıtlı giyim, sağlık ve seyahat özgürlüğü bakımından Vasi tarafından müşkül duruma düşürülmüştür. Kısıtlandığı günden itibaren yürüme mesafesi dışında hiçbir yere gidememiş, giyecek alamamış, saç tıraşı dahi olamamıştır. Kısıtlı, Vasi tarafından kasıtlı olarak zor duruma düşürülmüştür.
3. Kısıtlının ihtiyaç duyduğu akraba ziyaretlerini gerçekleştirebilmek için gereken toplu taşıma ücreti dahi Vasi tarafından verilmemiştir. Kısıtlı aile mezarlığını ziyarete bile gidememiştir.
4. Kısıtlının ... hastalığı için gereken tedavi masrafları Vasi tarafından giderilmemiştir.
5. Vasi özen yükümlülüğüne ve defter tutma yükümlülüğüne itibar etmemiş ve hukuki yükümlülüklerine aykırı davranmıştır. Bu hususlar cezai sorumluluğunu gerektirmiştir.
6. ...
7. Açıklanan sebeplerle; Kısıtlının sağlığını, itibarını ve şahsiyetini bir an önce geri kazandırmak için esasa ilişkin karar verilinceye ve karar kesinleşinceye kadar TMK md. 486 gereği tedbiren ve acilen ...'ın temsil kayyumu olarak atanmasını ve vasinin değiştilmesini talep ederiz.
III. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
1. Yukarıda anlatılan sebeplerle öncelikle Kısıtlının vasisinin değiştirilmesine, tedbiren TMK hükümleri gereği Kısıtlının menfaatine uygun olarak ...'ın önce Kayyım sonra Vasisi olarak atanmasına karar verilmesi gerekmektedir.
2. TMK hükümleri gereği; Vasi ile Kısıtlı arasında yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı husumet bulunduğundan vasilik görevi devam ettirilmemelidir. Vasinin, Kısıtlıya tamiri imkansız zararlar vermiştir. Zira Kısıtlıya karşı vasiliğin kötüye kullanılması sebebiyle de cezai anlamda ''Güveni Kötüye Kullanma'' suçunu teşkil eden fiilleri karşısında, b